Eğitim-Sen Gebze Şubesi; Gebze, Dilovası, Darıca ve Çayırova’da
tüm eğitim ve bilim emekçilerinin ek göstergesinin 3 bin 600’e
çıkartılması için dört ilçede bini aşkın imza topladı. Toplanan
imzalar Eğitim-Sen Genel Merkezi aracılığıyla bakanlığa iletilecek.
Konuyla ilgili olarak Eğitim-Sen Gebze Şubesi üyeleri Gebze İlçe
Milli Eğitim önünde bir basın açıklaması yaptı. Eğitim-Sen Gebze
Şube Yürütme Kurulu Başkanı Oğur Aydın tarafından yapılan basın
açıklamasında şu ifadeleri kullandı; “Türkiye’nin temel ekonomik
göstergeleri uzun süredir kriz sinyalleri vermeye başlamıştır.
ÜCRETLERİMİZ MUM GİBİ ERİMİŞTİR
Yıllardır geçimlerini büyük ölçüde borçlanarak sürdüren, kredi
ve borç batağına saplanan toplumun geniş kesimleri gibi, eğitim ve
bilim emekçileri de yaşanan ekonomik sorunlardan fazlasıyla
etkilenmektedir. İktidar, her fırsatta ekonomide yaşanan en temel
sorunların üzerini örtmeye çalışarak, bütün sorumluluğu ‘dış
güçlere’ atmaya çalışırken, emekçilerin günlük yaşamı ile ilgili
bütün ekonomik göstergeler kötüye gitmektedir. Türkiye ekonomisinde
son yıllarda, özellikle 24 Haziran seçimleri sonrasında yaşanan
dalgalanmalar, Türk Lirasının değer kaybetmesi ve enflasyonunun
hızla artması sonucunda satın alım gücümüzde belirgin bir azalma
yaşanmış, ücretlerimiz mum gibi erimiştir.
EMEKÇİLERİN SIRTINA YIKILMAK İSTENİLİYOR
1 ABD dolarının ortalama 1.30 TL olduğu 2008 yılında 1.196 TL
aylık alan bir öğretmenin 920 ABD doları alabiliyorken, 21 Kasım
2018 itibariyle ortalama 3 bin 620 TL alan bir öğretmenin 1 ABD
dolarının 5,36 TL seviyesindeyken aldığı maaş 675 ABD doları
seviyesine inmiştir. Son on yılda bir öğretmenin yaşadığı ekonomik
kayıp, aylık olarak bin 313 TL’ye ulaşmıştır. Bu rakama Ekim 2018
itibariyle yüzde 25’i aşan yıllık enflasyondan kaynaklı kayıpları
da eklediğimizde satın alım gücümüzdeki azalmanın çok daha fazla
olduğu açıktır. Ekonomik krizin faturasının krizi yaratanlara
değil, halkın, emekçilerin sırtına yıkılmak istendiğinin en açık
göstergesidir.
KRİZİN FATURASINI DA ONLAR ÖDEMELİ
Emekçilerin çalışma ve yaşam koşullarının dayanılmaz hale
geldiği, ekonomide yıllardır benimsenen yanlış politikalar
nedeniyle ek iş yapmak zorunda kaldığı, kredi ve borç batağına
saplandığı koşullarda, iktidarın ekonomide yaşanan ve yaşanması
beklenen olumsuzluklar karşısında krizden etkilenen yüzde 99
yerine, yüzde 1’i oluşturanların talepleri doğrultusunda hareket
etmesi kabul edilemez. Eğitim ve bilim emekçileri olarak, ekonomide
yaşanan krizde hiçbir sorumluluğumuz ya da payımız olmadığı halde,
krizin faturasının ısrarla bizlere ödetilmek istenmesini kabul
etmiyoruz. Ekonomik krizi kim çıkardıysa, faturasını da onlar
ödemelidir.
EK GÖSTERGELER 3 BİN 600’E ÇIKARILMALI
Eğitim ve bilim emekçileri olarak Türkiye çapında bütün
işyerlerinde başlattığımız imza kampanyasıyla; Tüm eğitim ve bilim
emekçilerinin ek göstergelerinin 3600’e çıkarılmalı. Maaşlarımızda
son 10 yıl içinde dolar bazında yaşanan kaybı karşılamak için net
bin 395 TL artış sağlanmalı. Başta elektrik ve doğalgaz olmak
üzere, temel tüketim ürünlerine yapılan zamların geri alınmalı.
Vergi dilimi soygununa son verilerek, gelir vergisi oranının
sabitlensin. Ek ödemelerin tamamı temel ücrete ve emekliliğe
yansıtılmasını, ek ders saat ücreti hesaplanırken bir öğretmenin
aylık maaş tutarı esas alınsın.
KRİZİN FATURASINI ÖDEMEYECEĞİZ
Eğitim-öğretime hazırlık ödeneğinin, ayrımsız bütün eğitim ve
bilim emekçilerine bir maaş tutarında ve yılda iki kez ödenmesini
talep ediyoruz. Türkiye’de yaşayan herkes gibi, eğitim ve bilim
emekçilerinin yaşam koşullarını doğrudan etkileyen ekonomik krizin
faturasını ödemeyeceğimizi belirterek, taleplerimizin karşılanması
için işyerlerimizden topladığımız imzaları Milli Eğitim
Bakanlığı’na gönderiyor, krizin faturasını ödemeyeceğimizi bir kez
daha buradan kamuoyuna ilan ediyoruz.” Yapılan basın açıklamasının
ardından öğretmenler olaysız bir şekilde dağıldı.