CHP’de stratejik hatalar belediyeleri kaybettirdi

Son aylarda CHP’li birçok isimle görüşme ve sohbet etme fırsatım oldu. CHP’nin yerel seçimlerde neden başarısız olduğunu, neden kıl payı alınabilecek ilçeleri...

Son aylarda CHP’li birçok isimle görüşme ve sohbet etme fırsatım oldu.

CHP’nin yerel seçimlerde neden başarısız olduğunu, neden kıl payı alınabilecek ilçeleri AKP’ye bıraktıklarını konuştuk, irdeledik.

Siyasette ittifak olmak demek her şeyi eşit paylaşmak anlamına mı geliyor sorusu kafamı kurcalamaya başladı.

Şahsen ittifak olmayı, ‘kazanmaya endekslenmek’ olarak algılıyorum.

Özellikle 2019 yerel seçimlerinde CHP’nin kıl payı elinden kaçırdığı ilçeler oldu.

İttifakın amacı seçim kazanmak ise birliktelik yaşayan partilerin içerisinden hangi isim hangi ilçeye uygun ise ona göre aday çıkarılmalı.

Parti örgütlerini oluşturan kişilerin bireysellikten uzak durmalı, vicdanları sızlatacak kararlar almadan önce gerekçeleriyle beraber parti örgütüne sunmalı.

Çünkü alınan her kararı gerekçeleriyle beraber bilmek partiyi temsil eden tüm dinamiklerin hakkı.

Sırf birilerinin egosu için kazanılma ihtimali yüksek seçimleri rakibine bırakmak gerçekten üzücü bir durum.

Şimdi CHP’nin iki önemli ve emektar isminin bana aktardığı çok önemli konuları bir kez de bu köşeden paylaşmak istiyorum.

Bu isimlerden biri Körfez’e belediye başkan adayı olan Bozkurt Uslu.

Kendisiyle yaptığımız sohbette partiyi o dönem yönetenlerin ellerindeki belediye başkanlığını İYİ Parti’ye vererek kazanılacak seçimi kaybettiklerini söyledi.

Uslu’nun şu ifadelerini bir kez daha paylaşmak istiyorum:

“Koskoca bir belediyeyi elimizden aldılar.

Körfez’i elimizden alanlar yanlış yaptılar.

Parti meclisinden ismi çıkmış bir belediye başkan adayıydım.

Ben küsmedikçe kimse küsmeyecek.

Sadece Bozkurt Uslu'nun hakkı yenmiyor.

Partimin ve insanımızın hakkı yeniyor.

Sadece Turan Dumlu'nun hakkı yenmiyor, herkesin topyekûn hakkı yeniyor.

Kimseyi suçlamıyorum ama geçmişte bu hatalar yapıldı.

Eğer yapılmasaydı bugün Körfez, Karamürsel, Derince ve Gölcük bizimdi.

Ben genel başkanıma ve genel merkezime çok güveniyorum.

Örgütlerimin doğrudan yana karar alacaklarına, onun arkasında duracaklarına çok güveniyorum.

Her yerde söylüyorum; Örgütlerimin başına da güveniyorum.

Onlardan rica ediyorum; Geçmişte yapılan hataları yapmasınlar.

Olmaz, kaybederiz.

Sonra onlar da kaybeder.

Başarılı olacağız ki siyasi geleceğimiz olsun.”

Sadece Körfez mi?

Tabi ki hayır…

2022 yılının son röportajını yaptığım Fahri Örengül de Bozkurt Uslu gibi stratejik hatalar yüzünden 2019’da Büyükşehir Belediyesi’ni kazanamadıklarından bahsetti.

Kısaca Örengül’ün de söylediklerini aktarmak istiyorum:

“Büyükşehir’in İYİ Parti’ye bırakılması çok büyük bir hata oldu.

Şöyle hata oldu; Burada HDP'nin yüzde 9 buçuk oyu var.

İYİ Parti adayına HDP'nin oy vermesi mümkün değil.

Yüzde 44 hayır bloğu var Kocaeli'de.

Seçim öncesi rakamdan bahsediyorum.

Bundan yaklaşık yüzde 10’u çıkarırsanız yüzde 33’lük bir oy oranı kalıyor.

Zaten Serdar Kaman'da 32 civarında bir oy aldı Kocaeli'de.

Ama CHP'li bir aday olsaydı başlangıç noktası yüzde 44’tü.

HDP oyları zaten geliyor CHP'ye.

Şimdi benim adaylığım ciddileştiğinde HDP dahil, altılı masa dahil tamamının desteğini almıştım.

Hatta AK Parti'nin bir kısım küskünleri ya da belediyenin belli iş çevreleriyle iş yapmasından rahatsız olan AK Partili insanlarla da görüşmeye başlamıştık.

Eğer Cumhuriyet Halk Partisi adayı olarak seçime girebilseydik artı-eksi bir fark oluyordu. Seçim alma ihtimalimiz olabilirdi.

Bir İstanbul olabilirdi Kocaeli Büyükşehir Belediyesi.

Kocaeli'yi İYİ Parti'ye bırakmak demek kafadan Büyükşehir’deki iddiayı ortadan kaldırmak demek.

İşte oranlar söylüyorum.

Yani yüzde 44’ten 10’u çıkardığınız zaman 34 kalıyor.

Yüzde 34’le burada seçimin almayacağı kesin.

Kocaeli örgütünde bir komisyon kuruldu.

Bu komisyonun etkinliğinin hangi boyutta olduğunu bilmiyorum.

Ama genel merkez Kocaeli örgütüne sormadan bir şey yapmaz bence.

Kocaeli'de ne yapıldıysa yapıldı ve yerel seçim o zamanki örgüt tarafından çok kötü yönetildi. Cumhuriyet Halk Partisi örgütü tarafından çok kötü yönetildi.

Sadece Büyükşehir’le ilgili değil, ilçelerle ilgili de çok kötü yönetildi. Yani mesela Başiskele'de Saadet Partisi'ne destek olmak gerekirdi, orada İYİ Parti'nin adayının olmaması gerekirdi.

Körfez'de Cumhuriyet Halk Partili bir adayın olması gerekirdi.

İzmit'te zaten sıkıntı yok.

Derince'de sıkıntı yok.

Bazı ilçe belediye başkan adaylarıyla ilgili bir gözden geçirme ihtiyacı vardı.

Yerel seçim iyi idare edilmedi.

Yerel seçimde küçük rötuşlar yaptığınızda çok olumlu, büyük sonuçlar gelebiliyor.

Eğer yerel seçim iyi idare edilebilseydi söyleyeyim bugünden birinci ihtimal Büyükşehir Belediye Başkanı CHP'li olabilirdi.

Ve fark iddia ediyorum yüzde birden fazla olmazdı.

Kaybedilse bile 5-6 tane ilçe belediye başkanı bizde olurdu…”

Şurada genel seçimlere az bir süre var.

Bir yıl sonra da yerel seçimler var.

Malum, bir sene dediğiniz göz açıp kapayıncaya kadar geçiyor.

2019’da CHP’de örgüt yönetiminin stratejik hataları nedeniyle kaybedilen belediyeler ortada.

Kısacası iyi yönetmek ve yönetirken bireysellikten ve egolardan uzak durmak çok önemli.

Sonra her şeyin suçlusu Ankara yani CHP Genel Merkezi olmasın…

Sağlıklı, huzurlu ve ‘Barış’ dolu günler dileği ile…

SON DAKİKA HABERLERİ

Uğur Ulusoy Diğer Yazıları