Kandıra’da kamp alanında SKANDAL iddialar!

Kocaeli’nin Kandıra ilçesinde Kefken’de bulunan Kovanağzı Ağaç Altı Kamp Yeri’nde senelerdir her deniz sezonunda çadır kurarak tatil yapan CHP’li eski başkan Zehra Kaner’in başına geldiği iddia olunan skandal olaylar şok etti. Kaner, Büyükşehir Belediyesine ateş püskürerek, “Hayvan yerine konulmak çok zoruma gitti” dedi

Kocaeli’nin Kandıra ilçesinde Kefken’de bulunan KovanağzıAğaç Altı Kamp Yeri, her sene deniz sezonunda binlerce insanı ağırlıyor. 500 çadır kapasitesi olduğu dile getirilen kamp yerinin belli başlı müdavimleri var ve her yıl burada çadır kurup kamp yapıyor, denize giriyorlar. Müdavimlerin yanı sıra bu kamp yerine ilk kez gidenler de oluyor. Çadırda kalıp, bir yandan da plajın tadını çıkarıyor insanlar. Bu kamp alanını Belde A.Ş. işletiyor, insanlardan çadır başına 20 lira gibi düşük bir ücret alıyor. Müdavimler bu sene de bu kamp alanını tercih etti ancak hiç ummadıkları bir manzara ile karşılaştı. Gaziantep’ten geldiği söylenen yaklaşık 200 kişilik bir grubun, yıllardır her yaz bu kamp yerinde çadır kuran vatandaşları çileden çıkardığı öğrenildi. Bu gurubun diğer çadırlarla dip dibe çadırlar kurduğu, maskesiz dolaştığı, tuvaletlerini müdavimlerin çadırlarının diplerine yaptığı, bir de burada sosyal mesafeye dikkat etmeden nişan mı, düğün mü ne olduğu net bilinmeyen bir etkinliği de gerçekleştirdiği iddia edildi.

“GAZİANTEP’TEN GELEN 200 KİŞİLİK GRUP…”

CHP

Körfez İlçe Kadın Kolları eski Başkanı, eski ilçe sekreteri ve İl Kadın Kolları eski yöneticisi Zehra Kaner, burada çocukları ve torunlarıyla birlikte yıllardır her deniz sezonunda kamp yapan isimlerden biri. Her yıl huzurla geldiği, keyif aldığı bu kamp alanı, bu yıl kendisine ıstırap olmuş. Sebebi ise Gaziantep’ten geldiği söylenen yaklaşık 200 kişilik grup olmuş. Tabii sadece 200 kişilik grup değil, güvenlik görevlisi olmaması, kamp alanıyla yeterince ilgilenmemesi, tuvalet ve banyoların, elektriğin yetersizliği gibi şikayetlerde de bulunan Zehra Kaner, Büyükşehir Belediyesine ateş püskürdü, “Burası bir otlak, mera alanı değil. ‘Salın hayvanlarınızı otlasın, ne haliniz varsa görün’ deme hakkına sahip değiller. Ve biz burada aynı muameleyi gördük. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, Kocaeli’deki vatandaşını hayvan yerine koyuyorsa benim belediye başkanım olamaz” dedi.

“ÇADIRLAR DİP DİBE”

Kaner, şunları kaydetti: “Bugün itibariyle 18 gündür Kovanağzın’dayım ve yıllardır da buraya gelen biriyim. Hiç sıkıntı yaşamamıştık burada daha önce. Birkaç sene aradan sonra geldik. Her şey çok güzeldi, insanlar seviyeli, temiz. O, 3 tane genç personel inanın ellerinden gelen bütün çabayı gösterip, her şeyle ilgileniyorlar, her sabah çöpler alınıyor falan. Ancak ben bayram münasebeti ile arefe günü evime döndüm, çadırı bozmadım, küçük ve büyük oğlumu çadırda bırakıp gittim. Kurbanımızı kestik, bayramın ikinci günü kamp alanına geldim. Geldiğimde şok oldum. Gaziantepli bir grup, yaklaşık 200 kişilik bir grup. Ben siyasetle uğraşan bir insanım her türlü insanla iletişim kurdum, farklı insanlar gördüm ama böyle insanlar görmedim. İnanın benim çadırımın dibinde 10 santimetre bile boşluk yok. Dibimize çadırlar kurmuşlar. Dip dibe her çadır. Küçücük mantar çadırlarda 10 kişi kalınıyor. Çadırımın arkasına tuvaletini yaptılar defalarca. Bağrışmalar, küfürler gırla. Bayramın ikinci günü akşamı jandarmayı aradık. Jandarma 2 kere geldi. İkinci arayışımda benim gibi belki eski müdavimlerden 50-100 kişi daha jandarmayı aradı ama jandarma direk benim yanıma geldi.

