Muharrem Tutuş: İnşallah büyükşehir adayı olur!

İzmit Belediyesi AKP Grup Başkan Vekili Muharrem Tutuş gazetemize verdiği röportajda İzmit Belediye Başkanı Fatma Kaplan Hürriyet’in 3 yıldır büyükşehir adaylığının konuşulmasıyla ilgili konuşarak “İnşallah Büyükşehir adayı olur” diyerek AKP için en kolay aday olacağını söyledi

İzmit Belediyesi AKP Grup Başkan Vekili Muharrem Tutuş ile röportajımızın bu bölümünde Manav aday tartışmalarını tekrar ilçe başkan adayı olup olmayacağını, İzmit Belediye Meclisi’nde kredi yetkisi isteklerine neden onay verilmediğini, İzmit Belediyesi’nin Gülümse Kafelerini ve Mustafa Karakoç ile ortak olup olmadığını konuştuk.

İzmit Belediye Başkanı Fatma Kaplan Hürriyet’in Gülümse Kafeleri ile ilgili konuşan Tutuş, Gölcük Belediye Başkanı Ali Yıldırım Sezer’i örnek gösterdi. İzmit Belediyesi’nin açılışlara davet edip etmediğiyle ilgili sorumuzu da yanıtlayan Tutuş, arada bir davetiye geldiğini ancak katılım sağlamadıklarını söyledi. Tutuş, Hürriyet’in Büyükşehir adaylığı ile ilgili ise aday olmasını umduğunu, bunun için elinden geleni yapabileceğini söyledi.

İzmit Belediyesi AKP Meclis Üyesi Muharrem Tutuş ile röportajımızın ikinci ve son bölümü ile sizleri baş başa bırakıyor, keyifli okumalar diliyorum.

“GÜLÜMSE İZMİT SLOGANIYLA GÜLÜMSEYEN FATMA HANIM BUGÜN YOK”

Şimdi seçim olsa İzmit kazanırız diyor musunuz?

Bu tek kritere bağlı değil. Doğru aday, doğru meclis, doğru programla biz İzmit Belediyesi’ni alırız. İzmit, sosyal medyada ya da sadece insanlara algılatılmaya çalışılan hikâyelerle, kahveler lokantalar çok başka. Sadece bu çember içerisinde olan insanlar harika görüyor olabilir ama İzmit’in en uzak köyü Süleymaniye’de insanlar Fatma Hanım’ın belediye başkan adayı olduğu zamanki Fatma Hanım olmadığını gördü. Gülümse İzmit sloganıyla gülümseyen Fatma Hanım bugün yok.

“ONLAR İZMİTLİYSE BEN KIZILDERİLİYİM”

Bu dönem Manavlarla ilgili bir beklenti oluştu sizce manavlar geri planda kaldı mı?

Manav tartışmasından ziyade ‘İzmitliyim’ diyebilmeli bir insan. İzmit’in en eski köylerinde muhacirler, Aleviler, Gürcüler var. Şimdi bu insanlar Manav değil diye ‘Siz İzmitli değilsiniz mi diyeceğiz?’ burada manav olayından çok İzmitliliği tartışmalı. Bu kavramın da içi boşaltıldı 3 gün siyasi çevrede takılan, STK gören ‘Ben İzmit’in kızıyım’ demeye başladı. Eğer bu iş böyleyse ben Kızılderiliyim. Benim köyüm burada, köküm burada. Bununla birlikte Manav kelimesiyle ön plana çıkıp temsil yetkisi olan kişilerin ‘Ya bizden niye bu noktalarda bir şey yok, geri kaldık, bizden de birileri olmalı’ serzenişlerine de hak veriyorum.

“TEŞKİLAT NASIL BAKAR?’ DİYE DÜŞÜNMESİ LAZIM”

Mesela İbrahim Efe ve Ali Sağlık’ın aday adaylığı için çalışma yaptığı biliniyor.

Bu işin farklı sacayakları var. Genel merkez, toplum ayağı var bunları kendisinde yan yana koyabilen bir insan ‘Toplum nasıl bakar, genel merkez nasıl bakar, teşkilat nasıl bakar?’ diye düşünmesi lazım. ‘Evet, ben burada sırıtmam’ diyebilen herkes ben aday adayıyım diyebilir.

