Selman Yıldırım: “Ekonomik ve sosyal kurullar kurulmalı”
Cumhuriyet Halk Partisi İzmit İlçe eski Başkanı ve iş adamı Selman Yıldırım, koronavirüsün ekonomik ve sosyal etkilerini karşı kurullar oluşturulması gerektiğini söyleyerek: “Özellikle illerde Büyükşehir Belediye Başkanlarının başkanlığında, ilçe belediye başkanlarından, ticaret ve sanayi odası temsilcilerinden, meslek odaları temsilcilerinden, işçi ve işveren temsilcilerden ve kamu görevlerinden oluşan bir ekonomik ve sosyal kurul oluşturulması gerekmektedir.” Dedi.
CHP İzmit İlçe eski Başkanı ve iş adamı Selman Yıldırım, koronavirüse karşı oluşan tabloda “Salgın süresince 1. derecede, 2. derecede ve 3. derecede etkilenen esnaf ticaret erbabı tespit edilip, ekonomik ve sosyal süreç ortaya çıkan duruma göre yönetilmesi gerekmektedir. Salgın gibi olağanüstü durumlardan birleşerek büyüyerek süreci tamamlamayı öğrenmeliyiz” derken şu ifadelere yer verdi: “19 dünyada 31 Aralık 2019 tarihinde Çin’in Wuhan kentinde, ülkemizde de tam 70 gün sonra, ilk vaka tespitiyle 11 Mart 2020’de resmi olarak görüldü. Süreç yönetimi konusunda Sağlık Bakanı ve Bilim Kurulunun şeffaf bir yönetim sergilediklerini düşünüyorum. Bütün gelişmeler günlük olarak kamuoyuyla paylaşılarak vatandaşımızın birinci elden bilgilendirilmesi sağlandı. Kanaatım odur ki, 11 Mart’tan günümüze kadar iki önemli hata (Yurt dışından gelenlerin karantinaya alınmadan gönderilmeleri, 10 Nisan’da sokağa çıkma yasağı kararını 2 saat önceden duyurulması) dışında bir hata yapmadıklarını düşünüyorum. Aynı şekilde İl Pandemi Kurulları da da Bilim Kurulunun tavsiyelerini eksiksiz yerine getirmeye çalıştılar.
TARTIŞMA KONUSU OLMADI
Bugün itibarıyla görüyoruz ki, hem Cumhurbaşanının açıklamaları hem Sağlık Bakanının açıklamaları, salgının belli bir ölçüde kontrole alındığını göstermektedir. Ayrıca Dünya Sağlık Örgütünün de Türkiye’deki durumun belli ölçüde kontrol altına alındığını teyit etmesi, ülkemizin salgını önleme konusunda doğru yolda olduğunu göstermektedir. Yapmamız gereken şey, doğru olan bu süreç yönetimini her kesimin desteklenmesi. Küresel salgın, sağlık tesisleri, sağlık ekibi ve ekipmanı açısından Avrupa’da ve Dünyada önemli devletlerin önünde olduğumuzu bize gösterdi. Yine anlaşılıyor ki, mevcut sağlık tesislerin küresel salgında, yani olağanüstü durumlara dahi yeteceğini gördük. İstanbul gibi, İzmir gibi, Kocaeli gibi salgının yoğun yaşandığı şehirlerde şehir hastaneleri hizmete açılmadan, mevcut tesislere basit takviyelerle sorun yaşanmadan salgının belli ölçüde kontrol altına alınması, tesis, ekipman ve kadro açısından övünülecek bir potansiyele sahip olduğumuzu gösterdi. Nitekim bu süreçte tesislerimiz, ekipmanımız ve kadrolarımız hiç tartışma konusu olmadı.
SÜRECİ TAMAMLAMAYI ÖĞRENMELİYİZ
Tartışma daha çok salgın süresince ve sonrasında yaşanacak ekonomik ve sosyal durum idi. Anlaşılıyor ki hükümet önceliği sağlık önlemlerine veriyor. Bilim Kurulunun ve illerdeki Pandemi Kurulları görevlerine aynı anlayışla devam ederken, bundan sonraki süreçte kanaatım odur ki, ekonomik ve sosyal kurullar da devreye girecek. Özellikle illerde Büyükşehir Belediye Başkanlarının başkanlığında, ilçe belediye başkanlarından, ticaret ve sanayi odası temsilcilerinden, meslek odaları temsilcilerinden, işçi ve işveren temsilcilerden ve kamu görevlerinden oluşan bir ekonomik ve sosyal kurul oluşturulması gerekmektedir. Salgın süresince 1. derecede, 2. derecede ve 3. derecede etkilenen esnaf ticaret erbabı tespit edilip, ekonomik ve sosyal süreç ortaya çıkan duruma göre yönetilmesi gerekmektedir.
Salgın gibi olağanüstü durumlardan birleşerek büyüyerek süreci tamamlamayı öğrenmeliyiz.”