"Ayrım yapıyor mu?" diye sorduk, Küçük cevapladı!
Gazetemize röportaj veren Genel İş Sendikası Kocaeli Şube Başkanı Vedat Küçük, aynı zamanda akrabası olan İzmit Belediye Başkanı Fatma Kaplan Hürriyet’i kayırıp kayırmadığıyla ilgili yaptığı açıklamasında Dilovası Belediyesinde nasıl davranıyorsa İzmit Belediyesinde de aynı davrandığını, İzmit Belediyesinde aile gibi olduklarını söyledi
Genel İş Sendikası Kocaeli Şube Başkanı Vedat Küçük ile iki bölümlük röportajımızın son bölümünde İzmit Belediye Başkanı Fatma Kaplan Hürriyet’le olan yakınlığını konuştuk. Aynı zamanda Hürriyet ile akraba olan Küçük’e, Hürriyet’i kollayıp kollamadığını sorarken, işçilerin ‘Hiç bizim arkamızda durmuyor’ şikayetlerini de iletmiş oldum. Ancak Küçük en makul sözleşmeleri hep İzmit Belediyesinde yaptıklarını söyleyerek Saraybahçe Belediyesi döneminde olduğu gibi “Bir İzmit Belediyesi ailesi oluşturmak istiyorduk, bunu başardık” dedi. Küçük örgütlü olduğu Dilovası Belediyesinde ise çiçeği burnunda başkan Ramazan Ömeroğlu’na süre tanıdıklarını ifade etti. Küçük ile röportajımızın ikinci ve son bölümüyle sizleri baş başa bırakıyor, keyifli okumalar diliyorum…
“DİLOVASI'NDA NASIL DAVRANIYORSAM İZMİT'TE DE AYNI DAVRANIYORUM”
İzmit Belediye Başkanıyla bir akrabalığınız var. Bu yüzden sizinle ilgili bir işvereni kolluyor algısı var. Yani hani işvereni kıyılıyor. Yorumları yapılıyor. İşçiler de hep ‘Hiç bizim arkamızda durmuyor’ diyor. Bunları biraz açıklık getirelim. Fatma Hanım'ı kolluyor musunuz?
Ben tam 2003’ten bu yana sendikal mücadelede olan biriyim. 2011 yılından beri de şube başkanıyım. Aynı zamanda DİSK’in bölge temsilcisiyim 2011’den bu yana. Yani şuna da inanan bir insanım. Tecrübe paranın satın alamayacağı tek şeydir. Özgüvenim de var bu konuda. Şimdi ben Dilovası'nda nasıl davranıyorsam inanın İzmit'te de aynı davranıyorum. Ben hiçbir zaman o noktada bir ön yargısı olan bir kişi değilim. Benim için sadece şu var. Emeğe değer veren her belediye başkanının bizim baş tacımızdır. Bu herkes için geçerli. Benim için hangi siyasi partiden olduğu da önemli değil. Bakın ben mesela Dilovası'nda Cemil Yaman'la da çalıştım. Hala bir dostluğumuz vardır. Ali Toltar’la çalıştım hala dostluğumuz vardır. Hamza Şayir’le çalıştık hala bir dostluğumuz vardı. Şimdi Ramazan başkanla başladım çalışmaya.
“İZMİT BELEDİYESİ AİLESİYİZ”
Yani kollamadınız mı?
