Kırgınlıkları ortadan kaldıracağız
CHP Körfez İlçe Örgütü’nde başkanlık bayrağını Mehmet Kaçar’ın, Cavit Dağdeviren’e teslim etmesinin ardından Dağdeviren ilk açıklamasını yaptı
Geçtiğimiz gün CHP Körfez İlçe Başkanlığı görevini Mehmet Kaçar’dan teslim alan Cavit Dağdeviren ilk açıklamasını yaptı. Dağdeviren’in açıklamasında şu ifadeler yer aldı: “
ANLAŞMAZLIK MEYDANA GELDİ
Biliyorsunuz 4 ay gibi kısa bir zaman önce ilce ve il kongrelerimizi yaparak yeni örgütlerimizi belirlemiştik. İlçemizde iki listeli bir seçim yarışı sonucunda Mehmet Kaçar arkadaşımızın başkanlığındaki liste başarı ile çıkmış oldu. Bu süreçte oluşan ilçe kurulu tamamen kendi özgü iradeleriyle secime girmiş ve bir ekip anlayışı içerisinde göreve başlamışlardır. Sanırım başkan ve bir kısım yönetici arkadaşları arasında siyaset yapma anlayışı nedeniyle anlaşmazlık meydana gelmiş ve bu süreç ilçe yönetiminin dağılması noktasına gelmiştir.
SEÇİM ŞARTI ORTADAN KALKTI
Böylesi durumlarda normal zamanlarda il kurulu tarafından kayyum atanması ve bir ay içerisinde seçime götürmesi gerekirdi. Bu yönden de bir girişim olmuştu. Fakat hükümet tarafından alınmış olan bir baskın seçim kararı nedeniyle ilçede seçime gitme şartları ortadan kalkmıştı.
RESMEN BAŞLADIK
Bunun neticesinde il kurulu genel merkezden almış olduğu talimat gereğince atama yönetim yapma zorunda kalarak ve bu görevi benim başkanlığımda bir yönetim kurulu ile süreci götürmeyi uygun görmüşlerdir. Zamanın çok dar olması nedeniyle 2 gün gibi kısa bir zamanda zarfında 16 kişilik yönetimi oluşturarak il başkanlığımıza verdik ve bugün resmen görevimize başladık.
Bu zorlu süreçte ateşten gömleği giymeyi kabul eden arkadaşlarıma ve bize her konuda destek olma sözü veren eski ilçe başkanlarıma, eski belediye başkanlarımıza eski ve yeni belediye meclis üyelerimize, cefakar partililerimize ve şu an bize enerjileriyle destek olan siz değerli partililerime teşekkür ediyorum.
İŞİMİZ KOLAY DEĞİL
Değerli arkadaşlar işimiz kolay değil, bir yandan kırgınlık ve dargınlıkları gidermeye çalışırken diğer yandan, adil olmayan şartlar ve koşullarda bir seçim yarışını götürmek zorundayız. 24 Haziran’da yapılacak olan cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçiminde başarılı çıkmak zorundayız. Cumhuriyeti ve demokrasiyi korumak ve yaşatmak adına herkes her türlü fedakarlığı yapmak zorundadır.
Bu seçim sıradan bir seçim değil demokrasiyi, insan hak ve özgürlüklerini savunan ,adalet bekleyen, çağdaş bir dünyanın parçası olarak kalmayı arzu eden, üretenin gözetildiği, liyakatın esas alındığı bir çalışma düzeninde yana ,laik ve müreffeh bir Türkiye’de yaşamak isteyenlerin ile ceplerinde gizli ajandaları olan cumhuriyeti bir araç olarak gören, padişahlık rejimini arzulayan, ülkenin ve bizlerin kaderini tek kişinin insiyatifine terk etmek isteyenler ile arasındaki bir seçim olacaktır.
Yani cumhuriyeti ve demokrasiyi korumak için varılan hedefin köprüden önceki son çıkışıdır. Bu bilinç ve kararlılıkla çok çalışarak ve hayır bileşenleriyle kenetlenerek hedefe varmalıyız. Bizler tabii ki çalışacağız. Fakat bizim çalışmamız yetmez hep birlikte çalışmak zorundayız. Bizim ulaşamadığımız kesimlere sizlerle ulaşarak başarmak zorundayız.”