İYİ Parti Grup Başkanvekili ve Kocaeli Milletvekili Lütfü
Türkkan, KRT TV’de Seçim Özel Programı’na katıldı.Canlı yayında
Ülkü Çoban’ın sorularını cevaplayan Türkkan, "Seçmen iradesi 1
haftadır YSK tarafından yok sayılıyor. Seçmene diyorlar ki siz
seçtiniz ama biz bu iradeyi görmemezlikten geliyoruz. Millet
iradesinin hukuk devleti ilkesi gereği teslim edilmesi varken YSK
ipe un sermeye başladı" ifadelerini kullandı. Türkkan, YSK’nın İYİ
Parti’nin itirazlarını reddetmesine tepki göstererek, ”İstanbul 1
haftadır sayılırken Balıkesir, Afyonkarahisar, Hatay Dörtyol,
Denizli Baklan, Bursa Kemalpaşa, Manisa Yunus Emre , Isparta
Gelendost, Burdur Bucak , Ankara Beypazarı, Mersin Bozyazı’da
itirazlarımız reddedildi. Şimdi sizin YSK’nın adil bir karar
aldığına dair hüküm vermeniz mümkün mü?” dedi.
Lütfü Türkkan, yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı: “Ben
buradan iddia ediyorum Dursunbeyli Sadi Güven emekliliğinde
Ankara’da yaşar mı bilmem, çok zor, ne sokağa çıkabilir, ne
Dursunbey’de kahveye gidebilir, ne de çoluğunun çocuğunun yüzüne
bakabilir. Bir insanın hayatını, üstelik haksızlıklara maruz kalmış
kişilerin hayatıyla ilgili bu şekilde saçma sapan kararlar vererek
kendi geleceğini de ahiretliğini de bu kadar zora sokmasının anlamı
ne olabilir bilmiyorum. Genç bir hakim olabilir diyorum ki bundan
sonra şöyle bir beklentisi var. ““Türk milletinin hayatını
geleceğini sıkıntıya koyacak kararlar alıp evine nasıl çekileceksin
torununun yüzüne nasıl bakacaksın?”“YSK seçim sırasında herhangi
bir emir yazmadan sadece whatsapp mesajıyla sandık kurulu
başkanlarına mühürsüz oylar sayılsın denilerek Türkiye’de en büyük
şaibeli seçimi yapan bir kurumdur.” “Seçimlerin tekrarını ya da
iptalini isteyen kim varsa biliniz ki bu ülkenin en büyük
düşmanıdır. Hain diye nitelendirebiliriz. Siz seçimleri ben
beğenmedim tekrar yapıyorum derseniz muz cumhuriyetine doğru
ilerlemeye başlarsınız. Dünyanın o demokrasi liginden düşer artık
3.dünya ülkelerinin daha alt sıralarında yer alan bir ülke haline
getirirsiniz.”
ERDOĞAN’IN AÇIKLAMALARINA TEPKİ
İYİ Parti Grup Başkanvekili Türkkan, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın
seçimle ilgili açıklamaları ve AKP’nin ortaya attığı şaibe
iddiaları ilgili ise şu ifadeleri kullandı:“Eğer şaibe aranacaksa
parlamenter sistemi yok eden Türkiye’yi tek adam rejimine mahkum
eden o referandum esas bana göre tekrarlanmalıdır. Sayın
Cumhurbaşkanı’nın Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi diye kurduğu tek
adam rejimini terk etmesi gerekiyor. Şaibe esas orada.”“Bu seçimde
şaibe olduğunu söylemek için başka şeyler gerekiyor .O da şu bu
seçimin sevk ve idaresi mevcut Hükümet’in elinde değil de bir başka
kişinin elindeyse, bir başka gücün, otoritenin elindeyse ve onlar
da bir komplo yapıyorsa o zaman Hükümet’e şunu sorarlar: Sen nerede
devletsin, bunun niye farkında değilsin, niye şimdiye kadar önlem
almadın? Sandık başkanlarının tamamı kamu görevlisi, tamamı AK
Parti ile organik ilişkiler içerisinde olan kamu görevlileri.
Hakimlerin çok önemli bir kısmı AK Parti’de siyaset yapan
avukatların hakimliğe geçmesiyle oluşan kurullardan oluşuyor.”
“SEÇİMİM KAZANANI İLAN ETMEMEK…”
“Sonucu kabullenmemek, kazananı ilan etmemek, süreci devamlı
akamete uğratmak aslında AK Parti’nin bundan önce kazandığı
seçimlerle ilgili bir şaibe olduğuna dair göstergedir. Geçmiş
dönemde bizim yaptıklarımız var ya,bu sefer bunlar yaptı mı diye
bir şüpheye düşmüşler.Bizim böyle bir şansımız yok doğru dürüst
propaganda yapamadık. Seçimle gelen seçimle gider bunun aksine ayak
diremek ülkede kaosu getirir. Millet demokrasiden umudunu keser.”
