Büyükakın’dan teşkilata “anlatın” talimatı “Allah bizi korumuş”

AKP Başiskele İlçe Danışma Toplantısı bugün Karşıyaka Kültür Merkezinde gerçekleşti. Toplantıda konuşan Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın şunları söyledi: “Bu ülkeyi yönetmeye kalkışan, biz bu ülkeyi yönetiriz, vesaire diye gökteki yıldızları vaad eden muhalefetin genel başkanının danışmanı ne diyordu bizim Karabağ’daki operasyonumuzla ilgili hatırlayın, Türk ordusu Azerbaycan'da işler çıkartıyordu. Kafa bu. Aynı kafa bugün de aynı şeyleri söylüyor. Ama bakıyor, halk nasıl, ne söylersek yerler, oradan da dem kurmaya başladılar. Son dönemde hiç yere bunu yapmaya başladılar.

“Şükrediyorum”

Yani bunlara bakıyorum, Allah bizi korumuş bunlardan. Memleket bunların eline kalaymış. Şu kalkışmanın içinde, dünyadaki bu kadar hengâmenin arasında bunlar bu memleketi yerine yeksan edermiş. Bunu her seferinde görüyorum ve Allah'ıma şükür ediyorum ki memleketimizin başında Recep Tayyip Erdoğan gibi bir lider var.

“Hamlelerdeki derinliği görüyor musunuz?”

Bir süre önce Cumhur İttifakımızın değerli lideri, Milliyetçi Hareket Partimizin değerli lideri devlet parçalarının açıklamalarıyla birlikte, Sayın Cumhurbaşkanımızın açıklamalarıyla birlikte bir söz söylenmeye başlandı. İç cepheyi güçlendireceğiz dediler. O zaman doğu tartışmaları başlandı. Onu da hemen eleştirdiler. Şimdi anlıyor musunuz Türkiye ne yapıyor aslında? Statistik hamlelerdeki derinliği görüyor musunuz? Türkiye'nin, Büyük Türkiye Devleti'nin aklını nasıl işlediğini adım adım adım nasıl o taşların döşendiğini fark ediyor musunuz? Eğer bu irade olmasa, biz burada belediye başkanları olarak bir tane çakıl taşının yerini öbür tarafa kaldıramayız.

“Büyük işlerin altında sağ iktidarların imzası var”

Eski Türkiye'yi biz çok iyi biliyoruz. Gençler bilmiyor. Yaşı 40'ın altında olanlar bilmiyor. Bizim büyüklerimiz var burada. Size çok iyi hatırlıyorsunuz değil mi? Biz Bolu Tüneli'ni yaparken bir de şu var, Türkiye'de yapılan bütün büyük işlerin altında Sağ İktidarların imzası var.. Birinci köprüye karşı çıktılar. Onu ben hatırlamıyorum. O aşağı yukarı benim doğum tarihimde yapılmış. İkinci köprüyü çok iyi hatırlıyorum ama. Rahmetli Özal, birinci köprünün gelir ortaklığı senedini çıkartmıştı. Onun finansman geliriyle ikinci köprü yapılacaktı. Bu salondakiler bir kısmı hayatta yoktu o zaman. Rahmetli Özal'a da düşman oldular. Tıpkı Adnan Menderes'e düşman oldukları gibi. Tıpkı Erbakan Hoca'ma düşman oldukları gibi. Üçüncü köprü yapıldı, karşı çıktılar. Avrasya Tüneli yapıldı, karşı çıktılar. GAP yapıldı, karşı çıktılar. Bu memleketin hayrına her ne varsa karşı çıktılar. Çünkü bu yapılanlar bu memleketin kendi ayakları üzerinde durmasının yoluydu.

“TOGG gemilerle geliyor diyen bir akıl”

Az önceki videoda yöneticilerimizden bir tanesi TOGG’un direksiyonundan mesajını vermiş. TOGG için ne dediler? Hatırlıyorsunuz değil mi? Fabrika yok dediler. Fabrika oradaydı halbuki. Düşünüyor musunuz siz? TOGG yok, İtalya'dan gemilerle geliyor diyen bir akıl. Bunu hangi akılla söyler? Nasıl böyle bir yalan söyler? Hiç hatırlıyor musunuz bunu? Bir insan burada açık, apaçık bir yalan söyler mi? Bunlar söylüyorlar. Apaçık hem de gözünüzün içine böyle baka baka yalan söylüyorlar. Kaan'la ilgili ilk prototipler kanıtıldığında ne dediler? Kalorifer ve teyneğe benziyor dediler değil mi? Şimdi bugün anlaşma yapılıyor, satış anlaşması yapılıyor. Ona da yalan diyorlar. Gaz çıktı, gaza yalan dediler. Sanki gaz bulunduğu zaman onlara ziyanı var, zararı var. Değil mi? Niye rahatsız oluyorlar ben anlamıyorum.

“Rahatsız oluyorlar”

Libya'ya gidiyor Türkiye. Libya'da savaşıyor. Değil mi? Libya'daki savaşın sonunda hafta güçlerini oradan püskürtüyor. Kıta sağlığına anlaşması yapıp Doğu Akdeniz'de arama yapıyor. O anlaşmadan rahatsız oluyorlar. Yunanistan rahatsız olur anlarım. İsrail rahatsız olur anlarım. Değil mi? İtalya rahatsız olur anlarım. Fransa rahatsız olur anlarım. Siz niye rahatsız oluyorsunuz onu anlamıyorum. Efendim neymiş? Yurtta sulh, cihanda sulh.

“Bunları anlatın”

Peki Atatürk'ün Trablusgarp cephesinde, yani o zamanki haliyle bu zamanki haliyle birbirlerine ne işi vardı? Peki yurtta sulh, cihanda sulhden sizin anladığınız o merkezleri anlayacaksak. Hatay'da ne işi vardı? Hatay'da Mustafa Kemal Atatürk'ün. Hatay'ın şahsi meselendir. Niye dedi? Niye bizim mihsatın, milli sınırlarımızın güney haktı yok? Bakın. Bunları milletimize anlatın. Bunların iki yüzlerini, bunların sahtekarlığını, bunların kavramlarının içini boşalttığını, bu memleketin hayrına olan bütün işlere karşı olduğunu anlatmaya devam edin.”