En iyi bildikleri iş kuyumculuk: ATASER Kuyumculuk

İzmit İstiklal Caddesi’nde bulunan Ataser Kuyumculuk 2017 yılından beri müşterilerine güven esaslı bir hizmet vermeye özen gösteriyor. Uzun yıllardır sektörde olan Serkan Bulut’un mağazası olan Ataser ürün kalitesi ve portföyüyle müşterilerini memnun ediyor. Genç yaşta başarılı işlere imza atan Bulut çalışma hayatını ve hedeflerini gazetemize anlattı. Küçük yaşlardan itibaren çalışmaya başlayan ve mağazasını Türkiye’de iyi yerlere getirmek isteyen Bulut açıklamalarında şu sözleri kaydetti: “40 yaşındayım, 30 senedir çalışıyorum. İlkokulda okul öğretmenimin ayakkabısını boyayarak çalışmaya başladım. Hem okula hem işe gittim ama boyacılık yaparken bile bağcığını satar mıyım diye düşündüm. Ağrı’da yaptım bu işi aslen oralıyız, İzmit doğumluyum ama babam şoför olduğu için bizi de oraya götürdü. Biz orada yokluk içerisinde minnet etmeden çalışma girişimine bulunduk. Doğuda çocukların çalışması kadar doğal bir şey yoktu. İlkokul 4’e geçerken bile okul müdürüne ‘Bizi sabahçı yapar mısınız öğleden sonra çalışmam gerek’ diye sormuştum. İyi bir öğrenciydim, subay olmayı düşünüyordum. Sabahtan öğlene kadar okul, okuldan sonra ayakkabı boyuyoruz hava kararınca kömür, tuğla taşıyorduk.

“LÜGATIMDA YORULMAK DİYE BİR ŞEY YOK”

Ortaokula gelince de devam ettim. İzmit’te de ayakkabı boyacılığı yaptım daha sonra simit fırınında da çalıştım. Bana kattığı şey kaldırabileceğinden fazla yük bindiriyorsun ve şu an lügatımda ‘yorulmak’ diye bir şey yok. Simitle uğraşıyorsun ama bunu meslek olarak yapabilir miyim diye bakıyorsun. Sonra çarşı ortamında esnaflar seni keşfediyor. ‘Gel bizde çalış’ diyorlar, sabit çalışmayı teklif ediyorlar çünkü büyüyorsun. Yine okul iş devam ediyor ama düzenli bir geçim derdi önemli oluyor. Lisedeyken de giyim, kafeterya, lokanta bu tarz işlerle uğraşırken kozmetik işiyle çok yoğun çalıştım. Gençlik ve en istikrarlı işim olacak şey oydu. Satış yapma, ürünlerle ilgilenme işindeydim. Daha sonra abim kuyumcuda çalışırken ben de döviz bozdurmaya gidiyordum ve ilk o zaman bir kuyumcudan iş teklifi aldım.

“GÜVEN KONUSUNDA KENDİNİ KANITLAYACAK BİR ORTAM İÇERİSİNDE OLDUM”

Küstahlık olmazsa Türkiye’de işçi statüsüne ulaşmış istisna kişilerden biriyimdir. İş dünyasındaki önemli insanlarla istişarede bulunmak herkese nasip olacak bir şey değil. Dolayısıyla sektörün güven tarafıyla ilgili kendini kanıtlayacak bir ortam içerisinde oldum. İzmit’te de büyük yerlerde çalıştım hatta birçok büyük yerin de kurulumunda yer aldım. Zaten işe aşina bir insandım.

“AYRILDIĞINIZDA YAFTALAMALARLA KARŞILAŞABİLİYORSUNUZ”

Bir zaman gelince siz çalıştığınız yere ağır gelmeye başlıyorsunuz. Yani çalıştığınız yer sizin fikirlerinize yetişemeyebiliyor. Ya siz çemberin dışında kalıyorsunuz ya da onlar sizi çemberin dışına çıkarmak zorunda kalıyor. Dolayısıyla kendi dükkânınızı açmaktan başka bir alternatifiniz kalmıyor. Sektör de bunun için sizin arkanızda, müşteri potansiyeliniz var geriye bir tezgâh kurmak kalıyor. Kötü tarafı şu ayrıldığınız zaman kötü oluyorsunuz. Ayrıldığınızda yaftalamalarla karşılaşabiliyorsunuz. Birçok arkadaşımız karşılaştı, ben de karşılaştım ama hiç çarşıdan kaçan birisi olmadım. Çünkü kaçabileceğimiz hem hukuki, hem ahlaki hem de rahmani hiçbir tereddüdümüz yok. Tamamen kendi işimize konsantre bir şekilde götürüyoruz.

“EN KONUŞULAN MAĞAZALARINDAN BİRİ OLMAK İÇİN UĞRAŞIYORUM”

Ben bu işle ilgili memlekette hizmet veren bir adam, çok yoğun çalışan biri olarak, kendi işçiliğimde hiç karşılaşmadığım içimdeki ukteleri işçilerime yansıtarak bir noktaya gelmek istiyorum. Bu şehirde iyi durumda bir perakende mağazası hatta Türkiye’nin en konuşulan mağazalarından biri olmak için uğraşıyorum. Bu yolda yolumuz uzun ama zor bir yol da değil bizim için. Çünkü bildiğimiz en iyi iş, ihtisas alanımız bu yönde, ticari bilgimize çok güveniyoruz.”