20 yıl önce öldürülen er hakkında avukattan 'ilişki' iddiası
Kocaeli'de 20 yıl önce askerden dağıtım iznine gelen er Kasım Aydın'ın (20) öldürülmesiyle ilgili tutuklanan 2 sanık yeniden hakim karşısına çıktı. Taraf avukatı, Kasım Aydın'ın sanıklardan birinin ablasıyla ilişki yaşadığını iddia ederek, cinayetin sebebinin bu olabileceğini söyledi.
Olay, 30 Haziran 2001 tarihinde Derince ilçesinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, asker olan Kasım Aydın, dağıtım iznine geldiği sırada kimliği belirsiz kişiler tarafından darp edildikten sonra boğuldu. Kasım Aydın’ın telefon ve cüzdanını alan şahıslar olay yerinden kaçarak uzaklaştı. Cesedi gören çevredeki vatandaşlar polis ekiplerine ihbarda bulundu. Kasım Aydın’ın cesedi, otopsi yapılmak üzere morga kaldırıldı. 2001 yılında faili meçhul olarak kapatılan dosya, Kocaeli İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şubesi Cinayet bürosu dedektifleri tarafından yeniden açıldı. Dosyayı titiz bir şekilde inceleyen ekipler, yeni deliller ışığında farklı bilgilere ulaştı. Zanlının o dönem arkadaşı olan iki şüpheli üzerinde yoğunlaşan ekipler, geçen yıl yaptıkları operasyon ile H.İ'yi (47) gözaltına aldı. H.İ ile birlikte cinayeti işlediği iddia edilen diğer şüpheli T.K'nın ise başka bir suçtan dolayı cezaevinde olduğu öğrenildi. H.İ'de tutuklanarak, cezaevine sevk edildi.
T.K. ve H.İ’nin, 'birden fazla kişi tarafından silahla yağma',
'canavarca hisle veya eziyet çektirerek öldürme' suçlarından
Kocaeli 7. Ağır Ceza Mahkemesince yargılanmalarına devam edildi.
Duruşma salonunda taraf avukatları ve H.İ. hazır bulunurken, T.K.
ise tutuklu bulunduğu cezaevinden SEGBİS aracılığıyla katıldı.
"DİĞER SANIĞIN AVUKATI CEZAEVİNDE YANIMA
GELDİ"
Savunmasında üzerine atılı suçlamayı kabul etmediğini ifade eden
T.K., "Maktul Kasım Aydın ve diğer sanık benim arkadaşımdır. Olay
gününü hatırlıyorum. Birlikte bulunduğumuz dönemde Kasım Aydın
sürekli birileriyle mesajlaşıyor ve konuşuyordu. Olay günü de kız
arkadaşıyla görüşeceğini söyleyerek yanımızdan ayrıldı, daha sonra
H.İ’de yanımdan ayrıldı. Bu benim Kasım’ı son görüşümdü. Kasım’ın
telefonunun ne şekilde H.İ’nin eline geçtiğini ve kullanıldığını
bilmiyorum. H.İ’nin avukatı beni cezaevinde ziyaret etti. H.İ’nin
telefon konusunda saçma sapan ifade verdiğini, beni ve kendisini
zor durumda bıraktığını bu konuda kendi beyanları doğrultusunda
ifade vermem gerektiğini söyledi. Telefon hususunu inkar etmem
halinde ortada çelişki olacağını, savunmamın zora gireceğini
söyleyerek telefonu 3’ümüz birlikteyken maktul tarafından sanık
H.İ’ye satıldığı yönünde beyan değişikliğine gitmemiz istedi. Bütün
bu süreç boyunca taleplerini kabul ettiğimi veya reddettiğimi
açıklar bir beyanda bulundum. Bunları anlatıyorum çünkü vicdanım
rahattır. Kasım Aydın ile aramda herhangi bir münasebet yoktur,
suçsuzum" dedi.
"KASIM’IN CENAZESİNE RASTLAYARAK ÖLDÜRÜLDÜĞÜNÜ
ANLADIM"
Suçsuz olduğunu savunan H.İ ise savunmasına şöyle devam
etti:
"Ben sanığı uzun süredir tanıyorum. Aramızda belli bir samimiyet
vardır. Olay tarihinde İzmit’te oturuyordum fakat annem ve babam
İstanbul’daydı. O gün bir işim olmadığı için T.K’nın yanına gittim.
Bir süre yürüdükten sonra daha önce hiç tanımadığım maktul Kasım
Aydın ile karşılaştık. Daha sonra T.K’nın evine doğru yürüdük.
Birlikte bulunduğumuz sırada Kasım elindeki telefonu satmak
istediğini söyledi. Benim de kardeşimin kayınpederinin telefona
ihtiyacı vardı. Ben de Kasım’ın telefonunu satın aldım. Ne kadar
para ödediğimi hatırlamıyorum. Daha sonra kardeşlimin kayınpederine
bu telefonu gösterdim. O da telefonu beğenmeyince bende İstanbul’da
bir telefoncuya sattım. Olay gününe gelecek olursak, olay günü
Kasım yanımızdan ayrıldı, kendisini bir daha görmedim. Bu olaydan
2,3 gün sonra Kasım’ın cenazesine rastlayarak öldürüldüğünü
anladım. Ancak kimseye Kasım’ı olay günü gördüğümü söyleme gereği
duymadım. Olaydan 2014 yılına kadar ifadem alınmadı. Telefon olayı
ile ilgili ya T.K. hatırlayamamakta, ya da farklı beyanda
bulunmaktadır. Bu nedenle onun ifadelerini kabul etmiyorum."
"ABLASIYLA İLİŞKİ VARDI" İDDİASI
Sanık H.İ’nin avukatı ise polis raporunda yer alan ifadeye değinerek, "Maktulün H.İ’nin ablası olan A.İ. ile arasında bir ilişki olduğunu ve onu hamile bıraktığını, cinayetin sebebinin bu olabileceği polis raporunda mevcuttur. T.K'nın dayısı olan H.K. ise A.İ'nin dini nikahlı eşidir. O dönemde H.K'nın maktulün ölümünü organize ettiği yönünde iddialar mevcuttur. Maktulün yağmaya uğradığı yönünde iddialar var ise de bu yönde hiçbir delil yoktur. Biz polislerin olayı bu yönde yönlendirdiklerini düşünmekteyiz" dedi.
Mahkeme heyeti, tanıkların dinlenmesine ve sanıkların tutukluluğunun devamına karar vererek duruşmayı erteledi.