Hakan Tanta: Çok ergence davrandı
İzmit Belediye Başkanvekilliği yapan ve istifa eden CHP İzmit Belediye Meclis Üyesi Hakan Tanta, Başkan Fatma Kaplan Hürriyet’in kendisini sosyal medya hesaplarından çıkardığını söyledi. Tanta, “Buna çok şaşırdım. Çok ergence geldi bana. İnanın böyle bir davranışı 17 yaşındaki kızım bile yapmaz” dedi
Röportaj serimizin bu haftaki konuğu Hakan Tanta oldu. Kentimizin renkli simalarından Tanta, CHP’nin İzmit Belediye Meclis Üyesi olarak siyaset hayatına devam ediyor. İzmit Belediyesi Başkanvekilliği görevinden istifasının ardından ilk kez gazetemize röportaj veren Tanta, İl Başkanı Harun Özgür Yıldızlı’nın belediye başkanına bir kişiyi bile işe koy demediğini, belki de Yıldızlı’nın refüze olmaktan çekindiğini söyledi. Tanta ayrıca Hürriyet’in kendisini sosyal medya hesaplarından çıkarmasını “Çok ergence bir tavır” olarak nitelendirdi. Keyifle okuyacağınız röportajımızın üçüncü ve son bölümü sizlerle…
“ YENİ BİR YALÇIN KUŞKAN VAKASI YAŞANMAMASI LAZIM”
✓ Milletvekili seçimleriyle ilgili yorumunuz nedir?
Önümüzde gerçekten belki de ülkemizin tarihini kaderini belirleyecek seçimlerden bir tanesi var. Birçok insan da aday olacaktır elbette. Aday belirleme yönteminin nasıl olması gerektiği ile ilgili fikrimi de söyledim. Zaten il başkanımızın da ön seçim talebini Genel Merkeze iletti. Sonuçta ittifakla bir seçime gireceğiz ve ben ön seçimin olmayacağını öngörüyorum aslında... Eğer ön seçim olmazsa, adaylar birtakım kulislerin inisiyatifine bırakılmamalı. Gerçekten çok ciddi emek veren insanlar var. Ben gönlümdeki adayların ismini söylemeyeceğim. Kimsenin kırılmasını, üzülmesini istemem. Belki hepsi hak ediyordur. Eğer il başkanının aday olmak bir talebi varsa, yeni bir Yalçın Kuşkan vakası Kocaeli'de yaşanmaması lazım. Çünkü ben gerçekten görüyorum, ciddi bir emek var. İki il başkanı için de söylüyorum bunu. İYİ Parti İl Başkanı da Cumhuriyet Halk Partisi İl Başkanı da maddi manevi olarak inanılmaz katkı verdiler. Hatta ben bazen il başkanıma kızıyorum. Diyorum ki maddi manevi çıtayı o kadar çok yükselttiniz ki; Sizden sonra il başkanlığı yapacak insanları da düşünün diyorum.
“MADDİ MANEVİ MÜCADELE VERENLER OLMALI”
Mesela Genel Merkezden bireysel olarak talebim bu partiye emek veren, bu parti için maddi manevi yıllardır mücadele veren insanları birinci sıraya koymaları. Bunun başında da il başkanı gelir. Bakın bu örgütlerin motivasyonu açısından da önemli. Bundan sonra il başkanı olmak isteyen insanların sayısını da arttırır. Bu şunu da gösterir; Evet, bizim çalışmalarımızı Genel Merkez görüyor ve takdir ediyor. Bu çok önemli bir konu. Ondan sonrakiler de dediğim gibi sadece örgüte değil halka da sorulması gereken isimler olmalıdır. Eğer iyi bir sıralama yapılırsa belki 5’i, 6’yı zorlarız. Siyaset dışındaki insanların da sesine kulak verilmeli. Evet siyasettekiler biraz daha yüksek sesle konuşuyor, arkadakilerin sesini daha az duyabiliyoruz. Ama inanın onlar çoğunlukta. Onlar da kendilerine dokunmuş, gönlünde yatan insanları mecliste görmek isterler. Onları oraya taşımak lazım.
