Hakan Çakar: Gücüne inanıyorsa bağımsız aday olsun!
CHP İzmit İlçe Başkanı Hakan Çakar’a, gazetemize verdiği röportajda 31 Mart yerel seçimlerinde seçimi CHP örgütünün çabasıyla mı yoksa İzmit Belediye Başkanı Fatma Kaplan Hürriyet’in bizzat kendisinin mi kazandığını sorduk. İnsanların CHP’nin adayına oy verdiğini söyleyen Çakar “Gücüne inanıyorsa bağımsız aday olsun” dedi
Sahadaki programların yoğun olması nedeniyle çok istediğim ancak uzun zamandır başlayamadığım röportajlara CHP İzmit İlçe Başkanı Hakan Çakar ile start verdim. Her zaman güler yüzüyle karşılaştığım Çakar, röportaj davetimi de “konuşuruz, ayarlarız” gibi virgüller koymayarak direkt kabul etti. Dışarıda haberleri “sivri” yazmasıyla bilinen bir muhabir olarak, sivri sorularımı bu kez Çakar’a yönelttim.
CHP İzmit İlçe Örgütü’nün yaptığı çalışmalardan, İzmit Belediye Başkanı Fatma Kaplan Hürriyet ile diyaloğuna kadar konuştuğumuz Çakar, hakkında çıkan görevden alınacak tarzı söylemler hakkında bu dedikoduların tüm CHP İzmit İlçe Başkanlarının kaderi olduğunu söyledi. Belediyedeki polit bürodan kendisine açıklama gelip gelmediği sorumuzu da yanıtlayan Çakar, bu söylemi tamamen inkar etti. Hürriyet’in kendisini örgütten daha yukarıda görmesi ve seçimi sadece kendisinin kazandığı düşüncesiyle örgütü yok sayması hakkında da konuştuğumuz Çakar “Gücüne inanıyorsa bağımsız aday olsun” ifadelerini kullandı.
Çakar ile üç bölümden oluşan röportajımızın ilk bölümüyle
sizleri baş başa bırakıyor, keyifli okumalar diliyorum.
“75 YAŞINDAKİ SELİM YILDIZ BİLE KAPI KAPI DOLAŞIYOR”
İlçe başkanlığında üçüncü yılınız dolmak üzere… İzmit’te oyları arttıracağını düşündüğünüz ne çalışma yaptınız? Malum seçime de az bir süre kaldı…
Evet, seçime az bir süre kaldı bize göre Mart-Nisan gibi seçim olma olasılığı yüksek. Şimdi bizim genel merkezin talimatıyla öbek çalışmalarımız var. Her 400 seçmeni 1 partiliye emanet ediyoruz. Hemen hemen her gün öbek sorumlusu kapı kapı dolaşıyorlar. Bugün 75 yaşındaki Selim Yıldız bile kapı kapı dolaşıyor, 65 yaşındaki Zihni Tosun abimiz de kapı kapı dolaştı. Biz mahalle temsilcileri, öbek sorumluları, ilçe yönetimi, ilçe kadın kolları yöneticileri ve gençlik kollarıyla birlikte sokaktayız. Muhtarlarımızı aksatmıyoruz. Mahalle temsilcisi toplantılarında ‘biraz da örgütle ilgili çalışın’ diyorlar. Önümüzdeki Pazar da kadınları topluyoruz, bir kahvaltı vereceğiz. Sahadayız, sokaktayız parti örgütsel olarak hemen hemen her şeyi yapıyoruz. 763 sandık görevlimiz hazır, yarın seçim olsa oturacaklar.
“İLÇEYE ADAY OLMAYACAĞIMI DÜŞÜNÜYORUM”
Şu an yaptığınız çalışmalarla delegasyonun karşısına çıksanız seçimi kazanır mısınız?
Bunu bilemem ama ikili ilişkilerimiz gayet iyi delege o günkü şartlarda rakibim başka biri olur, iyi yapacağına inanan arkadaşlar oy verir. Biz bunun garantisini veremeyiz bir daha da ilçeye aday olmayacağımı düşünüyorum. Ancak ikili ilişkilerimiz gayet iyi.
