İstanbul’dan Kocaeli’ye göçü azaltacak deprem açıklaması! İstanbul’u bu çukurlar mı koruyor?
İstanbul’da beklenen büyük deprem senaryoları, 6,2 büyüklüğündeki depremin ardından tekrar tartışmaya açılırken Jeoloji Mühendisi Prof. Dr. Osman Bektaş’tan İstanbul’dan Kocaeli’ye göçü azaltacak, ezber bozan bir açıklama geldi! Bektaş, Marmara Denizi’ndeki 4 büyük çukurun, İstanbul’da tek başına büyük bir deprem oluşumunu engellediğini savundu. İşte detaylar…
İstanbul, bu ülkenin en kalabalık kenti! Çok sayıda uygarlığa ev
sahipliği yapmış medeniyetler şehri İstanbul’da yaşayanlar,
yıllardır oldu olacak denilen olası büyük depremin korkusunu
yaşıyor. Eski yapıların, deprem olmadan dahi çöken binaların
varlığı, bu korkuyu daha da katlıyor. 23 Nisan’da meydana gelen 6,2
büyüklüğündeki deprem sonrası, tekrar başlayan “Büyük İstanbul
depremi” tartışmalarında pek çok uzman, İstanbul’un aciliyetle
depreme hazırlanması gerektiğini, yeni şehirler oluşturularak
riskli bölgelerdeki İstanbulluların buralara taşınması gerektiğini
savunurken Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Öğretim Üyesi
Jeoloji Mühendisi Prof. Dr. Osman Bektaş’tan ezber bozan bir
açıklama geldi. Bektaş, İstanbul’da tek seferde büyük bir depremin
üretilmesini, 4 büyük deniz çukurunun engellediğini savundu.
4 büyük çukur engelliyor
Prof. Dr. Bektaş, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada
Marmara Denizi’nde bulunan Trakya, Orta Marmara, Çınarcık ve
Kumburgaz çukurlarının ana fayın kilitlenip devasa bir kırılmayla
yıkıcı bir deprem üretmesini engellediğini ifade etti. Bektaş, bu
çukurların bölgedeki sismik aktivite üzerinde yavaşlatıcı ve
dağıtıcı bir rol oynadığını belirterek, bu iddiasını dört bilimsel
gerekçeye dayandırdı.
4 bilimsel gerekçeyle açıkladı
İşte Bektaş’ın paylaşımındaki 4 bilimsel gerekçe:
1. YÜKSEK ISI VE AKIŞKANLARIN ETKİSİ
Bektaş’a göre deniz çukurlarının altındaki yüksek sıcaklık ve akışkan varlığı, fay hattının kilitlenmesini engelleyerek ‘creep’ veya ‘slow sliding’ olarak bilinen yavaş kayma hareketlerine neden oluyor. Bu yavaş hareketlilik, deprem enerjisinin birikmeden zamana yayılarak sönümlenmesini sağlıyor.
2. ZAYIF VE İNCE KABUK YAPISI
Çukurların altındaki yer kabuğunun kalın ve sağlam olmadığını belirten Bektaş, bu bölgelerin yeterince dayanıklı olmadıkları için büyük depremler üretebilecek enerji birikimine uygun olmadığını vurguladı. “Bu zayıf ve ince yapı, kırılgan değil; dolayısıyla yıkıcı bir depremin ön koşulları burada oluşamıyor” dedi.
3. NORMAL FAYLARIN GERİLİMİ PAYLAŞMASI
Bu dört çukuru oluşturan daha küçük ölçekli normal fayların, ana Marmara Fayı üzerindeki gerilimi dağıttığını belirten Bektaş, bu durumun ana fay hattındaki tekil ve büyük bir kırılma riskini azalttığını ifade etti. Bu tür bir stres paylaşımı, büyük yıkımları önleyici nitelikte olabilir.
4. DEPREM ODAK DERİNLİKLERİNİN DAĞILIMI
Bektaş ayrıca bölgedeki depremlerin odak derinliklerinin de bu teoriyi desteklediğini belirtti. Derinlik farklılıkları, tek bir odakta toplanan büyük enerji patlaması yerine çoklu küçük hareketlerle enerji boşalmasına işaret ediyor.
Kocaeli’ye göçü azaltabilir
Bektaş’ın bu açıklamaları, büyük yıkıma yol açacak deprem
senaryolarının aksini iddia ediyor. Malumunuz İstanbullular, her an
büyük bir deprem olacağı korkusuyla şehri terk etmeye başlamış, 4
yıldır en fazla göç edilen iller sıralamasında ise Kocaeli başı
çeker duruma gelmişti. 17 Ağustos 1999 Gölcük depreminde asrın
felaketini yaşayan, çok sayıda canını kaybeden Kocaeli’yi,
İstanbul’dan daha güvenli gören, özellikle işlerine İstanbul’da
devam etmek isteyen İstanbullular, Kocaeli’yi göç etmek için ilk
sıraya koymuştu. Kuzey Marmara Otoyolu’nun mesafeyi kısaltması,
bunda en büyük etkendi. Yapılan bu açıklama, Kocaeli’ye ve diğer
illere göçü azaltabilir.