İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmiyoruz!

Tüm Bel-Sen Kocaeli Şube Yönetim Kurulu Üyesi Gözde Saatçi İzmit Belediyesi önünde düzenlenen basın açıklamasında uzun süredir iktidarın hedefinde olan İstanbul Sözleşmesi’nin feshinin kabul edilemez olduğunu söyledi

TÜM BEL SEN ve Genel İş Sendikası bugün İzmit Belediyesi önünde bir araya gelerek “ İstanbul Sözleşmesi’ne sahip çıkıyoruz” konulu bir basın açıklaması düzenledi. Açıklamaya İzmit Belediye Başkanı Fatma Kaplan Hürriyet, CHP İzmit İlçe Kadın Kolları Başkanı Mediha Satıcı, CHP Kocaeli İl Yöneticisi Bilgi Dehmen, belediye işçileri ve çok sayıda kadın katıldı. Konuyla ilgili açıklama yapan Tüm Bel-Sen Kocaeli Şube Yönetim Kurulu Üyesi Gözde Saatçi şu ifadeleri kullandı: “2011 yılında imzalanan ve 2014 yılında TBMM onayıyla yürürlüğe giren 'İstanbul Sözleşmesi' ismiyle anılan "Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi'nin geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile feshedildiği açıklandı.


“UZUN SÜREDİR İKTİDARIN HEDEFİNDE”

Bir uluslararası sözleşme hangi usulle yürürlüğe girdiyse, aynı biçimde yürürlükten kaldırılabilir. Meclis, devre dışı bırakılarak, anayasa hiçe sayılarak oluşturulan kararname ile iktidarın Kadın düşmanlığı devam ediyor. İstanbul Sözleşmesi kadınların her türlü şiddet ve ayrımcılıktan korunması, kadınlarla erkekler arasında eşitliğin yaygınlaştırılması, bu amaçlar için kapsamlı bir çerçeve, politika ve tedbirler tasarlanması ve uluslararası işbirliğinin yaygınlaştırılmasını sağladığı için uzun süredir iktidarın hedefindedir. İstanbul Sözleşmesi 'toplumsal cinsiyet eşitliği' ilkesine dayandığı için sürekli olarak iktidarın hedefi haline getirilmiştir.


“EŞİTSİZLİK DERİNLEŞTİ”

TBMM'nin çoğunluğu ile yürürlüğe giren bir sözleşmenin, Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile yürürlükten kaldırılması Anayasa'ya aykırıdır. Anayasamızın 90. maddesi gereği, usulünce yürürlüğe giren Temel Hak ve Özgürlüklere İlişkin Uluslararası Antlaşmalar kanun hükümdedir, hatta normlar hiyerarşisinde kanunların bile yüzerinde yer alır. Ayrıca İstanbul Sözleşmesi, Anayasa'nın 15 ve 17. maddelerinde düzenlenen 'Kişinin Yaşam Hakkı; maddi ve manevi varlığının bütünlüğüne dokunulmaması' 'Herkesin yaşama, maddi ve manevi hakkında sahip olduğu' 'Kimseye işkence ve eziyet yapılmayacağına' ilişkin temel hak ve özgürlüklere doğrudan ve birebir ilişkilidir. Bu nedenle, Anayasa'nın 104. maddesi gereği, Anayasa'da yer alan temel hak ve özgürlüklere ilişkin Cumhurbaşkanı kararnamesi çıkarılması, hukuka aykırıdır ve Anayasal bir temeli yoktur. Kadınlar toplumsal hayatın bütününde çok derin bir eşitsizlik ve adaletsizlik ile karşı karşıyadır. Pandemi ile birlikte bu eşitsizlik ve adaletsizlikler derinleşti. Hem kadınların ev içerisindeki yükü arttı, hem kadına yönelik şiddette ciddi şekilde bir artış oldu, hem de kadınlar çalışma hayatından daha fazla çekilmek zorunda kaldı.


“HER DÖRT KADINDAN BİRİ ÇALIŞABİLİYOR”

Kovid- 19 etkisiyle geniş tanımlı kadın işsizliği yüzde 43'lere ulaştı. Neredeyse her iki kadından birisi işsiz. Ve Türkiye'de kadının istihdama katılımı yüzde 26 düzeyine geriledi. Yani her dört kadından biri çalışabiliyor. Ve bu eşitsizlikler kadına yönelik şiddeti, kadın cinayetlerini giderek daha fazla arttırıyor. Böylesi bir süreçte kadınlar açısından bu eşitsizlikleri, adaletsizlikleri giderecek politikalar hayata geçirmek gerekirken İstanbul Sözleşmesi'nin tartışmaya açılması ve daha sonra da yürürlükten kaldırılması asla kabul edilmez.


“OMUZ OMUZA MÜCADELE EDECEĞİZ”

Bu ülkede kadınların İstanbul Sözleşmesi'nden çıkılmasına değil, şiddete karşı bu sözleşmenin etkin bir şekilde uygulanmasına ihtiyacı vardır.
İstanbul Sözleşmesi'nin kaldırılmasını değil aksine kadına yönelik her türlü şiddetin kaynağı olan toplumsal cinsiyet eşitsizliğine karşı daha etkin önlemler alınmasını, İstanbul Sözleşmesi'nin ve 6284 sayılı Yasa'nın uygulanmasını talep ediyoruz. Çalışma yaşamındaki şiddetin önlenmesi için ILO'nun 190 sayılı sözleşmesinin kabul edilmesini istiyoruz.
Başta İstanbul Sözleşmesi olmak üzere haklarımızı koruyan ve geliştiren her türlü yasaya, emeğimize, bedenimize, ülkemize ve geleceğimize sahip çıkmak için omuz omuza mücadeleye devam edeceğiz.
Bu nedenle TBMM'nin iradesi hiçe sayılarak, İstanbul Sözleşmesini hukuksuz bir biçimde iptal eden Cumhurbaşkanlığı KHK'sı geri çekilene ve sözleşmenin yükümlülükleri yerine getirilene kadar mücadelemizi sürdüreceğiz.
TÜM BEL-SEN ve GENEL iş Sendikaları olarak erkek-devlet şiddetine karşı yaşam güvencemiz olan İstanbul sözleşmesine sahip çıkıyor, İstanbul Sözleşmesinden vazgeçmiyoruz”

SON DAKİKA HABERLERİ
Sonraki Haber