“HİÇBİR YERE ADAY DEĞİLİM”
Ben bugün niye bu bunları rahat olarak söylüyorum, çünkü hiçbir yere aday değilim. Şunu da gördüm; Beni o da irrite etti çok siyasette. Şimdi mesela siz de basın olarak yaşıyorsunuz; Birileri aday ya? O birilerini aşağı çekmek için hemen çirkin mekanizmalar devreye giriyor. Dedikodular, alt oymalar, bilmem neler… Belki siyaseti bırakacağım için bazı insanlar kızıyor. Belki bazıları seviniyordur. Çok önemli değil. Şimdi ben siyaset dışındaki kendi etrafıma, ortamıma bakıyorum hep dostlardan oluşan güzel insanlar. Niye siyasette bunlar yok? Niye siyasete o kadar temiz insanı taşıyamıyoruz? Buradaki yapıdan dolayı. Bu yapının da artık kendini gözden geçirmesi lazım diye düşünüyorum. Elbette siyaseten de çok güzel dostlarım var. Ama siyasetin yapısı maalesef bu. Uzun süre arafta kaldım. Ama bu sefer kararım net…
“ÇATLAKLARI, KAVGAYI ENGELLEDİLER”
Yani kendi içimizdeki iç kavgalar, dedikodular, haber yorumları altında yıpratmalar, iftira atmalar. Bunlar bize bir şey kazandırmaz. Bakın iktidarın 20 yıl iktidar kalmasındaki en büyük şeylerden bir tanesi de o. Bunu minimumda tuttular. Hiçbir kavgaya izin vermediler. Hiç ön seçim de yapmadılar ama iktidarı ellerinde tuttular. Çatlakları, kavgayı engellediler.
Bir önemli konu da şu; 15, 20 yıl boyunca belki evine yemek götüremeyen insanlar yine de gidip iki lokma ekmek için dahi iktidara yanaşmadılar. Bu insanları, bu örgütte mücadele veren insanları görmezden gelemezsiniz. İleride iktidar olduğumuz zaman mutlaka bu insanların bir şekilde değerlendirilmeleri lazım. Sonuçta siyasetten insanların birtakım ümitleri var, umutları var. Onları yerine getirmemiz lazım. 2023 seçimleri bunun da miladı olacaktır. Tek seçimi kazanmak değildir. İktidarı devam ettirebilmektir. Bu da doğru politikaların yanı sıra örgüte vefadan geçer.
“ YÖNETİM KURULUNDAN OLACAK DİYE İBARE YOK”
✓CHP'de 2023 öncesi kongreler yapılmadı. Boşalan koltuklara muhtemelen alttan isimler gelecek. Bu konuda ne diyeceksiniz?
Nasıl ki her meclis üyesi aslında bir belediye başkanıdır, her yönetim kurulu üyesi de il başkanı olacak ya da ilçe başkanı olacak kapasitede insanlardır. Onları bizim kendi örgütümüz çözer. Zaten Genel Merkez de bir genelge yayınladı. Belki dışarıdan bile yapabilir atamaları. Orada bir yönetim kurulundan olacak diye bir ibare görmedim ben. Belki öyle bile olabilir. Sonuçta evet İYİ Parti teşkilat seçimlerini tamamladı. O bir avantajdır. Yani 2023 seçimin önemine göre bizim zaten örgütlerimiz bunun bilincinde. O seçimler de genel merkezle birlikte yapılacaktır. Ben bir zafiyet oluşturacağını düşünmüyorum.
✓Peki ön seçim yapılsın diye toplanan imzalar var. Buna ne diyeceksiniz?
O örgütün talebidir. Genel Merkeze gidecektir. Genel Merkez de ona göre bir değerlendirme yapacaktır.
“MECLİS ÜYESİNİN TEK MOTİVASYON KAYNAĞI VARDIR”
✓Sizce meclis üyesi nasıl olmalıdır?
