Meclis üyesinin cesaretine bakın….!

Kim ne derse desin siyasette parti içi demokrasi güzel bir şey.

Ayarını kaçırmadığınız sürece, demokrasiyle densizliği birbirine karıştırmadığınız müddetçe;

Herkes her konuda düşüncesini söylemeli, savunmaya geçebilmeli.

Parti içi disiplin kurallarından kopmaksızın yapılacak eleştiriler

Aynı zamanda siyasetin kalitesine olumlu yönde katkıdır.

Ama özellikle AKP ile birlikte bu kültür neredeyse rafa kalktı.

***

Daha çok “Biat kültürü” ile hareket eden iktidar partisinde tek bir aykırı sese dahi izin verilmiyor.

Bırakın aykırı ses çıkmasını; çift listeli kongre dahi yapılamıyor.

Tek seslilik üzerine kurulan bu yapı, en tepede “Başkanlık” modeliyle işin nirvanasına ulaştı.

“Kol kırılır yen içinde kalır”

cümlesi adeta AKP’nin altın kuralı haline geldi.

Deyim yerindeyse; AKP’liler arsızını, hırsızını, tacizcisini, psikopatını, Atatürk düşmanlarını dahi ötekileştirmedi.

Yanlış yapan kişinin önünde AKP kimliği varsa o kişinin yanlışı dahi hoş görüldü.

Belki çok açık bir savunma içerisine girmediler ama AKP’nin kurumsal kimliği zarar görmesin diye yapılan yanlışların pek çoğu görmezden gelindi.

Tek bir kimseyi münferit görmediler.

***

Toplumun vicdanını yaralayan olaylarda dahi yanlış yapanı kınamayı akıllarından geçirmediler.

Yani bir kişiyi bile itmediler, sistemin içinde tutmayı sürdürdüler.

Buna rağmen parti içinde eleştiri kültürüyle hareket edenleri ise daha yolun başında aforoz ettiler.

Çok mu sesi çıkmaya başladı, hemen o kişinin yumuşak karnından girdiler.

Bunları son iki yıl öncesine kadar o kadar çok gördük ki!

Biraz geriye gittiğinizde hatırlamak zor olmayacaktır.

Ancak bugüne baktığımızda artık işlerin eskisi gibi olmadığını görüyoruz.

O yüzden iki yıl öncesine bakın dedim.

***

Artık eskiye nazaran AKP’de çatlak sesler veya aykırı sesler daha fazla çıkıyor.

“Şehrin patronu”

modeli yani patronajlık, yeni düzendeki AKP’lilere sökmüyor.

Aklına yatmayan en ufak bir olayda ortaya çıkıp parti içi muhalefet edenler sıklaştı.

Bunda 17 yıldır tek başına iktidarda kalmanın verdiği yıpranmışlık da var.

İlk başlarda adeta “Saadet zincirini” andıran ve kusursuz bir organizasyon şemasıyla yönetilen AKP ister istemez kan kaybediyor.

***

E tabi bir yandan deniz de bitti…

Haliyle şimdi balayı dönemi de sona erdi ve ev içinde sıkıntılar başladı.

Ayrışmalar, ekipleşmeler, çekememezlikler

aldı başını gidiyor.

İstişare kültürü derseniz, öyle eskisi gibi olmazsa olmaz diye bakılmıyor.

Biraz da yanlışlar silsilesi bu duruma sebep oluyor.

Mesela siyasette FETÖ’ye dokunulmuyor, dokunulmadığı gibi FETÖ’ye kozmik odayı açan Bülent Arınç gibi isimler yeniden vitrine sürülüyor.

Bu da gerçek dava sahiplerinin kanına dokunuyor.

***

Buraya kadar ortaya koyduğum fotoğrafın ilimizdeki yansımasına değinmek istiyorum.

AKP’de parti içi eleştiri kültürü yok

dedik.

Ama yıpranmayla beraber bu düsturun yavaştan yok olduğunu ifade ettik.

Yerelden örnek vermek gerekirse; ilk önce Şener İnce derim.

İzmit Belediyesi AKP Meclis Üyesi Şener İnce,

Kandıra’da yapılması tasarlanan çöp tesisi ile alakalı şok bir çıkış yapmıştı.

Bunun ne anlama geldiğini iyi bildiğinden, “bedeli neyse ödemeye hazırım” dedi.

