Haydar Akar, devletteki yağmayı anlattı..!
CHP Kocaeli Milletvekili Haydar Akar mecliste bütçe görüşmeleri nedeniyle söz aldı. Akar sert bir konuşma yaparak, devlet kurumlarında yaşanan yağmayı anlattı. Akar’ın konuşmalarına AKP’li vekiller tepki gösterdi
Türkiye ve Orta Doğu Amme İdaresi Enstitüsü 2017 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı üzerine Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına söz alan Kocaeli milletvekili Haydar Akar sert bir konuşma yaptı. Hükümetin büyük bir yağma içerisinde olduğunu söyleyen Akar şu ifadeleri kullandı; “Tabii, bütçeye bir genel değerlendirme yapmak lazım ve bu genel değerlendirmeyi yaparken 2002'de bu vatandaşa ne söz verdiniz ve bugün geldiğiniz konumu çok bir özetleyeceğim, daha sonra da Ulaştırma Bakanlığı bütçesi üzerinde görüşlerimi bildireceğim.
YAĞMA DEYİNCE AKLA…
Bakın, 2002'de bu vatandaşa şöyle söz verdiniz: ‘Yasaklar bitecek bu ülkede’ dediniz, ‘Yolsuzluk bitecek’ dediniz ve ‘Yoksulluk bitecek’ dediniz. 2018'e geldiğimizde bu üçü devam ettiği gibi buna bir de ‘2Y’ daha eklediniz. Neyi eklediniz? Yalanı eklediniz, yağmayı eklediniz. Yani gerçekten kendinizi geliştirdiniz, ülkeyi geliştirdiniz, ‘3Y’yi, ‘5Y’ yaptınız on altı yıl sonra. ‘Yağma’ deyince Türkiye'de iki kurum akla gelir. Biri Enerji Bakanlığı akla gelir, diğeri de Ulaştırma Bakanlığı akla gelir ‘yağma’ deyince.
YAP-İŞLET-SEYRET
Bakın, üç tane eserinizden örnek vereceğim ki -asla yola, köprüye karşı değiliz ama yağmaya karşıyız- yağmanın nasıl yapıldığını bu örneklerde çok rahatlıkla görebilirsiniz. Bakın, ‘yap-işlet-devret’ demişsiniz, sonra yap-işlet-seyrete geçmiş, hemen peşinden de yap-işletler servete dönüşmeye başlamış. Kimin lehine servete dönüşmeye başlamış? Vatandaşın ve devletin lehine değil, o ‘beşli çete’ de denen yarattığınız çetelerin lehine servete dönüşmeye başlamış.
KÖPRÜ ÜCRETLERİ…
Bakın, yapım maliyetlerine bakın. Osman Gazi Köprüsü'nün yapım maliyeti 1 milyar 300 milyon dolar. Avrasya Tüneli'nin maliyeti 1 milyar 245 milyon dolar. Çok yakın, 50 milyon dolar fark var aralarında. Osman Gazi'nin işletim süresi yirmi iki yıl, Osman Gazi'nin yanında Avrasya Tüneli'nin işletme süresi yirmi dört yıl. O da yakın birbirlerine. Araç garantilerine bakın, 40 bine 60 bin. Biri 35 dolar artı KDV, diğeri 4 dolar artı KDV. Hemen Yavuz Sultan Selim Köprüsü'ne bakın, 3,5 milyar dolarlık bir yatırım maliyeti var, geçiş ücreti 4 dolar artı KDV.
ÖRNEKLERİ ÇOĞALTABİLİRİZ
Şimdi şöyle bir hesap yaptım, siz de yapın lütfen, göremediğiniz, duymadığınız için bizi görsel hazırladım size görebilesiniz diye: Osman Gazi Köprüsü'nden, yirmi iki yıl sonra -devletin garantisini bırakın- 40 bin vatandaş sabit geçti, Avrasya Tüneli'nden de 60 bin kişi geçti, işletme süresi sonunda Osman Gazi Köprüsü'nü işletenlerin cebine 11 milyar 200 milyon dolar giriyor, Avrasya Tüneli'ni işletenlerin cebine sadece 2 milyar dolar giriyor. Avrasya Tüneli'nden günlük 360 bin araç geçecek ki bu rakamı yakalayabilsin ve 2017 yılında üç proje için ödediğimiz para 2 milyar 283 milyon TL. Bu, kara yolları, tünel, köprü örneklerini çoğaltabiliriz.
SADECE 12’Sİ YAPILDI
Sevgili arkadaşlar, Zafer Havalimanı'ndan, yaptığınız havalimanlarından bahsetmek istiyorum. Türkiye'ye havalimanlarını kazandırdığınızı söylediniz. Doğru ama şunu hiç unutmayın ki sizden önceki iktidarlar zamanında Türkiye'de şu andaki 56 havalimanının 37 adedi yapılmış. Sizin döneminizde devlet imkânlarıyla sadece 12'si yapılmış. Diğerleri yap-işlet-devret modelleriyle yapılmış. Yaptığınız 12 havalimanının kapasitesi bir Adnan Menderes Havalimanı'na eşit değil arkadaşlar. Buna da dikkatinizi çekmek istiyorum.