“HEYECANIN DÜŞTÜĞÜ BİR SEVİYE OLAMAZ”

Teşkilattan gelen birisiniz sizin döneminizle şimdiyi değerlendirirsiniz aynı heyecan var mı?

Bizim teşkilatta hiç enerjinin olmadığı, heyecanın düştüğü bir seviye olamaz. O çark sizi atar. Genel merkezden gelen öyle bir döngü var ki tüm birimlere kadar. Bir hizmet yapmadığında o sürecin dışarısında kalıyorsun. Enerji farkı zaman zaman olabilir ama o hareket hiç durmaz. Durduğu zaman çarkın zamanında kalmaz.

“BELKİ DE İLÇE BAŞKANLARININ İSTİFASINI İSTEMEYECEKLER”

İlçe başkanlığına aday olmuştunuz bir dönem… Ali Güney’in milletvekili olmak istediği bilindiği için yine kulislerde isminiz yankılanmaya başladı. Böyle bir düşünceniz var mı?

İlçe başkanlığıyla ilgili bir düşüncem yok. İlçe başkanımızın da ne olacağı belli değil en nihayetinde sanki şu an istifa etti edecek, milletvekili adayı olacakmış gibi bir hava oluşturuldu ama genel merkez daha şartları açıklamadı. Belki de ilçe başkanlarının istifasını istemeyecekler. İlçe başkanımız da teşkilatın başında işini layıkıyla da yapmaya çalışıyor. İlçe başkanı arayışı olmayabilir İzmit’te.

“MİLLET BİZE BİR CEZA KESMİŞ ONUN ÜZÜNTÜSÜNÜ YAŞADIK”

İzmit’i kaybetmeyi hazmedemediniz mi?

Kim istediği bir şeyi kaybetmek ister ve çok kolay hazmedebilir ki? Eğer bu o taraftan iyi niyetle sorulmuş bir soru olsa evet derim. ‘Hazmedemediniz, çalıştırmıyorsunuz’ değil. Evet, ben kaybetmeyi neden arzulayayım? Mutlu mu olsaydık, millet bize bir ceza kesmiş onun üzüntüsünü yaşadık. Hiç alışık olmadığımız bir olay ve tek kaybedilen ilçe. Bunu saf duygularla söylüyorum zor oldu ama öptük başımızın üstüne koyduk.

“NEYSE ÜCRETİ BİZ DE ANLATALIM DEDİK CESARET EDEMEDİ”

Şehrin dört bir yanına asılan ‘AKP ve MHP oylarıyla reddedildi’ afişleri yüzünden çok tepki gördünüz mü?

Konuyu bizden dinlemeden ‘Neden böyle yaptınız?’ diyenler oldu. Soranlar oldu, biz de işin doğrusunu anlattık. Biz bununla alakalı da önerge verdik ‘Kendinizi anlatabildiğinizi düşünüyor musunuz artık? Yüzlerce haber, yüzlerce billboard yetti mi? Bir müsaade edin de biz de ücretiyle beraber neden bugüne geldi bu süreç anlatalım’ dedik cesaret edemedi. Biz bedava da istemedik, neyse ücreti çıkıp anlatalım dedik. Biz aslında arabaya onay verdik, krediye de onay vereceğiz ama bugüne kadar yaptığınız kiralamalarda x firmasına neden piyasanın 10 katı para ödediniz?’ diye soracaktık. Sadece otobüs işi değil Fethiye’yi de o adam yapıyor, Gölkay’ı da yapıyor, tamirat işini de o adam yapıyor, Akmeşe’deki camiyi de yapıyor. Adam gelmiş çökmüş buraya ve bu adama piyasanın 10 katı üstünde para ödeniyor.

Kim?