“2 GÜN DEZENFEKTANLARLA YIKASALAR ARINMAZ”

Jandarmayı benim çadırımın önünde görünce bunlar bu sefer benim çadırımı ablukaya aldılar. Hepsi benim etrafımdalar. Sürekli benim çadırımın etrafında bağırıp çağırmalar, küfürler. Amaç kavgaya teşvik etmek. Benim 3 tane delikanlı oğlum var burada, çocukları çadırdan dışarı çıkartamadım, 3 gün denize gidemediler. 2 tane küçük torunum var, çadırın içine hapsoldular. Bütün bunları bir kenara koyun, Allah’ım o ortalığa attıkları çöpler, pislikler; 2 gün belediye burayı dezenfektanlarla komple yıkasın arınmaz. Ya akşam yaşlı başlı kadın, çadırımın arkasında çadırımın direğini bağladığımız yıkılmasın diye koyduğumuz taşın üzerine oturup tuvaletini yaptı.

“TUVALET KUYRUĞU, BİR KABLODAN 50 KİŞİ ELEKTRİK…”

Burası yaklaşık 500 çadırlık bir alan, 3 tane duş alanı, 3 tane tuvalet var. Tuvaletler yetersiz. Sabah tuvaletlere gittiğiniz zaman en az 50-60 kişi sırada bekliyor. Erkekler tarafı da öyle, kadınlar tarafı da öyle. Her şey yetersiz. Bir tane küçük elektrik panosu konmuş. Atıyorum ben oradan bir üçlü prizle elektrik çekiyorum, benim üçlü prize bir başkası üçlü priz takıyor. Bir elektrik kablosu üzerinden belki 50 çadır elektrik alıyor. Dolayısı ile ara ara oradan bir kıvılcım çıkıyor, patlıyor. 3 görevli gelip yapıyor her seferinde ya da buradakilerden anlayanlar varsa yapıyorlar. Çadırlar naylon, bir yangın çıksa, itfaiyenin girip de yangına müdahale edebileceği yol bile bırakmadı bu küçük çadırlar. Kampa araç girmesi yasak, dün kapıların kilitlerini kırmışlar, 2 tane araç soktular kamp alanına. Tekrar jandarmaya haber verildi. Jandarma geldi çıkarttırdılar. Çocuklarımın başına bir şey gelmesin, hırsızlık olmasın diye çadırın önünde sandalyeye oturup sabaha kadar nöbet tutuyorum 3 gündür. Böyle bir çirkinlik yaşadım.

“İNSANLAR TOPLANIP GİTMEK ZORUNDA KALDI”

Gaziantep’ten gelen bu şahısların bir kısmı dün gitti, bir kısmı bugün gidecekmiş. Ben çadırımı toplayıp gidiyordum, gidiyorlarmış diye kaldım. Sabah çöp almaya yine belediyeciler geldi, dedim ki ‘burayı dezenfekte etme ihtimaliniz yok mu?’ Gerçi o da zor, her yer toprak zemin. Burası Belde A.Ş.’nin işletmesindeymiş. Aradığımda bana yeterli bir cevap vermediler. Ben her yeri aradım. Herkesten günlük 20 lira çadır yeri parası alıyorlar. Çok az bir para. Bana göre 20 lira alma arkadaşım, 50 lira al, adam gibi insanları sok, çünkü burada düzgün aileler var hep. İnanın pek çoğu toplandı gitti, şu an 4-5 çadır kaldık, koskoca alanda. Başa çıkamadı insanlar çünkü. Artı hadi bu parayı alıyorsun, az ya da çok hadi neyse madem böyle bir yerin sorumluluğunu aldın buranın temizliğiyle güvenliğiyle temel ihtiyaçlarıyla ilgilenmen lazım. Bayram günü sular kesildi mesela. Anlatamam size tarifi mümkün değil, tuvaletleri kullanamıyorsunuz su yok. Pislik diz boyu. Ben bunca yıldır kamplara giderim böyle rezillik görmedim.

“JANDARMA, ‘BAŞA ÇIKAMIYORSAN TOPLA ÇADIRINI GİT’ DEDİ”

Koronavirüs salgını tedbirlerine de uyulmuyor. Ben jandarmaya bunu söyledim, ‘buna biz karışamayız, bu sizin kendi sorununuz, sosyal mesafeyi siz kendiniz koruyacaksınız’ cevabını verdi jandarma. ‘İyi ben kendim koruyacağım da adam 10 santimetre dibime çadır kurdu ve kaldırtamıyorum, üzerime yürüyorlar, ne yapabilirim ben?’ dedim. Ben bu zamana kadar sosyal mesafemi korudum, burada hiç kimse ile görüşmüyoruz, kendi ailemle kendi çadırımda hepimizin torunlarımızın dahi ağızlarında maske var, biri 4, biri 6 yaşında onlar bile maskeyle geziyorlar ama benin çevreme çadır kuran o şahıslar maskesiz, mesafeye dikkat etmiyor. Ben ne yapabilirim? Bu serzenişimden sonra jandarma bana ‘Başa çıkamıyorsan topla çadırını git’ dedi. Ne münasebet? Bu benim hakkım, ben bunu kullanırım.

