Ceyhan’dan Geldeş açıklaması!
KOÜ Öğrenci Konseyi Başkanlığı seçimlerini tartışmalı bir şekilde kazandıktan yıllar sonra FETÖ’cü çıkan Metin Geldeş’i, o dönem AKP desteklemişti. Dönemin AKP İl Başkanı Şemsettin Ceyhan, Geldeş ile ilgili gazetemizGenel Yayın Yönetmeni Aysun Özcan Erenkaya’nın sorularını yanıtladı
Kocaeli Üniversitesinde 2016 yılında gerçekleştirilen Öğrenci Konseyi Başkanlığı seçimleri, ülkücülerin desteklediği Fahrettin Porsuk ile AKP’lilerin desteklediği Metin Geldeş arasında geçmiş, seçimi Porsuk kazanmış, seçimde usul hatası olduğu gerekçesiyle konu yargıya taşınmış ve mahkeme, seçimlerin yenilenmesine karar vermişti. Seçim, mahkemenin kararı uygulayarak yenilemek durumunda kalmış ve seçimi, Geldeş kazanmıştı. Öğrencilik yılları boyunca başkanlık görevini yürüten Geldeş’in başkan seçildiği dönem AKP İl Başkanlığı koltuğunda Şemsettin Ceyhan vardı. Geldeş’in yıllar sonra FETÖ soruşturması kapsamında gözaltına alınıp itirafçı olması, gözleri Şemsettin Ceyhan’a çevirdi.
“ DEVLET ÜZERİNE DÜŞENİ YAPTI”
Kamuoyunun merak ettiği soruları Ceyhan’a yönelttik. AKP, o dönem
Geldeş’i çok yoğun bir şekilde desteklemişti. Peki, Geldeş’in
FETÖ’cü olduğu anlaşılmamış mıydı? Geldeş, buralı değildi, AKP’ye
onu kim göndermişti? Ceyhan, bu sorulara, soruyla cevap verdi,
şunları kaydetti:
“Çok anlatacak bir şey yok işin gerçeği ama ben bir soru sormak
istiyorum. Kaç yıldır yapıyorsunuz bu işi Aysun Hanım? 10 yıldır
diyelim. Şu an olduğun yerde de 10 tane adam çalıştırıyorsun
diyelim. Peki ben desem ki Aysun Hanım’ın Ali, Veli, Ayşe
çalışanları var, bu çalışanlardan biri bugün yarın herhangi bir gün
sonra herhangi bir nedenle herhangi bir olayla FETÖ’cü çıksa sana
şunu diyebilir miyim ‘vay be Aysun Hanım’a bak be FETÖ’cü demek ki
o da’ olur mu? Siz, muhtemelen şöyle bir yazı yazardınız, ‘Bizdeki
x kişi de FETÖCÜ çıktı. Devlet üzerine düşeni yaptı ben de
destekliyorum’ derdiniz, doğru mu?
“GENEL MERKEZLERİ ‘KONSEYLERİ ALIN’
DİYORDU”
Bende şunu derim o zaman, ‘Aysun Hanım üzerine düşeni yaptı.’ Şimdi
bugün beş yıl sonra olmuş bir olayla ilgili kim ne söylemiş
açıkçası takip edemedim ama öğrenci konseyindeki tartışma konusu
konseylerde kimin isminin olduğu değil konsey kısmını almaktır.
Öncelikle genel profili çizmek lazım. Konsey başkanı senin adamın
olsun veya senin söylediğin isim olsun istersin.
Mesela imaj olarak bizim de il başkanlığımızın yeni dönemleriydi ve önemliydi. Yani bizim MHP ile olan tartışmamız siyasi anlamda değildi. Onların da konseyde bir gayreti vardı çünkü genel merkezleri ‘konseyleri alın’ diyordu, haliyle bizim de gençlik kolları, üniversitelerde iyi bir yapılanma yapmak için konseyleri alın diyordu. Burada bir sorun var mı?
“DEVLETİN YANINDA OLMAK LAZIM”
Bugün akış budur. Genel itibariyle MHP’yle yapılan müzakere bizim
il başkanıyla gençlerin tartışmasında bir suç bulalım bu işin
neticesini hukuka bırakalım idi. Yoksa isimlerden değildi. Dört beş
sene sonra eğer devlet, bu kadar kriptoysa bu adam ve bunu ortaya
çıkartıyorsa devleti takdir etmek lazım. Devletin işini yapmasına
müsaade etmek lazım ve devletin yanında olmak lazım. Bunun
haricindeki tartışma inanınki karanlıkta birbirini yumruklamaktan
başka bir şey değil.”
