‘İYİ’ bir vekil olacağım

4 yıl boyunca İYİ Parti İzmit İlçe Başkanlığı görevini yürüten Dr. Pelin Coştur Filiz, partisinden Kocaeli Milletvekili aday adayı olarak siyasi hayatına devam ediyor. Filiz, yarın yani 18 Mart Cumartesi günü saat 15.00’te il binasında düzenleyeceği toplantıyla aday adaylığına resmen start verecek. Yoğun çalışma temposunda bir araya gelerek adaylığını ve gündemi değerlendirdiğimiz Filiz ile siyasete girme sebebinden milletvekili aday adaylığına nasıl karar verdiğini ve yapmak istediklerini konuştuk. “Her zaman memleket sıkıntısını yüreğinde hisseden insanım. Bu memleketin daha iyiye ve güzel günlere gideceğine dair benim içimde çok ciddi bir umut var ve bunun bir parçası olmak için siyasete girdim. Bu mücadeleyi kendim vermek istedim” diyen Filiz, çok iyi bir vekil olacağının sözünü verdi.

✓ Okuyucularımız için kendinizi tanıtır mısınız?

27 Kasım 1977 Ankara doğumluyum. 2 çocuk annesiyim. Oğlum 19 yaşında kızım da 9 yaşında. Eşim Prof. Dr. Serdar Filiz, Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesinde Histoloji ve Embriyoloji Ana Bilim Dalında öğretim üyesi. Aynı zamanda tüp bebek ünitesinde de embriyoloji laboratuvar sorumlusu olarak görev yapıyor. Eşimle aynı işi yapıyoruz. 8 buçuk yıl ben de KOÜ Tıp fakültesi Embriyoloji Ana Bilim Dalında öğretim elemanı olarak görev yaptım. Bu süreç içerisinde 2007 yılında tüp bebek ünitesi kurulması gündeme geldi. Bu anlamda da eğitime gönderilerek tüp bebek eğitimi aldım. Tıp fakültesinde tüp bebek ünitesini ben ve ekibim kurduk. Daha sonra özel sektöre geçtim. Özel hastanelerde tüp bebek ünitesinde laboratuvar direktörü olarak görev yaptım. Siyaset yüzünden ara vermek durumunda kaldım. Benim mesleğim çok meşakkatli ve çok hassas bir iş. Dolayısıyla siyaset ve mesleğimi 5 yıl birlikte yürüttüm ancak çok yorucu oldu. O yüzden ara verdim. Ben birçok hastanenin tüp bebek laboratuvarını kurdum. En uzun Konak Hastanesi’nde çalıştım. Son süreçte siyasi çalışmalarımız yoğunlaşınca ayrılmak durumunda kaldım. O arada da Bilgi Üniversitesi’nde yaklaşık 2 yıl öğretim görevlisi olarak görev yaptım. Son zamanlarda da sadece siyasetle ilgileniyorum.

BENİM İÇİN BİR AYDA BIRAKIR DEMİŞLERDİ

Siyasete İYİ Parti ile başladım. Öncesinde de ülke siyasetini çok sıkı takip ederdim, ciddi bir muhaliftim. Son dönemlerde de Sayın Meral Akşener’i takip ederdim, duruşunu çok beğenirdim. Hep takdir ederdim. Parti kurulma sürecinde teklif geldi ve kuruluşundan beri içerisinde oldum. 4 yıl İYİ Parti İzmit İlçe Başkanlığı yaptım. 2 kere atandım, 1 kere de seçilmiş başkan olarak hizmet ettim. Son seçimde aday olmadım. 2 sebebi var; Birincisi ve en öncelikli sebep oturduğumuz koltuklardan kalkmasını bileceğiz. Değişim her zaman hareket getirir, gelişim getirir. İkincisi de siyasi yaşantımız İYİ Parti’yle başladı ve 5 yıllık süreç ama çok şükür ki hep başarıyla dolu oldu. Üyelikten başladım ve ardından il yöneticiliği, il başkanvekilliği yaptım akabinde de ilçe başkanlığı teklif edildi. Benim için bir ayda bırakır dedikleri başkanlığı 4 yıl müthiş bir özveriyle yürüttüm. Ben vekil olacağım diye siyasete girmedim ama süreç bir şekilde bir yere evriliyor. Dolayısıyla önümüzde böyle bir durum çıktı. Değerlendirmemizi yaptık, istişarelerimizi yaptık, teşkilatlarımızla görüştük ve bunun sonucu da cumartesi günü (18 Mart 2023) de aday adaylığımızı açıklayacağız.

