AKP teşkilatları geçtiğimiz gün gerçekleştirilen kongre ile MYK
ve MKYK listelerinde büyük değişikliklere gitti, eskiden görev alan
pek çok mevcut isim listelerde yer almadı. Cumhurbaşkanı Erdoğan
gerçekleştirilen kongrenin ardından yerel seçim çalışmalarını da
hızlandırdı. Erdoğan’ın öncelikli hedefi tüm büyükşehirleri
kazanmak. Erdoğan bu konuda incelemeleri çok önceden başlatmıştı.
AKP’nin sadece Kocaeli’de 100 bin kadar oy kaybettiği seçimlerin
tamamlanmasının ardından Erdoğan il ve ilçe olmak üzere tüm AKP
teşkilatlarının incelenmesini ve kendisine rapor sunulmasını
istemişti. Aynı durum belediye başkanları için de söz konusu
olacak, belediye başkanlarının ortaya koydukları icraatlar,
vaatlerin ne kadarının gerçekleştirildiği incelenecek, aday
belirlemede teşkilatların da görüşü alınacak. Yapılan
değerlendirmeler sonucunda Erdoğan’ın Kocaeli’ye de nasıl bir ceza
keseceği merak ediliyor.
İlçe teşkilatlarında yapılması beklenen değişiklik ile ilgili
Teşkilatlardan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Ataş,"300
üzerinde, 350 kadar ilçede değişiklik yapılması talebi var. Biz 200
ilçe başkanımızı yakın zamanda değiştirmiştik bu sürece kadar. Bu
ne demek oluyor, 970 ilçenin yüzde 50'si civarında değişiklik söz
konusu oluyor." diye konuşmuştu.
ERDOĞAN’A RAPOR GİDECEK
Belediye Başkanlarının yıllık ve 5 yıllık değerlendirme
raporları Cumhurbaşkanı Erdoğan’a sunulmak üzere güncel olarak
takip ediliyor. Raporda belediye verileri, anket ve seçim
sonuçları, belediye başkanı ile ilgili değerlendirmeler, siyasi ve
genel değerlendirmeler yer alıyor.
Hürriyet yazarı Abdulkadir Selvi de , yeni yönetimi
değerlendirdiği yazısında, partide değişim sırasının da belediye
başkanlarına geldiğini ifade etti. İşte AKP'ye yakınlığı ile
bilinen Selvi'nin o yazısı:
AK Parti’de kongre süreci tamamlandı. Şimdi sırada
yerel seçimler var.
Yerel seçimlerin öne çekilip 4 ya da 11 Kasım tarihlerinde
yapılmasını savunanlar olduğu gibi, takvimin daralması nedeniyle
normal sürenin beklenmesini isteyenler de var. Ama henüz bu konuda
kesin karar verilmiş değil.
İktidarda 16 yılını dolduran AK Parti’nin en önemli sorunu
metal yorgunluğu ve eskimişlik. Erdoğan, 16 Nisan referandumunun
ardından partinin başına yeniden döndüğünde “metal yorgunluk”tan
söz etmiş ve değişimin düğmesine basmıştı. O tarihten bu yana
milletvekillerinin yarısı değişti, bakanların beşte dördü gitti,
haftasonu yapılan kongre ile parti yönetiminin yüzde 58’i
yenilendi. Değişim sırası şimdi yerel seçimlerde. Yerel
yönetimlerde değişimin bu oranın çok üstünde olacağı söyleniyor.
Bir tüyo vereyim: Erdoğan bir ön çalışma yaptırmış durumda.
Şimdilik bu kadarla yetinin.
Cumhurbaşkanı Erdoğan her değişimi farklı bir kurguya
oturtuyor. Bakanlar Kurulu’nda siyasetten gelmeyen, özel sektörde
kendini kanıtlamış isimleri tercih etmişti. Parti yönetimini ise
eski bakanlarla tahkim etmeyi tercih etti. 15 kişilik MYK’nın 9’u
eski bakanlardan oluşuyor. Bu arada Cumhurbaşkanlığı’nda kurulan
“iletişim başkanlığı” sistemini partiye taşıdı. İyi bir entelektüel
olan Ömer Çelik parti sözcülüğüne getirildi. Daha önce bu görevi
başarıyla gerçekleştiren Mahir Ünal ise Medya ve Tanıtımdan Sorumlu
Genel Başkan Yardımcılığı görevini sürdürecek. Genel Başkan
Vekilliği görevini üstlenen Numan Kurtulmuş ise parti ile hükümet
ve Meclis arasındaki dengenin kurulmasına hizmet edip yeni
politikaların üretilmesini sağlayacak. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın
İstanbul Belediye Başkanlığı döneminde il başkanlığını üstlenen,
Saadet Partisi ve HAS Parti genel başkanlığı yaptıktan sonra AK
Parti’ye katılan Numan Kurtulmuş, bu görev için biçilmiş kaftandı.
Tabii yeni yönetimin önünde ilk sınav olarak yerel seçimler
duruyor. Kongrenin yapıldığı 18 Ağustos akşamı gerçekleştirilen
MKYK toplantısında Erdoğan, yeni hedefi yerel seçimler olarak
gösterdi.
HÜKÜMETLE PARTİYİ AYIRDI
Erdoğan hükümeti ve partiyi başkanlık sistemine göre dizayn
ediyor. Bizim muhalefet kendi iç tartışmalarıyla boğuşurken Erdoğan
çok önemli bir iş yaptı; hükümetle parti işlerini birbirinden
ayırdı. Kabinede yer verdiği Berat Albayrak, Süleyman Soylu ve
Abdulhamit Gül’ü MKYK’ya almadı. Hükümette siyasetten gelmeyen
kadrolarla icraata yönelirken partiyi tecrübe ve gençlik dengesini
kurarak politika yapacak bir merkez haline dönüştürdü. İcraatı
hükümet, siyaseti parti yapacak. 24 Haziran’ın ardından bakanlar
kurulu belirlendikten sonra yapılan MYK toplantısında yeni
bakanların partinin yetkili kurullarının toplantılarına katılıp
katılmaması konusu ele alınmıştı. Malum, dört bakan haricindekiler
siyasetten gelme değil. Erdoğan, bakanların alanlarıyla ilgili
olarak ihtiyaç duyulduğunda MYK’ya davet edilip görüşlerine
başvurulabileceğini ama toplantılara katılmalarına gerek olmadığını
söylemişti. “Ama Meclis’teki grup toplantılarına katılsınlar”
demişti. Aynı şekilde ilk sıralarda yapılan bakanlar kurulu
toplantılarında bakanların milletvekillerinin talepleri karşısında
nasıl hareket edeceklerini sormaları üzerine “Siz işinize
odaklanın” diye talimat vermişti.