Meclis’te ‘dönek-hırsız’ kavgası

AKP Grup Başkanvekili Mehmet Muş, bütçe görüşmelerinde grup adına söz aldı ve konuşmasının tamamını CHP'li Ataşehir Belediyesindeki iddialara ayırdı. Muş ”CHP iktidara gelirse Türkiye'yi nasıl Ataşehirleştireceğini anlatıyorum” dedi. CHP'liler sık sık ‘Bütçe ile ne alakası var' diye itirazda bulundu.

“DÖNEK, HIRSIZ, TERBİYESİZ”

Başkan İsmail Kahraman ise, itiraz eden vekilleri, “Kürsüdeki konuşmaya karışmayın, onun takdiri öyle. Size ne, bana ne?” diye susturdu. Tartışmalar büyüyünce milletvekilleri ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu birbirlerine, ”Dönek, hırsız, terbiyesiz” diye bağırdı.

YARIM SAAT YALAN SÖYLEDİN BURADA

CHP Grup Başkanvekili Engin Altay ise, Muş’a “Biz iktidar olursak Türkiye'nin tamamını Ataşehir gibi yapacağız. Yarım saat yalan söyledin burada. Benim gibi öğretmen olan Ziya İlgen'in (Cumhurbaşkanının dünürü) nasıl milyoner olduğunu anlat. Siz burada Battal İlgezdi'yi değil devleti yargılıyorsunuz. Bu kadar devlet kurumu nasıl karar almış. Ortaklardan biri de AKP'li bir belediye başkanının oğludur. Orada bir pislik varsa siz varsınız” cevabını verdi.

“RÜŞVET HEPİMİZİ ÜZER”

CHP ve AKP'liler arasında sözlü atışma yaşanınca TBMM Başkanı İsmail Kahraman, “Rüşvet hepimizin üzüldüğü bir konu, neden konuşmayalım” diye konunun tartışılması gerektiğini söyledi. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu da, Ataşehir Belediyesi ile ilgili CHP'lilere ‘Bu işin arkasında durmayın' uyarısı yaptı. Soylu, “Kim hata, kim hırsızlık yapmışsa bilmenizi isterim ki cezasını vermek bizim sorumluluğumuz. Genel başkanınızı yanıltmayın” dedi.

CHP Kocaeli Milletvekili Haydar Akar da, Bakan Soylu konuşurken ayağa kalkarak “AKP'nin paçalarından pislik akıyor' diyordun, bunu bir açıkla..” diye bağırdı. CHP sıralarından “Dönek” diye laf atılmasına sinirlenen Bakan Soylu, ayağa kalkarak “Terbiyesizlik yapma….Edepsizlik yapma….Dönek senin genel başkanın..” diye bağırdı. Bu sırada AKP'li Zeyit Aslan ile CHP'li Atilla Sertel arasında başlayan karşılıklı atışma tansiyonu yükseltti. İki parti milletvekilleri birbirlerinin üzerine yürüdü. Meclis Başkanı birleşime ara verdi.

O tartışma meclis tutanaklarına şu ifadelerle yansıdı;

İÇİŞLERİ BAKANI SÜLEYMAN SOYLU (Trabzon) - Sayın Başkanım, çok saygıdeğer milletvekilleri; 60'a göre bir açıklama yapmak istiyorum.

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Paçalarından akıyor! Paçalarından akıyor!

VELİ AĞBABA (Malatya) - Paçalarından akıyor paçalarından! Paçalarından akıyor!

(CHP sıralarından sıra kapaklarına vurmalar)

BAŞKAN - Arkadaşlar…

Bir dakika, Değerli Bakanım.

İÇİŞLERİ BAKANI SÜLEYMAN SOYLU (Trabzon) - Biraz önce hatip…

BAŞKAN - Bir dakika, Sayın Bakanım.

Efendim, niye tahammül etmiyoruz?

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - "Paçalarından akıyor." dedi ya.

VELİ AĞBABA (Malatya) - İçişleri Bakanı söylüyordu, "Paçalarından akıyor." diyordu ya.

BAŞKAN - Konuşalım, o fikrini söylesin, siz fikrinizi söyleyin, hepimizin üzüldüğü bir konu bu rüşvet meselesi, bu suiistimal meselesi, yolsuzluk meselesi, hepimizin önlemek istediği bir hadise. Neden konuşmayalım, yapmayın, yapmayın; genel bir konu bu.

TÜRABİ KAYAN (Kırklareli) - Man adalarını niye konuşmadık burada? Niye konuşmadık? Man adasını niye konuşmuyoruz burada? Konuşturmak istiyorsanız hepsini konuşturun.

