Başkan Şirin’den Sert Tepki: “Yaşama Projesi Değil, Bölünmüş Türkiye Projesidir”
İYİ Parti Kocaeli İl Başkanı Av. M. Kamil Şirin, son dönemde gündeme gelen “makamların etnik ve mezhebi gruplara göre dağıtılması” tartışmalarına sert tepki gösterdi
Şirin, yaptığı yazılı açıklamada, vatandaşları etnik kimliği veya mezhebi aidiyeti üzerinden ayrıştırmanın, “Terörsüz Türkiye” projesi değil, açıkça “Bölünmüş Türkiye” projesi olduğunu ifade etti.
Kürt ve Alevi vatandaşlara doğrudan seslenen Şirin, “Ayrımsızca ve kodlanmadan yurttaşı olduğumuz bu ulus devlet, onurlu ve eşit yurttaşlığımızın da garantisidir.” ifadelerini kullandı. Şirin, PKK ile ortaklaşa inşa edilmeye çalışılan yeni düzenin, toplumun farklı kesimlerini önce etnik ve inançsal kimliklerle kodlamayı; ardından da anayasal hakları bu kodlara göre yeniden tanımlamayı amaçladığını vurguladı.
“Amerikan sefirinin rötuşladığı proje Türkiye’yi parçalayacak”
“Amerika sefiri tarafından son rötuşları yapılan bu proje” şeklinde tanımladığı yapının, aslında modern bir konfederatif sistem hedeflediğini belirten Şirin, bu sistemin hayata geçmesi durumunda Türkiye’de girişim özgürlüğünün, serbest ikamet hakkının ve farklı kültürlerin yaşama imkânının kalmayacağını söyledi.
Şirin, “Yeni Türkiye’de belli kamusal alanlar belirli gruplara açılırken, diğer gruplar kendi tarihsel coğrafyalarına çekilmeye zorlanacak. Bu, toplumun iç içe yaşama iradesine ağır bir darbedir.” dedi.
“Eşitlikten uzak sistemler çağ dışıdır”
Kürt ve Alevi vatandaşların aidiyetlerine saygısının sonsuz olduğunu belirten Şirin, bu aidiyetlerin kimsenin eşit haklara sahip bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmasına engel olmadığını vurguladı. Ancak, hakkaniyet ve eşitlikten uzak sistemlerin çağ dışı ve insan onuruyla bağdaşmayan yapılar olduğunun da altını çizdi.
“Ortak vatanı bölmek isteyen kirli zihniyete birlikte dur diyelim”
Şirin, açıklamasının sonunda tüm vatandaşlara çağrıda bulunarak şunları söyledi:
“Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının hepimize miras bıraktığı bu ortak vatanı; Ortadoğu’nun çatışmalı ve parçalı coğrafyasına çevirmek isteyen bu kirli zihniyete artık hep birlikte ‘dur’ demeliyiz. Milletimizi farklı kimlik kodlarıyla ayırmak, hak ve özgürlükleri bu kodlara göre dağıtmak; bir arada yaşama irademizi yok etmektir. Bu tehlikeye karşı susmak, vebal altına girmektir.”