İstanbullu 5-6 firması var bunların. Kırıcılar, Uygar Peyzaj, YK Otomotiv, Renk Peyzaj gibi firmalar yapıyor buradaki bütün işleri. Otobüs işinde de diğer firma neredeyse birbirine yakın aracı 210 bin TL fatura keserken bunlar 2 milyonun üzerinde fatura kesiyor. İkisini de getirin faturaların bakacağız, topluma anlatacağız dedik. Getiremedi. Denetim süreci yaklaştı, bakacağız, göreceğiz.

“SİYASİ İSTİKBALİM AKLIMA BİLE GELMİYOR”

Mecliste Mustafa Soydabaş döneminde de siz daha çok tartışıyordunuz belediye başkanıyla daha sonra grup başkan vekili oldunuz. İnsan ister istemez bu kadar çabalıyorsa belediye başkanlığı düşünüyordur diyor… Haksız mıyım? Böyle bir düşünceniz var mı?

2023 seçimini milat olarak görüyorum inşallah vatandaşlarımız AK Partiye tevecchünü bir kez daha gösterecek. Benim siyasi istikbalim aklıma bile gelmiyor desem yeridir. 2023 seçimini alırsak tekrar konuşuruz, ben de size cevabını veririm.

“SAHİP ÇIKILMAYAN ESERLERLE İLGİLİ ŞİKÂYET ÇOK”

İzmit Belediyesi’yle alakalı en çok hangi şikâyetler size geliyor? Talepler geliyor mu, geliyorsa eğer taleplere ne derece yardımcı oluyorsunuz?

İlk zamanlar özellikle inanılmaz çöp şikayeti vardı. Yeşil alanlarla alakalı, Cephanelik çöp yani şu an. Park ve bahçeler dışında da önceki dönemde yapılan eserlerin şu dönemde hiçbir şekilde ilgilenilmeyen yerlerle ilgili şikâyetler. Gölkay’a şu an başlandı ama 2.5 senede insanların gözünün önünde çürüdü. Cephanelik yepyeni bir yatırımdı. İnsanlar gitti gitti içleri acıdı. İnsanların kullandığı ama sahip çıkılmayan eserlerle ilgili şikâyet çok. İnsanlar ağaçların budanmasıyla ilgili talepleri oluyor, parklar ve yollarla ilgili talepler oluyor. İSU mesela bir yerde su bağlantısı yaptı, İzmit Belediyesi’ne de para yatırdı tahribat bedeli, belediyenin gelip o yolu kapatması gerekiyor. İnsanların bunu 6 ay beklediği oluyor. İzmit Belediyesi buralarda biraz zayıf kalıyor.

“AHMET’E ETİK, MEHMET’E ETİK DEĞİL’ DEYİNCE GÜLÜNÇ DURUMA DÜŞÜYORSUNUZ”

İbrahim Efe ve Mustafa Kabak’ın işten çıkartılmasının ardından İzmit Belediyesi’nde bazı muhtarlar koordinatör olarak işe başladı. Bu konuyla alakalı pek yorum yapmadınız, ne düşünüyorsunuz?

Bizim kimseyle ilgili bir zorumuz yok. Ben Fatma Hanımın işe aldıklarıyla da kovduklarıyla da Fatma Hanım daha kentte yokken bile arkadaştım. Ama birini çift maaşlı, bankamatikçi deyip atınca insanlar sorguluyor. Bunu Cumhuriyet Halk Partisi'nin bile sorguluyor. Fatma Hanım dün öyle demiş, bugün böyle demiş bu adamı işe almış. Ama siz ‘Ahmet’e etik, Mehmet’e etik değil’ deyince gülünç duruma düşüyorsunuz. Kendi partisi bir şey diyor, gazeteler yazıyor ben de dersem o adam orada boğulacak.

Aylarca araç satın alımları görüşüldü mecliste. Ve şu an İzmit Belediyesi’nin 4 ay daha araç alması için beklemesi gerekecek.

İzmit Belediyesi’nin Fatma Hanımın istediği kadar kredi yetkisi alma hakkı yok. Bir 46 milyon çıkıyor ama kendisi 125 Milyon istiyor. Araç alma süreci ne zaman nihayete erer bilemiyorum. Şu an gördüğüm kadarıyla bir kez daha kiralama yapacak.