BAŞKAN - Efendim, buyurun Sayın Bakan.

İÇİŞLERİ BAKANI SÜLEYMAN SOYLU (Trabzon) - Sayın Başkanım, çok teşekkür ediyorum.

Biraz önce hatip İçişleri Bakanlığının mülkiye müfettişlerinin bir iradesini değerlendirince bir düzeltme yapmak durumundayım. Hepimiz siyaset yapıyoruz…

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Senin söylediğinin hiçbiri kabul olmaz.

İÇİŞLERİ BAKANI SÜLEYMAN SOYLU (Trabzon) - …ve bu ülkede bu ülkenin yarınlara daha esenlikle gitmesini istiyoruz.

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Başka biri anlatsın, başka biri.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Niye tahammül edemiyorsunuz?

-----

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Sayın Başkan...

BAŞKAN - Evet.

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Süleyman Soylu'yu "AKP'nin paçalarından yolsuzluk akıyor." cümlesini ispata davet ediyorum Meclis olarak. Madem böyle bir iddiası var, gelsin, burada açıklasın. Niye ters takla attığını, döndüğünü, dönek olduğunu bir kez daha açıklasın. Merak ediyoruz. O gün "Paçasından yolsuzluk akıyor." diyen bir insanın...

EJDER AÇIKKAPI (Elâzığ) - Otur yerine, terbiyesizlik yapma!

BAŞKAN - Haydar Bey, buyurun, oturun.

İÇİŞLERİ BAKANI SÜLEYMAN SOYLU (Trabzon) - Edepsizlik yapma!

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Hakkın yok senin orada...

BAŞKAN - Haydar Bey, beyefendi, Kocaeli Milletvekilimiz Haydar Bey...

İÇİŞLERİ BAKANI SÜLEYMAN SOYLU (Trabzon) - Edepsizlik yapma!

BAŞKAN - Sayın Bakan, lütfen...

İÇİŞLERİ BAKANI SÜLEYMAN SOYLU (Trabzon) - Edepsizler!

55

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Ben demiyorum, sen diyorsun sen!

BAŞKAN - Bir dakika, Haydar Bey, lütfen...

İÇİŞLERİ BAKANI SÜLEYMAN SOYLU (Trabzon) - Hırsızın arkasında duruyorsunuz! Edepsizler! Yazıklar olsun size!

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Sen demiyor musun!

BAŞKAN - Beyefendi, Haydar Bey, lütfen...

MEHMET MUŞ (İstanbul) - Böyle bir usul yok.

İÇİŞLERİ BAKANI SÜLEYMAN SOYLU (Trabzon) - Dönek senin Genel Başkanındır! (CHP sıralarından gürültüler)

BAŞKAN - Sayın Sarıbal, lütfen…

METİN KÜLÜNK (İstanbul) - Hepinizi teslim aldı.

İÇİŞLERİ BAKANI SÜLEYMAN SOYLU (Trabzon) - Dönek senin Genel Başkanındır!

ATİLA SERTEL (İzmir) - Dönek sensin, döneksin sen!

İÇİŞLERİ BAKANI SÜLEYMAN SOYLU (Trabzon) - Dönek senin Genel Başkanınındır!

BAŞKAN - Haydar Bey, lütfen, yerinize oturur musunuz?

ATİLA SERTEL (İzmir) - Sen AKP'yi yerle bir ettin.

İÇİŞLERİ BAKANI SÜLEYMAN SOYLU (Trabzon) - Engin Altay, Genel Başkanına sor, kaç tane parti gezdi, kaç tane? Hiçbirini bilmiyorsunuz!

BAŞKAN - Sayın Bakanım, müsaade edin.

ATİLA SERTEL (İzmir) - AKP'ye "Yolsuzluk yaptı." dedin, tamam mı?

BAŞKAN - Arkadaşlar, yerinize oturun lütfen.

ATİLA SERTEL (İzmir) - "AKP yolsuzluk yaptı." diyen sen değil misin? Yalan mı? (AK PARTİ ve CHP sıralarından gürültüler)

BAŞKAN - Beyefendiler, sayın milletvekilleri; lütfen, yerinize oturur musunuz.

Değerli arkadaşlarım, yine demin beyan ettiğim gibi…

ATİLA SERTEL (İzmir) - Dönek!

METİN KÜLÜNK (İstanbul) - İki de bir elinizi kaldırmayın be! Yeter be!

BAŞKAN - Efendim, birleşime on dakika ara veriyorum.