Erdoğan ölürse…

Ülkemizin kurtarıcısı ve kurucusu Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün, babadan oğula ya da hanedana geçen saltanatı yıkıp, egemenliği millete armağan etmesi, hiç kuşkusuz ki en büyük kazanımımız…

Tam anlamıyla uygulandığı söylenemese de demokrasi ile yönetilen ülkemizin siyasi geçmişi, bir siyasi parti çöplüğüne dönüşmüştür. Kurulan pek çok parti ya bir süre sonra kapanmış ya kapatılmış ya da eski şaşalı dönemlerini artık hayal dahi edemez olmuştur, tabela partisine dönüşmüştür…

Bu ülkenin asıl sahibi olan milletimiz, partileri nasıl şaha kaldırdıysa o şekilde de indirmeyi bilmiştir. Bu nedenle hiçbir siyasi parti, millete rağmen siyaset yürütemez bu ülkede… Hiçbir güç de bu saatten sonra millete rağmen, kendi iradeleri ile seçilen iktidarları alaşağı edemez. Bunu 15 Temmuz hain darbe girişiminin püskürtülmesinde gördük. İktidara muhalif olan kesimler dahi, “En kötü iktidar, cuntadan iyidir” mantığı ile hareket etti. İyi de etti.

***

Kapatılan kimi siyasi partilerin uzantıları tekrar tekrar kurulsa da kimi partilerin tekrarı olmamıştır… Darbe dönemlerinde kapatıldı pek çok parti mesela ancak köklü partiler, ideoloji partileri tekrardan siyasi arenaya dönmeyi başardı. Lider odaklı partiler, liderlerinin sırtında yükselen partiler ise rüzgar gibi geldi geçti. Çoğu, merkez sağ partilerdi. Şimdi esameleri okunmuyor.

***

Gelelim Türkiye’nin son 16 yılına… 2002 yılından bu yana ülkemizi iyisiyle kötüsüyle Adalet ve Kalkınma Partisi, tek başına yönetiyor…

Her ne kadar eleştirilecek, eksik gördüğüm, yanlış gördüğüm şeyler olsa da millet iradesinin önemli bir bölümü AKP’ye oy veriyor, onları iktidara taşıyor. Daha doğrusu Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’a oy veriyor.

Necmettin Erbakan’ın partisinden ayrılarak AKP’yi kuran ekibin başında yer alan Erdoğan, bugün kurduğu partiden kopup, “X” partiyi kuracağını söylese yeni kurulan parti, AKP’nin aldığı oyların tamamını, belki de çok daha fazlasını alır.

Gerek sosyal medyada gerekse sohbet ortamında AKP tabanının “AKP olmasa Erdoğan daha çok oy alır” şeklindeki sözlerine mutlaka denk gelmişsinizdir. Bunu söyleyen azınlıkta kalan bir kesim de değil.

Bunun sebebi de Erdoğan’a yaslanan, kendi yetileri ile değil, onunla varlık göstermeye çalışan AKP’nin siyasi aktörleri…

Bunun sebebi bir yerel seçimde dahi kendisini değil, onu anlatan adaylar…

Bunun sebebi; 16 yıldır iktidarda olan ve sandıkta geliştirdiği stratejilerle bir şekilde ayakta kalan Erdoğan’lı AKP’de, daha düne kadar altında arabası olmayanların bugün lüks otomobillerle gezmesi, lüks evlere sahip olması, lüks semtlerde oturması, ihaleler alması… Bu partinin ideolojisine sahip olmadığı halde, güce tapanların bu partiye yönelişi ve bir yerlere gelmesi…

Erdoğan’a çıkarla değil, gönülden bağlı olan tabanın midesini bulandırıyor bu durum… Onlara göre Erdoğan, dört dörtlük; AKP ise artık “AK Parti” olmaktan çıktı…

Ölüm her fani için var ve kaçınılmaz… Vadesi dolan gidiyor. Peki ya Erdoğan ölürse..? AKP’nin kalıcı olma şansı var mı? Yine başarılı olmaya, iktidarda kalmaya devam edebilir mi? Bu şartlarda etme şansı yok… Çünkü, Erdoğan’sız AKP’nin varlık gösteremeyeceği algısını yaratan ta kendileri… Parti temizlenmeden, tabanın midesini bulandıran olaylar son bulmadan ve partiye karşı yiten güven yeniden tahsis edilmeden Erdoğan’sız bir AKP, eriyip gidecektir…

***

Konuyu şuraya bağlayacağım…

Malumunuz AKP, Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkan adayını belirlerken de “Ceketimi koysam kazanırım” mantığıyla hareket etti.

Şahsıyla ilgili olumsuz bir şey söyleyemeyeceğim ancak aday adayları arasında teşkilattan en uzak isim, bir bürokrat; Doç. Dr. Tahir Büyükakın, AKP’nin Büyükşehir adayı yapıldı.

