O belediye başkanı faciadan nasıl kurtuldu?

1 Mart Üsküdar deniz faciasının yıl dönümü bugün... Yüzlerce vatandaşımızı kaybettiğimiz o faciayı Mustafa Bağdiken'den dinleyin bir de... "O belediye başkanı faciadan nasıl kurtuldu?" Bağdiken anlatıyor...

Tarih, 1 Mart 1958…

Bundan tam 60 yıl önce.

Günlerden Cumartesi..

O yıllarda, İzmit’in dışındaki ilçelerde Lise ve dengi okul yok.

İlçe ve kasabalarda oturan gençler, okuyabilmek için İzmit’e gidip gelmek zorunda.

Cumartesi günleri de öğlene kadar okul var.

Gölcüklü 16 yaşındaki genç de İzmit’teki liseye gidenlerden biri..

O gün ne olduysa, okula gitmedi. İçinden öyle geldi. Gençlerin deyimiyle “okulu kırdı”

***

İzmit’e gidiş geliş o tarihlerde kolay değil. Ya eski Üsküdar Vapuru, ya da konserve kutusu gibi küçücük minibüsler..

Vapur tek olduğundan günde bir iki sefer var. Bu nedenle kapasitesinin çok üzerinde yolcu alıyor.

Üsküdar Vapuru saat 13.00 sıralarında İzmit iskelesinden kalktı.

İçindekilerin yaklaşık 400’ü, okul zili çalar çalmaz iskeleye akın eden çoğunluğu buradaki okullara gidip gelen öğrenci. Toplam sayı ise 600’ün üzerinde.

Aslında öğrenciler genellikle Cumartesi günleri öğlen okuldan çıktıktan sonra İzmit’te oyalanır. Sinema pastane falan..

İzmit’te sinemaya pastaneye gitmek o yıllarda önemli bir ayrıcalık.. Prestij.. Lüks..

Fakat aynı gün Gölcük’teki askeri Garnizon sinemasına da güzel bir film gelmiş. Öğlenden sonraki seansına yetişmek için öğrenciler anlaşmışlar, aynı saatte vapura akın etmiş..

Bir süre yaşanacak faciadan habersiz, vapura son anda da olsa yetişenler kendilerini şanslı sayıyordu.

***

Üsküdar Vapuru kalktıktan 10 dakika kadar sonra bugünkü Petrol Ofisi açıklarında aniden patlayan fırtınaya yakalandı. Yılların eskittiği çürük gövdesi dalgalara fazla dayanamadı. İkiye bölünerek battı. Yolcular İzmit Körfezi’nin buz gibi sularına döküldü..

Hava buz gibi..

Olay kısa sürede duyuldu.

Dalga, fırtına küçük teknelerle olay yerine gidilmesine imkan tanımıyor..

Bir süre sonra Gölcük Deniz Üssü’nden kalkan savaş gemileri ve bir denizaltı olay yerine geldi. İnsanları denizden toplamaya çalıştı. Çoğunluğu boğularak, bazıları soğuktan donarak can vermişti..

***

Okusunlar, ülkeye faydalı olsunlar diye çocuklarını İzmit’teki liselere gönderen Gölcük, Halıdere, Ulaşlı, Ereğli, Karamürsel gibi yerleşim birimlerinde oturan aileler perişan..

O tarihlerde bugünkü gibi iletişim imkanı olmadığından kimse sağlıklı bilgi alamıyor.

***

Gölcüklü o gencin babası da faciayı duydu.. İki gözü iki çeşme ağlayarak eve koştu.. Hızlı hızlı kapıyı çalarken bir yandan da “Eyvah gitti oğlum” diye feryat ediyordu..

Çocuk ise, babasının kendisinin okula gitmediğini öğrenip kızdığını, öfke ile eve geldiğini zannetti. Anne de öyle..

Çocuk annesi daha kapıyı açmadan dolaba saklandı..

Baba yine ağlayarak, “Vapur batmış.. Herkes ölmüş, boğulmuş. İzmit’e gidelim. Şaban’ı arayalım” diyerek eşinin hazırlanmasını istiyordu..

İşte o anda, eşi olayı anladı.. “Şaban evde.. Bugün okula gitmemişti. Senin okula gitmediğini öğrenip sinirlendiğini zannedince dolaba saklandı” dedi..

Baba bir anda dolaba yöneldi. Korku içinde bekleyen 16 yaşındaki oğlunu dolaptan çekip aldı. Bu kez sevinç gözyaşları içinde ona sarılıp dakikalarca kokladı..

Acı büyüktü, yüzlerce ailenin ciğeri yanmıştı.. Bazı kayıtlara göre çoğunluğu öğrenci 381 kişi can vermişti. Birçok aile acı içinde kıvrandı. Ancak kader böyle bir şey demek ki.. .. Aktürkoğlu ailesi işte böylesine bir günde böylesine buruk bir sevinç yaşamıştı.

Bir tesadüf, bir günlüğüne okulu kırmak, onun hayatını kurtarmıştı..

***

Birçoğunuz bilmez..

O çocuk, bir dönem Gölcük Belediye Başkanlığı da yapan Şaban Aktürkoğlu’ydu..

Bundan 60 yıl yaşanan ve Türk denizcilik tarihinin en büyük facialarından olan Üsküdar Şehitlerimizi bir kez daha anıyorum.

Şaban Aktüroğlu’na da Allah sağlıklı ömür versin..

Gölcüklülerin “Şaban abisi”, her yıldönümünde Gölcük’teki anma etkinliklerine mutlaka katılır. Hemen hepsi arkadaşı olan Üsküdar faciası kurbanı arkadaşlarını aradan 60 yıl geçse de unutmaz.

SON DAKİKA HABERLERİ
Sonraki Haber