Onun doğruları ile Büyükakın’ın düşüncesinin örtüşmediği bir noktada anında tepki gösterebildi. Hem de hiç kimseye sormadan etmeden!

***

Şener İnce’nin Kandıra adına ateşlediği fitil hala yanıyor.

Büyükşehir Belediye Başkanının Kandıra hamlesine ilk tepkinin kendi partisinden gelmesi, muhalefeti de sevindirdi.

O çıkışı Şener İnce değil de örneğin CHP’li Necat Çakır yapsaydı şu an çöp tesisi projesinde yola çıkılmıştı.

Ama malum, hırsız içerden olunca kapı kilit tutmazmış (teşbihte hata olmaz).

AKP beklenmedik yerden gol yiyince o golü çıkarmak biraz vakit alacak.

***

AKP’de parti içi muhalefete bir örnek daha vereyim.

Bu seferki aktörümüz yine İzmit Belediyesi Meclis Üyelerinden biri, yani Fikret Hocaoğlu.

Şener İnce’yi cesur bulanlar asıl Fikret Hocaoğlu’na baksınlar.

Hocaoğlu, sosyal medyadan “REİSİNİ” eleştirdi.

Evet, bildiğiniz Cumhurbaşkanı Erdoğan’a “KANDIRILDI” demeye getirdi.

***

Konu;

Ülkücü camianın katil olarak adlandırdığı Ozan Ceyhun’un Erdoğan tarafından “Büyükelçi” olarak atanmasıydı.

İşte AKP’li Meclis Üyesi Fikret Hocaoğlu, Erdoğan’ın bu kararını çok rahat, aleni biçimde eleştirebildi.

“Hatadan dönülmeli”

dedi ve devam etti:

“Türkiye'deki Ülkü Ocaklarının neredeyse tamamının duvarında bu resim asılıdır. Bu kare Ülkücü hareketin destanlaşmış bir sembolüdür. Tabut bulunamadığı için battaniyeye sarılan mübarek bir naaş omuzlarda götürülür. 1 Mart 1977 tarihinde Ülkücü Şehidimiz Mustafa Erol’un kaldığı öğrenci yurduna bombalı saldırı yapan Komünist Ozan Ceyhun Ülkücü katilidir. Almanya'daki Ermeni Soykırım yasasının arkasında da bu Türk düşmanı bulunmaktadır. Bu katil, Türkiye'nin Viyana büyükelçisi olarak atanmıştır. Cumhurbaşkanımız yanlış bilgilendirilmiştir. Cumhurbaşkanımızın milletimizin sesine kulak vereceğine olan inancım tamdır. Bu hatadan dönüleceğine eminim.”

***

Fikret Hocaoğlu, Erdoğan’ın yanlış bilgilere itibar ettiğini söyledi.

Ülkücülerin vicdanına oynadı.

Kısmen başarılı da oldu.

Başta mevkidaşı olan MHP’li meclis üyesi Engin Duymaz’dan destek gördü.

Hocaoğlu bu paylaşımıyla iyi bir taraftar topladı.

Hoş, Erdoğan Fikret Hocaoğlu’nun demesiyle “onun tabiriyle” hatadan dönmeyecektir.

Burada dikkatinizi çekmek istediğim nokta başka.

***

Yani artık bırakın parti içi eleştiriyi, o çok bağlı oldukları Recep Tayyip Erdoğan’ı bile alenen eleştirip, ayar verme cesareti gösterebiliyorlar.

Ve ben bunu asla yadırgamıyorum.

Her yapılanı alkışlamak bir süre sonra insanı ilahlaştırır ve hata yapmaya sürükler.

Bugüne kadar Erdoğan’a yapılan da bu.

Ona kimsenin gerçekleri söyleme cesareti olmadı.

Ama ne zaman ki güç kaybı başladı sesler de arttı.

***

Fikret Hocaoğlu, Şener İnce

gibi isimlerin eleştirilerinde

AKP’nin duraklama döneminin bir etkisi var mı, yoksa onlar hep mi böyleydi bilemiyorum, onu zaman gösterecek.

Bildiğim bir şey varsa o da İzmit Belediye Meclis üyelerinin çok ilginç bir yapıda olduğudur.

Aday Sibel Gönül’ün ısrarla listesine istediği isimler maşallah siyasette ne kadar cabbar olduklarını gösteriyorlar.