“GENÇLİK KOLLARIMIZIN DA TERCİHİ OLDU”
“Peki, Metin Geldeş’i desteklemenizi sizden gençler mi istedi?
Metin Geldeş’in neye istinaden kazanmasını istediniz?” şeklindeki
sorumuza yanıt veren Ceyhan, şunları söyledi:
“Bizim konseylerdeki arkadaşların üniversite komisyonu ve gençlik
kollarındaki çalışmasıydı. Ben Metin’le bir araya bile gelmedim.
Usul şudur. Burada Metin ile alakalı zannediyorum önceki dönemde de
böyle bir durumu vardı bu çocuğun. Yani konsey başkanlığı vardı.
Seçimi kazanmak için daima o işlerde öne çıkan insanları tercih
edersiniz. Önünüzde o şartlarda üniversite gençliğinde güçlü bir
MHP vardı. Bunu ifade etmek güçlü bir konu değil. Sonuçta genel
merkezimiz konseyi alın dediğinde en yakın isim kimse onunla devam
edersiniz. Gençlik kollarımızın da tercihi Metin Geldeş oldu. Onun
haricinde konuşulacak inanın ki bir şey yok. Bunu işin içine
sokmayın bu partimize zarar veriyor.
“DEVLETİN HER ADIMINDA YANINDA OLMALIYIZ”
Bakın beş belki yedi yıl sonra belki sizin akşam evine misafirliğe
gittiğiniz belki benim gittiğim bir kişi bu yapıdan çıkabilir.
Mesele şudur bunun üzerine devletin altı yedi yıl sonra bulduğu
kişiyle alakalı benim veya sizin üzerinize örnekten yola çıkmak
için söylüyorum bizim üzerimize düşen devletimize destek olmak, bu
yapının temizlenmesi adına devletin her adımında yanında olmaktır
benim bakış açım.
Bu sizin için çok sevecen bir konu olabilir. Sonuçta her tartışma medyatik anlamda sizin için iyidir evet ama insanların itibarı var bu itibarlar 10 yıl öncesinin mevzusuyla böyle cömertçe harcandığında doğru olmuyor. Burada FETÖ’cü çıkan adam var veya adamlar, bu FETÖ’cü çıkanların yanında x kişilerin yanında çalışmış şu zaman girmiş. Bu adamlar eğer bunları biliyorsa sorun var. Ama devletin beş yıl sonra bulduğuyla ilgili bir kefeye koyduğunuzda sorulacak sorular doğru sorulmalı. Yoksa ucu nereye giderse gitsin.
“ALLAH’A ŞÜKÜR EN UFAK SIKINTIM YOK”
Benim o konularda Allah’a şükür en ufak bir sıkıntım yok. Ben olaya
yukarıdan bakıyorum. Diyelim ki o isim olmasaydı da başka bir isim
olsaydı. Aynı mücadele yine yapılırdı. Zaten darbeden çıkmışız. O
akşam bu işler dönmeseydi muhtemelen biz yaşamıyorduk. Yani
meseleye böyle bakmak lazım. Darbe akşamında partiye en erken giden
yine bizdik. Olayda onun yerinde başka biri de olsaydı o konsey
seçimini almak için hem MHP hem Ak Parti gençliği dişe diş kora kor
mücadele edecekti çünkü önemli olan kişiden çok sembolik olarak
konseyin alınmasıydı. Ama bu kişinin FETÖ’cü hain çıkması meseleyi
buraya getirmiş cezasını da çekmesi lazım bizim de buna destek
olmamız lazım.”
GENÇLER HAKLI OLABİLİR
Kocaeli’nin çocuklarının haklarının yendiği, dışarıdan gelen
öğrencilere kucak açıldığı yönündeki sitemlerini hatırlattığımız
Ceyhan, “Bunlar arkadaşlarla konuşulabilir, haklı sayılacak yönleri
olabilir ama geçmişi değiştirmek şu anda mümkün değil. Tartışmalar
şu an birbirine doğru girmeli” cevabını verdi.