“BENİ GÖREVDEN ALABİLİR SAYGI DUYARIM”
İl kongresinde Hikmet Erenkaya’yı desteklemeniz nedeniyle il başkanı Harun Yıldızlı’nın uzun süre sizi görevden alacağı konuşuldu. Aranız nasıl uyumlu çalışıyor musunuz?
İl başkanımız seçimi kazandıktan 20 gün sonra pandemi başladı. Ogünleri ben ağır geçerdim hemen hemen 50 gün sokağa çıkamadım, ilk günleri olduğu için tedaviye ne cevap vereceğimi bilemedim. Şimdi bizim il başkanımıza saygımız sonsuzdur. Genel başkanımızı temsil ediyor. Böyle bir söylenti duyduk. Beni görevden alabilir saygı duyarım. Genel merkez de görevden alabilir. Kongreye gelen 414 delegeye neden alındığımı insanları doyuracak şekilde cevap vermeleri gerekir. Bizim hiçbir sorunumuz yok il başkanımızla. Toplantıları aksatmamaya çalışıyoruz, gayet iyi diyalog halindeyiz bir sorunumuz yok şu anda.
“CHP İZMİT İLÇE BAŞKANININ KADERİ”
Ama sizinle ilgili hep bir görevden alındı/alınacak, yönetimi düşürülecek algısı var bunun nedeni örgüt içi çatışma mı?
Bu Kocaeli kentinde İzmit İlçe Başkanının kaderinde olan bir şey aslında. Hangi ilçe başkanı gelirse gelsin il de olmak üzere, bütün ilçelerin lokomotifi olmuştur İzmit İlçe. Hepsinin görevden alma, altını oyma, yönetimi düşürme benden önce de konuşuluyordu. Küçükkaya döneminde de böyle şeyler konuşuluyordu. Bu CHP İzmit İlçe Başkanı’nın kaderi, gözler sürekli buranın üzerinde. Derince’de bunu duymazsınız, bakın neler oldu neler bitti unutuldu gitti. Karamürsel keza öyle, Kartepe öyle. Burada olduğu zaman böyle sansasyonel hareketli bir durum oluyor. Biz seçilir seçilmez bunlar söylenmeye başladı.
CHP İzmit İlçe Başkanlığı’nı isteyen de çok kişi olduğu için…
Herkesin olabilir, hiç sorun değil bizim için. Yeter ki layıkıyla, ahlaklı bir şekilde yapsın bunu saygı duyarız.
“BELEDİYEDEN VİRGÜL BİLE GELMEZ”
AKP ve MHP size belediyeden servis edilen metinleri okuduğunuzu söyleyerek yükleniyor. Gerçekten açıklamalar belediyenin basın yayın müdürlüğünden mi geliyor yoksa kendiniz oturup açıklamalarınızı hazırlıyor musunuz? Bu algı biraz oturdu üzerinize.
Bir tane virgül bile gelmez belediyeden böyle bir ilişkimiz yok bizim belediyeyle. Bunu arkadaşlarımla değerlendirerek birlikte hazırlıyoruz. Cevap verilmesi gerektiği zamanlar ben metni yazıyorum, arkadaşlarıma atıyorum bazen aceleyle yazıldığında cümle hataları olabiliyor. Onlar da düzeltip bir iki ekleme yapıyorlar. Belediyeden hiçbir şey yok o konuda. Bunu nasıl inandırırım bilmiyorum ama bir kere bile yollanmadı. Ali Güney ve Kemal Okur söyledi bunu, bildikleri bir şey varsa ispatlasınlar. Belediyede çalışan basın yayındaki arkadaşlarımız da söyleyebilirler.
“BEN KAZANDIM DEME LÜKSÜ YOKTUR”
Bilindiği üzere Fatma Hanım seçimin kazanılmasındaki en büyük payı kendisine biçiyor. Burada CHP İzmit İlçe Örgütü’nün bir payı yok mu? Seçimi örgüt mü kazandı Fatma Hanım mı?