“ÜNAL BEY KİRALANARAK ALINMASININ DAHA DOĞRU OLDUĞUNU SÖYLEDİ”

Bu kredi yetkilerine ısrarla onay verilmemesinin sebebi nedir? Mesela sık sık maruz kalıyoruz Fatma hanımın ‘ilk seferinde yarım kredi verdiler tamamını alamadık’ sözlerine…

İzmit Belediye Başkan Yardımcısı Seyhan Hanım belediyenin alabileceği kredinin bizim verdiğimiz kadar olduğunu bize söyledi, izni o kadardı yani. Ünal Bey de o dönemde o araçların satın alınmasının doğru olmadığını, kiralanarak alınmasının daha doğru olduğunu söyledi. Bunlara rağmen ısrarla söylüyor. Bu dönemde de yine biz satın alma yetkisi verdik. Biz bir şey sorduk, cevabını aradık. Bunu ararken Fatma hanımı engelleyen kişiler durumuna düştük.


“BUGÜNE KADAR HİÇBİR MALİ MÜŞAVİRLE ORTAKLIĞIM OLMADI”

Mustafa Karakoç ortağınız mı?

Hayır, Mustafa Karakoç benim gibi Kocaeli Mali Müşavirler Odası’na kayıtlı bir mali müşavir. Kendisiyle 2012’den bu yana aynı ofiste mali müşavirlik yapıyoruz. Mali müşavirlik hayatımın hiçbir döneminde kendisiyle bir ortaklığım olmadı. Ben bunu mecliste de söyledim. Avukatlar, doktorlar, mali müşavirler aynı ofiste karşılıklı çalışabilirler. Orada insanlar ofis giderlerini paylaşabilirler. Benim değil kendisiyle bugüne kadar hiçbir mali müşavirle ortaklığım olmadı. Kendisi arkadaşım, çok eskiden bu yana. 2012’den beri de aynı ofisi paylaşıyoruz. Ben onun ne kazandığını bilmem, o da benimkini bilmez.

“FATMA HANIMIN MALİ MÜŞAVİRİ CHP’NİN DELEGESİ”

Sizinle aynı ofiste çalışan birisi belediyeden neden ihale aldı peki? Bunun size yazacağını bilmiyor muydu? Mesela Sertif Gökçe ve Abdullah Eryarsoy ofislerini ayırmıştı…

Tartışma bizim ortaklığımız üzerinden gittiği için söylüyorum bunu Mustafa Karakoç’un belediyenin işini yapmasında hiçbir beis yok. AK Parti döneminde de belediyenin CHP’li mali müşavirler vardı. Bordür işi yaptırmıyorsunuz ya da asfalt serdirmiyorsunuz birine. Bunun şartnameleri vardır. Mali müşavirlik güvenebileceğiniz, size mali danışmanlık yapabilecek güvenilir birisi olmalıdır. Sizi tanıyordur, güveniyordur mali müşavirlik işini size veriyordur. Şu anda Fatma Hanımın mali müşavirliğini kim yapıyor bu kent biliyor mu? Ben biliyorum ama ben söylemem onlar benim meslektaşım, ben bunu ayıp sayarım. Fatma Hanımın mali müşaviri CHP’nin delegesi. Ki yanlış bir şey de değil onunla çalışması bazı meslekler böyledir siz istediğinizle çalışırsınız. Bildiğiniz güvendiğiniz birileri olmalı. Mustafa Karakoç’un yaptığı suçsa bu da suç o zaman. Ki gazetelere de bir fotoğraf koymuşlar eski ofisin önünden ben isterlerse yeni ofisi çeker atarım, yine beraberiz.

“MESELELERİ BAŞKA YERE SAPTIRDI”

Suç duyurusunda bulundunuz mu? Öyle söylemiştiniz…

Sadece bununla ilgili değil o sahte internet siteleriyle ilgili hepsiyle ilgili suç duyurusunda bulundum. Tabelayı görüp beni Mustafa Karakoç’la ortak diyorsun, Tuncay Seyahat’le nereden ortak yaptı? Araç konularında meseleleri başka yere saptırdı. Bir insanın itibarını zedelediği an eğer sadece menfaat olarak bakıyorsanız harika bir iş yapmışsınız. Muharrem Tutuş’un sağlam karakterli olduğuna artık inanmıyorsa bırakın istediği kadar konuşsun, bunu istiyor.

