Biz gülmek istiyoruz

Yaz biterken TV ekranlarında yeni dizilerin tanıtımları dönmeye başladı. İlk dikkatimi çeken ise yine bol dramlı, psikolojik ve fiziksel şiddetin bolca...

Yaz biterken TV ekranlarında yeni dizilerin tanıtımları dönmeye başladı. İlk dikkatimi çeken ise yine bol dramlı, psikolojik ve fiziksel şiddetin bolca kullanıldığı hikâyeler olması. Oysa biz komedide çok başarılıyız.

"Yedi Numara," "Sıdıka," ve "Kaygısızlar" 90’ların unutulmaz dizileriydi. 2000’lerin başında da bu devam etti, ama sonra bir ara komedi dizilerinin yerini dram ağırlıklı işler aldı. Sonra ise, birbirine benzemeyen komedi dizileri hayatımıza girdi: "Geniş Aile," "Leyla ile Mecnun," "İşler Güçler" ve birçok komedi işi ekranlarda yer aldı. TV’de komedinin serüveni hep inişli çıkışlı oldu. Aralarda çok iyi işler yapılıp sonra tekrar sessizliğe büründü.

Son dönem televizyon kanallarında dram ağırlıklı ve tarihî diziler daha fazla tercih ediliyor. İlgi görüyor demiyorum, çünkü Türkiye’de izlenme rakamlarının düştüğünü, yapımcıların Türk izleyicisi için değil de yurt dışına satmak için dizi yaptığını artık herkes biliyor. Yapımcılar bunlara yöneldiği için de televizyonda komedi görmek çok zor oldu.

Başta televizyona alternatif olarak gelen dijital platformlar, TV dizilerinin yolundan gitmeyi tercih ettiler. Ancak piyasada kendilerine bir alan açmak isteyen yerli platformlar komedinin yeni yuvası oldu. BluTV, Gain ve Exxen’in komediye şans vermesi komedi kültürümüze çok şey kattı.

“Gibi” komedisi

İlk büyük etki, TRT’de yayımlanırken büyük bir kitleye sahip olan ve IMDb’de en iyi 2. Türk dizisi olan "Leyla ile Mecnun" ile oldu diyebiliriz. Exxen’de dizinin yeni bölümlerinin çekilmesi hem eski seyirciyi heyecanlandırırken neredeyse on yıl sonra yeniden başlayan dizi başka bir nesli de yakalamış oldu. Ama platformun asıl komediye yön veren işi "Gibi" oldu. Sosyal medya kültürünün aradığı diyaloglar tam da "Gibi"deydi. Feyyaz Yiğit gifleri sosyal ortamlarda, mesajlarımızın vazgeçilmezi hâline geldi. Ve bugün "Gibi" komedisi veya Feyyaz Yiğit komedisi diye bir şeyden bahsediyoruz. “Bir Yer Altı Sit-comu ", “Adım Başı Kafe," "Aşk Kumardır," "İlginç Bazı Olaylar" ise Exxen’deki diğer komedi dizileri.

Aslında yola en erken başlayan BluTV olmuştur. Doğan Grubu hâlâ varken dijital platforma ilk adım atsa da uzun süre bekleneni vermedi. Zamanla kendine bir kitle oluşturmayı başardı ve "Aynen Aynen," "Sen, Ben, O" ve "Bizden Olur Mu?" komedi dizilerinin yanına "Prens"i ekledi. "Prens" dizisi kulaktan kulağa yayılarak ikinci sezonuyla çok daha geniş kitlelere hitap ederken, kendine has komedi diliyle hayatımızın bir parçası oldu.

Komediye sadece dizi değil, programlarla da ciddi yatırım yapan Gain’de "Ayak İşleri," sadece seyirci için değil sektör içinde de beğeni kazanmış apayrı bir komedi. Basit bir iş nasıl bu hale gelebilir diye soruyorsunuz. Dizinin sektör içindeki sevilmesi, gelen konuk oyunculara yansımış. "Mahsun J," "Ex Aşım," "10 Bin Adım," "Orta! Kafa! Aşk!," "Özelden Yürüyenler," "500T Kayıp Otobüs" gibi işler de kendi komedi dilini ortaya koymaya devam ediyor.

Dijital platformlar için hep küfür ve seks vurgusu olduğu, televizyonda yayınlanamayacak işler gözüyle bakılır. Oysa komedinin neredeyse böyle bir durumu yok. Küfrederek güldürmenin ön planda olduğu işlerden bahsetmiyorum. Kendi komedi dili olan işlerden bahsediyorum. Bu dizilerin TV’de yayınlanamamasının önündeki tek engel maalesef kanalların dram aşkı, entrika aşkı. Ülkenin televizyonlarını entrikalar ve gözyaşlarıyla dolduran kanal yöneticilerine inat biz gülmek istiyoruz. En azından TV seyrederken…

SON DAKİKA HABERLERİ

Neziha Kartal Diğer Yazıları