CHP Kocaeli Doğa Hakları İl İzleme Komisyonu
bugün CHP il binasında basın açıklaması düzenledi. Açıklamaya CHP
Kocaeli Doğa ve İl Hakkı İzleme Komisyonu başkanı ve İl Yardımcısı
Demet Özgün Karaman, Çevre Mühendisi Sait Ağdacı, Çevre ve Sağlık
İl Komisyon Başkanı Müzeyyen Topçu Tan ve Ziraat Mühendisi Hüseyin
Yüce katıldı.
Açıklamayı yapan Çevre ve Sağlık İl Komisyonu Başkanı Müzeyyen
Topçu Tan şu ifadeleri kullandı: “Hepinizin bildiği üzere son
zamanlarda gündemde olan Kocaeli’nin atık sorunu ve atıkların
bertarafı depolanması için yer bulunması konusunda tartışmalar var.
Bu konuda herkes konuştuğu için de bir dezenformasyon mevcut. CHP
Kocaeli İl Başkanlığı Doğa ve Çevre İl İzleme Kurulu olarak bu
konuda sizleri süreç ve ‘Yönetmelikle çerçevesinde olması gereken’
hakkında bilgilendirmek amacıyla bugün bu toplantıyı düzenledik.
Kocaeli’de günlük atık miktarı 2000 tondur. Yani kişi başına günde
1 kg atık çıkmaktadır. Bu atıklar 1998 Haziran ayına kadar Dilovası
ve Solaklar bölgesindeki düzenli depolama bertaraf edildi.
SIKTIRMA İLE DEPOLAMA YAPIYOR
1997 Haziran ayında Dilovası deponi alan ömrünü tamamlayarak
kapatıldı. Biz o dönemde Solaklar deponi alanının da 1 yıl ömrü
kaldığını ve ivedilikle yeni bir yer bulunması konusunda zamanın
Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Başkanı’nı uyardık. Kendisinin ve
ekibinin verdiği cevap ‘Solakların 5-10 yıl ömrü var arkadaşlar da
yeni yer araştırıyorlar’ oldu. Solaklar iki yıldır sıkıtırma ile
depolama yapıyor, hepimizi rahatsız eden kokunun nedeni de bu.
Araştırma yapan arkadaşlarının da geldiği noktayı geçen hafta
gördük.
İMARA İZİN VERİLEMEZ
Atıkların bertarafı, biyolojik ve termal yöntemlerle olmak
üzere iki şekilde yapılır. Bunlar da kendi içinde; Biyolojik
yöntemler, vahşi depolama, düzenli depolama, kompost, biyogaz,
termal yöntemler, elektroli, yakma, gazifikasyon olarak ayrılır.
Konumuz olan düzenli depolamaya değineceğim. Düzenli depolama yüz
ölçümü geniş kentlerde uygulanan, uygulanması kolay geniş alan
gerektiren en az 20-25 yıllık gereksinime cevap vermek üzere
kullanılan bir yöntemdir. Alan depolamaya kapatıldıktan sonra en az
40 süre ile burada yapılaşma ve imara izin verilemez.Son zamanlarda
Kandıra üzerinde bir takım oyunların oynandığını görüyoruz.
Kandıra’nın arsaları/tarlaları parsel parsel satılıyor. İSKİ’nin
bile bize hak verdiği Sungurlu Barajı inatla yapılacak denilip
destekleniyor.
DEVAMLI TAKİPÇİSİ OLACAĞIZ
Babaköy’de, kaya mezarları araziside ‘Mezarlar nasıl olsa
tahrip edildi’ denilerek taş ocakçılığına izin veriliyor. Ne oluyor
beyler kendinize gelin. Kocaeli’nin ve Marmara bölgesinin tarım
merkezi, süt ve süt ürünleri ile meşhur Kandıra’yı kimsenin yok
saymasına izin vermeyeceğiz. Sürecin devamlı takipçisi olacağımızı
saygıyla duyururuz.”
BÜTÜN KRİTERLERE AYKIRI
Müzeyyen Topçu Tan’ın ardından açıklama yapmak üzere söz alan
Çevre Mühendisi Sait Ağdacı ise şu açıklamalarda bulundu:”Yerleşim
yerlerine birinci sınıf depolama alanı için 1 km mesafe olacak der.
Burada her üçü de olacak. 1. sınıfta 2 ve 3’te olacak. Mesafe en az
1 km olmalı. Bizim söylediğimiz birinci kriteri sağlamıyor bile.
