Sirmen her şeyi anlattı… Başkan bunlara ne cevap verecek?
Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu’nun her fırsatta yüklendiği Sefa Sirmen sessizliğini bozdu. İZGAZ’ın ucuza satıldığını, 1 lira SSK borcu yapmadıklarını, AKP döneminde kendi dönemlerinin 100 katı para harcandığını söyleyen Sirmen ne cevap alacak merak konusu
Efsane başkan Sefa Sirmen, Kocaeli Gazetesi Başyazarı Tanzer Ünal’a konuştu. Ünal’ın bugünkü köşe yazısında yer alan ifadelerde Sirmen, kendisine ve belediye yönetimindeki yıllara ithafen yapılan eleştiri ve saldırılara cevap verdi. Kocaeli Büyükşehir belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu, eski bakan Osman Pepe ve eski vekil Muzaffer Baştopçu’ya hakkını helal etmediğini söyleyen Sirmen şu ifadeleri kullandı; “Borçlarla ilgili yapılan açıklamaların hiçbiri doğru değil. Kendisi borç almadım diyor, Oysa İSU’ya İller Bankası’ndan kredi kullandırıp tramvay projesini yaptı. Biz görevimiz sürecinde maaş ödeyecek para bulamıyorduk. Eserlerimizi hep dış krediyle borçlanarak yaptık. Bunun da bir bedeli var. Sonuçta faizle para kullanıyorsunuz. Hükümetin yaptığı gibi…
İZGAZ’I UCUZA SATTILAR
Kısıtlı bir sınırı olan Büyükşehir o dönem sadece İzmit ilçesini kapsıyordu. O günkü kısıtlı şartlara rağmen 100 milyon dolara yaptığımız İZGAZ’ı 600 milyon dolara tek ihalede, tek bir firmaya verdiler. Oldubittiye getirdiler. Ve bu projeyi yapan Fransız firmasına sattılar. İZGAZ, Ankara’dan daha fazla gaz satan bir şirket. Sanayisi çok olduğu için hacmi daha büyük. Orası 2 milyar dolara satıldıysa burası 2.5 milyar dolara çok rahat satılırdı. Ama bunlar ilk ihalede 600 milyon dolara sattılar. O parayı da bitirdiler. Şuanda benim yapmış olduğum projeler eğer yapılmamış olsaydı (İZAYDAŞ ve Yuvacık Barajı) Kocaeli Büyükşehir Belediyesi maaş ödeyemezdi. Bırakın su ihtiyacının karşılanmasını, ötesinde maaş ödeyemez duruma gelirdi. Bugün o tesisler tam kapasite çalışıyor.
1 LİRA SSK BORCUMUZ YOKTU
15 yıllık dönemimde hiç iktidar belediye başkanı olmadım. Bu yüzden SSK ve stopaj vergilerimizi ödemek zorunda kalıyorduk. Haciz konuyordu, paramıza el konuyordu ve bu bedeller bir şekilde ödendi. Ben bıraktığımda 1 lira borcumuz yoktu SSK’ya. Paramız yetmeyince Belediye İş Hanı’ndan bürolar verdik. Ama şimdiki yönetim geldiği günden beri ne SSK ödüyorlar ne stopaj. O borçlar öyle bir katlıyor ki, 1 trilyon, 10 trilyon oluyor. En borçlu belediye olmasının altında yatan en büyük etken, SSK ve Stopaj vergilerinin ödenmemesidir.
BİZ 2.5 MİLYAR HARCADIK
ONLAR 25 MİLYAR DOLAR…
Bizim borçlarımızı, zamanında bizim ödediğimiz gibi bu dönemde de ödeseydiler, borç bitmişti. Bizim kullandığımız paralara bir bakalım; 100 milyon dolar İZGAZ için kullandık, 860 milyon dolar Yuvacık Barajı için kullandık, 470 milyon dolar da İZAYDAŞ için kullandık, Hepsi bu. Bizim 15 yıllık dönemimizde dış kaynaklı krediler dahil öz kaynaklarımız dahil harcadığımız para 2,5 milyar dolar. Onların harcadığı para 25 milyar dolar. Bu para derede, bu eser nerede? D-100 ve karayolları üzerinde yapılan battı çıktıların tamamı görevi kötüye kullanmaktır. Çünkü oralara Büyükşehir Belediyesi para harcayamaz. O yapılan yoncalar, onların işi değil.