Kendi fikridir o, CHP olmazsa olmaz. Ben o zaman da ilçe başkanıydım aday olması için biz çok istişare yaptık. Onunla kazanacağımıza inanıyorduk. Ben kazanmak istiyordum. Kimle kazanacaksam onu aday yapmak için mücadele ettim. Bu tarz söylemleri çıkartmak, bir partinin çatısı altında bir yere aday olup kazanan simalar ‘Ben kazandım’ söylemini inanarak söylüyorlarsa bunu lanse ettirmeye çalışıyorsa bu partiye bir ihanettir. Kendi gücüne o kadar inanıyorsa parti çatısında olmayıversin, gitsin bağımsız bir şekilde belediyeye aday olsun biz de o zaman ‘Sen kazandın’ deriz. Ama CHP gibi köklü bir partinin adayı olarak yarışacaksan örgütün de ilçe başkanının da belediye başkanının da ben kazandım deme lüksü yoktur. Seçimi Cumhuriyet Halk Partisi’nin adayı kazandı. Genel başkanımız Cumhurbaşkanı adayı olduğunda da ben genel başkanım kazandı diye değil CHP kazandı diye bakarım.
“3.5 YILDIR TERSLEŞMEDİK”
Fatma Hanım’ın örgütle problemi nedir? Tamamen ahenk içinde uyum içerisinde çalışıyoruz diyebiliyor musunuz? Yan yana gelseniz dahi bu inandırıcı olmuyor, nerede anlaşamıyorsunuz?
Hiçbir problem yok… Ne sorunumuz olabilir? Fatma Başkan seçimi kazandıktan sonra bir örgüt toplantısında ‘İl başkanı ili yönetecek, ilçe başkanı ilçeyi yönetecek, ben de belediyeyi yöneteceğim. Kimse kimsenin işine karışmasın’ dedi. Bize bir ihtiyaç duyarsa arar. Biz de müsaitliğimize göre katkı sunmaya çalışıyoruz. Allah var 3.5 yıldır bir kere tersleşmedik. Belki ben ona o fırsatı vermedim, belki o vermedi. Belediyede kendi işim olduğunda diğer merdivenden çıkarım, birileri vardır gel der, işleri vardır diye hassas davranıyoruz. Ama böyle bizimle ilgili çok kavga gürültü böyle bir şeyimiz yoktur.
“SADECE FOTOĞRAFTA DEĞİL, BERABER OLUNMALIYDI”
Yani uyum içinde misiniz?
Biraz daha içli dışlı olmamız gerekirdi diye düşünüyorum. Onun yönetim şekline göre beraber olmamız gerektiğine inanıyorum. Sadece fotoğrafta değil, bir yere gidildiğinde de beraber olunmalıydı. Ama olmadı…
Neden olmadı?
Onu bilmiyorum, o belki başka bir şey düşündü onu da hiç tartışmadık.
Mesela bir belediye başkanınız var ilçenizde. Örgütünüze destek veriyor mu örgütü kalkındırıyor mu, maddi manevi yardımcı olma çabasına giriyor mu?
Çok da talepkar olmadık.
“MÜDÜRLER PARTİYE GELİRSE YANLIŞ ANLAŞILIR DEDİ”
Neden ilçe grup toplantılarına katılması yönünde başkanlığınızın gücünü kullanmıyorsunuz? İl grup toplantılarına da katılmadığı biliniyor. İl başkanıyla bu konuda istişare ettiniz mi?
Harun başkanla konuştuk, daha önce kendisiyle de konuşmuştuk. Kendisi ‘Ben artık katılmayacağım’ dedi. Biz de ilçeyle yapmaya başladık grup toplantılarımızı kapattık. Kendisi bana telefon açtı ‘Artık grup toplantılarına katılacağım bunu belediyede yapalım. Müdürlerimiz sunum yapıyorlar, imar tadilatında arsaların nerede olduğunu anlatıyorlar, partiye gelirlerse yanlış anlaşılmalara sebep olunabilir dedi. Meclis üyelerinden ‘orada olmasın, burada olsun’ diyenler oldu.
“BELEDİYE BAŞKANINA NİYE BÖYLE YAPAYIM?”
Yani örgüt belediyenin ayağına gitti yanlış mı yorumluyorum?