Meclis üyesi bir kere seçilmiş bir bireydir. Meclis üyesi vatandaşın taleplerini meclise taşır, belediyeyle ilgili olan şeyleri de çözmek ister. Belediye başkanının görevi de meclis üyelerine o alanı açmaktır. Eğer meclis üyesi vatandaşın basit bir talebini dahi belediyede çözemiyorsa o meclis üyesi motive olamaz. Tek motivasyon kaynağı odur meclis üyesinin; Vatandaşın işini çözmek. Eğer çözemezse motivasyon da gider. Çalışamaz duruma düşer
“ESKİLERDEN CİDDİ BİR DESTEK ALINABİLİRDİ”
✓Meclis üyelerinin önünde engel mi var?
Meclis üyesi arkadaşlarımın çok dile getirmeseler de bununla ilgili sıkıntılar yaşadıklarını biliyorum. Bunun dışında zaman zaman partimize emek vermiş ve zamanında aktif görev almış birçok parti büyüğümün bu serzenişlerine şahit oluyorum. Bakın Cumhuriyet Halk Partisi'nin çok ciddi bir insan kaynağı var. Bunlar kullanılabilirdi. Sadece bu meclis üyeleri değil eski meclis üyeleri var, eski ilçe başkanları var, eski milletvekilleri var, daha önceden görev yapmış belediye başkanları var, büyükşehir belediye başkanları var, eski genel sekreterler var ve hepsinin ciddi bir tecrübeleri var… Bunlardan ciddi bir destek alınabilirdi. Ben bu konuda eksiklik olduğunu düşünüyorum.
“BİLEN İNSANLARLA YÜRÜMEK ERDEMDİR”
✓Geçmişte belediye başkanlığı yapmış birçok isim var. Onlardan faydalanılmıyor mu?
Bunlar hepsi yaşayan tecrübe. Yani bilmeyebilirsiniz birtakım şeyleri. Ama bilen insanlarla yürümek erdemdir bir anlamda.
✓Burada o zaman ben biliyorum konusu mu öne çıkıyor?
Bu konuda çok istişare içerisinde olunmadığını zaten gördüm. Yani onu da dile de getirdim. Bizim çok ciddi bir insan kaynağımız var. Bunun için hala da geç kalmış sayılmaz.
“BU ÖRGÜTTEN MOTİVASYON BEKLEMEK DORU MU?”
✓İzmit İlçe Örgütü’nün belediyeyle daha yakın olması gerekmiyor mu? Belediyenin de örgütle daha çok iç içe olmaları gerekmiyor mu?
Şimdi ilçelerde hedef nedir, belediyeyi kazanmaktır. İl’in nedir, milletvekilliği sayısını arttırmaktır, iktidar olmaktır. Bizim ilçelerde örgütlerimiz var. Bu örgütlerin mahalle temsilcileri var, delegeleri var. Mahalle temsilcisi niye var, mahallesindeki sorunları çözmek için var. Mesela AK Parti birini işe alacağı zaman ilk önce üye mi diye bakıyordu. Önce üye değilsen git bakalım bir üye ol diyordu. Ondan sonra kimi arıyorlardı? Mahalle başkanlarını arıyorlardı. Bizde böyle bir şey var mı, yok. Bunu bir öz eleştiri olarak söylüyorum. Şimdi İzmit ilçeyi motive eden en büyük şey seçimi kazanmaktır. Ondan sonra da aidiyet duygusudur. İzmit Belediyesi'ne girdiğim zaman ben evet bu belediye bizim belediyemiz diyebiliyor muyum? Rahat rahat girebiliyor muyum, orada her işimi çözebiliyor muyum, tanıdık insanları görebiliyor muyum görevlerde. Bu motivasyon kaynağıdır. Şimdi evet bizim örgütlerimiz sokakta çalışıyor, cansiperane çalışıyorlar. Kadın kolları çalışıyor, gençlik kolları çalışıyor, ilçe çalışıyor. Her gittiklerinde bir yerden bir talepler oluyor. Benim çocuğumu işe al diyorlar, mahallemizdeki çöpü temizle diyorlar, buraya park istiyoruz diyorlar. Şimdi bunun karşılığında bu talepleri alan örgüt eğer İzmit Belediyesi'nde bunları yaptıracak bir mekanizma bulamıyorsa bu örgütten bir motivasyon beklemek doğru mu, değil.