AKP tabanının önemli bir kısmı İbrahim Karaosmanoğlu’nun tekrar aday gösterilmesini istemezken Erdoğan, üçüncü dönemini dolduran Karaosmanoğlu’nun ekibinde yer almış bir ismi, yani Büyükakın’ı tercih etti.

AKP’ye gönül vermişti ancak bürokrattı aynı zamanda, Bilecik Valisi olması nedeniyle 1,5 yıl Kocaeli’den de teşkilattan da uzaktı Büyükakın…

Aday yapılmasına sevinen de oldu, tepki gösteren de… Ama şu bir gerçekti ki Büyükakın isminin ya da başka bir ismin önemi yoktu…

Kocaeli Büyükşehir Belediyesini, Türkiye’nin en borçlu belediyesi yaptığı halde vaatlerinin büyük bir kısmını yerine getirmeyen ve buna rağmen 3 dönemdir seçim kazanan Karaosmanoğlu’nda olduğu gibi…

Bu seçimde de muhalefet, AKP’nin adayı ile değil, Erdoğan ile yarıştırılacak gibi…

Bunu da Tahir Büyükakın’ın AKP İzmit İlçe Başkanı Hasan Ayaz ve yönetimine gerçekleştirdiği ziyarette sarf ettiği sözlerden rahatlıkla çıkarabilirsiniz…

“Sen de mi Büyükakın, sen de mi Erdoğan’a yaslandın?” dedirtecek cümleler kurdu bu ziyarette…

“Büyükşehir Belediye Başkan adaylığı için kimse kıran kırana yarışmadı. Aramızda mücadele olmadı. Bu teşkilatlarda bu olmaz. Adaylığın açıklandığı gün de dün de bugün de yan yanayız” dedi ilk olarak…

Mücadele olmadan, Erdoğan’ın isteği ile aday yapılmasını diğer aday adaylarının kabullenmesi onun için bir gurur tablosuydu… Teşkilat, Büyükakın ismini istedi mi, istemedi mi, bir önemi yoktu? Zaten ortada mücadele vereceği bir adaylık da yoktu, aday adayı olmamıştı, istifa etmesi istendi valilikten, etti, görev tebliğ edildi, hepsi bu!

Erdoğan’ın istemesi yeterliydi…

Üniversitede 15 yıl akademisyenlik, 10 yıl belediyecilik ve 1,5 yıl da valilik yaptığını hatırlatarak “Bu nedenle birkaç pencereden hayata bakmaya başladım” ifadelerini kullandı sonrasında…

Evet, bu olumlu bir şeydi… Farklı çerçevelerden bakabilmek, kent yararına işler yapmasına olanak da tanıyabilirdi ancak cümlenin devamında sarf ettiği sözlerle bu özelliğini de gölgede bıraktı Büyükakın…

Şunları kaydetti: “Şu anda bu kalenin temsilcisi Cumhurbaşkanımızdır. Bu kale yıkılırsa ümmet yıkılır. Biz bu mücadeleyi bırakmayız. Bizim taşıdığımız değerler var. Millete hizmet etmeyi en kutsal değer olarak biliyoruz. Ülkemizin bölünmez bütünlüğü bizim için kutsal bir mücadele. Allah yolunda mücadele etmek bizim vazifemiz. Makamımızın ne olduğunun önemi yok. Hiçbirinizin yüzünü kara çıkarmayacağım. Cumhurbaşkanımız 2-3 saat uyku ile ayakta kalıyor. Enerjisini yüreğinden alıyor. Ben de bu enerji ile çalışacağım, hiçbirinizin yüzünü kara çıkarmayacağım. Nihai hedefimiz davanın başarılı olması, ümmetin, ülkenin, devletin ayakta kalması; bu kalenin yıkılmamasıdır. Ben burada doğdum, burada büyüdüm. Sadece kendimizin değil, bütün çocukların huzurlu olması için çalışacağız. El birliği ile var gücümüzle, İslam ve insanlık için hak davamızın galip gelmesi için mücadele edeceğiz.”

Evet Erdoğan’a tutunduğunu, onun adıyla seçime gireceğini, onsuz bir başarının olamayacağını dillendirircesine cümleler kurdu. Diğerleri gibi işi dine bağladı. Davanın galip gelmesi için çalışacağını aktardı.

Oysa bu bir yerel seçim… Herhangi bir davanın, ideolojinin seçimi değil…

Bir kurtuluş mücadelesi hiç değil…

Adayların ağırlıkta olması gereken bir seçim…

Adayların; davalarını, liderlerini, dini, imanı değil;

projelerini, vaatlerini, vizyonlarını anlatacağı bir seçim…

Siz bu yerel seçimi kazanınca İslam kazanmayacak,

siz bu seçimi kaybederseniz de İslam kaybetmeyecek…

Siz Diyanet İşleri Başkanlığına değil, Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanlığına adaysınız… Erdoğan’ın adıyla değil, kendi yetilerinizle varlık sürdürmeye çalışın…

Tabanın aklını Erdoğan ile çelmeyi bırakın…

Diğerleri gibi olmayın, bir akademisyen olarak fark yaratın.