✓ Siyasetçiler genelde titrini kullanır ama ben sizin pek titrinizi kullandığınızı görmedim…

Açıkçası kendi işimiz derya deniz ama siyaseti mesleğimle ilişkilendiremedim. Doçentlik aşaması yarım kaldığı için şu an doktor olarak geçiyor. Üniversitede olsaydık yardımcı doçent olacaktı ama sınava giremedim ve askıda kaldı. Gönlümde açıkçası yarım kalmış bir dosya gibi yani onu da tamamlamak isterim.

MEMLEKET SIKINTISINI YÜREĞİMDE HİSSEDİYORUM

✓ Sizin unvanınız tam olarak embriyolog doktor olarak mı geçiyor?

Evet… Tüp bebekte iki kısım vardır. Bir kadın doğumcu ayağı bir de embriyolog ayağı vardır. Embriyoloji, tüp bebekte işin kalbidir.

✓ Milletvekilliğine aday adayı olarak yola çıktınız. Nasıl gelişti?

Siyasete girme sebebim açıkçası her zaman memleket sıkıntısını yüreğinde hisseden insanım. Bu memleketin daha iyiye ve güzel günlere gideceğine dair benim içimde çok ciddi bir umut var ve bunun bir parçası olmak için siyasete girdim. Bu mücadeleyi kendim vermek istedim. Aynı kısır döngünün içerisinde dönüyormuşuz hissine kapıldım ve neler olduğunu görmek istedim. Siyasetin temeli insanla iletişime dayanıyor. Ben de bu yönüme güveniyorum. Ülke olmuş yangın yeri, nasıl siyaset yapmazsınız ki… Yetiştirdiğimiz gençlerin hiçbiri kendi ülkesinde bir gelecek hayal etmiyor. Yetiştirdiğim bütün öğrencilerim yurtdışında. Bu gençlerin ülkemize dönmesini istiyorum, bunun için de o zemini hazırlamalıyız. Hep siyasette kalayım gibi bir hırsım yok velhasıl gençlere teslim edelim istiyorum. Gençleri ve özellikle kadınları siyasette mutlaka görmek istiyorum. O yüzden çevremdeki kadınları ve gençleri yüreklendiriyorum. Bu anlamda zaten İYİ Parti zaten çok dinamik bir yapı. Siyasete yeni girmiş çok yeni insan var içimizde. Özellikle de zaten benim ilgi alanım kadınlar ve gençler. Siyasete girme sebebim dezavantajlı gruplarla çalışmayı çok istemem oldu. Dezavantajlı olarak gördüğüm canlar da; Kadınlar, çocuklar ve hayvanlar.

