Acılı babanın hastanede evlat nöbeti
Kocaeli’de bir şahsın saldırısına uğrayan 17 yaşındaki Ayşegül Aydın’ın hastanede yaşam mücadelesi devam ediyor. Genç kızın acılı babası ise her gün hastaneye giderek, ümitle kızından gelebilecek iyi haberi bekliyor
Kocaeli’nin Gebze ilçesi Pelitli Mahallesi’nde kendisini adım
adım takip eden bir şahsın saldırısına uğrayan 17 yaşındaki Ayşegül
Aydın’ın Marmara Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde makineye bağlı
olarak yaşam mücadelesi devam ediyor. Acılı baba Metin Aydın ise 21
gündür her gün hastaneye giderek kızının yanında olmaya çalışıyor.
Her gün kızından gelebilecek iyi bir haber için umutla bekleyen
baba Aydın, hastaneye gittiğinde ise kızına moral verebilmek için
onunla hep konuşarak güzel şeylerden bahsediyor.
“SESİMİ DUYDUKÇA GÖZLERİNİ KISIK KISIK AÇIYOR”
Kızının hala yoğun bakımda makineye bağlı olarak yaşadığını
söyleyen baba Metin Aydın, “Ara ara nöbet geçiriyor, atakları
oluyor. Durumunda ne iyiye giden bir şey var ne de çok kötüye giden
bir şey var. Konuşmuyor, sadece uyutulmadığı zaman gözlerini
açıyor. Elini, kolunu, bacağını hareket ettiremiyor. Her gün
hastaneye gidiyorum. Öğle saat 12.00 gibi hastanede oluyorum. 13.00
ile 15.00 arası ziyaret saatleri var. Kızımı her gün ziyaret
ediyorum. Her gün durumuna bakıyorum, onunla konuşuyorum. Uyutulmuş
olsa bile sesimi duydukça gözlerini kısık kısık açıyor.
Konuşuyorum, hastanede olduğumuzu söylüyorum, iyi olacağını
söylüyorum, evimize gideceğimizi söylüyorum. Ona moral olsun diye,
üzgünlüğümü belli etmeden onunla konuşuyorum. Güzel şeylerden
bahsediyorum. Ona sevdiği şeylerden bahsediyorum uyanınca güzel
şeyler aklında kalsın diye. Doktorlardan bilgi alıyorum her gün ama
çok bir gelişme yok. Geçen pazartesi beyin hücrelerini ölçen bir
cihaza bağlamışlar. Orada Ayşegül’ün beyin hücrelerinin bazı
bölümlerinin öldüğünü söylediler. Bunun da hasta genç de olsa yaşlı
da olsa canlanma durumunun olmadığını söyledi doktor. Ama ben
kızımdan ümitliyim” dedi.
“ALLAH KİMSEYİ ATEŞE DÜŞÜRMESİN”
Türkiye’de çok iyi doktorların olduğunu ve evladının iyileşmesi
için destek beklediğini söyleyen Aydın, “Bu işle ilgili
büyüklerimizle sürekli görüşüyoruz, onlara da söylüyorum, Ayşegül
için bir şey yapacaksak, Türkiye’deki beyinle ilgili en iyi
doktorlar, profesörler kimse, Ayşegül’e en iyi neresi bakacaksa
oraya alalım diye söylüyorum. Türkiye’de çok iyi beyin
doktorlarımız var. Bizi dinleyip de duyan doktorlarımız olursa
onlardan da yardım talep ediyoruz Ayşegül için. Bizim günlerimiz
bitti, biz sadece ayakta durmak için Ayşegül iyileşsin diye ümitle
gidiyorum bakıyorum. 21 gün geçti olayın üzerinden. 21 gündür biz
işi, gücü terk ettik, gündüz hastanede gece evimizdeyiz. Ümitle
bekliyoruz. Bir gün gittiğimizde belki daha iyi olur, solunum
cihazından çıkar, kendi nefes alıp vermeye başlar diye ümitle her
gün gidiyoruz. Bizim günlerimiz zehir oldu. Bizim hayatımız zehir
oldu. Şimdiye kadar biz bir şey görmemişiz. Allah böyle bir acıyı
kimseye vermesin. Ateşe düşen yanıyor, ateşe düşmeyen hiçbir şey
bilmiyor. Allah kimseyi ateşe düşürmesin” diye konuştu.
“RUH HALİMİZ PARAMPARÇA"
İşten gelirken evinin yakınlarında bir kalabalık gördüğünü ve ne olduğunu merak edip baktığında ise kardeşinin yerde yattığını gördüğünü söyleyen ağabey Esat Aydın ise “Etrafına insanlar toplanmış. Ben o an ne yapacağımı bilemedim. Sonra hemen babamı aradım, oradakiler de ambulansı aramışlar. Saldırgan şahıs da yanımızdaydı, ‘ben gördüm yanımda düştü’ falan dedi. Ben böyle bir şey olduğunu hiç tahmin edemedim. Benim babamda epilepsi hastalığı var, ben babamın krizine şahit oldum. Kardeşim de o tarzda bir kriz geçiriyordu. Ben darp edildiği şüphesini hiç duymadım. Ama sonra hastaneye kaldırıldığında tereddüt etmeye başladım. Çünkü kardeşim otobüsten indiğinde beni aramıştı, ben açmamıştım ‘Gel beni al’ diyordu. Ben de burada olmadığım için, telefonu açmamıştım, geri dönüş de yapmadım. Hastanede düşünmeye başladım. Sonra olay yerine döndüm. Jandarmayla birlikte kamera kayıtlarını izledik. Orada gördük ki o şahıs, yakın mesafeden kız kardeşimi takip ediyordu. Zaten kamera açısından çıkar çıkmaz da kardeşimi çalılıkların içine çekmiş. Artık orada ne yaşandığını bir kardeşim biliyor, o da hastanede yatıyor. Şu an ruh halimiz paramparça. İnsan içinde belli etmesem de tek başıma kaldığımda ağlıyorum. Çok kötü durumdayız. Ama Allah’ın izniyle kardeşim sapasağlam ayağa kalkacak. Böyle düşünüyorum” şeklinde konuştu.