Olabilir, öyle yorumlanabilir ama biz bu kenti yönetmeye talibiz. Bu örgüt de tabii ki daha ağırlığını hissettirebilirdi. Bazı arkadaşlar ‘Masaya yumruğunu vur’ diyor ya belediye başkanına niye böyle yapayım? İnsanın konuşarak çözebileceği sorunlar vardır.
“YILBAŞINDA GÜNDEME GELECEKTİ, İSTEMEDİK GELMEDİ”
İzmit’le alakalı konularda grup başkanı olarak etkili olduğunuza inanıyor musunuz? Bir disiplinden söz edebilir misiniz?
Olmayacak dediğimiz şeyler olmadı. Mesele yılbaşında Cem eviyle ilgili bir karar alınacaktı, gündeme gelmesini istemedik gelmedi.
Ama sonradan geldi gündeme…
Bu hassas bir konuydu genel merkezle görüşüldü. Cem evleriyle ilgili benim kuracağım bir cümle başka bir yere çekilebilirdi. Ama bunun altını doldurup, genel merkeze Tahsin vekilimize (Tarhan) sorduğumuzda onlardan teyit alınca, gündeme gelmemeli diye yanıt aldık. Genel merkezden yanıt alınca gündeme geldi.
“BEN OLSAM FATMA BAŞKANA BİLGİ VERİRDİM”
Mesela Cumhuriyet Parkı meselesi hakkında ne düşünüyorsunuz? Orada il başkanlarının müdahalesi doğru bir yaklaşım mıydı? Size de danışılmış mıydı?
Hayır, bana danışılmadı. O bizim il başkanımız, görüşen arkadaşlarımız da Büyükşehir Meclis üyeleri. Ben olsam Fatma Başkana bilgi verirdim. Burası şehrin merkezi, atıl bir şekilde duruyor İl başkanımız da böyle bir sorunu çözme mutluluğuyla böyle bir hamle yapmış olabilir. Benim de haberim yoktu Tahsin Tarhan’la bir çalışmadan geldik gazetede haberi görünce şaşırdık. Başkan da beni arayıp sordu ‘Senin bilgin var mıydı?’ diye. Ben de ‘Yoktu’ dedim. Çözüldü en azından ama keşke başkana bilgi verilseydi. Orada kendisi bir proje geliştiriyor, büyükşehir engel oluyor. Bu çözülmüş, memnun olurdu.
“ ARAÇ SATIN ALIMLARINDA GÜNEY VE OKUR’LA GÖRÜŞTÜM”
Siz böyle bir durumda kaldınız mı?
Biz araç satın alımlarında Fatma başkanla görüştüm ‘bunlar çekimser oy kullanacak görüşelim mi?’ dedim. ‘Tamam, başkanım görüş’ dedi. Ben de Ali Güney ve Kemal Okur’la görüştüm tekrar meclis toplanması için yetki kullandık. Onlar da sağ olsun tamam dediler kredi için müracaat ettiler. ‘Başkan bırak ya meclis falan toplamayalım, bunun siyasetini yapalım’ diyebilirdi bana. Siyasetini orada da yapabilirdi. Başkanının açıklamaları hep AKP grubuna hep sert tavır yapıyordu. Biz gittik danıştık. Biz çekimser olunması için ikna edildi, olumlu yaklaşıyor dedik. ‘Tamam, hemen meclisi olağanüstü toplarız’ dedi.
“GÜNEY VE OKUR’LA İKİLİ İLİŞKİYİ KURDUK”
Yani araç satın almalarında siz aracı mı oldunuz?
Tabii tabii, Ali Güney’le konuştum, Kemal Okur’la görüştüm. Ali Güney de bana ‘Siz tam katılın, biz de çekimser oy kullanalım’ dedi. O ikili ilişkiyi kurduk ve AKP ve MHP ilçe başkanlarıyla görüştük. Öyle yani orada Harun başkanının hamlesini Fatma başkana söylememesi başka bir şeydir.
Belki o da gücünü göstermek istemiştir?
Olabilir ama bunun kendi aramızdaki güçle ilgili olamaması lazım. ‘Sen benim altımdasın’ diyerek değil diyaloğu iyi kurmamız lazım. Yoksa bu kent hiçbirimize kalmaz.