Petrol-İş Sendikası Örgütlenme ve Eğitim Sekreteri Mustafa
Tekik, Flormar’ın sendikanın çoğunluğu sağlayamadığına ilişkin
açıklamasının doğru olmadığını söyledi. Tekik, işçiler işe geri
alınmazsa Türkiye çapında eylemler başlatacaklarını açıkladı.
Kozmetik markası Flormar’ın Gebze’de faaliyet gösteren işletmesi
Kosan Kozmetik Ticaret ve Sanayi AŞ’de sendikaya üye oldukları için
işten çıkarılanların sayısı 124’e ulaştı. İşten çıkarılan işçilerin
mücadelesi devam ederken Kosan Kozmetik ve markası Flormar’dan
yapılan “Sendika çoğunluğu sağlayamadı” açıklamasına Petrol-İş’ten
yanıt geldi. Petrol-İş Sendikası Örgütlenme ve Eğitim Sekreteri
Mustafa Tekik, işverenin kamuoyunu yanıltıcı bilgiler verdiğini
söyledi.
Flormar’da işten çıkarılanların direnişi bugün 20. gününde.
Petrol-İş üyelerinin siyasi partiler ve kitle örgütlerinin de
destek verdiği mücadelesi devam ederken, işveren de konuya ilişkin
açıklama yaptı. Kosan Kozmetik’ten yapılan açıklamada “Kosan
Kozmetik, (yetkiye) itirazını 12 Nisan’da yapmıştır. Şirketimiz
itiraz dilekçesinde Petrol-İş Sendikası’nın 30 Mart’ta Çalışma
Bakanlığı’na başvurarak 157 üyesi olduğunu bildirdiği tarihte
toplam çalışan sayısının 379 olduğunu belirtmiştir. Bu sayı
Petrol-İş Sendikası’nın kesin yetki belgesi alabilmesi ve işveren
ile toplu görüşmeye taraf olabilmesi için yeterli değildir”
ifadelerine yer verildi.
Petrol-İş Örgütlenme ve Eğitim Sekreteri Mustafa Tekik ise
Aydınlık’a yaptığı açıklamada Kosan Kozmetik’in işletme olduğunu
belirterek, işverenin kamuoyunu yanılttığını söyledi.
ÇALIŞANLARIN 3’TE BİRİ ÇIKARILDI
Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’na göre bir işyerinde
bir sendikanının yetkili olabilmesi için çalışan sayısının yüzde
50+1’ini örgütlemek gerektiğini ancak bir işletmede sendikanın
yetkili olabilmesi için çalışan sayısının yüzde 40’ını örgütlemenin
yeterli olduğunu hatırlatan Mustafa Tekik, Kosan Kozmetik’in
işletme olmasından dolayı yüzde 40 örgütlülüğü sağladıktan sonra
Çalışma Bakanlığı’na yetki tespiti için başvurduklarını ifade etti.
Tekik, işverenin çok fazla işçi çıkarmasının altında başka bir şey
de olabileceğini düşündüklerini ifade ederek şöyle konuştu:
“Çalışanların çoğunluğunu örgütleyip yetki başvurusunda bulunduk.
Biz başvurumuzu yaptıktan hemen sonra işçi çıkarmaya başladılar.
İlk etapta 60 işçi çıkardılar. Ardından bu sayı 124’e ulaştı.
Çalışanların neredeyse 3’te birini işten çıkardılar. Bu
örgütlülüğün önünü kesme çabasının yanında, istihdamı da azaltıp,
az kişiyle çalışıp onların da iş yükünü artırıp daha fazla kâr
etmek istiyor olabilirler. Aklımıza bunlar da geliyor.”
İşten çıkarılanların mücadelesinin başlamasının ardından
işverenin, fabrikanın etrafına tel örgüler çektiğini, buralara
branda gerip içerisi ile dışarısının iletişimini kestiğini söyleyen
Tekik, bunun şu an çalışan işçilerin mücadele eden arkadaşlarına
verdiği desteği engellemek için yapıldığını söyledi. 60 işçi işten
çıkarıldıktan sonra direnişe başlayınca, çalışan işçilerden çay
molalarında arkadaşlarına destek olan 60 işçiyi daha peyderpey
çıkardığını belirten Tekik, şu ifadeleri kullandı:
KADINLAR ÖNCÜLÜĞÜNDE EYLEM PLANI
“Petrol-İş, her ne kadar sınıf kardeşi olamasak da, sermayenin
düşmanı değil. Bizim ekonomide, üretimde kamucu bir yaklaşımımız
olmasına rağmen özel sektöre de karşı değiliz. Fakat Anayasaımıza
göre örgütlenme hakkımız var. Bizim Flormar’dan da beklentimiz bu
anayasal hakka saygı duymasıydı. Sendikayı öcü olarak görmemesiydi.
Elbette ki insanların direnmesi de ana sütü gibi haktır. İnsanlar
haklarına bir halel gelmesi durumunda yasal zeminlerde direnmekten
başka bir enstrimanları yoktur. Bu direnme hakkına saygı göstererek
Flormar’ı diyaloga ve aklı selim davranmaya davet ediyoruz.
Petrol-İş gibi mücadeleci ve kurumsal yönü kabul görmüş, bir
sendikadan ya da sendikalardan korkmamaları gerekir. Yasalara saygı
bekliyoruz Flormar işvereninden. Petrol-İş olarak açıkçası son
birkaç gündür sabrımızı ve sağduyumuzu muhafaza etmeye çalışıyoruz.
Birçok çevreden destek edindik. Biz taleplerimiz sonuçsuz kalırsa,
çıkarılan işçiler geri alınmazsa, mücadelemizi kitleselleştirmeyi,
Türkiye’nin her yerinde, AVM’lerin önünde, kadın arkadaşlarımızın
öncülüğünde eylemler düzenlemeyi ve halkımızdan tüketimden gelen
gücünü kullanıp Flormar’ın ve büyük ortak Yves Rocher firmasının
yasalarımızı saygılı olmasını isteyeceğiz. Fransız Yves Rocher,
Birleşmiş Milletler bildirgesine, ‘ben kadın haklarına, çevreye
duyarlı olacağım; insanların sendikalı olmasına da saygı
göstereceğim’ diye beyanda bulunmasına rağmen Türkiye’de bunun tam
aksi bir tutum sergiliyor maalesef.”
Kaynak: Aydınlık