“Adalet ve Kalkınma Partisi seçim kaybetmeye alışmadı. Bundan önce
yaptığı bütün oyunların toplum tarafından benimsendiğini gördü,
fazla itiraz edilmediğini gördü. Bugün İmamoğlu’na oy vermemiş
kişiler dahi bu yapılan haksızlıklar karşısında sokakta infial
içerisindeler. Oy alan adama makamı, mazbatası teslim edilmiyorsa
yarın öbür gün genel bir seçimde AK Parti seçimi kaybettiğinde
diyecek ki valla ben parlamentoyu boşaltmıyorum. Niye? Biz
kaybetmeyi bilmiyoruz. Hep biz kazanacağız diye hesap etmiştik. Bu
seçim aslında Adalet ve Kalkınma Partisi’ne de demokrasinin
kaybetmek gibi bir olgusu olduğunu hatırlatıyor.”
“ERDOĞAN ŞU ANDA SADECE AKP GENEL
BAŞKANI”
“Devlet adalet varsa vardır, adalet yoksa devlet de olmaz. Ben
devletin başıyım diyen Sayın Cumhurbaşkanı ilk önce o uymalı.
Adalet duygusunu o kaybederse, devlette ondan sonra adaleti tesis
etmek mümkün olmaz.” “AK Parti bünyesinde çalışan 50-60 bin tane
gencin belediyenin yan kuruluşlarında görev alan, aldıkları paralar
insanları çok zengin edecek paralar da değil, çok hoş görmesem bile
bu görevlendirmeyi , o çocukların feveranını şimdi haklı
görebilirim, gerçekten üzülüyorum ekmekleri kayboluyor. diğer
taraftan 25 yıldır İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ni sağmal inek
gibi sağan 2-3 tane ailenin kendilerine bağlı olan basın
kuruluşlarıyla beraber bu seçim üzerinden bir kaos çağrısı
yapmasını Türk milleti, siyasi partiler, gelecekte siyaset yapmaya
hazırlanan gençler hep hafızalarına not ediyorlar, onlara
acımayacağım. Sadece 2-3 gruptan bahsetmiyorum, siyasetin
finansmanından bahsediyorum. İstanbul İl Teşkilatı’nda 30 tane
arabanın yakıt masrafları ile beraber İBB tarafından tahsis
edildiğini biliyoruz. İlçe belediyelerine ait arabaların ilçe
teşkilatlarının emrinde olduğunu görüyoruz. Siyaseti AK Parti
finanse ederken belediye üzerinden tanzim etmiş. Belediyeye
gittiğin zaman dava filan yok önemli bir kısmı da ekmek kaygısı. O
kaygıya ufak bir çentik vurduktan sonra vallahi billahi ne reis
tanırlar hiç kimseyi tanımazlar. Adamın tek meselesi tenceresi.
Mutfağında kaynayan tencere kaynamıyorsa adamın gözü hiçbir şey
görmez.”
YENİLEN PEHLİVAN GÜREŞE DOYMAZ
“Bu kaybediş Erdoğan için büyük bir zarar değil bana göre çok
önemli bir kazanç. Erdoğan ile ilgili yurtdışında yürütülen en
önemli kampanya diktatör söylemi. Diktatörler seçim kaybetmez.
Erdoğan bu seçimi kaybetmekle kendisinin de diktatör olmadığını dış
dünyaya anlatmış olacak. Meşruiyet kazandıracak kendisine.
Erdoğan’ın böyle bir fırsatı değerlendireceğini düşünüyorum.
İstanbul üzerinde oynanması mümkün olan oyunları bozarak ben
diktatör değilim, ben demokratik hukuk kurallarının işlediği bir
ülkenin cumhurbaşkanıyım. Eğer sandıkta kaybettiysek bunu da kabul
etmek zorundayız deyip dış dünyaya da bu mesajı verecek fırsatı
kaçırmayacağını düşünüyorum. Sayın Erdoğan bir seçimde demişti ki;
‘Yenilen pehlivan güreşe doymaz.’ Erdoğan’a düşen Binali Yıldırım
ve Ekrem İmamoğlu’nun ikisini de çağırıp İmamoğlu’nun elini
kaldırıp ‘Kardeşim buyur İstanbul’u yönet, İstanbul sana teslim.’
demesi. Sayın Erdoğan o zaman Cumhurbaşkanı olur, şu anda AK
Parti’nin genel başkanı.”
“ZİLLET ARIYORSANIZ AYNAYA BAKACAKSINIZ”
“Bu seçimin mağlubu zillet sözcüğüdür. 81 milyona zillet
dediler. Millete zillet demenin bedelini sandıkta ödediler.
Milletin zillet olmadığını en azından öğrenmiş oldular. Zillet
arıyorsanız aynaya bakacaksınız.”1 haftalık tekrar oy sayımının
maliyeti; soğan 10 lira.Berat Albayrak hiç öyle rakam açıklamasın,
Türkiye’nin ekonomisini tehlikeye sokan şu anda ekonomik gerçekler
değil, 3 tane şey söylesin, Türkiye’ye demokrasiyi mutlaka tekrar
kaim edeceğiz, adaleti mutlaka sağlayacağız, hukuk devleti ilkesini
raflardan indirip gerçekleştireceğiz desin ertesi gün Türkiye’nin
ekonomisi birdenbire rahatlar. Hukuk, adalet ve demokrasinin
Türkiye’de tekrar kurum ve kurullarıyla işleyeceğinden bahsederse
Türkiye’de ekonomi meselesinin çözülmeyecek bir mesele olmadığını
düşünüyorum.