Kurtulmuş Kocaeli’de “Dünya böyle bir göçle karşı karşıya kalmamıştı”

Sivil Toplum Kuruluşları Buluşması’nda konuşan AKP Genel Başkan Yardımcısı Numan Kurtulmuş yaptığı konuşmada Afganistan ve Suriye’den yapılan göçlere dikkat çekerek dünyanın daha önce böyle bir küresel göçle karşı karşıya kalmadığını ifade etti

AKP Genel Başkan Yardımcısı Numan Kurtulmuş bugün bir dizi program için Kocaeli’ye geldi. Kocaeli Valiliği’ne yatığı ziyaretten sonra SEKA Deniz Düğün Salonu’nda STK’larla bir araya gelen Kurtulmuş, burada Sivil Toplum Kuruluşları Buluşması gerçekleştirdi. Toplantıya Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın, Kocaeli Valisi Seddar Yavuz, AKP Kocaeli İl Başkanı Mehmet Ellibeş, AKP Kocaeli Milletvekilleri Radiye Sezer Katırcıoğlu, İlyas Şeker, Mehmet Akif Yılmaz, Kent Konseyi Başkanı Ali Korkmaz, Lastik İş Sendikası Genel Başkanı Alaattin Sarı, Kocaeli Ticaret Odası Başkanı Necmi Bulut, Hizmet İş Sendikası Kocaeli Şube Başkanı İdris Ersoy, AKP Kocaeli eski İl Başkanı Mahmut Civelek, Kocaeli Gönüllü Kültür Teşekkülleri Dönem Sözcüsü Muhammed Hanifi Akbulut katıldı.

Programda ilk sözü alan Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın şunları söyledi: “Sivil Toplum kuruluşları demokrasinin ayrılmaz parçalarından biridir. Bizler daha isabetli kararlar vermemiz konusunda büyük avantaj yakalamış oluruz. Ne kadar sivil toplum kuruluşu varsa, şehirde ne kadar etkin bir şekilde hayata katılıyorsa, ülkenin meselelerine dair önerilerde bulunuyorlarsa bunu o kadar zenginlik olarak görüyoruz. Sivil toplum kuruluşlarının güçlendirilmesi anlamında faaliyet gerçekleştiriyoruz.

“KATILIMIN OLMADIĞI KISIM BEN YAPTIM OLDU KISMIDIR”

Kent konseyi onları organize etmek açısından bize kolaylık sağlıyor. Katılımın olmadığı kısım ben yaptım oldu kısmıdır. Ne yapacağımızı belirlemeden önce Sivil Toplum Kuruluşlarıyla, karar alma mekanizmalarıyla kanaat almak, projelerimizi o kanaat doğrultusunda revize ediyoruz. Yapacağımız projelerle ilgili defaatle toplantılar yapıldı. Avrupa birliği uygulamalarında fonlar veriliyor. Önümüzdeki süreçte Türkiye’de de geliştirilmesi gerekiyor. Bunu ilk olarak da Kocaeli’de Kent Konseyi ile yapacağımızı düşünüyorum.

“ÇAĞIN GEREKSİNİMLEİNİ İYİ ANLAMAMIZ LAZIM”

Başkan Büyükakın’ın ardından konuşan AKP Genel Başkanvekili Numan Kurtuluş da şu sözleri kaydetti: “Türkiye ve Kocaeli’yle ilgili tekliflerinizi aile meclisi halinde müzakere etme fırsatımız olur. Dünyanın zor bir süreçten geçtiğine hepimiz şahit oluyoruz. Her bakımdan Türkiye’nin her hafta her gün yeni bir durumla karşı karşıya kaldığını, devasa değişimlerin yaşandığı bir süreçteyiz. Önümüzdeki 10 yıllar da sürmeye devam edecektir. Yaşadığımız çağın gereksinimlerini iyi anlamamız lazım ki ona vereceğimiz cevaplara hazırlanmamız lazım. İnsanın fiziken yapabilecek her şeyi yapan bir sanayi kentindeyiz. Robotlaşmanın ne düzeye geldiğini hep beraber görüyoruz. Neredeyse insan gibi davranabilen, insanın hassasiyetleri yansıtabilecek robotlar yapabileceğini bir eşikteyiz.

“ALLAH EMANET ETMEMİŞ GİBİ DAVRANIRSANIZ…”

Dünyada güç dengeleri olağanüstü değişiyor. Sovyetler yıkılmadan önce sadece ABD ve Rusya’nın tahterevallinin iki ucunda oturduğu bir düzen vardı. Şimdi çoklu bir denklemle karşı karşıyayız. Çin’i, Amerika’sı, Latin Amerika’sı çok farklı güçler var. Siyasi olarak da bunun dünya dengesizliğini oluşturduğunu ifade etmek lazım. Hem teknolojinin gelişmesi, hem de hoyratça kullanılmasının sonucu olarak insanlar dünyanın en büyük sorunlarından biriyle uğraşıyor. O da çevre kirliliğidir. Büyükşehir Belediye Başkanımız yaz boyunca müsilajla ilgili çalışmaları sürdürdüler. Toplumsal olarak bilmediğimiz bir şeyle müsilajla karşı karşıya kaldık. Müsilaj bir neden değil sonuç. Allah bunu size emanet etmemiş gibi kullanırsanız, Avrupa’nın bütün nehirlerine zehir akıtırsanız gölleriniz ve doğanız perişan olur. Bu sadece bugünün meselesi değil geleceğin meselesidir.