Geçmişte siyaseten tanıdığım bir insandır. Siyaseten taraf olduğum da olmuştur. Ama o belediye başkanıdır. Ben sendikacıyımdır. Çizgimizi o da bilir, ben de bilirim. Gerçekten bunu içtenlikle söylüyorum. Bütçesine göre en fazla da işçinin hak ve menfaatlerine uygun toplu iş sözleşmelerini Fatma Başkan'la yaptım. En rahat ek protokolleri de onunla yaptık. 5 yıldır belediye başkanı, yeni dönemi geldi Fatma Hanım'ın. Bir İzmit Belediyesi ailesi oluşturmak istiyorduk, bunu başardık. Biz geçmişte Saraybahçe’deyken de bunu yaratmaya çalıştık ve başarmıştık. Saraybahçe ailesiydik. Hatta slogan vardı. Saraybahçe'de yaşamak ayrıcalıktır. 94 seçimlerinde ben yazmıştım onu. Bakın Pandemi 2020’de oldu, arkadan deprem oldu. Ama buna rağmen biz İzmit Belediyesi'ndeki bütün çalışanlarla bir dönem hepsinin doğum günlerini kutladık. Sarısu'da aileleriyle beraber piknik yaptık. Özellikle sayın başkan da hep ‘Arkadaşlar eşlerinizle, çocuklarınızla gelin’ dedi. Çünkü aile olmak istedik. Ve ben şunu gördüm bu seçimlerde. Fatma başkan geçmiş dönemden belediyede olan birçok işçi arkadaşımızdan da oy aldı.
“KASITLI İHANET ORTAYA ÇIKAR”
Önceki dönemden kalan işçilerin Fatma Hanım'a oy verdiğini söylediniz ancak Tavşantepe Cami ziyaretinde ‘ AKP döneminden kalan işçiler aksatıyor’ gibi bir konuşması vardı onun. Belediye işçileri işini aksatıyor mu?
Yapılan kötülük mutlaka ortaya çıkıyor. Artık öyle bir dönemdeyiz ki her yerde kamera var ve mutlaka çıkıyor yani. Başkan muhtemelen orada hani ben tabii onun adına konuşmuyorum siyaseten sabote anlamında söylemiştir. Yani bunlar engellendi. Mesela ilk zamanlar şunu söyleyeyim. O kadar çok bankamatikçi vardı ki. Kasıtlı ihanet eden mutlaka ortaya çıkar. ‘Bana hırsızlık, namussuzluk, sabote gibi şeylerle sakın gelmeyin’ diyorum. Çünkü ona ortak olursunuz sahip çıkarsanız.
“ÇAREYİ TAZMİNATTA BULUYORLAR”
Benim bildiğim, bir insan belediyeye garanti iş gözüyle bakar, girmeye çalışır. Ama İzmit Belediyesinden istifa haberleri de çok geliyor. Belediyede bir huzursuzluktan mı kaynaklanıyor bu istifalar?
Yani bazen mesleği, eğitimi iyi olanlar daha iyi yerlerden teklif alıyorlar ama bazıları da çalışmaktan imtina ediyorlar. Hiçbirimiz geçinemiyoruz ama ekonomimizi idare ediyoruz, bazıları bunun ucunu açıyorlar çareyi tazminatımı alıp ayrılayımda buluyorlar. Aylık bütçemizi bilip ona göre yaşayacağız.
“MAAŞLAR BÜYÜKŞEHİR BÜTÇESİNİN YÜZDE İKİ BUÇUĞU”
Seçim öncesi bir törenle kadrolu işçilere yüksek meblağlı zam açıklaması yapıldı. Aynı törende sözleşmeli işçiler için de Büyükşehirin altında kalmayacak denilerek zam sözü verildi. Ancak yapılan zam işçileri hayal kırıklığına uğrattı. Büyükşehir’e yetişemedi mi İzmit Belediyesi?
Ben hep söylüyorum. Şimdi kadrolu işçi 30-35 yıldır toplu sözleşme yapıyor. Sosyal ödemelerimiz bizim kadroluların uzun zamandır nettir. Şirketteki arkadaşların da nettir. Yani şunu demek istiyorum. Atıyorum bayram parandan senin yılsonunda bile olsa sadece Yüzde 15’lik gelir vergisi kısmını kesiyor. Yüzde 27 de olsan 35’te de olan o üst kısmını işveren karşılıyor. Yani nedir? Örnek, 4 bin liraya anlaştıysan sen 4 bin lira alıyorsun o parayı. Cebine aynı para gidiyor. Yemek parasını nete çevirmişsin. Birçok hakkını nete çevirmişsin. Bütçenin 42-43’ünü kullanıyoruz biz yani. Mesela büyükşehirde yetkili sendikanın ifadesiydi bir dönemde. Büyükşehirde toplu iş sözleşmesi bütçe karşılığı yüzde 2,5 dedi bana. Ben inanmadım yani çok az bir maliyet.
