DEM Partili Gülek: İktidar sessizliğe gömülmüş
DEM Partisi Dilovası Belediyesi Meclis Üyesi Mehmet Gülek Tavşancıl Mahallesi’ndeki konut alanının sanayi alanına çevrilmesiyle ile ilgili plan tadilat değişikliğine tepki göstererek, “Bu alanı konut yapacağız diyerek vatandaşın oyunu alan mevcut iktidar partisi, bugün sessizliğe gömülmüş durumda” dedi.

Dilovası Tavşancıl Mahallesi’nde konut alanı olarak ilan edilen alanın plan tadilat değişikliği ile sanayi alanı olarak yapılmasına DEM Partisi Dilovası Belediyesi Meclis Üyesi Mehmet Gülek de tepki gösterdi. DEM Partisi Dilovası Belediyesi Meclis Üyesi Mehmet Gülek sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “Değerli hemşehrilerim, bugün Dilovası’nın geleceği ve hepimizin yaşam hakkı için sizlere içten bir çağrı yapmak istiyorum. Dilovası yıllardır ağır sanayi tesisleri arasında sıkışmış bir ilçe. Fabrika bacalarından yükselen dumanlar, sürekli genişleyen sanayi bölgeleri kent merkezimize kadar geliyor. Bu durum, yeşil alanlarımızın ve sağlıklı yaşam alanlarımızın hızla daralmasına yol açıyor. Hepimiz çocuklarımızın temiz havada oynayacağı parklar, güvenli yürüyüş yolları ve huzurla yaşayacağı mahalleler istiyoruz. Ama maalesef şu anda Dilovası, sanayi ile o kadar iç içe ki kent kimliğinden çok fabrika şehri haline geldi.
“Bu umutları tehlikeye atıyor”
Meclis üyesi olarak sorumluluğumuz, bu gerçeği dile getirmek ve yaşanabilir bir şehir için mücadele etmektir. Tavşancıl Mahallesi’ndeki yeni TOKİ konut projesi tam da bu ihtiyacın karşılığı olarak planlanmıştı. 9 etaplık bu toplu konut projesi, dar gelirli ailelerimize, gençlerimize ev sahibi olma umudu vermişti. Her kademeden vatandaş, buradaki yeni yaşam alanlarında huzurlu bir hayata kavuşacağına inanıyordu. Çocuk parkları, okul, sağlık ocağı ve sosyal donatılarıyla planlanan bu projeler, Dilovası’mızı sanayinin tam ortasında bile daha yaşanabilir kılacaktı. Pek çok hemşerimiz bu proje ile kent dışına çıkmadan ev sahibi olmanın sevincini yaşamıştı. Bu projeye dair herkesin heyecanı ortadaydı: Çünkü seçim öncesi vaat edilmiş, onaylanmış, halkın umudu olmuştu. Ama son dönemde yaşanan ani plan değişikliği, tüm bu umutları bir anda tehlikeye atıyor.
“İcraata gelince açıklama yapmıyor”
Tavşancıl’da konut olarak planlanan alanın birdenbire sanayi tesislerine ayrılmak istenmesi, hepimizi derinden üzdü ve şaşırttı. Yıllardır beklenen konutlar için ayrılan topraklar, gasp edilmek isteniyor. Fabrikalarla dolu sınırlarımıza bir yenisi daha eklenmek isteniyor. Sanki bu kentte yaşayan insanların hakları, sağlıklı bir çevrede yaşama arzusu ve şehircilik ilkeleri hiçe sayılıyor! Planlama teknikleri çerçevesinde, bu alanın bir gece yarısı kararlarla sanayi bölgesi ilan edilmesi kabul edilemez. Bu değişiklik; kentimizin rızası, ihtiyaçları ve geleceği göz ardı edilerek alındı. Halka sorulmadan, şeffaflık ilkesi yerle bir edilerek alınan bu karar, şehircilik ilkelerine açıkça aykırı. Unutmayalım ki, sağlıklı kentleşme halkın onayıyla ve ihtiyaçları gözetilerek yapılmalıdır. Dahası, bu alanı konut yapacağız diyerek vatandaşın oyunu alan mevcut iktidar partisi, bugün sessizliğe gömülmüş durumda. Seçim kampanyasında büyük vaatlerle halka söz verenler, şimdi iş icraata gelince hiçbir açıklama yapmıyor.