“GÜÇLÜ TÜRKİYE OLMAK MECBURİYETİNDEDİR”

İşgallerin, terör örgütlerinin kullanılmasının sonucu olarak göçmen kriziyle karşı karşıyayız. Her gün Suriye’den Afganistan’dan Türkiye’ye gelerek Avrupa’ya geçmek isteyen insanlarla karşı karşıya kalıyoruz. Dünya hiç bu kadar büyük küresel göçle karşı karşıya kalmamıştı. siyasal farklılaşmaları körükleyen mesele açlık meselesidir. Dünyanın 0.70’i dünyadaki toplam zenginliğin yüzde 70’ine sahiptir. Bunu da bir başka mesele olarak ortaya koymamız gerek. Vekalet savaşları adını koydukları bu kirli savaş üzerinden kendi güçlerini arttırmak isteyen bazı ülkelerin küresel terörizmidir. Bunların hiçbirinden Türkiye uzakta değildir.

“BİZ ÖNCE KENDİ GÜCÜMÜZ İÇİN ÇALIŞMA YAPARIZ”

Türkiye tüm sorunların merkezindedir. FETÖ’sünden, PKK’sından küresel terörün merkezindedir. Türkiye bu coğrafya başta olmak üzere içerisindeki sorunları çözmüş, içerisindeki farklılıkları bir tarafa bırakarak güçlü Türkiye olmak mecburiyetindedir. Günümüzü gün ederek vakit geçirmemiz mümkün değildir. Güçlü Türkiye olmanın yolu içerde bütün meseleleri hallederek yola devam etmektir. İki ayağımızın üzerine sağlam basmazsak bütün aktörlerin yiyip tüketmek istediği bir ülke olur. Biz önce kendi gücümüz için her türlü çalışmamızı yaparız.

“BULDUĞUMUZ KAYNAKLARDAN ÇOK DAHA FAZLASINI BULACAĞIZ”

Türkiye artık küresel meseleleri takip eden, ülke meselelerinin farkında olan, mazlumları koruyan bir ülke konumundadır. Varsa eksikliklerimiz bizden kaynaklanan hatalarımız varsa bunları gidererek yola devam edeceğiz. Türkiye yeri geldiğinde kendi göbeğini kesecek durumda olmalıdır. Türkiye her türlü meydan okumalara rağmen kendi hedeflerinde yola devam ediyor. Sadece Suriye’deki terör örgütlerine kimler destek veriyor çok iyi biliyorsunuz. Türkiye Doğu Akdeniz’de Karadeniz’de hidrokarbon arama faaliyetlerine devam ediyor. Bulduğumuz kaynaklardan çok daha fazlasını bulacağız inşallah. Türkiye Kapalı Maraş’ı açarak Kıbrıs egemenliğinin nasıl arkasında durduğunu gösterdi. Azerbaycan’ın Karabağ’ı alması için tüm gücünü ortaya koydu.

“TÜRKİYE’Yİ BEKLEME SALONUNDA BEKLETEMEYİZ”

Manevi gücümüzü de yanımıza alarak daha ileri giden kararları alınacaktır. Fikirlerimiz ayrı olsa da hedefimiz bir olmalıdır. Partilerimiz farklı olabilir ama Türkiye’yi etkisiz güçsüz bir ülke gibi bekleme salonuna bekletemeyiz. Sporda sanatta her alanda güçlü bir Türkiye’yi kurmak boynumuzun borcudur. Biz bu istikamette yürüdükçe, devlet ve millet kaynaşmasını en iyi şekilde sağladığımız sürece Türkiye’nin karşısında duracak hiçbir güç yoktur, hiçbir uluslararası güç yoktur.

“DEVLET HALKTAN SOYUT DEĞİLDİR”

Türkiye’nin en büyü sorunu devlet-millet kaynaşması olmamasıydı. Devlet ve millet ayrı tellerden çalardı. Hükümet çatık kaşlı zat. Devlet dediğin yüksekte bir yerdir. Bana sorarsanız son 20 yılın kazanımı nedir diye, yollar, havaalanları, muazzam işler ama en başta geleni devlet ve millet bütünleşmesidir. Biz biliyoruz ki devlet dediğiniz şey halktan soyut bir varlık değildir. Devlet bizatihi halka hizmet etmek için olan bir kurumun adıdır. Vatandaşımızın işi iyi gidiyorsa devletimizin işi de iyi gidiyordur. Bu anlayışla yolumuza devam ediyoruz. Faaliyet alanlarınız sizlere başarılar diliyorum. Burada el birliğiyle kararları birlikte alacağız.”

SON DAKİKA HABERLERİ
Sonraki Haber