Traktöre dokunma
Akşam haberlerini izlerken ruhum daralıyor. Dünyada bizim kadar hareketli gündemi olan çok ülke yoktur. Her an kaza, kavga, dövüş, şiddet olayları vaka-i...
Akşam haberlerini izlerken ruhum daralıyor.
Dünyada bizim kadar hareketli gündemi olan çok ülke yoktur.
Her an kaza, kavga, dövüş, şiddet olayları vaka-i adiye zaten.
Ekonomi felaket, zamlar başımızdan yağıyor.
Valilik kapısında hak arayışındaki işçiler çevik kuvvet tarafından “süpürülüyor”(Bu tabir çevik kuvvet polisinin“vatandaşı kaldırın” anlamında kullandığı bir tabir)
Temel sorun memleketimde adaletin yerini bulmaması haksız ve hukuksuzluğun kol gezmesi…
Sosyal adalet yok en başta;
Birileri memleketin tüm nimetlerden faydalanırken, bir kısım insan belini doğrultamıyor, ne kadar uğraşsa da fayda etmiyor, aşağı doğru savruldukça savruluyor…
Çok acı bir örnek vermek gerekirse iki gün önce haberlere konu olan Kırşehir’deki pancar üreticisi çiftçimizin tarlada çalışırken traktörünün haczedilmesi olayı çok canımı sıktı.
Tarım Kredi Kooperatifine 40.000 TL borcu olan çiftçimiz ürününü hasat edecek ve borcunu ödeyecekti, ama olmadı.
Tam hasat mevsiminde icra işlemleri devam etti ve tarlada çalışan traktör bağlanıp yeddiemine gönderildi.
İcra İflas Kanununun 82. Maddesi haczedilemeyen mal ve hakları düzenler. 82. Maddenin 4. Bendinde “Borçlu çiftçi ise kendisinin ve ailesinin geçimi için zaruri olan arazi, çift hayvanları ve nakil vasıtaları, diğer eklenti ve ziraat aletlerinin haczedilemeyeceği düzenlenmiştir.
Dosyanın tamamına vakıf değilim, yorum yaparak anlamaya çalışıyorum. Kimseyi töhmet altında bırakmak da istemem ama usulsüz bir işlem yapılmış olabilir.
Alacaklının tarım kredi kooperatifi olması nedeniyle traktörün krediyle alınmış olması ve rehinli olabileceği ihtimali aklıma geliyor.
Peki varsayalım çiftçi krediyle traktör almış, yada kredi almak için traktörünü teminat gösterip rehin vermiş.
Alacaklı kooperatif alacağını tahsil etmek için tarlada çalışan traktörü tam da hasat sırasında alıp götürürse çiftçi mahsülünü nasıl kaldıracak?
Malını tarlada bırakırsa nasıl para kazanacak ve borcunu ödeyecek?
Zaten kuraklıktı, börtü böcekti, zamlanan gübreydi, mazottu, elektrikti derken iyice beli bükülen çiftçiyi verdiği emeğini de katarsak umutlarını bağladığı tarlasındaki traktörünü elinden alırsak tarlasına gömmüş olmaz mıyız?
Yokluk, işsizlik, giderek zorlaşan çiftçilik Anadolu insanını büyükşehirlere göçe zorluyor.
Büyükşehirler ise artık bu yükü taşıyamıyor.
Bu döngü böyle devam ederse bırakın doğal beslenmeyi, sütü yumurtayı ağaçta yetişen meyveleri bile bulamaz hale geleceğiz.
Anadolu insanı nesiller boyu verimli tarlalarında, ekip biçerek hem kendini hem milletini beslemeyi başarmıştır.
Çiftçi her türlü zorlukla mücadele içindeyken çiftçiye destek olmak için kurulan kooperatif çiftçisinin elinden traktörünü alır,
Çiftçiye destek için kurulan banka alacaklarına karşılık tarlasını, hayvanlarını elinden alırsa,
Bu memlekette tarım ve hayvancılık diye bir faaliyet kalmaz.
Zaten ithal etmeye meraklı devletimiz oturduğu yerden gelsin ithal et, bakliyat, ve hatta buğday, patates/soğan der,
“Ne olacak üretilmiyorsa yerlisi, gelir Meksika’dan ithali!” anlayışıyla
Günlük çözümler üreterek çiftçiyi daha da aşağı çekerek ülkemde zaten azalan üretimi yok etme yolunda son darbelerini de vurmuş olur.
Bu yüzden tarlasında çalışan traktörün haczedildiğini, bağlanıp götürüldüğünü görmek benim için zuldür.
Aslında haczinin mümkün olmadığını düşündüğüm traktörün çiftçiye iade ve teslim edilmesini umuyorum.
Bu ilk değil, geçen kış buna benzer çok haber izledik.
Biz izledik ama yetkili makamların bunu hala izlemesi, seyirci kalması ayıptır.
Yasal değişiklik gerekiyorsa yapılabilir, önce çiftçinin borçları ötelenmeli ve destekleri attırılmalıdır.
Velhasıl; traktöre dokunma, çiftçine sahip çık…