Kronik hastalıklarda egzersiz kişiye özel planlanmalı
Liv Hospital Ankara İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Elif Başaran, kronik hastalıklarda egzersizin kişinin hastalığına, genel sağlık durumuna ve doktor önerilerine göre planlanması gerektiğini belirterek, "Egzersiz programına başlamadan önce mutlaka dahiliye, kardiyoloji veya ilgili branş hekiminin onayı alınmalıdır" dedi
Liv Hospital Ankara İç Hastalıkları Uzm. Dr. Elif Başaran, kronik hastalığı olan bireylerin egzersiz yaparken dikkat etmeleri gerekenler hakkında açıklamalarda bulundu. Hareketsiz yaşamın başta kardiyovasküler hastalıklar olmak üzere obezite, metabolik sendrom, diyabet gibi birçok hastalığın ortaya çıkmasında rol oynadığını söyleyen Dr. Başaran, "Yaşam tarzında yapılacak düzenlemelerle kardiyovasküler hastalıkların yaklaşık yüzde 80'i önlenebilir. Kronik hastalıklarda egzersiz, kişinin hastalığına, genel sağlık durumuna ve doktor önerilerine göre planlanmalıdır" diye konuştu.
"Egzersiz süresi ve sıklığı yavaş yavaş artırılmalı"
Egzersiz yaparken dikkat edilmesi gerekenlerden bahseden Uzm. Dr. Başaran, "Egzersiz programına başlamadan önce mutlaka dahiliye, kardiyoloji veya ilgili branş hekiminin onayı alınmalıdır. Düşük yoğunlukla başlanmalı, süre ve şiddet yavaş yavaş artırılmalıdır. Bireyselleştirme oldukça önemlidir. Diyabet, hipertansiyon, obezite veya kardiyovasküler hastalıkların her biri için farklı sınırlar vardır" dedi.
Orta düzeyde egzersiz önerisi
Egzersiz sıklığının ve süresinin ne kadar olması gerektiğini
anlatan Uzm. Dr. Başaran, şu bilgileri paylaştı:
"Egzersiz süresi ve sıklığı haftada en az toplam 150 dakika ve 48
saatten fazla ara vermeksizin hafif-orta şiddette olmalıdır.
Egzersiz sırasında hastanın kendi kalp hızını takip etmesi ve
egzersiz şiddetinin maksimum kalp hızının (maksimum kalp hızı =
220- yaş) yüzde 50-75'i civarında olması hedeflenmelidir. Günde
20-45 dakika (kısa aralarla bölünebilir), orta düzeyde (konuşmaya
izin verecek ama şarkı söyletecek kadar zorlamayacak tempoda)
egzersiz önerilir."
Uzm. Dr. Başaran, hastalıklara göre uygulamanın nasıl olması
gerektiğini şöyle sıraladı:
"Diyabetli bireyler de kilo kontrolüne yönelik orta şiddette
aerobik fiziksel aktiviteler tercih edilmelidir. Egzersiz öncesi ve
sonrası kan şekeri kontrol edilmeli, hipoglisemi riski için hasta
yanında glikoz tableti veya atıştırmalık bulundurmalı. Egzersiz
öncesi ideal kan şekeri düzeyi 100-250 mg/dL aralığında olmalıdır.
Hipertansiyonu olan bireylerde yaş ve kapasitelerine uygun şekilde
düzenli olarak haftada en az 4 gün orta tempolu yürüyüş, yüzme gibi
dinamik egzersizler tercih edilmelidir. Ani, ağır kaldırma ve nefes
tutma (Valsalva manevrası) riskli olabilir. Hiperlipidemi
(kolesterol yüksekliği) tanılı bireylerde postacı yürüyüşü (orta
hızlı yürüme), bisiklet binme, dans, tenis, tırmanma, bahçede çim
biçme gibi aerobik aktiviteler tercih edilebilir. Kalp yetmezliği
olan bireylerde nabız ve tansiyon yakından takip edilmeli, yorucu
ve ani hareketlerden kaçınılmalı. Hafif tempolu dans, bisiklete
binme, yürüyüş gibi aerobik egzersizler kalp-damar sağlığını
güçlendirir. Obezitede ise eklemlere yük bindirmeyen yüzme, sabit
bisiklet gibi düşük etkili (low-impact) aktiviteler tercih
edilmeli."
"Göğüs ağrısı ve baş dönmesi olursa egzersiz derhal bırakılmalı"
Son olarak dikkat edilmesi gereken hususlara değinen Uzm. Dr. Başaran, "Göğüs ağrısı, baş dönmesi, nefes darlığı veya çarpıntı olursa egzersiz derhal bırakılmalı. Diyabet hastaları egzersiz öncesi ve sonrası kan şekeri kontrol etmelidir. Bol sıvı alınmalı, uygun spor ayakkabı ve kıyafet kullanılmalı. Unutulmamalıdır ki kısa ama sürdürülebilir egzersiz, uzun ve düzensiz olandan daha faydalıdır" dedi.