“SEÇİMİ KİMSE TEK BAŞINA KAZANMADI”
O yüzden belediye başkanının görevinden bir tanesi de o. Çünkü seçimi kimse tek başına kazanmadı. Bu örgütlerle kazandık. Bizler gecenin yarısında bir mahalleye gittiğimiz zaman bizim partililerimiz bizi orada bekliyordu. Bizim partililerimiz ev görüşmelerini ayarlıyordu. Eski ilçe başkanlarımız, hepsi sahadaydı. Herkes sahadaydı. Seçime kadar bu böyleyse bundan sonra da devam etmesi lazım. Aksi takdirde diri bir örgüt bulamazsınız.
“YOLDA BULDUKLARINIZ YOLA ÇIKTIKLARINIZIN YERİNİ TUTMAZ”
Örgütle bağınız zayıflarsa bu sefer ne yaparsınız, paralel bir yapı oluşturmaya kalkarsınız. Yani örgütle kavga ederseniz ya da örgütle iyi bir uyum birliktelik yakalayamazsınız doğal olarak çevrenizde sizle uyumlu olacak insanları yanınıza almaya çalışırsınız. Ki bu da bu sefer daha derin çatlakları meydana getirir. O yüzden doğrusu örgütlerle ve teşkilatlarla uyumlu hareket etmektir. Hiçbir zaman yolda bulduklarınız, yola çıktıklarınızın yerini tutmaz
✓O zaman bir paralelliğe doğru geçiş var. Yani İzmit ilçe gönül rahatlığıyla belediye binasına çıkıp işlerini hallettiremiyor diyorsunuz…
Ben onu bilemem, sadece kamuoyuna yansımış itirazları burada dillendirmek istiyorum aslında. Evet partililerimizde böyle bir itiraz var. Ben hiç kimsenin partilileri yok saymaması gerektiğini düşünüyorum sadece.
✓Peki CHP'lilerin iş taleplerini belediyede ne kadar yerine getiriyor?
Hepsini hayata geçirmek mümkün değil. Bununla ilgili eleştiriden korkacak durumda da değiliz. Bunu açıkça söyleyeyim. Çünkü geçmişteki belediyelerin durumu belli. Yani geçmişte Cumhuriyet Halk Partili olana bırakın iş vermeyi, su bile vermediler. O yüzden hiç kimse bunu diyemez. Ama insanların istediği talepleri makul oranda yıllara yayarak bu gerçekleştirilebilir. Ben şuna da karşıyım. Belediyeler bir iş kapısı değildir. Ben mesela eğer oraya bir iş gücü gerçekten lazım olacaksa ki bu da liyakat gerekmeyen bir durumsa ben tabi ki partilimin orada işe girmesini isterim. Ve ben geçmişte onları da önerdim. Çok olmasa da bir elin parmağını geçmese de önerdim. Görüyorum gayet de özverili bir şekilde çalışıyorlar.
“ONLARI İŞE ALMAK BELEDİYE
BAŞKANININ LÜTFU DEĞİL, ONLARIN HAKKI”
Bakın şu anda İzmit Belediyesi'nin işlerini yapan bizim çocuklarımız, sahada olan, sandalye taşıyan, koli taşıyan, yemek dağıtan bizim çocuklarımız. Diğerleri hala daha keyif içerisindeler belediyede. Onları iş sahibi yapmak onlara bir lütuf değil. Onları işe almak belediye başkanının lütfu değil, onların hakkı. Yani şimdi bir bilgisayar mühendisi ya da bir iletişim uzmanı alınacaksa bu tabi ki liyakat gerektirir ama bir düz işçi alacaksan, sahada koşturan birisini alacaksan ki belediye doğrudan hizmettir, halka hizmettir. Onu da sana bu zamana kadar emek vermiş insanların arasından değerlendireceksin. Bunu yaparken de örgütünle istişare içinde olacaksın. Hem ihtiyacı olan hem de geçen dönemde mağdur edilmiş, işten çıkartılmış insanlar var. Bakın sokaklarına gidemediğimiz yerlerde mücadele veren partililerimiz var. AK Partili geliyor “Belediyeyi kazandınız da ne oldu” diyor tahrik ediyorlar insanları. O da ne yapıyor? En sonunda bir içsel patlama yaşıyor.
