CHP ve İYİ partilileri olası provokasyonlara karşı uyaran İYİ
Parti lideri Akşener, gergin bir atmosferde seçime gidildiğini
belirterek, "Büyük bir asabiyet var ve bu asabiyetin önüne geçmek
için siz sinirlerinizi aldıracaksınız. Ben 1 nisandan itibaren
yemin ettim 'asabileşmeyeceğim' diye. Asabi bir insan olduğumu
biliyorsunuz neticede. Siz de asla sinirlenmeyeceksiniz. Bu 10 günü
büyük bir olgunluk içerisinde geçireceksiniz" dedi.
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Beykoz, Sarıyer ve
Eyüpsultan’da İYİ Parti’nin seçim için kurduğu demokrasi
çadırlarını ziyaret etti. Burada İYİ Parti ve CHP’lilere hitap eden
Akşener, halkın sandıkta attığı oyun iradesine saygı duyulması
gerektiğini belirtti. “31 Mart gecesi bir şey oldu. İstanbullunun
iradesi gasp edildi.” diyen Akşener, “Ekrem kardeşimin şahsında
esasında İstanbullunun sandığa attığı oylara el konuldu. Hırsızlık
yapıldı, gasp edildi. Bunun adı milli irade gaspıdır. Sandığın
tekmelenmesidir. Bu bir sivil darbe sonucu seçimin yenilenmesidir.
Ekrem İmamoğlu şu anda aday değildir. Ekrem İmamoğlu şu anda
İstanbul Belediye Başkanıdır. Elinden mazbatası alınmıştır. Bu
sefer açık ara kazandırmak için gayret ediyoruz” ifadelerini
kullandı.
“BEN 1 NİSANDAN İTİBAREN YEMİN ETTİM”
Alanda bulunan CHP ve İYİ partilileri olası provokasyonlara
karşı uyaran Akşener, gergin bir atmosferde seçime gidildiğini
belirterek, “Büyük bir asabiyet var ve bu asabiyetin önüne geçmek
için siz sinirlerinizi aldıracaksınız. Ben 1 nisandan itibaren
yemin ettim ‘asabileşmeyeceğim’ diye. Asabi bir insan olduğumu
biliyorsunuz neticede. Siz de asla sinirlenmeyeceksiniz. Bu 10 günü
büyük bir olgunluk içerisinde geçireceksiniz. Ben arkadaşlara
‘yanağınıza tokat atarlarsa öbürünü çevirin’ diyorum. Onlar ‘o
kadar da değil diyor’ ama o kadar uzun boylu. Asla ve asla kavgaya,
gürültüye müsaade etmeyeceksiniz. ‘Hayırlısı’ deyip geçeceksiniz”
dedi.
BİNALİ YILDIRIM AÇIKLAMASI
İstanbul’da 13 ilçeyi ziyaret ettiğini ve Ekrem İmamoğlu’nun 16
milyon İstanbullunun adayı olduğunu gördüğünü dile getiren Akşener,
gazetecilerin sorularını da yanıtladı. Akşener, bir gazetecinin AKP
adayı Binali Yıldırım’ın Fener Rum Patriği ile ilgili paylaşımını
yorumlamasını istemesi üzerine şöyle konuştu:
“Lozan Antlaşması Cumhuriyetimizin kuruluş belgesidir.
Yasalarımıza göre patrikhane Eyüpsultan Kaymakamlığı’na bağlıdır.
Sayın Erdoğan'ın bilgisi, isteği olmadan sayın Yıldırım'ın gidip
Diyarbakır'da ‘Kürdistan, Lazistan, PKK’ diyebilmesi ihtimal
dışıdır, imkansızdır. Ekümeniklik işi de aynıdır. Sayın Erdoğan
hatırlarsanız Yunanistan’a gittiğinde ‘Lozan gözden geçirilmeli’
demişti. Onun bir tezahürü olarak ve siyasi Makyavelizmin geldiği
yer olarak görüyorum.”
“MÜMKÜNSE TRUMP’A SÖYLESİNLER”
Akşener, S400’lerle ilgili ABD’nin tavrı karşısında Dışişleri
Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun ‘Kimse bize ültimatom veremez’
sözleriyle ilgili yöneltilen soruyu da “Bu ‘Ultimatom veremez’
işlerini bize söylüyorlar. Şunu mümkünse Trump’a söylesinler. Benim
endişem şu, daha evvel papaz uçmuştu, şimdi S400 ne olacak?
Fırçaları Türkiye Cumhuriyeti Devleti yiyor. Devleti, cumhuriyeti
kepaze ettiler. Bir kere onun düzeltilmesi lazım. S400’leri biz
Türkiye olarak ‘Niçin satın alıyoruz’un cevabını ne siz
biliyorsunuz, ne ben biliyorum ne de ahali biliyor. Kimse bilmiyor.
Uzmanlar tarafından S400’lerin getirilip NATO’nun içerisinde
kalarak kullanmasının da imkansız olduğu söyleniyor. Ben asker
değilim, uzman değilim. Anlaşılıyor ki -daha evvel de söylemiştim-
kişisel korunma hava gücü olarak düşünülmüş. Bu da paylaşılsa
kabulümüzdür ama ABD’nin resmi olarak Türkiye’yi tehdit etmesi
kabul edilemez. Ben iktidarı bu konuda netliğe, açıklığa ve Türkiye
Cumhuriyeti’nin itibarını korumaya davet ediyorum” şeklinde
cevapladı.