“BEN SUÇ DUYURUSUNDA BULUNUNCA O DA SUÇ DUYURUSUNDA BULUNDU”

Suç duyurusunda bulununca iş bitiyor mu? İnsanların aklında hala sizin Mustafa Karakoç ile ortak olduğunuz ve dolaylı yoldan belediyeden iş aldığınız kaldı. Bu sizi rahatsız etmiyor mu?

Süreç devam ediyor, bittiğinde çıkıp açıklayacağım. Bugüne kadar ben hep aynı şeyleri söylemeye devam ediyorum. Bugüne kadar hakkımda suç duyurusunda bulunmayan Fatma Hanım, ben onunla ilgili suç duyurusunda bulununca o da bana suç duyurusunda bulundu. Bu tamamen işi sulandırmak. Yeğenini 2 yıldır söylüyorum, ihaleleri 3 yıldır söylüyorum.

“YALANCI’ DEDİM DİYE BİLE ŞİKÂYET ETMİŞ”

Suç duyurusunda ne sebep gösterilmiş?

Komisyondaki çalışma usulü yanlıştır diye şikâyet etmiş. İfademizi verdik. Orada kendisine ‘Yalancı’ dedim diye bile şikâyet etmiş. Bana iftira attı ben suç duyurusunda bulundum, ‘Onlar da bana yapıyor’ demek için suç duyurusunda bulundu.

“İNŞALLAH BÜYÜKŞEHİR ADAYI OLUR”

Fatma Hanım 3 yıldan beri büyükşehir adayı ilan edilmiş durumda ilçelerde bir yansımasını görüyor musunuz orada Fatma hanımla ilgili algı nedir?

Eğer elimde bir güç olsa, kendisine de buradan mesaj olsun kendisine destek olurum. İnşallah Büyükşehir adayı olur. En kolay rakip olur bizim için, anlatacak çok bir şey yok millet tanıdı Fatma Hanımı. Gülümse İzmit diyen Fatma Hanımın artık İzmit’te izi yok. Siyasetle ilgilenmeyen insanlar bile biliyor. Her şeyde kavga ediyor, başka bir şey yok ki. Belsa Plazayı bedava verdiniz diyor, ihaleye girmediği ortaya çıkıyor. Alikahya’daki mesire alanını peşkeş çektiler diyor ihaleye girmediği ortaya çıkıyor. E girip alsaydın paran da var, bedava mı verecekler ne istiyorsunuz? Yani umarım CHP’nin adayı Fatma Hanım olur.



“GÜLÜMSE KAFE AÇMAKLA OLUYORSA, ALİ BAŞKAN BU İŞİN KİTABINI YAZAR”

Fatma Hanım’ı eleştiriyorsunuz ama şu ilçemizde şunlar oldu böyle öne çıktı dediğiniz bir belediye var mı?

Fatma Hanım’ın sayabileceğim bir işi yok o yüzden eleştiriyorum. Eskici çok bağırır, pırlantacı hiç bağırmazmış. Fatma Hanım’la bir diyaloğumuz olmadı ama bundan sonra olmayacak anlamına gelmez. Mesela bir gün Ali Yıldırım Sezer’e haber verelim, Fatma Hanım eğer sosyal belediyecilik görmek istiyorsa Gölcük Belediyesi’nin kafesini, restoranlarını, otelini gezdirelim. Eğer ki bu iş sadece Gülümse Kafe açmakla oluyorsa, Ali Başkan bu işin kitabını yazar. Ama ben Ali Başkandan hiçbir yerde bizim kafemiz, otelimiz var diye anlattığını görmedim. Muhtemelen daha önemli belediyeciliğe yatkın işleriyle ilgileniyordur. Ama belediyecilik kafe açmak değil yani. Mesela Başiskele’de yüksek zekalı çocuklar için açılmış bir okul var. Tabii ilçe belediyelerinin bütçesiyle büyükşehir bütçesi bir olmuyor. Mutlaka ilçe belediyelerimizin çalışmalarında büyükşehir parmağı vardır ama Fatma Hanım o treni en baştan kaçırdı. Eğer Büyükşehirle uyumlu bir çalışma içerisine girebilseydi bugün çok başka şeyler konuşuyor olurduk. Başından beri hep şikayet hep kavga. Bir şekilde rica edildiğinde Cumhuriyet Parkı verilebiliyor. Kendisi bu yolu tercih ediyor, kazanacağını düşünüyor ama ben toplumun kavga eden bir insanı benimseyeceğini sanmıyorum.