“İL BAŞKANI BELKİ DE REFÜZE OLMAKTAN ÇEKİNMİŞTİR”
Ben mesela şahidim. Şu andaki mevcut İl Başkanı bir kişiyi bile şurada işe koy dememiştir. Belki de bir refüze olmaktan çekinmiştir, bilmiyorum. Yani bunlar çok önemli. Burada bir uyum yakalamak için herkes bir adım geriye adım atarsa ancak uyumu böyle yakalarsınız. Herkes bir adım geri durup, biz nerede hata yaptık demesi lazım. Biz sütten çıkmış ak kaşık değiliz tabi ki. Ama öz eleştiri yapabilmemiz lazım. O yüzden öz eleştiri önemli ve bundan sonra da yapılması gerektiğini düşünüyorum.
“FATMA HANIM ÇOK ERGENCE DAVRANDI”
✓Fatma Hanım’la Sosyal Medyada takipleşmediğinizi gördüm. Bu önceden gelen bir durum mu?
Daha önceden Facebook ve İnstagram’da takipleşiyorduk. Bir gün bir arkadaş bir şey söyledi ve sosyal medyadan Fatma Hanım’ın hesabına bakma ihtiyacı duydum. Bir baktım ki, ikisinden de çıkarılmışım. Buna çok şaşırdım. Çok ergence geldi bana. İnanın böyle bir davranışı 17 yaşındaki kızım bile yapmaz. Ben başkanın böyle bir şey yaptığına inanmak istemem. Hesabı başka biri de yönetiyor olabilir. Onun işgüzarlığı da olabilir
✓İletişiminiz sadece WhatsApp üzerinden mi yani?
Orada da ilçe başkanlarının bulunduğu Millet İttifakı İzmit Meclis Üyeleri grubumuz vardı. Sayın başkan oradan da çıktı. Dolayısı ile Grup başkanlarımız ve meclis üyelerimizle iletişimimiz devam ediyor.
“KİŞİLER GEÇER KURUMLAR KALIR”
✓Son olarak neler söylemek istersiniz?
Bunu gerçekten tüm samimiyetimle söylüyorum. Benim siyasete ihtiyacım yok. Ben çocuklarımın ve bu ülke gençliğinin özgür bir ortamda yetişmesini istiyorum. O yüzden de Millet İttifakı'nın, altılı masanın bu 2023 seçimlerini alması için elimden gelen maddi manevi her şeyi yapacağım. Tabi ki ben sizle bu röportajı yaparken sorumluluğum gereği belli sınırlarda kalıyorum, kalmak zorunda hissediyorum kendimi. Neden? Çünkü ben sorumluluk sahibi bir insanım. Buradan ben belediye başkanımın zarar görmesini istemem. Partimin zarar görmesini istemem. O yüzden de bugüne kadar konuyla ilgili hiç yorumda bulunmadım. Görevden ayrıldıktan sonra da ilk defa konuşuyorum bu konularla ilgili, ilk defa sizle bir şey paylaşıyorum. Ama tabi ki içimde kalan birtakım söylemediklerim var. Onlar da bende kalır. Partimle ilgili sağda solda dedikodu yapmam. Bu eleştirilerimin kat kat fazlasını görevde olduğum süre içerisinde yaptığımız tüm toplantılarda muhataplarının yüzüne söylemişimdir. Fazlasını söylemişimdir. Kat be katını söylemişimdir. Ve hiçbiri de dışarıya yansımamıştır. Ben de bu saatten sonra bunları dışarıya yansıtmam. İşin özü şudur. Kişiler geçer kurumlar kalır. Herkes ileride bıraktığınız hoş sedayı konuşur. Ya da unutulur giderdiniz. Bugün bizim için en önemli olan şey 2023 seçimlerini kazanmaktır. Bunu gerçekten ve yürekten istiyorum.