“PARA GELDİĞİ GÜN ÖDENDİ”
Hani bütçe de değil önemli olan verilen söz, işçiler de söylediğinizi yanlış anlamış olabilir.
Baktığınız zaman şu anda geçerli toplu sözleşmeyi yaparken dedim ki altıncı ayda yüzde 20 kadrolara yüzde 66 aylık, yüzde 20 de ikinci altı ay anlaştığımızda şirkete yüzde 15 yevmiye verelim diye anlaştık. Çünkü şirkette yaklaşık 1700 çalışan var. Kadrolu işçi şu anda 99 kişi. Biz bir şeyi talep ederken makul ve mantıklı olmak zorundayız. Sadece ikramiyenin 10 gün gecikmesinde bile birileri kaos yaratmaya çalıştı. 26 Haziran’da arkadaşlara dedim ki ‘Şu an Seyhan başkanla yaptığım görüşmede paranız 30 küsur milyon tutuyor. Nakit olmadığından gelecek paraya göre en geç 12’sinde ödenecek.’ Geldiği gün de 10’unda hemen ödediler. Mesela 29 kişi ayrıldı belediyeden. Aynı şekilde İller bankası kısmından daha mektup gelmemesine rağmen gelen paradan hemen o arkadaşlarımıza söz verildiği gün ödendi. Yani şunun için söylüyorum. Ne kadar doğru bilgilendirme ve yalan yoksa orada huzur olur.
“EN UZUN GÖREV YAPAN İNSANLARDAN BİRİYİM”
Peki, sözleşmelilere tören neden yapılmadı?
Onlarla bir tören yapmamız noktasında bir konuşmamız yoktu. Sadece orada ben başkana bıraktım müjdeyi söylemişti ama oranı söylemedi. Şirketlerde yaptığım toplu iş sözleşmelerde son anlaşma gününde bütün temsilcilerimle beraber gittik. Yani ben bütün görüşmelerime temsilci arkadaşlarımla beraber girdim. Yani tek başıma gidip görüşmüyorum. Aldığımız her kararı da mutlaka kendi içimizde değerlendiriyoruz. Ondan sonra yoksa hani ben yaptım oldu diye bir şey yok. Sonuçta sendikaların kuralları vardır bir de benim hassasiyetlerim var kendi adıma. Çünkü ben bir mücadelenin içerisinden geliyorum. 22 yıl içerisinde bakın Kocaeli için söylüyorum. Bir şubede yönetici olarak kesintisiz en uzun belki de görev yapan insanlardan biriyim. Yani böyle bir onuru ben hiçbir zaman bozdurmam yani. Bu bir kutsal bir görev o yüzden bizim her şeyimiz şeffaf.
“EMEKLİ HAKKI OLUP ÇALIŞANLAR VAR”
Vedat Bey, EYT emeklilik maaşlarını ödemesi de biraz zor oldu. Şu an hala EYT’li olup da belediyede devam eden işçiler var mı?
EYT biliyorsunuz bir kanun şeklinde çıktı. Evet. Oradaki olay şu. İşte 99, 1 Eylül'den önce SGK’lı olanlara bu hak verilmiş oldu. Öyle olunca bu hakkı elde edip hala çalışanlar var tabii. Şimdi belediye şu anda kimseyi zorla emekli etmiyor. Mesela bu Haziran ayında olanları da insan kaynakları genelge gibi yaptı. Arzu eden dilekçesini verdi. Orada da hatta a müdürlüklerine de soruldu ‘Emekli olmasında şunun için bir sakınca var mı yok mu?’ diye soruldu. Yani şeffaf bir uygulama var.