“ALİ GÜNEY BENİM BUGÜN TANIDIĞIM BİRİ DEĞİL”

Ali Güney sizce başarılı bir ilçe başkanı mı? İyi bir meclis üyeliği iyi bir ilçe başkanından geçer. Belediye meclis toplantısı öncesi grup toplantılarında çok tartışma çıkıyor mu? Ali Güney sizce nasıl bir idareci? Yüzde 100 uyumlu bir çalışmadan söz edebilir misiniz?

Bizim ilçe başkanımızla ilgili sürecimiz bugüne kadar sağlıklı geçti. Tartışmalı bir toplantı yaşadığımızı söyleyemem tabii ki zaman zaman herkes aynı düşünmeyebilir ama en nihayetinde Ali Güney benim bugün tanıdığım biri değil. Gençlik kollarından beri mesai arkadaşımız. Ben hem şahsımla ilgili konularda hem de ilçe başkanı olarak yaptığı çalışmaları takdir ediyorum. Partimizin istişare kuruluyla çok mesai harcıyor. Teşkilata gereken zamanı ve ehemmiyeti ayırdığını düşünüyorum.

“MIŞ GİBİ YAPMANIN ANLAMI YOK”

Açılışlara nezaketen de olsa davetiye geliyor mu? Genel başkanlı olanlara falan…

Evet, bazılarına geliyor. Genel başkanlılara geldi mi hatırlamıyorum ama bazılarına geliyor. Bazen Whatsapp’tan özel kalemden geliyor, bazen ofise geliyor davetiyeler. Ben katılmıyorum, mış gibi yapmanın anlamı yok. Alev Alatlı ben okurum ‘Sevilmediğim, sevmediğim, istemediğim bir ortamda niye durayım? Rahatsızsam ben gidiyorum demem gerekiyor’ diyor. Mış gibi yapmanın anlamı yok. Bunun bir süreci olur, asgari nezaketli bir süreç yürütürsen gidersin.

“BELEDİYECİLİĞİ KAFE İŞLETMECİLİĞİNE DÖNDÜRÜLMESİ GÜZEL BİR ŞEY DEĞİL”

Belediyenin sosyal belediyecilik anlamında hayata geçirdiği Gülümse Kafelerle ilgili yorumunuz nedir? Hiç gidiyor musunuz yoksa yanından bile geçmem diyor musunuz?

Ben Yahya Kaptan’dakine ilk açıldığında gittim değerlendirme yapmak için bir şey görmemiştim daha yeniydi. Orası güzel bir yerdi zaten. Ondan sonra hiç gitmedim zaten. Belediyeciliği kafe işletmeciliğine döndürülmesi güzel bir şey değil. Gülümse kafe ile anılmak bir belediye başkanı için iyi bir şey değil bence. Lavanta Gülümse Kafe’yi açtınız, havalar soğudu kapattınız. Ne kadar harcadınız oraya? Sadece lansmanında ne kadar harcadınız? Değdi mi yani? Ne zaman açılacak Mayıs’ta mı? Senede 3 ay işlesin diye mi açtınız?

Esnaflardan şikâyet aldınız mı?

Zaman zaman aldığımız oldu. Belediyelerin esnafla rekabete girmesini doğru bulmuyorum ama esnafla rekabet oluşturmadan insanların daha uygun fiyata nefes alabileceği yerler yapabilir belediye. Ama bununla anılmak, tek yaptığı kafe diye anılmak bir belediye başkanı için üzücü bir durum.

