Hürriyet, Uğur Falay'a siper oldu: Alparslan Seymen'den başladı vekillerden çıktı
İzmit Belediye Başkanı Fatma Kaplan Hürriyet’in kongre öncesi CHP Başiskele İlçe Başkanı Uğur Falay lehine oy istemesi Başiskele’yi karıştırmıştı. Hürriyet konuyla ilgili açıklama yaparak Falay’a siper olurken, eski İzmit İlçe Başkanı Alparslan Seymen’den vekillere kadar herkesi topa tuttu
İzmit Belediye Başkanı Fatma Kaplan Hürriyet’in CHP Başiskele İlçe Kongresi öncesi mevcut başkan Uğur Falay lehine çalışma yapması Anıl Acurman ekibini kızdırmıştı. Acurman’ın babası Hüseyin Acurman’ın zehir zemberek açıklaması sonrası Hürriyet de yaptığı açıklamada şunları söyledi: “
Söz verdim mi dönersem, kendime ihanet ederim.
Ben hayatım boyunca ikili oynamadım. Tarafımı saklamadım. Kongre
sürecinin en başında, daha “adayım” denmeden, Uğur Başkana destek
sözünü verdim. Sözü verdiysem tutarım, kimseyi yarı yolda bırakmam.
O günden bu yana herkese aynı cümleyi kurdum ve aynı tutumu
gösterdim.
Bugün hakkımda el altından haberler yaptırıldığı, dedikodu
üretildiği konuşuluyor. Koca koca adamlar yine dertleri parti içi
seçim ve tek mücadele alanları bir kadına karşı.
"AKP’ye karşı mücadelemden ödün vermedim"
Mertçe siyaset varken, perde arkasından itham üretmek kırıcıdır.
Ben partim zarar görmesin diye yıllardır en ağır haksızlıklara ve
hakaretlere bile sabrettim. Aleyhimde söz söylendi, İzmit ön
seçimlerinde topyekün karşımda çalışıldı; ağzımı açıp tek cümle
etmedim. Çoğu zaman yalnız bırakıldım ama arka kapılar ardında
Akp’lilerle el sıkışanlara ve Akp’ye karşı mücadelemden ödün
vermedim. Tüm sinsiliklere rağmen hem ön seçimden hem de yerel
seçimlerden iki kere başarıyla çıktım.
Bu güne kadar partim ya da herhangi bir partilim hakkında ufacık
bir paylaşımım dahi olmadı. Çünkü partimin itibarını kendi ismimin
önünde tutarım. Ama koltuklarını ön planda tutanlar, parti içi
mücadele hırslarını Akp’ye karşı göremediklerimiz şimdi bana “ahlak
dışı” gibi yakışıksız ifadeler kullanmaları ancak dedikodu
yapanlara yakışan bir davranıştır. Keşke partimize ve belediyelere
karşı hukuksuzluk yapanlara karşı da bu kadar hırslı bir mücadele
görebilseydik.
"Bu mesele Uğur–Anıl meselesini aşmış durumda"
Delegelerimizle yaptığım tüm görüşmelerde sözüm nettir:
“Her iki aday da kıymetli; fakat mevcut başkanın devam etmesini
doğru buluyorum. Yerel seçimde Anıl Bey bizim adayımızdı, bütün
gücümüzle destekledik; sonuçlar ortada. Belediye başkanlığına aday
olmuş birinin, hemen sonra ilçe başkanlığına dönmesi doğru değil. O
süreçte Uğur Bey sorumluluk üstlendi, devam etmek hakkıdır.”Kimle
konuştuysam önce şunu sordum: “Verilmiş bir sözünüz var mı?”“Var”
diyenin gönlünü bulandırmadım; “O zaman hiç kafanızı
kurcalamayayım, kimseye haksızlık yapmak istemem” dedim. Bu tutum
kötüleme değil, siyasal bir değerlendirme ve vicdani bir
duruştur.Bir noktayı da açık yazayım: Bu mesele Uğur–Anıl
meselesini aşmış durumda. Kayyum beklentisiyle, operasyon hevesiyle
bu partiyi yıpratmak için fırsat kollayanlar var. İstanbul gibi
bize de operasyon olur mu diye Vatan Emniyetin yollarını
arşınlayanlar var. Benim de, örgütümüze basınç kurmaya çalışanlara
karşı müdahil olmam kaçınılmaz. Alparslan Seymen’inden vekiline
kadar herkesin delegeleri tek tek aradığı, İzmit dahil her yerde
müdahil olduğu hatta İzmit’te 1 delegeli köylerde bile sırf benimle
mücadele etmek için çift liste yarışına girdiği bir yerde benim de
açıkça müdahil olmam gayet doğaldır.
Kardeşlik hukuku iddia edenlerin, önce “Başiskele için birlikte
duralım” demesi gerekirdi.
"Ben kimseye hakaret etmeyeceğim"
Bir başka çarpıtma da şu: “Uğur Kartepeli” deniyor. Uğur Bey’i bu
camia, Anıl Bey yönetimine yazdığında tanımadı mı? O gün mü
Başiskeleliydi, bugün mü değil? Üstelik Uğur bey Anıl beyin
seçilebilmesi için canla başla çalışmış, gece yarılarına kadar
çalışırken küçücük çocuğunu ve eşini evde yalnız bırakmış, şimdi de
partisine daha çok çalışabilmek için çocuğu ve eşi yalnız kalmasın
diye ailesinin yanına taşımak zorunda kalmış bir başkan hakkında
bel altı haberler yaptırmak çok yakışıksız. Hiç mertçe bir tutum
değil. Aynı yandaş ulusal basının partiyi dizayn etmesi gibi yerel
basın eliyle partiyi dizayn etmeye çalışanları da üyemiz fazlasıyla
farkındadır. Lütfen, seçimin kaderini kişisel etiketlerle değil,
emeği ve sorumluluğu esas alarak konuşalım.
Ben kimseye hakaret etmeyeceğim. Hakaret edenlerin seviyesine de
düşmeyeceğim. Partimin birliği için kavga değil, emek ve mücadeleye
inanıyorum. Fakat doğruları söylemekten de geri durmam. Hesabım,
örgütüme ve vicdanımadır.Bugün çağrım şudur:
Başiskele’de tartışmayı büyütmek yerine örgütümüzü büyütelim. El
altı haberlerle, fısıltıyla değil; yüz yüze, açık yüreklilikle
konuşalım.
Kazanan isimler değil, Cumhuriyet Halk Partisi olsun.
Sözüm nettir, yolum bellidir. Mertçe başladım, mertçe
bitireceğim.