KENDİ SALTANATINI HAZIRLADI
Metro projesine başlanıyor. Madem en borçlu belediye olduk, bu kredi nerden ve kim üzerinden alındı. Yine İSU üzerinden mi alındı? Koca meclis başkanını getirdin, temel atma töreni yaptın. O zaman açıkla bu kaynağı. Biz bu şehre altın devrini yaşattık. Türkiye’nin en gıpta ettiği şehir, bizim şehrimizdi. Herkes imrenirdi. Kocaelispor’umuzla… Sosyal ve kültürel faaliyetlerimizle… Bir de bugünkü halimize bakın! Eser denebilecek bir şey gösterebilirler mi? İbrahim Karaosmanoğlu, görev süresinde kendi saltanatını hazırladı. Evini köşkünü yaptı. Oğulları müteahhit oldu. En lüks evlerde oturuyorlar, en lüks arabalara biniyorlar. Hiçbir dertleri yok. Bir zamanlar geçim zorluğu çektiği için Gebze Belediye Başkanı rahmetli Ahmet Pembegüllü’nün danışmanlığını yapıyordu. Bir de bugünkü saltanatına bakın! Bu kadar sürede bu kadar parayı nereden buldular?
İMANI KUVVETLİYSE, HESAP VERSİN
Eğer gerçekten imanı kuvvetliyse, önce yaptıklarının hesabını vermesi lazım. Yaptığı bütün icraatlarının üzeri örtüldü. Soruşturma izni verdirilmedi, dava açılması gereken bütün dosyalar kapatıldı. Bütün bunların ve mal varlığının hesabını vermesi lazım. Böyle gereksiz konuşmalar yapacağına, borcun bizim dönemimizden kaldığını söyleyeceğine, önce kişisel servetinin ve üzeri örtülen icraatlarının hesabını versin! Eğer ben bu kaynaklar ve imkânlarla başkanlık görevine devam etseydim,bugün Türkiye’nin en borçsuz belediyesiydik. En zengin belediyesiydik…Tıkır tıkır borç ödüyormuş… Evinde para mı basıyor da ödüyor. Ödeseydi biterdi. İzmit’e, Kocaeli’ne yazık olmuştur. 15 sene heba edilmiştir. İlk 5 yıl Genel Sekreter Münir Karaloğlu’nun sayesinde, bazı atılım ve gayretler olmuştur. Ama onun gitmesiyle, lüzumsuz işler ve yatırımlarla kaynaklar heba edilmiştir. Şimdi böyle laf yetiştirerek ayıplarını örtmeye çalışıyor.
OĞLUNU BEN İŞE ALDIM
Başkanlık dönemimde ben herkese yardım ettiğim gibi İbrahim Karaosmanoğlu’na da yardım ettim. Ona hep sahip çıktım. Oğlunu bile işe ben aldım. Halim’i İSU’ya yerleştirdim. Yanılmıyorsam halen de çalışıyor… Kul hakkı var ya kul hakkı, onu Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu’na, eski milletvekili Muzaffer Baştopçu’ya ve eski bakan Osman Pepe’ye helal etmiyorum. Bana yaptıklarını, bana çektirdikleri eziyeti ve sıkıntıları unutmayacağım. Bütün bunlardan dolayı kul hakkımı helal etmeyeceğim. Ben göreve başladığımda bana 1 lira para getiren tek işletmemiz bile yoktu. Otobüs işletmesi vardı zarar ediyordu, sular idaresi vardı zaten su yok satamıyorsun… Ama ben her ay büyük paralar kazananİZGAZ’ı bıraktım, İZAYDAŞ’ı bıraktım, Yuvacık Barajı’nı bıraktım. Benim teslim aldığım belediyeyi onların teslim aldığı belediye ile mukayese bile edemezsin. Benim bıraktığım eserler olmasa, belediye bugün çalışanlarına maaş ödeyemez.
HESAP VERECEKSİN
Ben bütün bunları muhalefette yaptım. Ben mal varlığımın beyanını mahkemede mahkeme kararıyla verdim. Öyle gittim milletvekili oldum. Ailemin ve akrabalarımın hesabını verdim. Demokrasilerde; hem devletin denetim merkezlerine, hem halka, hem de yargıya hesap vereceksin. Sen şimdi bu iktidarın gücünü kullanarak hesap vermiyorsun. Belsa Plaza’yı sattın, sahte teminat mektubuyla. O para irat kaydedilmesi lazımdı, ortada böyle bir para yok. Onun bile hesabını vermedin. İçişleri bakanı örtbas etti. Bir sürü insan hapse girdi Antikkapı meselesinden, bilirkişi raporuyla o olayı da kapattın. Bunların hesabını vereceksin. Bugün vermiyorsun, iktidar örtbas ediyor, ama yarın vereceksin.”