“KİRLİ İÇ ÇAMAŞIRLARI…”

Ben hayatımda ilk defa böyle şeyler gördüm, yaşadım. Anlatamam size, tarifi mümkün değil. Şu anlattıklarımın hepsi, burada yaşadıklarımızın inanın binde biri bile değil, milyonda biri belki. Öyle şeyler gördük, yaşadık. Sabah süpürgeyle, faraşla yetişkin insanlara ait kirli iç çamaşırları topladım, çöpe attım. Hangi birini söyleyeyim. Büyükşehir, bunların önlemini almıyorsa ne işe yarıyor? Böyle bir rezillik olur mu? Eğer Kocaeli’de hastalık patlayacaksa buradan patlayacak. Şu 3 günde buradan kesin patlar. Biz bu 3 günde ne denize gittik ne insanlarla aynı ortama girdik, çadırımızın önünü çevreledik, işte sandalyeleri dağıttık, onu dağıttık, bunu dağıttık ki çadırın etrafından geçmesinler. İnanın çadırın önünde güneşten korumaya yarayan tenteler olur ya hani, yer bulamıyorlar, biz kapattık diye çadırın içinden artık geçip gidiyorlar. Oraya halılar serdim, halıların üzerine terlikleriyle ayakkabılarıyla basıp geçiyorlar. İnsanlıktan nasibini almamışlar.

“ÖNLEMLER ALMALARI GEREKİYOR”

Ben hala daha, bu çağda, bu devirde insanların bu kadar ilkel olabileceklerine inanamıyorum. Ve aynı zamanda Büyükşehir Belediyesinin de bu kadar ilgisiz ve alakasız olabildiğine inanamıyorum. Çünkü bayramdır, herkes tatilde, doğal olarak tatil alanlarının hepsine ciddi bir yığılma var. Belediye mi, artık Valilik mi, Kaymakamlık mı, Kandıra Belediyesi mi, neresiyse ilgilenen bunu daha evvelden düşünüp önlemlerini almaları gerekiyor. Yani burası bir otlak, mera alanı değil. ‘Salın hayvanlarınızı otlasın, ne haliniz varsa görün’ deme hakkına sahip değiller. Ve biz burada aynı muameleyi gördük. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, Kocaeli’deki vatandaşını hayvan yerine koyuyorsa benim belediye başkanım olamaz.

“HAYVAN YERİNE KONULMAK ÇOK ZORUMA GİTTİ”

İnanın 3 gündür aramadığım yer kalmadı amma velakin bayram nedeniyle yetkili hiç kimseye ulaşamıyorum. Büyükşehir’in çağrı merkezi 153, WhatsApp numaralarını bugün bana anca gönderdi. Dün de istedim vermediler, bugün sabah verdiler. Ve ben onların WhatsApp şikayet hatlarına da yazdım. Bilmiyorum sonuç alır mıyım, almaz mıyım ama şunu çok net söylüyorum, ben buradan döndükten sonra da bu işin peşini bırakmayacağım. Gerekirse Büyükşehir Belediyesine kadar gideceğim, dilekçelerimi de yazacağım. Çünkü çok zoruma gitti. Hayvan yerime konulmak çok zoruma gitti. Kendimi meraya otlamaya bırakılmış hayvan gibi hissettim. Emin olun böyle hissettim. Bu vatandaşa hakarettir, başka bir şey değil.

“3 TANE GÖREVLİ VAR, ONLARIN DA ÜZERİNE YÜRÜDÜLER”

Güvenlik görevlisi yok, 3 tane görevli var. Bu gençler her çadırdan 20’şer lira para kesiyor, bir kısmı gündüz kumsalda şezlong kiralıyor 20 liradan o kadar. ‘Arada da yapmayın etmeyin ağabey’ diye uyarıyorlar anlattığım şahıslara ama çocukların üzerine de yürüdüler. Gencecik çocuklar yani, 20-25 yaşlarında çocuklar ve gerim adım attılar. Adamlar içmiş kör kütük sarhoş, üzerlerine gelince ne yapabilir çocuklar? 3 kişiler, bir güvenlik yok. Zaten arefe günü burada hırsızlıklar oldu. Hiç olmayan şeyler bunlar, ilk defa yaşanıyor.

“ZILGITLI, HALAYLI NİŞAN YAPTILAR”

Burada nişan mı ne olduğu belli olmayan bir şey yaptılar. Kız alması yaptılar kendi içlerinde zılgıtlarla bilmem nelerle. Kız alması, kız vermesi yaptılar. Bir tarafta kadınlar, bir tarafta erkekler 3-4 grup ayrı ayrı halaylar. Bir bakıyorsunuz sağınıza bir sesi, bir bakıyorsunuz solunuza başka bir ses geliyor. Sosyal mesafe yok, maske yok.

SON DAKİKA HABERLERİ
Sonraki Haber