Lütfü Türkkan topu Hamza Şayir’e attı

İYİ Parti Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde yaptığı konuşmada, Dilovası’ndaki kozmetik fabrikasında yaşanan yangına ilişkin çarpıcı iddialarda bulundu.

Türkkan konuşmasında, “Dilovası’ndaki yangın bir kaza değil, göz göre göre işlenen bir iş cinayetidir” diyerek olayın arkasındaki ihmallere dikkat çekti.

“YIKIM KARARI VARDI AMA UYGULANMADI”

Türkkan, olayın geçmişine dair yaptığı açıklamada, yangının yaşandığı binanın yıllar önce “kaçak yapı” olarak tespit edildiğini belirtti.

Konuşmasında şu ifadelere yer verdi:

“Görmemezlikten geliyorsunuz. Aslı o iş yerinin hikayesi daha eski. Size o hikayeyi anlatacağım. AK Parti’de Hamza Şayir diye bir belediye başkanı vardı. Bir önceki dönem belediye başkanı olduğu dönemde, 2021 yılında bu bina için kaçak yapı tespiti yapılıyor. Dilovası Belediyesi Encümeni toplanıyor, ‘yıkılsın’ kararı alınıyor. Altına da dönemin başkan yardımcısı Edip Bingöl imza atıyor. Ne oluyor sonra? Belediye Başkanı Hamza Şayir, encümen kararı olmasına rağmen binayı yıktırmıyor.”

“O GÜN KEPÇELER BAŞKA YERDE KULLANILDI”

Türkkan, yıkım kararının uygulanmamasının ağır sonuçlara yol açtığını ifade ederek, Şayir’in görevi ihmal ettiğini öne sürdü:

“Ha buyurun, suçlu niye yok? Çünkü o sırada kendisi ahır yıkmakla meşguldü. İnsanların etlerinin fırınlarındaki gibi yandı o binayı yıkması gereken kepçeler. Hamza Şayir’in emriyle o gün buzağları, köpekleri katlediyordu. Çok meşguldü Hamza Bey.”

“GÖLGE ADAMLAR BUGÜN DE GÖREVDE”

Türkkan “O karara imza atan daimi belediye başkan yardımcısı var, birilerinin gölge adamı. Bugün hala o koltukta oturuyor. Adam çıkmış diyor ki ‘diğer ruhsatsızlarla beraber yıkılacaktı.’ Yani birkaç atölye daha yansın, birkaç kişi daha ölsün, ondan sonra bir ara bakarız.

“PATRON DENETİME GELENLERE PARFÜM DAĞITIYORMUŞ”

Türkkan, yerel basında yer alan bazı iddiaları da Meclis kürsüsünden paylaştı.

Türkkan “Yerel basında bir skandal daha var. Bakın, bunu ben doğrulamadım ama yerel basında yazdı. Diyor ki; patron zabıta gelince parfüm dağıtıyor, sigara veriyor, denetim yapılmasın diye. Ucuzluğa bakın ya! İnsan hayatının ucuzuna bak! Utanmadan o kadınların, o çocukların hayatını birkaç kuruştan, bir parfüm şişesinden daha ucuz görmüşler. Yazıklar olsun!”

“SİYASAL BAĞLANTILAR GÖZ ARDI EDİLİYOR”

Türkkan, soruşturma sürecinde açığa alınan bazı kamu görevlilerinin siyasi bağlantılarına da dikkat çekti. Türkkan “Bir siyasal boyutu var. Açığa alınan İŞKUR İl Müdürü, AK Parti bölge milletvekili arkadaşımızın amcasının oğlu. Bir başka geçmiş dönemdeki AK Partili siyasetçiyle de benzer soyadı var. Bilmiyorum, belki benzerlik olabilir ama sayın milletvekilimiz herhalde bunun cevabını verir. Yani yine tanıdık, yine akraba, yine ‘bizim çocuklardan’ kurulu bir düzen var orada.”

“KAYMAKAM DA UYARILARI DİNLEMEDİ”

Türkkan, Dilovası Kaymakamı’na da sert eleştiriler yöneltti. Türkkan “Şimdi çıkıp hepsini açığa aldık diyorsunuz. Madem öyle, önce Dilovası Kaymakamı’nı görevden alalım değil mi? Ben Kocaeli Milletvekili olarak olay günü arıyorum, kaymakam bey meclis sekreteryasından arıyor, ‘Ben şu anda meşgulüm, konuşamam’ diyor. Eyvallah. Aradı mı sonra? Hayır. Sonra da telefonlara cevap vermiyor. Niye biliyor musunuz? Çünkü muhtar daha önce gidip kaymakamı uyarıyor. Mahalle muhtarı diyor ki ‘Bu bina tehlikeli, mahallenin içinde bu iş olmaz.’ Kaymakam, vatandaşı da muhtarı da milletvekilini de dinlemiyor. Bürokrat kaymakamı orda tutarsanız bu cinayetin bizzat ortağı olursunuz.”

Türkkan’ın açıklamaları, Meclis’te ve kamuoyunda geniş yankı buldu. İYİ Parti milletvekili, ihmaller zincirinin yalnızca bu olayla sınırlı olmadığını, Dilovası’nda benzer yapıların da bulunduğunu vurguladı.