HERKESİ UÇURACAKLAR
Burada ilginç olan ne biliyor musunuz? Bu havalimanı için tam tamına yirmi dokuz yıl on bir ay işletme süresi vermişsiniz. Yolcuyu üç kentin yolcusu olarak düşünmüşsünüz. Kütahya'yı düşünmüşsünüz, Afyon'u düşünmüşsünüz, Uşak'ı düşünmüşsünüz. Oradaki nüfus artışlarına baktım, toplam altı senedeki nüfus artışı binde 20 yani 1 milyon 619 binle havaalanı açılmış, bugün 1 milyon 652 bin. Garanti edilen yolcu sayısındaki artış yüzde 33. 850 binden 1 milyon 138 bine çıkarmışsınız. Herkesi uçuracağınızı düşünmüşsünüz ama uçan yolcuya baktığımızda, dış hatlarda yüzde 3, iç hatlarda yüzde 5 gerçekleşme sağlanmış.
PARA KAZANMADIK
Şimdi, diyeceksiniz ki -sizden önceki eski bakan daha önce de söyledi- ‘Biz havalimanlarından 470 milyon kazandık’ Kazanmadık, onları tekrar kiraladığınız için o parayı cebinize koydunuz. 470 milyonu koydunuz ama başka havalimanları da var. Bakın, Milas Bodrum'da 8 milyon euro ödemişsiniz. Esenboğa da devam ediyor, 29,5 milyon euro ödemişsiniz. TAV'da, İzmir'de 10,6 milyon avro ödemişsiniz, Zafer Havalimanı'nda 26 milyon avro ödemişsiniz.
BİR KELİME EDEMEDİ…
Sevgili arkadaşlar, sadece bununla da bitmiyor, bu yap-işlet-devret modelleriniz. Bir de ulaştırmanın ana gövdesi olan, aslında halkın çok rahatlıkla yararlanabileceği, ucuza ve güvenli yararlanabileceği ama sizin zamanınızda güveni ortadan kaldırdığınız Devlet Demiryolları var. Devlet Demiryolları tam bir vaka. Ben bekliyordum ki, iki gün, üç gün burada Devlet Demiryolları Genel Müdürü, bu kazaların yapıldığı zaman bu ihalelere imza atan Devlet Demiryolları Genel Müdürü burada oturuyor, bir kelime etseydi. Etmedi çünkü edemezdi. Niye edemezdi?
KAZALAR NEDEN OLUYOR?
Bakın, niye bu kazalar oluyor? Size bir örnek vermek istiyorum. Bunlar birim maliyet üzerinden bir ihaleye çıkıyorlar. Güzergâh kazı işleri, tespit edilen ücretin 29 katı yani devlet tarafından muhtemel bedelin… Maliyet birimi yaklaşık 3,23 olan güzergâh kazı işlerine 29,70 lira veriyor; güzergâh dolgu işlerine 0,19'ken 4,30 veriyor ama sinyalizasyona gelince 26 katından daha az veriyor yani yaklaşık bedel 42 milyonken 1 milyon 640 bin lira veriyor; elektrifikasyona 73 milyonken 1 milyon veriyor ve ihaleyi cebine koyuyor. Sonra gerçekleşme oranına bakıyoruz. Gerçekleşme oranına baktığımızda, yüzde 32'lik bir gerçekleşme oluyor, karşılıklı ihaleler feshediliyor. Yeniden ihaleye çıkılacak ama yüzde 32 nereyi gerçekleştirmiş? 84 milyona yapması gereken kazı işini yaklaşık 517 milyona yapıyor ve ihaleyi feshediyor müteahhit. Nerede var bu? Hani açtınız ya övünerek, İstanbul-Ankara hattında var. Nerede var? Bakü-Tiflis hattında var. Nerede var? Sayıştay raporuna göre nerede var? Hemen söylüyorum…
HALK NEREDE, İŞÇİ NEREDE?
Sayıştay raporunda var. Neresi bu? İşte Başkentray'ın olduğu bölge, Ankara-Sincan arası ve Sincan-Kayaş arası sinyalizasyonun gerçekleşme oranı sıfır. Sıfır arkadaşlar, sıfır, gerçekleşme oranı sıfır. Şimdi, kalkıyorsunuz diyorsunuz ki: Bu bütçe… Bu bütçe halkın bütçesi falan değil arkadaşlar. Halk var aslında, yanlış söylüyoruz. Bu bütçede halk nerede yani işçi nerede, çiftçi nerede, EYT'li nerede, emekli nerede? Parayı veren tarafta, devlete geliri sağlayan tarafta ama sömüren tarafta, hortumlayan tarafta kim var biliyor musunuz? Yarattığınız beşli çeteler var. Devlet Demiryolları ihalesini inceleyin, Karayolları ihalesini inceleyin; 11'inci müteahhidi bulun, 11'inci işletmeyi bulun, ben hiçbir şey demeyeceğim size.”