İzmit Gündoğdu köyünde doğdu. Burada büyüdü, burada öğretmenlik
yaptı, milletvekilliği yaptı. Bir süre İçişleri Bakanlığı da yaptı.
MHP Milletvekilliği sürecinde TBMM Başkan Vekili iken salvoları ile
sempati topladı. Ve MHP ile olan bağı değişim hareketine tabanın
çağrısı ile öncülük etmesi nedeniyle partiden ihraç edilmesiyle
koptu. Bu süreçte kendisine FETÖ’cü diyenler oldu, ancak bu iddiayı
kanıtlayacak bir bilgi, belge ortaya atılmadı. . Akşener de zaten
“Bırakın ailemi, İzmit Gündoğdu köyüne gidin bir tane FETÖ’cü
bulamazsınız” diyecek kadar kendinden emin. Şimdilerde yeni
partinin son hazırlıklarını yapıyor Meral
Akşener. 25 Ekim’de yeni partinin kuruluşu ilan edilecek.
Yeni partide FETÖ’nün mağdur ettiği isimler de yer alıyor.
Meral Akşener’in yeni partisi ne kadar başarılı olur, süreç
neler getirir bilinmez ancak toplumda bir karşılığı olduğu kesin.
Henüz kurulmadığı halde, adı dahi netleşmediği halde ‘Yeni parti’
şeklinde sürekli gündemde kalıyor. Peki, bu parti sadece sağ
kesimlerin mi ilgisini çekebilir? Bu soruya
Kocaeli’den MHP’de yöneticilik yapmış,
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hakaret ettiği gerekçesiyle cezaevine girip
çıkmış Yılmaz Danacı’nın anlattıkları cevap
olabilir! Danacı, duydukları karşısında yaşadığı şaşkınlığı
takipçileri ile paylaşmış… Milliyetçi bir isim Danacı ve bir dönem
Türkiye Komünist Partisi İl Başkanlığının da
bulunduğu İstanbul Kadıköy Nazım Hikmet Kadıköy Kültür Merkezi’nde
bir grup genç ve gerçek solcularla sıkı bir sohbete koyulduğunu
aktararak başlıyor sözlerine ve devamında gençlerin o şaşırtıcı
sözlerine şahit oluyor: “Ağabey umudumuz artık Meral AKŞENER ve
ekibi.”
Danacı, “Ama FETÖ’cüymüş o!” diye cevap verince iddiasına göre
solcu gençler, “Biz ne kadar FETÖ isek o da o kadar FETÖ’cüdür”
cevabını veriyor.
Yılmaz Danacı’nın sosyal medya hesabında paylaştığı yazıyı
noktası virgülüne sizlere aktarıyoruz…
İŞTE O PAYLAŞIM
Günaydın güzel ülkem, gerçek bir
tespit!..
Dün akşam Nâzım Hikmet Kadıköy kültür evinde bir grup
genç ve gerçek solcular ile sıkı bi sohbet ettim.
Konu tabiki din ve siyaset idi. Pırıl pırıl gençler ve
hepsi de akademik kariyerlerinin zirvesine varmışlar.
Ne namaz nasıl bozuluru konuştuk ne de oruç nasıl
tutuluru.
Dinlerin çıkışını, dinler tarihini ve dinin toplumlar
üzerindeki etkisini tartıştık.
Günümüz Türkiye’sinde dini kullanarak gelenlerin ülkeyi
nasıl ve ne şekilde soyduğunu konuştuk.
Türk milletinin nasıl Arami ya da Farisi gibi kılıkta
dolaştıklarını konuştuk.
Kaybolan TÜRK kültürünün yerini nasıl Arap kültürü ile
doldurulmaya çalışıldığını konuştuk.
İslam devletlerinde olmayan bilimi, olmayan ahlakı
konuştuk.
Ateist Japonya’nın teknolojisini, İsveç, Danimarka ve
Norveç gibi müslüman olmayan ülkelerin modernizasyonunu ve insana
verdiği değeri konuştuk.
Mesleklerinde ileriye gitmek için yırtındıklarını ama
üniversitelerin bizzat köstek olduklarını konuştuk.
Endüstriyel alanda yaptıkları atılımları
konuştuk.
Siyasetin ne kadar pespaye bir hale geldiğini ve reis
kişisinin kulu olmayanın bir halt olamayacağını
konuştuk.
Kendinden olmayan herkesin ya fetö ya öteki olduğu
vurgusunu konuştuk.
Köprüleri, yolları bizim sırtımızdan yapıp “ben yaptım”
deyişini konuştuk.
Kaçırılan Süleyman Şah Türbesini, Habur rezaletini ve
Yunan tarafından işgal edilen 18 adayı konuştuk.
Mevcut iktidarın kullarının nasıl lüx yaşadıklarını ve
milletin tıpkı Osmanlı’daki gibi nasıl tebaaya dönüştürüldüğünü
konuştuk.
Ve şunu sordum, sizce bu gidişat nasıl
düzelir?
Hiç beklemediğim bir cevap geldi,
abi umudumuz artık Meral AKŞENER ve
ekibi.
Dedim ama Fetöcüymüş O. “Biz ne kadar fetö isek O da o
kadar fetöcüdür”, dediler.
Ve bu gençlerin her biri hem akademik ve araştırmacı
beyin hem de aşırı solcu.
Konuştuğumuz yer bi cemaat evi ya da bilmem ne yallah
yallah dergahı değil, Nazım Hikmet Kültür evi.
Ülkü ocaklı, MHP’li ve aşırı sağcı bir kadın olan Meral
AKŞENER’in bu zümreden değer görmesi hem de oy verilecek olması,
gerçekten bir umut olarak nitelenmesi şaşırtıcıdır.
“Gün birlik günü abi” demeleri de ayrı bi hoşluk içerdi
bende.
İşte bu yüzden AKP ve ortağının endişesi tam da
budur!..
GÜN BİRLİK GÜNÜ evet, saltanatın yıkılması için yeni bi
ATATÜRK beklemesin kimse,
BİR OLALIM DİRİ OLALIM yeter bize.
NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE!..