“MİLYONLARCA TAZMİNAT ÖDEMEK ZORUNDA KALIRSA ŞAŞIRMAM”

Yahya Kaptan’da kocaman bir işletme ile problem yaşanıyor siz de bu işletmeyle ilgili haklı veya haksız görüş beyan etmediniz. David People davasında haklı mı siz konuyu nasıl yorumluyorsunuz?

Ben sahiplerini hiç tanımam bilmiyorum ama burada inanılmaz bir yatırım yapılmış. Gölkay’daki işletmeciye de aynı bu şekilde problem çıkartmıştı. O zaman pandemi vardı ve tamamen siyasi intikam almak ‘Bunlar şunlara şunlara iş vermişler’ demek için sözleşmesini erkenden feshedip 500 bin TL gibi bir parayı ödeyip boş bıraktı. Şimdi de sözleşme nedir, bu adamı çıkarttığında belediyeye nasıl bir tazminat çıkar, niye böyle bir şeyin içine girdiğini bilmiyorum. Bakalım milletin cebinden kaç para çıkacak? Böyle bir süreç yaşanır da milyonlarca tazminat ödemek zorunda kalırsa şaşırmam.

“EĞER ANLATTIĞIN GİBİYSE YANLIŞ YAPIYOR TABİİ”

Biliyorsunuz İKM Başkanı Murat Öztürk, son zamanlarda CHP İlçe Başkanı gibi kentle ilgili bazı konularda meclis üyelerine çağrıda bulunuyor. CHP İzmit İlçe Başkanı Hakan Çakar buna AKP’lilerin ‘Sen kimsin Murat?’ demesi gerektiğini söylemişti. Siz ne düşünüyorsunuz bu konu hakkında?

‘Sen kimsin?’ demeye lüzum yok. Bize seslendiğinde ben kendisini aradım ‘konuyu sana da anlatacağım’ dedim. Mahalle başkanlarına anlattığım gibi ona da anlattım. Araçlar için sadece bir evrak beklediğimizi, bunu verdiğinde bu yetkiyi kendisine vereceğimizi söyledik. ‘Biz bu anlattığın gibi bilmiyorduk eğer anlattığın gibiyse yanlış yapıyor tabii’ dedi. Güzel güzel sohbet ettik, çok güzel de ağırladı beni. Murat Öztürk herhangi bir vatandaş gibi bize oy vermiş de olabilir. Ben herhangi bir vatandaşın bize oy vermesini yadırgamam. ‘Sen kimsin’ falana gerek yok. Ben olayı anlattım, anlattığımda da bana hak verdi.

“BENİMLE İLGİLİ HABER YAPAN BİR KİŞİYE ‘YA SEN NİYE BÖYLE YAZDIN?’ DEMEMİŞİMDİR”

Kocaeli basınını nasıl buluyorsunuz?

Kocaeli basını Türkiye’nin en güçlü yerel basını. Kenti vatandaşlarını hem bilgilendirme hem yönlendirme anlamına baktığında ilklerde olduğunu görüyorum. Benm hepsiyle bir merhaba merhaba ilişkim vardır. Benimle ilgili haber yapan bir kişiye ‘Ya sen niye böyle yazdın?’ dememişimdir. Sadece bir kişiyi aradım ve gerçekten yalandı, belediyeden servis edilmiş belli. Ben kendi işime beklediğim saygıyı gazeteci arkadaşlarımıza da göstermeye özen gösteriyorum. Sizin gazeteniz de internet gazetesi deyince akla gelen ilk gazetelerden. Özellikle değişimden sonraki hali çok hoşuma gidiyor. Senin şahsında da çok soru geliyor bana, konuşuluyorsun. Aysun Hanım’la da uyumlu çalıştığınız belli oluyor, seni çok destekliyor yazılarıyla. Çok iyi görünüyorsunuz, inşallah çok iyi yerlere gelirsiniz.

Muharrem Tutuş söyleşi
SON DAKİKA HABERLERİ
Sonraki Haber