Hayat Kimya’da skandal... Sendikanın adına bile tahammül yok!

Kocaeli’nin büyük sanayi kuruluşlarından olan Hayat Kimya skandal bir işe imza attı. Sendikanın adına dahi tahammülü olmayan fabrika yönetimi, geçtiğimiz hafta 3’ü sendika üyesi 4 işçiyi çay molasında sendikayla ilgili sohbet ettikleri için işten attı

İş hayatında sendikaya üye olmak, sendikal çalışma yapmak her ne kadar Anayasa ile güvence altına alınmış birer hak olsa da işveren bu durumu pek ‘yasal’ bulmuyor.

Gazetecilikten kol işçiliğine kadar bütün çalışma alanlarında sendikaya üye olan işçilere ‘vebalı’ gibi davranılıyor.

İşçiler haklarını aramak için yargıya başvuruyor ancak büyük bir bölümü yıllar süren yargılama sürecinde maddi sıkıntı yaşayacağını düşünerek erken pes ediyor.

Sendikaya sıcak bakmayan kurumlardan biri de maalesef kentimizde yer alıyor.

Kocaeli Başiskele’de kurulu bulunan Hayat Kimya çok uzun yıllardır faaliyet göstermesine rağmen hiçbir sendika fabrikada örgütlenebilmiş değil.

Bir süredir Petrol-İş Sendikası fabrikada örgütlenme çalışması yapıyordu.

Kimi fabrika işçileri sendikalı oldu.

İşçiler çay molalarında ve servis güzergahlarında sendikayla ilgili sohbet etmeye başladı.

Bu sohbetlerden biri sohbete katılan işçiler tarafından fabrika yöneticilerine iletildi.

Bunun üzerine sendika üyesi Yılmaz Ersunar, Veysi Bal ve Mustafa Karaca ile daha önce fabrikada yangın çıkmasını önleyerek takdir madalyasına layık görülen Yusuf İbrahimbaş işten atıldı.

16 yıl boyunca Hayat Kimya’da çalışan İbrahimbaş gazetemize yaptığı açıklamada konuyla ilgili şöyle konuştu:

“Beni 25’e 2’den attılar. Yani fabrikaya ihanet ettiğimi öne sürdüler. Ben 16 yıldır burada çalışıyorum, neden ihanet edeyim? İhanet edecek olsam yangın çıkmasını engellemezdim.

Biz hakkımızı istediğimiz için böyle yapıyorlar. Hali hazırda 2016 yılında açtığımız bir dava var firmaya karşı. Bu davada firmanın asgari ücret zammına karşı prim ücretlerimizi maaşımıza eklemesine karşı çıkıyoruz. Firma yaklaşık 500-600 liramızı kesti primleri maaşa dahil ederek. Biz de dava açtık. O günden sonra bütün gözler üzerimizdeydi. Sendika üyesi arkadaşlarla konuşurken fabrika için tek bir kötü kelime kullanmadım. Sonuçta ben buradan ekmek yiyorum. Sadece sendikanın gerekli olduğunu, sendika olduğunda işverenin her istediğini yapamayacağını, masada bizim adımıza da temsilciler olacağını ifade ettim. İşten atıldıktan sonra işe iade davamızı hemen açtık. Yasal süreç bizim lehimize sonuçlanacak diye düşünüyoruz.”

SON DAKİKA HABERLERİ
Sonraki Haber