BÜTÜN KALİFİYE HOCALARIMIZ BİR BİR AYRILDI

✓ Akademik kariyerinize devam edebilecekken siz daha zoru tercih ettiniz…

Şu an ülkemde açıkçası bunun daha elzem olduğunu gördüm. Yoksa biz de işimizi yapamaz noktaya geldik. Çünkü bütün kalifiye hocalarımız bir bir ayrıldı. Çoğu yurtdışına gitti. Dolayısıyla kendi işimizi de yapamaz noktaya geldik. En basitinden kendi yaşadığım şehirde bile sosyal alanlarda kısıtlama, insanların rahatlayacağı hiçbir sanatsal ortamın olmaması yani ülkemiz öyle bir duruma geldi ki nereye elimizi atsak elimizde kalıyor. Eğitim bir facia. İki çocuğumu okutuyorum, biliyorum yani. Sağlık deseniz çok vahim durumda, çok kötüleşti. Her anlamda öyle. Ekonomiyi zaten konuşmaya gerek yok. Hepimizin içinde yara. Bu anlamda memlekette ne düzgün derseniz hiçbir şey düzgün değil. Her yerden bir yolsuzluk çıkıyor. Yoksulluk artık ülkenin geneline hükmetmiş durumda. Dolayısıyla bir şekilde siyaset yapmak mecburiyetinde kaldım. Yani asla bir tercih değil benimki. Bu ülkenin yönetiminde ben de söz sahibi olmak istedim. Çünkü bizler siyasete el atmadığımız zaman kimler tarafından yönetildiğimizi ya da yönetilemediğimizi gördük. Buna razı gelmek istemedim.

✓ Meral Hanım’ın masadan kalkması ve geri gelmesi konusunda neler söyleyeceksiniz?

Bizim anladığımız, bize açıklanan Genel Başkanımız o masada bir müzakere sonucunda Cumhurbaşkanı adayının açıklanacağını söylemişti fakat geldiğimiz noktada orada 5 liderin tek bir adayda anlaştığını fakat bir müzakere ortamı olmadığını, dolayısıyla kalkmak durumunda kaldığı. Bütün bildiğimiz bu ölçüde. Dolayısıyla bu anlamda bir tepkimiz oldu. Ama çok şükür ki her şey yoluna girdi artık. Çünkü amaç gerçekten memleketimizin artık huzura kavuşması. Ayrıca o masanın kuruluş prensibi güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçiş amacıyla kurulmasıydı. Bu anlamda da bütün alt yapıyı liderlerimiz sağladı. Cumhurbaşkanlığı adaylığı noktasında da bizim elimizdeki anketlerde öne çıkan 2 tane büyükşehir belediye başkanımız vardı. Biz bunların da değerlendirilmesini istedik. En azından bir tartışma platformunda değerlendirmek istedik. Bu tartışma ortamının olmadığı durumunda da genel başkanımız kalktı.

VERİLERDE MANSUR YAVAŞ EN ÜSTTE GELİYORDU

Ama ben şunu en net şekilde ifade edeyim; Hiçbir zaman genel Başkanımız Sayın Meral Akşener ya da bizim herhangi bir partilimiz asla hiçbir zaman Kemal Kılıçdaroğlu’na karşı değil. Kendisi son derece düzgün bir siyasetçi, son derece ahlaklı bir siyasetçi. Hiç kimsenin aklında Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylığına hayır demek gibi bir şey hiçbir zaman yok. Yalnızca bu seçim Türkiye’nin kaderini değiştirecek en önemli seçim olduğu için işi garantilemek istedik ve bunu Genel Başkanımız tek başına yapmadı. Tüm teşkilatlardan, tüm alt birimlerinden aldığı veriler ışığında bunu tartışmak istedi o masada. Yani büyükşehir belediye başkanlarından Mansur Yavaş Bey en üstte, birkaç puan altında Ekrem İmamoğlu ve bir sonrasında Kemal Bey geliyordu. Dolayısıyla tamamen teşkilatlardan aldığı verilerle ki benim bile ilçe başkanlığı dönemimde elimizde hep veri olmuştu. Binlerce kişiyle görüşmüştüm. Bu verilerde de açık ara öndedir Mansur Bey.

