Mutlu “Sözüm ona Mütedeyyin” dedi AKP’ye yüklendi “Davamız baş örtüsüne indirgenemez”

Saadet Partisi Kocaeli İl Divan Toplantısı bugün Necati Gençoğlu Kültür Merkezi’nde gerçekleşti. Programa katılacağı açıklanan Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Yusuf Sunar son anda cenazesi çıkması nedeniyle toplantıda yer alamadı. Basına kapalı gerçekleşen toplantı öncesi açılış konuşmasını yapan Saadet Partisi Kocaeli İl Başkanı Zafer Mutlu şu sözleri kaydetti: “Biz milli görüş davasının en çok çile çeken ve en büyük topluluğuyuz. Dile kolay 20 yıl boyunca parlamento dışıyız. Çevremizdeki belediyeler bizde değil ama mücadelemizi büyük azimle sürdürüyoruz aldığımız oy oranına bakmadan. Bugün Saadet Partisi Türkiye için bir umutsa, Türkiye için umutlarımızı yeşertiyorsa bu bayrağı dalgalandırmaya devam eden 20 yıl boyunca mücadele eden bizler sayesindedir.

“TÜM PARALAR YOLA KÖPRÜYE GİTTİ”

20 yıldır dile kolay insanlarımız mütedeyyin diye AKP’yi desteklediler. Türkiye ekonomisine baktığımızda bütün kaynaklar özelleştirilmiş. Dış borcumuz 150 milyon dolardan 5 milyar dolara çıkmış ama ortada bir açılmış fabrika yok. Tüm paralar yola köprüye gitti. İnsanımızı kalkındıracak hayat şartlarını düzeltecek bir anlayış ortaya konulamamış. Samanı, eti dahi yurtdışından ithal eder hale gelmişiz.

“SÖZÜM ONA MÜTEDEYYİN İNSANLARIN TEMSİL ETTİĞİ İKTİDARDAN NEFRET ETTİLER”

Adalet anlayışına baktığımızda 20 yıl boyunca bizim adalet anlayışımız geçmişte neydi? Türkiye’nin yüzde 50’den fazlasının adalete güvenmediği, sözüm ona mütedeyyin insanların temsil ettiği iktidardan nefret ettiği bir hale geldik. Bizim dinimiz hoşgörü dini. En sağından en soluna kadar bu hoşgörüyü hissettirecek anlayışa sahip bizim dinimiz. Bugün ise Türkiye’de hiç olmadığı kadar bir ötekileştirme, kendilerinden olmayanın yaşam hakkının olmadığı bizim anlayışımızla uzaktan yakından alakası olmayan sistemi görmüş olduk. Adalet anlamında çökmüş bir 20 yılı yaşamış olduk.

“20 YILDIR ABD’NİN EN BÜYÜK SİYASİ MÜTTEFİKİ OLDUK”

Dış siyasete baktığımızda Ortadoğu’da zulmeden İsrail’in sınır güvenliğinin güçlendiği bir dönem yaşamdı. Suriye perişan, Libya bölündü, Irak Afganistan İslam ülkelerinin tamamında ayrılıkçı politikalar desteklenmek suretiyle mazlum Filistin halkının yanında olmuş ona ağabeylik yapacak ülkeler kendi başlarının derdine düşmüş oldu. Çünkü biz 20 yıl boyunca ABD’nin en büyük siyasi müttefiki olduğumuzu gizlemeden bu dostluğu pekiştirdik. 20 yıl boyunca ne adalette ne dış politikada ne liyakatli insanlara önem vermede milli görüşle uzaktan yakından alakası olmayan bir anlayışa çevrildi ve bugüne gelindi.

“TEK KAYNAKLARI IMF KALDI”

Bu insanların ortaya koyduğu siyasetle bütün kaynaklarımızın yağmalandığını tüm Türkiye görmekte insanımızın bunlara güveni kalmadı. Borç alacak yer kalmadı. IMF borcunu bitirdik ödüyoruz diyorlardı her yerden elleri boş döndü yine tek kaynakları IMF kaldı.

“EN SAĞCISINDAN EN SOLCUSUNA ADALETLİ DAVRANACAĞIZ”

Türkiye artık yönetilemez hale gelmiştir. İlk seçimde ve bu kez erken tarihe alınacağını düşünüyoruz. İnşallah bu yeni yönetimde Saadet Partisi olarak yerimizi alacağız. Ve yeniden adalet tahsis edilmiş, ülke tüm kaynaklarıyla yeniden üretime nasıl önem verilir bunu göstereceğiz. En sağcısından en solcusuna adaletli davranmak suretiyle hak edenin hak ettiğini alacağı bir sistem tahsis edeceğiz. Hangi dinde hangi inanışta olursa olsun kardeş bileceğiz. Art niyetli olmadığı müddetçe hep birlikte yöneteceğiz. Bunu inşallah sağlayacağız.

“ÜLKEYİ BAŞKA GÜNDEMLERLE OYALAMALARINA İZİN VERMEYECEĞİZ”

Bizim davamız kuru bir başörtüsü meselesi değil. Bir İmam Hatip meselesine indirgenemez bizim davamız. İsteyen her okula, istediği gibi gidebilir bu bizim de öngördüğümüz hedeflerdi ama bizim hedeflerimiz çok daha büyüktü. Topyekun adalet, ötekileştirmeyeceğimiz bir Türkiye kurmaktı bizim hayalimiz. Sadece başörtüsüyle oyaladıkları millet uyanmıştır. Saadet Partisi teşkilatları olarak mücadelemizi yapacağız, yapmaya devam edeceğiz. İlçe İlçe stantlar kurmak suretiyle ülkeyi gerçek gündemine taşıma çalışmalarını yapacağız. İnsanlar aç, işsiz, yoksul. İnsanlar bu sıkıntıları çekerken ülkeyi başka gündemlerle oyalamalarına izin vermeyeceğiz.”