Kaynak suların olmaması gerekiyor ama buralarda kaynak sular var.
Yapılacak yerlerin arasında cezaevi bulunuyor bu kriter de
karşılamıyor. Bu bölgede ağaçlık yok diyorlar. O ağaçlar yok
sayılabilir. Çalı formu diyorlar. Burada defne ağaçları var burada
ki orman yapısı budur bakın. Bu bölgeye has oranın da bir ekolojisi
var bunları yok saymak mümkün değil. Burada seçilmiş olan iki
numaralı yerlerinden Akçakese bölgesi yönetmelikte belirtilen bütün
kriterlere aykırı.
NEDENSİZ KARŞI ÇIKMIYORUZ
Kocaeli Akademik Odalar tarafından belirlenen yerler baştan
almaması lazımdı. Ne hikmetse gerekçeleri de buranın içerisinde
sadece ekonomik şartları sağlıyor. Burası hazine arazisi bir bedel
ödemeyecek. Dolayısıyla benim için orman alanı, kaynak suları orada
insan yaşıyormuş yaşamıyormuş bunlar benim için önemi değil diyor.
Kocaeli için yapılacak hiçbir şeye nedensiz olarak karşı
çıkmıyoruz. Bu Kocaeli’nin ihtiyacı mutlaka yapılacak. Yapılmasını
biz de istiyoruz ama yasalara uygun olarak, kriterlere uygun olarak
bir yer bulun diyoruz. Artık işletilmeyen maden ocaklarının birinci
öncelikte kullanılmasını istiyor.
YAPILAN PROJELERİN HEPSİ YANLIŞ
Ben kesin olarak orası olacak demedim diyor Tahir Büyükakın.
İkincisi 1997 yılında Haziran ayında Dilovası düzenli depolama
alanı dolduğu zaman, zamanın belediye başkanına dedik ki solakların
1 yıllık ömrü var dedik. Bize o zaman İZAYDAŞ Başkanı da söyledi
oranın daha 5 yıl ömrü var dendi. Bakın Solaklar’da çöpler
sıkıştırılarak depolama yapılıyor. Bu kokuların sebebi de bu. siz 3
senedir kulak arkası yada sırt üstü yatarak hadi yer bulalım olmaz.
Bunların çözümü yerinde ayrıltmaktır. Yüzde 15’e düştüğünü farz
edersek 300 ton olacaktır ama 2000 bin ton nerede 300 ton nerede
ama biz her şeyi yakacağız diye bir düşünce var. Yapılan bütün
projeler hepsi yanlış.
SAVUNMAYA DEVAM EDECEĞİZ
Çevreye, kriterlere, insan kullanımına karşı olan faaliyetler.
Dediler ki evsel atıkları yakma tesisi yapacağız. Umuttepe’de
ormanlık alanın içinde. Yav kardeşim burada su havzaları var. Yaşam
merkezleri var. Akıl alır gibi değil. Ormanın içinde ve su
havzasına RES türbinleri kuracaklar. Kaynak suları, insanların
yaşam alanları ve yine geniş bir arazi. dördüncüsü sungurlu barajı
kandıranın evlerini sular altında bırakacak. Bize hak veriyorlar
ama öbür taraftan da adam yapacağız diyor. Art niyetli midir nedir
ama bu akdar da olmaz. Bu kriterlere uygun yerlere yapılması lazım.
Gerçekten danışılarak, gerçekten iyi niyetli çalışarak iyi bir yer
olması lazım. Kandıra üzerinde bir şeyler oluyor. Köpek barınağı,
cezaevi, sungurlu barajı çıktı. Taş ocaklarına izin veriliyor.
Şimdi de depolama alanı meydana geldi. Kandıra gözden mi
çıkartıldı? 10 bin dönüme yakın oralarda arsa alanları var. Kandıra
yok edilmek mi isteniyor? Kandıra meşhur tarım merkezimizdir. Bu
kentin denizle bağlantısı olan denize girilebilecek yegâne ilçesi.
Turizm ve kongreler merkezi olması gerekirken böyle şeyler
yapılıyor. O yüzden diyoruz ne oluyor beyler kendinize gelin diye.
Biz elimizden geldiğince parti ve il hakları izleme kurulu olarak
bu süreçlerin takipçisiyiz ve son ana kadar Kandıralıların
haklarını savunmaya devam edeceğiz.”