“Kayıtsız kalmamız mümkün değildi”
Milletimizin beklentisini, yatırımlarını görmezden gelerek susan yöneticiler, söz verdiği kentlinin karşısında duruyor. Vaatler havada kalmış, asıl yapılması gereken adımlar unutulmuş. Bu suskunluk, Dilovası halkına büyük bir saygısızlıktır; yapılan seçim yatırımları çöp tenekesinde unutulmuş birer çöp gibi karakışa terk edilmiştir. Bizler, vatandaşlarımıza karşı dürüst olmalarını, verdikleri sözleri tutmalarını bekliyoruz. Ortada yıkılan hayaller, bekleyen sözleşmeler, yerine ulaşmayan yatırımlar var. DEM Partisi Dilovası Belediye Meclis Grubu olarak bu duruma kayıtsız kalmamız mümkün değildi. Sorumluluk duygusuyla hareket ederek tavır aldık ve bu haksızlık kararını resmen Büyükşehir Belediye Meclisi’ne taşıdık. Özellikle bu kararın arkasındaki gerçekleri ortaya çıkarana kadar mücadelemizi bırakmayacağımızı net bir şekilde belirttik. Meclis kürsüsünden sizlerin sesi olarak ‘Planlarımızı değiştirmeyin, sözünüzde durun!’ diye haykırdık.
“Bir beraberlik içinde olmalıyız”
Bugüne kadar halkımız için emek veren bizler, şeffaflıktan yana, halktan yana bir duruş sergileyerek yetkililerden açıklama talep ettik. Her platformda yanlışın altını çizdik, gerekli itirazları yaptık. Demokratik görevimiz gereği, sorumluluğumuzun sonuna kadar takibini sürdüreceğiz. Bu süreçte, tüm çabamız Dilovası’nın yaşam alanlarının korunması ve halkın haklarının savunulması üzerine olmuştur. Buradan tüm ilçedeki siyasi partilere ve sivil toplum kuruluşlarına çağrıda bulunuyorum: Gelin bu karara hep birlikte karşı duralım! Bu mesele, partilerin politik hırslarının çok üstünde, bütün Dilovası’nın geleceğini ilgilendiriyor. Toplumun her kesiminden seslenen bir beraberlik içinde olmalıyız. Yaşam alanlarımızı savunmak için tek bir vücut olmalıyız. Hepimiz biliyoruz ki, sağlıklı bir çevre ve sürdürülebilir kentleşme, tek bir partinin değil hepimizin ortak sorunudur. Şimdi el ele verip yönetimleri uyarmanın, basın açıklamaları düzenlemenin, halkı bilgilendirmenin tam zamanıdır.
“Dilovası için mücadele edelim!”
Bir yurttaş, bir anne, bir baba olarak, gelecek nesillerimize temiz bir Dilovası bırakmak için dayanışma içinde hareket etmeliyiz. Çözüm önerilerimiz: İmar planındaki değişikliğin derhal geri çekilmesini talep edelim. Vatandaşların rızası alınmadan yapılan her plan değişikliği haksızdır. Daha şeffaf bir süreç için birlikte basın açıklaması düzenleyelim. Tüm parti grupları ve STK’lar olarak ortak karar metni hazırlayalım. Halkımızı bilgilendirip itiraz dilekçeleriyle yönetime başvuralım. Sesimizi kitleler halinde duyurarak, yöneticilere baskı oluşturalım. Unutmayalım ki, yaşayabileceğimiz kentler yaratmak için birlikte hareket etmek zorundayız. Sesimizi duyurmazsak, hiçbir ayrıcalığımız olmayacak; sadece sanayi tesisleri arasına sıkışmış bireyler olarak kalacağız. Gelin, Dilovası için birleşelim, demokrasiden ve şehircilik ilkelerinden yana duruş sergileyelim. Hep birlikte yaşam hakkımıza sahip çıkalım, sanayi değil insan odaklı bir Dilovası için mücadele edelim!” dedi.