Menenjit sadece çocuk hastalığı değil, gençler ve yaşlılar da risk grubunda
Menenjit hastalığının tedavi edilmediği takdirde ölümle sonuçlanabildiğini aktaran Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Zeynep Bilgiç, "Menenjit hastalar bize klinik olarak ateş yüksekliği, baş ağrısı ve bilinç değişikliğiyle başvurmaktadır. Hastalığın belirli dönemlerde daha sık görüldüğü bilinmektedir. Özellikle 5 yaş altı çocuklarda, küçük çocuklarda, 16-21 yaş arası gençlerde ve 65 yaş üstünde hastalığın sıklığı artmaktadır" dedi
Toplumda genellikle çocuk hastalığı olarak bilinen menenjit, aslında her yaşta görülebiliyor. Beyin ve omuriliği saran zarların iltihaplanmasıyla ortaya çıkan bu hastalık, erken fark edilmediğinde ölümcül sonuçlara yol açabiliyor. Uzmanlar, özellikle genç erişkinler ve yaşlıların da risk grubunda bulunduğuna dikkat çekiyor. Tunceli Devlet Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Zeynep Bilgiç, menenjitin belirtileri, tedavi süreci ve korunma yolları hakkında önemli uyarılarda bulundu.
"5 yaş altı çocuklarda, küçük çocuklarda, 16-21 yaş arası gençlerde ve 65 yaş üstünde hastalığın sıklığı artmaktadır"
Tunceli Devlet Hastanesi'nde görev yapan Bilgiç, "Menenjit, menix adını verdiğimiz beyin ve omuriliği saran zarın iltihaplanması olarak adlandırılan bir hastalıktır. Menenjitin sebebi, sıklıkla virüsler, bakteriler ve nadir olarak mantar ve parazitler olmaktadır. Menenjit hastalar bize klinik olarak ateş yüksekliği, baş ağrısı ve bilinç değişikliğiyle başvurmaktadır. Hastalığın belirli dönemlerde daha sık görüldüğü bilinmektedir. Özellikle 5 yaş altı çocuklarda, küçük çocuklarda, 16-21 yaş arası gençlerde ve 65 yaş üstünde hastalığın sıklığı artmaktadır. Hastalık tedavi edilmediği takdirde ölümle sonuçlanmaktadır. Tedavi edilse bile özellikle meningokok menenjiti dediğimiz menenjit türünde ölüm oranı yüzde 20'lere ulaşabilmektedir. Ayrıca hastalık tedavi edilse de, tedaviye geç başladığımız dönemlerde hastalar, hayatlarının geri kalanında sağırlık, nörolojik problemler gibi problemlerle hayatlarına devam etmek zorunda kalmaktadırlar" diye konuştu.
"Askeri birliklerde kalanlara, yurtlarda kalanlara ve kalabalık ortamlarda yaşayanlara aşı öneriyoruz"
Hastalığın önlenmesinde koruyucu sağlık hizmetlerinin önemine değinen Dr. Bilgiç, "Biz bu yüzden hastalığın oluşmadan önce önlenmesini, yani koruyucu sağlık hizmetlerini, özellikle önemsiyoruz. Bakteriyel menenjitlerin aşısı bulunmakta. Çocukluk çağında pnömokok ve hemofilus influenza için rutin aşı takvimimizde aşılama mevcut. Ayrıca riskli gruplara biz meningokok aşısı ve diğer menenjit aşılarını mutlaka yaptırmalarını öneriyoruz. Bu riskli gruplar arasında da menenjitin sık görüldüğü Afrika ülkelerine seyahat eden ya da Hacca gidecek kişilere mutlaka aşı yaptırmalarını öneriyoruz. Toplu yaşam alanı bu hastalık için risk teşkil ettiğinden dolayı askeri birliklerde, yurtlarda kalanlara ve kalabalık ortamlarda yaşayanlara aşı öneriyoruz. Ayrıca bağışıklık sistemi baskılanmış olan bazı özel gruplarda dalağı sonradan alınmış ya da mevcut dalağı fonksiyon göstermeyen kişilerde, HIV ile yaşayan bireylerde mutlaka menenjit aşısını öneriyoruz. Aşıların koruyuculuğu oldukça yüksek. Bu yüzden özellikle risk grubunda bulunan kişilerin aşılanması bu ölümcül seyreden ve nörolojik sekerleri (kalıcı bulguları) olan bu hastalığın önlenmesinde oldukça etkili bir yöntem" şeklinde konuştu.