Uzmandan Uyarı: Diş çekiminde hayati önlemler
Uzman Diş Hekimi ve Ağız Diş Çene Cerrahı Prof. Dr. Birkan Taha Özkan, son dönemde diş çekimi sonrası özellikle çocuk ve gençlerde meydana gelen ölümcül vakalara dikkat çekerek, bu tür işlemlerin sadece basit bir diş çekimi olarak görülmemesi gerektiğini vurguladı
Uzman Diş Hekimi ve Ağız Diş Çene Cerrahı Prof. Dr. Birkan Taha Özkan, son dönemde diş çekimi sonrası özellikle çocuk ve gençlerde meydana gelen ölümcül vakalara dikkat çekerek, bu tür işlemlerin sadece basit bir diş çekimi olarak görülmemesi gerektiğini vurgulayarak, "Detaylı klinik ve radyografik değerlendirme yapılmadan, cerrahi prensiplere uygun şekilde planlanmadan gerçekleştirilen diş çekimleri, ciddi komplikasyonlara ve ne yazık ki hayatı tehdit eden sonuçlara yol açabiliyor" dedi.
"Diş çekiminde hayati müdahale, sistemli hazırlıkla
başlar"
Diş çekiminin, sadece bir dişi yerinden çıkarmakla sınırlı olmayan;
çene kemiği, dişeti, sinir yapıları ve çene eklemi gibi birçok
anatomik yapının korunmasını gerektiren cerrahi bir işlem olduğunu
söyleyen Özkan, "Özellikle çocuklarda çene kemiği henüz gelişimini
tamamlamadığı için diş çekimi sırasında yapılacak en küçük ihmal,
telafisi zor komplikasyonlara neden olabilir. Dişin kök yapısı,
çene kemiğinin yoğunluğu, hastanın yaşı ve dişin konumu gibi
faktörlerin çekim öncesinde klinik ve radyolojik olarak
değerlendirilmesi gerekir. Her hastaya özel bir cerrahi planlama
zorunludur" diye konuştu.
"Cerrahi uygulamalarda teknik titizlik şart"
Diş çekimi öncesinde antiseptik uygulamalarla bölge steril hale
getirilmesi gerektiğine dikkat çeken Özkan şöyle devam etti:
"Ardından lokal anestezi yapılır. Dişe erişim sağlamak için
gerekirse dişeti dokusunda minimal kesiler açılır. Dişin
çevresindeki kemik yapısı, özel aletlerle düzeltilerek travmasız
bir çekim hedeflenir.
Dişin çekildiği alandaki çene kemiği törpülenerek düzeltilmezse,
iyileşme zorlaşır ve enfeksiyon riski artar. Bu kemik düzleştirme
işlemi, çekimin cerrahi bütünlüğü için şarttır. İlk 72 Saat: sessiz
tehlike dönemi
Çekim sonrası ilk 72 saat, kan pıhtısının yara bölgesinde stabil
hale gelmesi ve yeni kemik oluşumunun başlaması açısından kritik
bir dönemdir. Bu sürede yapılacak basit ama etkili önlemler, olası
komplikasyonları önleyebilir."
Prof. Dr. Özkan, "Çocuk ve genç hastalarda bu pıhtı oluşmaz ya da
erken bozulursa, gelişen enfeksiyonlar hızlıca yayılıp sistemik
komplikasyonlara yol açabilir. Bu durum ne yazık ki ölümle
sonuçlanabilecek kadar ciddi hale gelebilir," diyerek konunun
ciddiyetini vurguladı.
Özkan, diş çekimi sonrası ilk hafta boyunca yapılması gerekenleri
ise şöyle sıraladı:
"Sigara ve elektronik sigaradan kesinlikle uzak durulmalı, soğuk
kompres uygulamaları ve steril gazlı bezlerle kanama kontrol altına
alınmalı, antibiyotik ve antiseptik ağız gargaraları hekimin
önerdiği şekilde kullanılmalıdır."
Diş çekiminde oluşan komplikasyonlar önlenebilir mi?"
Diş çekimi sırasında karşılaşılabilecek en ciddi riskler arasında
çene sinir hasarı, kemik kırığı, uzun süreli kanama ve çene eklem
hasarı yer aldığını belirten Özkan, "Özellikle alt çene
bölgesindeki gömülü veya zorlu diş çekimlerinde, kontrolsüz kuvvet
uygulanması çene eklemini zedeleyebilir. Diş çekiminde kullanılan
aletlerin sterilizasyonunun eksiksiz yapılması, hastanın sistemik
hastalıklarının bilinmesi ve operasyonun kişiye özel planlanması
yaşanacak trajedilerin önüne geçer," diyerek tüm sürecin ne kadar
hassas yönetilmesi gerektiğini tekrar hatırlatıyor" dedi.
"Sıradan görünen ama hayati bir işlem"
Diş çekiminin, özellikle gelişim çağındaki bireylerde basit bir
işlem değil; doğru planlama, hassas cerrahi uygulama ve dikkatli
hasta takibi gerektiren hayati bir müdahale olduğuna işaret eden
Özkan, cümlesini şöyle sürdürdü:
"Diş çekimi öncesi detaylı analiz, cerrahi titizlik ve ilk 72 saate
özel