Türkkan’dan AKP’lileri terleten Erbakan sorusu!
İYİ Parti Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan, İsmet Yılmaz’ın “Ruzi mahşer” sözleri ile Merhum Erbakan’ın “Cehennem bileti” sözlerini kıyasladı, AKP’lileri köşeye sıkıştıracak zor bir soru sordu
Eski Milli Eğitim ve Milli Savunma Bakanı, AKP Sivas Milletvekili İsmet Yılmaz’ın Sivas’ta partisinin belediye başkan adayı Hilmi Yılmaz’a oy isterken skandal ifadeler sarf etmişti. Yılmaz, “Hilmi Bilgin’e desteğinizi bekliyorum. İnanıyorum ki Hilmi Bey’e vereceğiniz destek yarın ruzi mahşerde (kıyamet günü), yine sizin berat belgelerinizden (kurtuluş) biri olacağını düşünüyorum” demişti. Bu sözler, muhalefetin ve sosyal medyanın gündemine oturmuştu. 2 haftaya yakın bir süre geçmesine rağmen İsmet Yılmaz’ın sözleri gündemden düşmedi. AKP tabanında da rahatsızlık yaratan bu sözleri, İYİ Parti Grup Başkan Vekili ve Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan, TBMM’de tekrar gündeme taşıdı. Türkkan, Milli Görüş’ün merhum lideri Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ın sözleri ile İsmet Yılmaz’ın sözlerini karşılaştırdığı konuşmasında, AKP sıralarını terletecek bir soru yöneltti.
ERBAKAN: BANA BAK SAKALLI HÜSNÜ
Erbakan, 22 Temmuz 2007 genel seçimleri öncesi, Esam Türkiye Konferansları’nda “Mücahit Erbakan” sloganları ile destek gören konuşmasında, “Camiye giden sakallı Hüsnü Bey’e sesleniyorum; bana bak Hüsnü, ya Hüsnü be bana bak, bu Siyonizm Amerikalıları kafese koymuş, Çin’i, Hindistan’ı, Japonya’yı koymuş, sen o kafesin içine girmeye mecbur musun yav, sen Müslümansın yav, sen onlardan biri değilsin, aklını başına al, bu oyunları yutma. Allah’a şükürler olsun bunlar şimdi tek tük kaldı. Hiç kalmaması lazım, onun için sakallı Hüsnü’ye sesleniyorum; bire Hüsnü, ‘Efendim öyle diyoruz ama yine bunlar eski Milli Görüşçüler, sizin talebeleriniz, ne yapalım bunlara oy vermekten başka alternatifimiz yok…’ Hadi oradan bakıyım. Sen ne zaman akıllanacaksın yav. Her şeyi bir ambalajla sana yutturmuşlar. Her şeye bir kılıf uydurmuşsun, ne söylense ‘bir dur’ diyorsun. Kendini aldatıyorsun. Şimdi 22 Temmuz’da maazallah tekrar bunlara oy vereceğin zaman, cehenneme bilet alıyorsun, cehenneme haberin olsun, cehenneme…” demişti.
CEHENNEME BİLET HATIRLATMASI
Erbakan’ın AKP’ye oy verenlerin cehenneme bilet aldığına yönelik konuşmasını, İsmet Yılmaz’ın “Ruzi mahşerde beraat belgesi” ifadeleri ile kıyaslayan Türkkan’ın sözleri, AKP’lileri köşeye sıkıştıracak türdendi! Türkkan, konuşmasında şu ifadeleri sarf etti: “Sayın İsmet Yılmaz, Sivas’ta katıldığı bir toplantıda, belediye başkan adayları için ‘Hilmi Bilgin’e vereceğiniz destek ruzi mahşerde berat belgeniz olacaktır’ demiştir. ‘Ben size bir şey sormak istiyorum, buradaki arkadaşların önemli bir kısmı Milli Görüş geleneğinden gelme, Erbakan Hoca’nın rahle-i tedrisinden geçmiş insanlar. Erbakan Hoca’ya inanır mısınız, inanmaz mısınız, onu merak ediyorum. İnanır mısınız Erbakan Hoca’ya? Merak ediyorum, sordum! Soruyorum ya! Yani ruzi mahşerle seçmenin oyu arasındaki ilgisi kadar ilgisi var! Ruzi mahşerdeki berat kadar ilgisi var! Şimdi Rahmetli Hoca ne demişti biliyor musunuz? ‘Bu sizin verdiğiniz oylar ruzi mahşerde beraatınız olacak’ dediniz ya, Hoca da demiş ki 2007 yılında: “AK Parti’ye oy vermek, cehenneme bilet almak gibidir.” Şimdi biz kararsız kaldık! (Solucana benzediler yazılı, Erbakan’ın sözleri üzerine yapılmış haberin gazete kupürünü havaya kaldırdı). ‘AK Parti’ye vermek, cehenneme bilet almak gibidir.’ Şimdi AK Partili seçmen kararsız, ‘Ya biz cennete giden beraat mı alacağız, cehenneme giden bilet mi alacağız? Hangisini yapacağız?’ Yani AK Partili seçmeni kararsız bıraktınız. Bir tarafta cennet beraatını İsmet Yılmaz söylüyor, diğer tarafta bu hareketin banisi, cennet mekan Rahmetli Erbakan ‘Cehenneme bilet alıyorsunuz’ diyor. Millet ikilem içerisinde bu seçimde. ‘Beraat mı alalım, cehenneme bilet mi alalım?’ Bakın ben siz bir şey söyleyeyim, ülkemizin yüzölçümünün 17’de 1’i yabancı şirketlerin elinde. Üstelik bu şirketler, yer altındaki çalışmalarıyla yer üstünde de cehennemi yaşatıyorlar. Şimdi sormak istiyorum, biraz evvel söyledim, ben de merak ediyorum; İsmet Yılmaz’a mı inanalım, Rahmetli Erbakan Hoca’ya mı? Yoksa yaptıklarınıza bakıp da mı karar verelim?”
Evet, dinin siyasete alet edildiği bir yerde; bazı sorulara cevap vermek güç olabiliyor! Tıpkı Türkkan’ın sorusu gibi!
İŞTE TÜRKKAN’IN KONUŞMASI
İŞTE ERBAKAN’IN O KONUŞMASI