24 SAAT ÇOK UZUN BİR SÜRE, HER ŞEY DEĞİŞİR

Dolayısıyla bütün bu veriler genel merkezimize ulaşıyor. Bunun dışında da halk nezdinde yapılan bütün anketlerde de hep aynı sonuçlar. Gelince en azından masada bu tartışılmak istendi. O zemini de bulamayınca anladığım kadarıyla böyle bir sorun çıktı ama her şerde bir hayır her hayırda bir şer vardır derler. Birbirimize daha çok kenetlendik. En azından herkes işin daha bir ciddiyetini anladı. Bu anlamda da halkın gerçekten çok istediği 2 büyükşehir belediye başkanımızla bu oluşuma destek veriyor. Dolayısıyla herkes gerçekten çok mutlu. Hiçbir sıkıntı yok bizim için. Bu süreçte açıkçası kişisel olarak insan odaklı siyaset yaptığım için hiçbir CHP’li arkadaşımızı kırmam mümkün değil. Süreci büyük bir sükûnetle ve sağduyu ile takip ettim. 5 yıllık siyasi hayatımda da ben şunu gördüm; 24 saat çok uzun bir süre. Her şey değişir, her şey hallolur. Açıkçası hallolacağını zaten hissediyordum. Kemal Bey’e İYİ Parti’de hiçbir arkadaşım asla karşı değildi. Bir tek seçim garantilenme noktasında garanti kazanacağımız biri varken ondan dolayı bir şeyimiz vardı. Bu süreçte hepsi halloldu.

✓ Milletvekili olursanız nasıl bir vekil göreceğiz?

Çok iyi bir vekil olacağım. Daha çok bir siyasetçi olarak halktan aldığım geri bildirimlerle şunu söyleyeyim; Çalışkanlığımla ön plana çıktım, onu görüyorum bir de samimi oldum. Samimiyetim ve çalışkanlığım devam edecek. Kocaeli halkının sesi olmak için yola çıktım. Allah nasip ederse bu güçlendirilmiş bir şekilde devam edecek. Kişisel olarak dezavantajlı gruplarla çok isterim. Özellikle kadınlarla ilgili, çocuklarla ilgili, hayvanlarla ilgili bu gruplarla çok çalışmak isterim. Bunlarla ilgili projelerim var ve hayata geçirmek isterim. Bunu yaparken de sivil toplum kuruluşları benim için önemli. İletişim içinde olarak halkın içinde sivil toplum kuruluşlarıyla hareket ederek birbirimizi besleyerek bir süreç yürütmek istiyorum. Çok güzel şeyler yapacağımıza inanıyorum.

ÇOK ÇALIŞKAN BİR MİLLETVEKİLİ OLACAĞIM

✓ Tıp insanı olarak Kocaeli’de sağlık yönünden bir şeyler yapacak mısınız?

Keşke Kocaeli ile kısıtlı kalsa… Sağlık, ülkenin genelinde çok ciddi bir problem. Son dönemde de inanılmaz sıkıntıya girmiş durumda. İnsanlar randevu bulamıyor. Öncelikle sosyal devlet olmalıyız. Bunu güçlendirmeliyiz. Belirli bir grup için olmamalıdır siyaset. Ben zaten ne eğitimin özelleştirilmesine ne de sağlığın özelleştirilmesine sıcak bakan bir insan değilim. İkisi de sosyal olmalı. Herkese eşit mesafede eşit ulaşabileceği hizmetler olmalı. Bu anlamda sadece Kocaeli açısından değil ülke genelinde genel politikalarla düzeltilmesi gerekir.

✓ Teşkilata, kent halkına söylemek istediğiniz bir şey var mı?

Şunu söylemek isterim; Çok çalışkan vekil olacağımın sözünü verebilirim. Genel olarak çok söz vermekten haz eden bir insan değilim, uğraşmak ve çabalamak için söz veririm. İşin neticelenmesi biraz da nasiptir. Kocaeli’nin çok ciddi anlamda sesi olacağıma kimsenin şüphesi olmasın. Halkla sürekli iç içe olacağım. Geçen 5 yılda kendimi açıkçası ifade ettiğimi düşünüyorum.