Yüksek Seçim Kurulu (YSK), İstanbul ile ilgili
kritik kararı verdi. YSK, İstanbul’da seçimlerin yeniden
yapılmasına hükmetti. YSK, 7'ye 4 oy çokluğu İle İstanbul
seçimlerini iptal etti. Türkiye Komünist Partisi'nden ise,
dikkat çeken bir açıklama geldi.
“BU KARAR YSK’NIN KARARI DEĞİLDİR, ERDOĞAN’IN
KARARIDIR”
“Erdoğan kararını verdi, sıra halkta” başlıklı açıklamada, 31
Mart’ta TKP’nin İstanbul adayı
Zehra Güner Karaoğlu’nun, yapılacağı duyurulan 23 Haziran'daki
seçimde hiçbir şekilde aday gösterilmeyerek çekildiği ifade
edildi.
TKP’nin adayı Zehra Güner Karaoğlu, 31 Mart yerel seçimlerinde
yaklaşık 10492 oy almıştı.
TKP tarafından yapılan açıklamada ayrıca, YSK kararı için, “Bu
karar YSK'nın kararı değildir, Erdoğan'ın kararıdır” denirken,
halkın önüne yeniden konulacak sandıklar için ise, “Doğrusu, bu
sandığın önünde YSK ve siyasi iktidarı baş başa bırakmaktır”
denilerek boykot tavrı vurgulandı.
Açıklamada, “Doğru tavır, bu hukuksuzluğun boykot edilmesidir.
Halkımızı bu tutuma destek vermeye çağırıyoruz. Etkisiz bir boykot
girişiminin siyasi iktidarın ekmeğine yağ süreceğini bildiğimiz
için, gelişmeleri takip edecek ve nihai kararımızı buna göre
vereceğiz” denirken, “YSK'nın kararının toplumda yarattığı tepkinin
bir karamsarlığa dönüşmesine izin vermeyeceğiz” diye
belirtildi.
TKP Merkez Komitesi tarafından yapılan açıklamanın tamamı
şöyle:
“YSK'nın İstanbul seçimlerinin yenilenmesi yolundaki kararı
açıklandı.
Daha doğru bir ifade ile, Erdoğan'ın 31 Mart'ta tamamlanmış
olan İstanbul seçimlerinin iptal edilmesine yönelik kararı YSK
eliyle kesinleştirildi. Kararın kesin olması, onun hukuksuz ve
mantıksız olduğu gerçeğini değiştirmiyor.
Kimse aksine söyleyemez: Bu karar YSK'nın kararı değildir,
Erdoğan'ın kararıdır.
Bir ayı aşan bir zamandır yaşanan da YSK'nın kararsızlığı değil
Erdoğan'ın kararsızlığıdır.
Erdoğan'ın karar vermesinin ya da kararını kesinleştirmesinin
bu kadar uzaması, ülkedeki derinleşen siyasi krizle ve ülkeyi keyfi
bir biçimde yöneten Erdoğan'ın zayıf taraflarıyla ilgilidir.
Bu tabloda herkes yerini almıştır: İradesinden, kendi kendisini
yönetmesinden söz edilen halk hariç.
Konunun ne halk iradesi ile ne de şeklen bile olsa demokratik
seçimle ilgisi kalmadı.
Şimdi 23 Haziran'da İstanbul Belediye Başkanlığı için önümüze
yeniden sandık koyulacak. Doğrusu, bu sandığın önünde YSK ve siyasi
iktidarı baş başa bırakmaktır.
Siyasi, ideolojik ve sınıfsal bir karşıtlığımız olsa da,
İmamoğlu'nun meşru Belediye Başkanı olduğunu daha önce
açıklamıştık. Bu gerçeği gölgeleyecek her yaklaşımın yanlış
olacağını düşünüyoruz. Konu İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı
değil, siyasi iktidarın insanlığın en önemli kazanımlarından biri
olan Genel Oy Hakkı'nı gasp etme girişimidir.
Doğru tavır, bu hukuksuzluğun boykot edilmesidir. Halkımızı bu
tutuma destek vermeye çağırıyoruz. Etkisiz bir boykot girişiminin
siyasi iktidarın ekmeğine yağ süreceğini bildiğimiz için,
gelişmeleri takip edecek ve nihai kararımızı buna göre
vereceğiz.
Her durumda TKP bu girişime karşı kararlı bir duruş
sergileyecektir. Partimizin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan
adayı Zehra Güner Karaoğlu, 23 Haziran'daki seçimde hiçbir biçimde
aday olmayacaktır.
Halkımızı, derinleşen ekonomik ve siyasal kriz ortamında
örgütlenmeye, biricik seçenek olan TKP ile birlikte mücadeleye
çağırıyoruz.
YSK'nın kararının toplumda yarattığı tepkinin bir karamsarlığa
dönüşmesine izin vermeyeceğiz. Siyasi iktidarın bu kararı güç
değil, zayıflığın işaretidir.
Unutmayalım, Örgütlü Bir Halkı Hiçbir Kuvvet Yenemez!”