Kazanırsanız, bu kent için bir şans olun,

adınız partinizin önüne geçsin yaptıklarınızla; olanın devamı olmayın…

Aksi takdirde ne partinizin ne de sizin bir kalıcılığınız olur…

Tabii kazanırsanız…

# YAZARIN DİĞER YAZILARI

Yazar Yılmaz Karabıyık - Mesaj Gönder


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Kocaeli Barış gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Kocaeli Barış gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Kocaeli Barış gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Kocaeli Barış gazetesi değil haberi geçen ajanstır.

09

Devletini seven - Hep söyledik.bu işlerin zerre miskal İslamiyet le alakası yok.al ihaleyi.ver başkasına.süper kere yap..yaptığın işi düzgün yapma.Büyük şehir personeli yapsın..hani nerde.her partiden denetleyiciler.hani.İslamiyetten bahsediliyor.işe Adam yani insan alırken.önce fakir liyaket ehli.vatandaşları kurayla almıyorlar.hani Allahın adaletini.kim sağlayacak.

Yanıtla . 0Beğen . 0Beğenme 29 Kasım 16:40
08

Çeçenler... - Araştırmacı Yazar Erol Mütercimler ne güzel söylemişti "2009 da iç savaş çıkacak diye" Türkiye'de hükümet ile Rus istihbaratı çalışması ile şehit edilen üst düzey 11 Çeçen komutanın intikamını alacağız

Yanıtla . 0Beğen . 0Beğenme 29 Kasım 16:40
07

Cumhuriyet - Vatandaş sanırım nemalandığın düzenin bir an için biteceğini hayal ederek iç savaş diye saçmalamışsın.Hele vatanını sevdiğini zannetmen içleracısı halini ve içinde bulunduğun tezatı da ortaya koymuş.Sen daha fazla düşünme bence..

Yanıtla . 0Beğen . 0Beğenme 29 Kasım 16:40
06

Vatandaş - REİS ÖLÜRSE YÜZDE BİR MİLYON İÇ SAVAŞ ÇIKAR KİMSEDE ENGEL OLAMAZ O ZAMAN ÖLSÜNDE İÇERSİ KARIŞSIN YA HERRO YA MERRO VATANINI SEVENLER SEVMEYENLER MEYDANA ÇIKAR

Yanıtla . 0Beğen . 0Beğenme 29 Kasım 16:40
05

Cumhuriyet - Vatandaş sanırım nemalandığın düzenin bir an için biteceğini hayal ederek iç savaş diye saçmalamışsın.Hele vatanını sevdiğini zannetmen içleracısı halini ve içinde bulunduğun tezatı da ortaya koymuş.Sen daha fazla düşünme bence..

Yanıtla . 0Beğen . 0Beğenme 29 Kasım 16:40
04

SİNAN YILMAZ - KARDEŞ GÜNAYDIN SEN ÇOK GEÇ ANLAMIŞSIN

Yanıtla . 0Beğen . 0Beğenme 29 Kasım 16:40
03

Cumhuriyet - İktidarın bugünki kafa yapısının tek müssebibi Erdoğandır.Liyakat,deneyimi kenara bırakıp atamaları ile seçtikleri ile bu türk siyasetçileri çıkaran Erdoğandır.Kendisine tapan,yalakalık yapan,emrine amade;bürokrat,akademisyen,bakanları vesaire atayn Erdoğandır.Bu minvalde bu tür tiplerin bu şekilde konuşmasıda gayet normaldir.Erdoğana hayran olmak başka onun yönetemediğini görmek bambaşka bir durumdur.

Yanıtla . 0Beğen . 0Beğenme 29 Kasım 16:40
02

Erkan keskin - Sevgili kardesim sen üzulme endişelenme inanıyorsak üstünüz..Rabbim Recep Tayyip Erdoğanısevip yanına alsada rahat ol Rabbim Yüce TürkMilletini sahipsiz bırakmaz Allahın izniyle nice Recepler nice Tayyiplet nice Erdoğanlar çıkartır aramızdan..teşekkür ederim.böyle yazılar yazmaya devam ednki kendimixe gelelim davamıza sıkıya sarılalım.

Yanıtla . 0Beğen . 0Beğenme 29 Kasım 16:40
01

Sema - Cok guzel bir yazi. Tebrikler. İslami kullanmadan siyaset yapilmali artik. Sanki diger partilerin dinleri farkliymis gibi bir algi yapilmaya calisiliyor. Bu artik bitmeli.

Yanıtla . 0Beğen . 0Beğenme 29 Kasım 16:40


Anket Körfez Belediye Başkanı kim olsun?
Tüm anketler