Kadınlarımızın feryadına kulak tıkayamayız
Saadet Partisi İl Kadın Kolları Başkanı Reyhan Şengün, 8 Mart Kadınlar Günü nedeniyle yaptığı açıklamada, kadınlar adına güzel şeylerden bahsetmenin mümkün olmadığını söyledi, “Kadınlarımızdan yükselen bu feryada kulak tıkayamayız” açıklamasında bulundu
Saadet Partisi haftalık olağan basın açıklaması İl Binasında gerçekleştirildi. Saadet Partisi İl Başkanı Nurettin Çelik’in yanı sıra gerçekleştirilen toplantıya 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla İl Kadın Kolları üyeleri de katılırken basın açıklamasını İl Kadın Kolları Başkanı Reyhan Şengün gerçekleştirdi. Şengün gerçekleştirdiği açıklamada, “En doğal hakkı olan annelik hakkını elinden alan sistem, anneyi evladına hasret bırakmaktadır. Hiçbir kadına güneşten daha fazla mesai yaptıramazsınız! Bizler kadını cinsiyetsizleştiremeyiz. Bir kadının, erkek gibi görülmesine ve kadınlarımıza, erkeklere yüklenilen sorumlulukların yüklenmek istenmesine karşıyız. Bu zulmü onlara reva gören Batı uygarlığının bakışıyla kadına bakamayız” şeklinde konuştu.
BAKANLIK VAR POLİTİKASI YOK
Bugün, bu memleketin kadınları olarak, anneleri olarak, kızları olarak bir araya geldik. Bugün kadınların sorunları yerine , hayata dair güzel şeylerden bahsetmeyi çok isterdik. Kadının ezildiği, ağır yükler altında iki büklüm olduğu ve her yönüyle istismar edildiği bir ortamda toplumun temel yapı taşı olan kadınlarımız hakkında güzel şeylerden söz edemiyoruz. Bugün Kapitalist çarkın dişleri arasında ezilen kadınlar ağlıyor. Şiddet gören kadınlar ağlıyor. Tacize uğrayan kadınlar ağlıyor. Acaba başına bir iş gelir mi? korkusuyla evlatlarını sokağa salamayan kadınlar ağlıyor. Bu kadınlar bizim kadınlarımız. Kadınlarımızdan yükselen bu feryada kulak tıkayamayız! Kadınlarımızın dertlerine deva olması için bu iktidar döneminde kurulan bir Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı var, ancak politikası yok. Dolayısıyla çözüm de yok. Bu böyle devam edemez. Bu milletin kalkınmasını isteyenler önce aileyi kalkındırmalıdır. Ailenin kalkınması ise, kadınlarımızın feryatlarını dindirerek, çözüm üreterek gerçekleşir. Toplumun kalbi olan aile kurumundaki çöküntüyü dehşetle izliyoruz. Artık kadınlarımız bulamadıkları huzuru dizilerde arar oldular.
HİÇBİR KADINA GÜNEŞTEN DAHA FAZLA MESAİ YAPTIRAMAZSINIZ!
En doğal hakkı olan “annelik” hakkını elinden alan sistem, anneyi evladına hasret bırakmaktadır. Hiçbir kadına güneşten daha fazla mesai yaptıramazınız! Bizler kadını cinsiyetsizleştiremeyiz. Bir kadının, erkek gibi görülmesine ve kadınlarımıza, erkeklere yüklenilen sorumlulukların yüklenmek istenmesine karşıyız. Bu zulmü onlara reva gören Batı uygarlığının bakışıyla kadına bakamayız. Kadınlarımız; medya ve reklam dünyasında ”cinsel bir meta” olarak kullanılarak “istismarın” en acımasızı yaşatılarak bize Cahiliye dönemi diri diri gömülen kız çocuklarını hatırlatmaktadır. Çeşitli ailesel ve çevresel nedenlerle, eğitim ve sağlık hizmetlerinden, hak ettiği gibi yararlanamamaktadır. Töre cinayetleri, çocuk yaşta, zorla yapılan evlilikler, ülkemizin en derin yaralarıdır. Siyasal, hukuksal, sosyal düzenlemelere rağmen, şiddet her geçen gün artarak binlerce can almıştır. Devlete sığınıp devletin koruyamadığı kadınların cesetleriyle karşı karşıya kalınmaktadır.
Bu gün kadınlar olarak,anneler olarak bir araya geldik.
ÇÖZÜM BATI POLİTİKALARINDA DEĞİL
Batının bize dayattığı, çözümsüzlük getiren uygulamalar yerine, sorunların çözümünü Milli Görüş iktidarında görüyoruz. Hamasi söylemlerle bu sorunlara çözüm üretilemez. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığına bir kadını atamak, kadına değer vermek değildir. Bu çerçevede; Kadının, aile ve toplumsal hayattaki yerine ait zihniyetin, Kadına yönelik bakış açısının,inancımızın ve medeniyetimizin bildirdiği referanslar çerçevesinde değişmesi gerekmektedir. Eşitlik kavramının uygulaması kadının mağduriyetini giderememiş, adalet tesis edilememiştir. Toplumsal huzur ve mutluluk ancak, adalet ile gerçekleşecektir” ifadelerine yer verdi.