Biat yok, koşulsuz destek yok, yanlış geleni sahiplenmek yok ve en önemlisi SUSMAK YOK.

İyimiş…

***

Durum buyken, AKP İzmit ilçe başkanı Ali Güney’in de CHP ile uğraşacak hali yok!

İçerisini yönetmek Hürriyet’e muhalefet etmekten daha zor sanki.

Tabi onların anlayışına göre zor.

Benim bakış açıma göre konuşacak olursam, ben böyle aykırı sesleri olduysam önemserim.

Demokrasi çok sesliliktir.

Bana göre Hocaoğlu demokrasiden yararlanmıştır, onlara göre ise Erdoğan’ı eleştirerek densizlik etmiştir, orasını bilmem!

Ama demokrasi denilen şey, yerinde ve zamanında yapıldığında tadından yenmez…!

Bir insan aynı anda her şeyi doğru yapamaz, öyle değil mi?

# YAZARIN DİĞER YAZILARI

Yazar Aysun Özcan - Mesaj Gönder


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Kocaeli Barış gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Kocaeli Barış gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Kocaeli Barış gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Kocaeli Barış gazetesi değil haberi geçen ajanstır.

07

Aslı - Fikret 28 haziran mahallesinden cocukluk arkadaşım saygılarımla fikret kral çıplak diyebilmek vardır.

Yanıtla . 0Beğen . 0Beğenme 24 Şubat 20:05
06

Ersoy Kandemir - Yazdıkların doğruysa dediklerinde sonuna kadar haklısın,ben bu ülkede binlerce solcu sağcı öldürülürken kimsenin silah tüccarlarını sorgulamamasını,o dönemde binlerce Türk gencinin ölümüne sebep olanların ortaya çıkarılamasını eleştiren biri olarak,Irakta milyonlarca insan öldürülürken gık demiyenlere de yuhhh olsun diyorum!

Yanıtla . 0Beğen . 0Beğenme 24 Şubat 20:05
05

Bünyamin - aktrol o dediğin akpnin temeliğne kgenetiğine ters. deniz bitti mama bitti. Millete hesap verme zamanınız yakın

Yanıtla . 0Beğen . 0Beğenme 24 Şubat 20:05
04

Ali H.Osmanoğlu - Arkadaşlar Ozan Bey milletvekili olduğunda bunları niye söylemedi bende bunu merak ediyorum.
İkincisi Ozan Ceyhun o tarihte ben 16 yaşında idim ve ihtilal yargısı tarafından böyle bir dava ile zan altına alındım. Ben asla böyle bir suçu işlemedim diyor.
Bir insanı işlemediği bir suçtan suçlamak ne ahır bir itham. Kırk senedir yakasını bırakmıyor işte sorgulamamız gereken bu Gladyo eli kim gizledi ve bu insana bunun bedelini halen ödeniyor.
Tam bir Feto CIA cinayeti ve kumpası. Hem öldürürler ,hem suçsuz ve günahı birini yargılarlar,vakti gelince toplum dinamiklerinİ ve sinir uçlarını kanatırlar.
Nerde ehli vicdan nerede adalet

Yanıtla . 0Beğen . 0Beğenme 24 Şubat 20:05
03

Ersoy Kandemir - Yazdıkların doğruysa dediklerinde sonuna kadar haklısın,ben bu ülkede binlerce solcu sağcı öldürülürken kimsenin silah tüccarlarını sorgulamamasını,o dönemde binlerce Türk gencinin ölümüne sebep olanların ortaya çıkarılamasını eleştiren biri olarak,Irakta milyonlarca insan öldürülürken gık demiyenlere de yuhhh olsun diyorum!

Yanıtla . 0Beğen . 0Beğenme 24 Şubat 20:05
02

Haydar - Ak parti Sibel Gönül'ün 5 li çetesini aforoz etmediği sürece başına çok büyük belalar alacaktır. Partiyi Sibel gönül değil ilçe başkanı yönetmedikçe daha büyük kayıplar yaşanması işten bile değil

Yanıtla . 0Beğen . 0Beğenme 24 Şubat 20:05
01

Bünyamin - aktrol o dediğin akpnin temeliğne kgenetiğine ters. deniz bitti mama bitti. Millete hesap verme zamanınız yakın

Yanıtla . 0Beğen . 0Beğenme 24 Şubat 20:05


Anket Körfez Belediye Başkanı kim olsun?
Tüm anketler