Gergerlioğlu basına isyan etti

Halkların Demokratik Partisi Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu partisinin il binasında partililerle bir araya geldi. Gergerlioğlu, kendisine verilen ve Yargıtay tarafından onanan hapis cezası ve partisine yönelik sürdürülen tartışmalarla ilgili açıklamalarda bulundu. Gergerlioğlu konuşmasında şu ifadeleri kullandı: “ Parti olarak zor günlerden geçiyoruz. Önemli insan hakları ihlalleri ile ilgilenen bir partiyiz. Bu ihlallerin sorumlusu olan devletin ve iktidarın hedefindeyiz. Kürt meselesinde demokratik, adil ve barışçıl bir çözüm önerdiğimiz için şahsım ve partim saldırı altındadır.

“ANA AKIM MEDYA BİZİ ÇAĞIRMIYOR”

Tüm Türkiye HDP’yi ve HDP’nin dile getirdiği ihlalleri konuşuyor. Siyaset arenasında nelerin yaşanacağına dair tartışmalar yürütülüyor. Ama sadece kendileri bu konuda konuşuyor. Konu HDP fakat ne beni ne de arkadaşlarımızı ana akım medya kanallarına çağırmıyorlar. Bize hakaret ediliyor, isimlerimiz geçiyor fakat telefonlarımızı bile bağlamıyorlar. Türkiye’de insan hakları ihlalleri dün de vardı, bu zihniyet olduğu sürece de var olacak. Ama biz dün olduğu gibi bugün de yarın da boyun eğmeyeceğiz. Eğdirdiklerini sanıyorlar ama yanılıyorlar.

“BU COĞRAFYA BARIŞ ŞANSINI KAYBETTİ”

Onların görevi insan hakları sorunlarını bitirmek. Lakin bunu yapmak yerine faşizan tutumlarını devam ettirip insan haklarını ihlal etmeye devam ediyorlar. Şahsımla ilgili verilen karar hakkında kamu oyunu bilgilendirmek istiyorum. Bilindiği üzere biz çözüm süreci öncesi dönemlerde de çözüm süreci zamanlarında da mevcut sorunların akilâne ve barışçıl yollarla çözülmesini savunduk. Bir takım görüşmelerimiz de oldu. Fakat bu coğrafya o şansı yani barış şansını kaybetti. Ve ardından çözümsüzlük süreci başladı, kan ve göz yaşı akmaya devam etti. Biz o süreçte de barışı savunduk.

“PAYLAŞTIĞIM HABER HALA YAYINDA”

Ben Kocaeli Barış Platformu başkanıydım. Yanlışları her zaman dile getirdim. Akabinde doktorluk mesleğimden ihraç edildim, hakkımda soruşturmalar açıldı. Ben yanlışa yine yanlış dedim ve demeye devam edeceğim. Bir haber paylaştığım için terör örgütü propagandası suçlamasıyla 2.5 sene ceza aldım. Paylaştığım haber hala yayında ve bu haberle ilgili söz konusu bir yasak veya engelleme yoktur. Bu haberi paylaşan benim dışımda hiç kimseye ceza verilmedi. Hukuk adına hayal kırıklığı yaşadım. Fakat biliyoruz ki Türkiye’de hukukun zerresi yoktur.

“90 BİN SEÇMENİN VEKALETİYLE MECLİSE GİTTİK”

Kocaeli halkıyla çok büyük baskı ve yasaklara rağmen fedakarlıklarla 28 Haziran 2018 seçimlerinde vekillik yani halkın vekaleti bana verildi. 90bin seçmenin vekaletiyle meclise gittik ve gittikten hemen sonra hakkımdaki yargılamanın durması gerektiğini ifade ettik. Bunun için defalarca başvuruda bulunduk. Ama yargılamayı durdurmadılar.

“HERKESİN VEKİLİ OLMAYA ÇALIŞTIK”

Nitekim dokunulmazlık hakkını halkın temsilcisi olduğum için elde ettim. Gerçekleri söylemem ve hak ihlallerini ortaya çıkarmam onları rahatsız etti. İşte bu sebepten dolayı bu davadan bana ceza verdiler. Biz susmadık, herkesin vekili olmaya çalıştık. Sadece HDP seçmeni veya Kocaeli’nin değil bize gelen herkesin, ayrımcılık yapmadan her kesimin vekili olduk. Benim dosyamın hızlı bir şekilde onanması tam anlamıyla bir skandaldır. Örneğin İŞİD mensuplarına ait dosyalar 4.5 senedir Yargıtay’da bekletiliyor yani sumen altı ediliyor.

“ULUSLARARASI BİRÇOK KESİMDEN DESTEK ALIYORUZ”

Anayasa Mahkemesi’ne başvurumuzu yaptık. Henüz son karar mercii olan mahkeme kararını vermiş değildir. Bu kararın lehimize olacağına inanıyorum ve bir çok hukukçu da bunu söylemektedir. Kararın siyasi olduğunu herkes biliyor.

Ulusal ve uluslararası bir çok kesimden destek alıyoruz. Türkiye’nin dört bir yanından haklı olduğumuza dair mesajlar alıyoruz. Tüm kamu oyuna çağrı yapıyor ve desteğin devam etmesini talep ediyorum. Vekilliğim mecliste okunacak karar sonrasında düşürülebilir. Akabinde ceza evine konulabilirim. Ama bu haksızlık olur. İşte bu yüzden buna karşı sesimizi yükseltmeliyiz. Anayasa Mahkemesi kararının beklenmesi gerekiyor dedik. Ve tüm kamu oyunun da bu yönde çağrı yapması gerekmektedir. Demokrasi mücadelesi sadece seçimlerle verilmez. Her zaman direncimizi ve mücadelemizi sürdüreceğiz.”