“BANKAMATİKÇİ YOK”
Önseçim ve seçim sürecinde çok sayıda personel alımı yapıldığı sıkça konuşuldu bu iddialar kimi zaman yalanlandı ama ortaya konan bir personel listesi de olmadı. En az 500 civarında işçi fazlalığı olduğu konuşuluyor. Verileri merak ediyorum. Belediyede kaç personel var?
Şimdi BEKAŞ'ta şu anda yanılmıyorsam 1700 küsur sözleşmeli ama 99 civarında kadrolu çalışanı var. Ama memurun tam sayısını bilmiyorum şu anda. Hani 1900 civarında bütün hepsini tamamladığınız zaman çalışan var. Yani ön seçim öncesi demeyelim de çünkü genelde işe giren arkadaşlar en fazla 10-15 gün sonra sendikaya üye oluyorlar veya dayanışma dilekçesi veriyorlar toplu sözleşmeden yararlanmaları için. Ama özellikle EYT'den sonra temizlik işlerinden, ağır vasıta şoförlerinden çok emekli olmuştu. Onların yerine otomatikman alındı. Ki ben şuna bakmak isterim bir sendikacı olarak işçinin bankamatikçi olmaması çok önemli. Bu kadar net söylüyorum. Bunu yapan kim olursa olsun bunun karşısındayım. Benim gözlemlediğim de İzmit Belediyesi'nde kasıtlı olarak bir bankamatikçi yaratılmadı ama gidin diğer belediyelere bakın bankamatikçi dolu.
Hangi belediyeler?
Şimdi burada isim vermem, etik olmaz, belediyelerde bir cadı avı başlayabilir. Şimdi şuraya açıklık getirmemiz lazım. Belediyede işçi fazlalığı var mı yok mu? Atıl personel bırakmamak için her şeyi yapıyorlar. Yani üretmeyen yok öyle söyleyeyim. Zaten olursa uyum sağlayamaz.
“BELEDİYEYİ TANIMANIZ GEREK DEDİM”
Dilovası Belediyesinde de örgütlüsünüz. Diyaloğunuz nasıl yeni başkanla?
Ben Ramazan Başkanı (Ömeroğlu) ziyaret ettiğimde ‘Sayın Başkan yeni geldiniz. Belediyeyi bir tanımanız gerekir. O yüzden sizi 4-5 ay çok fazla rahatsız etmeyeceğiz. Ziyaret etmeyeceğiz belediyeyi tanıyın’ dedim. Çünkü bunu yapmak zorundasınız. Çünkü ilk defa geldiğiniz bir kurumsal yapı. Orada belki yöneticilerimizi değiştireceksiniz, belki yeni bir kadro kuracaksınız. Bizler sendikal anlayış olarak haksızlığı görüyorsak mutlaka müdahale ederiz’ dedim.
“DİLOVASI’NDA POZİTİF UYUM YAKALIYORUZ”
İzmit’le kıyaslayınca hangi belediyede talepleriniz daha çok karşılık buluyorsunuz?
Benim Dilovası Belediyesi'ndeki örgütümüz ve oradaki tüm üyelerimizle iletişimimiz çok yüksek. Orada da bir aile gibiyiz gerçekten. Orada her 5 yılda bir belediye başkanı yani işveren konumundaki siyasal belediye başkanı değişiyor. Ama her seferinde de mutlaka bir pozitif uyum yakalıyoruz. Çünkü dediğim gibi benim hiçbir zaman kişisel bir talebim kimseden olmaz. Sadece işimi yaparım. Şu da iddiamdır. Her zaman benim örgütlü olduğum sendikal anlamda iş yerlerindeki belediye başkanları ve yönetimi en başarılı belediye başkanı olmak zorunda. Çünkü niye? Bizim o zaman referansımız oluyor. Birlikte üreteceğiz, birlikte yöneteceğiz ve hakça paylaşacağız.
Röportaj teklifimi kabul ettiğiniz için çok teşekkür ederim.
Ben de sizin şahsınızda Kocaeli Barış Gazetesi ailesine teşekkür ediyorum bu fırsatı bize verdiğiniz için.