Sertif Gökçe: 100 bin seçmene tek tek ulaştığımda bu iş biter
CHP Derince Belediye Başkan Aday Adayı Sertif Gökçe, gazetemize verdiği söyleşide Derince’de 100 bin seçmen bulunduğunu ve bu seçmenlere tek tek ulaşacağını, onları ikna edeceğini söyledi. Yaptırdığı anketten beklentisinin üzerinde sonuç aldığını belirten Gökçe, Derince’deki ittifakı ise tüm partilerin tabanlarında sağlayacağını kaydetti
İzmit’e yakınlığı ile yıllardır bir otel olarak kullanılan ancak sosyal yaşamın bir türlü gelişmediği bir ilçe Derince. Bir kimliği, vizyonu, misyonu yok. Mevcut başkan Ali Haydar Bulut ile yıldızı bir türlü barışmayan Derince, hizmet alamamanın faturasını partisine mi kesecek yoksa Bulut’a mı bilinmiyor. AKP’nin yaklaşan yerel seçimlerde Bulut’u tekrar aday gösterip göstermeyeceği henüz net olmasa da halkın benzer bir yönetim anlayışı ile karşılaşıp yerinde saymaktan korktuğu aşikar. İşte böyle bir atmosferde gerçekleşecek olan seçimde Sertif Gökçe ismi ön plana çıkıyor. Derince İlçe Örgütü’nün her kesimden sivil toplum kuruluşu, demokratik toplum örgütü ve oda ile yaptığı görüşmede ön plana çıkan isim KocaeliBaro Başkanlığı görevi 21 Ekim’de sona eren Sertif Gökçe. Tüm oklar onu işaret ediyor. Geleneksel ve dinine bağlı olduğu kadar demokrat ve Atatürkçü bir ailenin mensubu olan Gökçe, CHP’nin muhtemel adayı gibi görünüyor. Yaptırdığı anketten de beklentisinin üzerinde bir sonuç alan Gökçe, CHP’den Derince Belediye Başkanlığı için aday adayı olduğunu ilan etti ve dosyasını Derine İlçe Başkanlığına teslim etti. Gökçe, bu süreçte ilk söyleşisini gazetemize verdi.
CHP’li olduğu herkesim tarafından bilindiği halde 2 dönem başkanlığını yürüttüğü Kocaeli Barosu’na siyaset karıştırmayan, farklı ideolojilerle de yakın ilişkiler içinde olan, onların görüşlerine saygı duyan Sertif Gökçe, bu karakterinin meyvesini halkın teveccühünü kazanmakla almış. Derince Belediye Başkan Aday Adayı olma kararını AKP’liler de dahil her kesimden gelen talep üzerine aldığını ifade eden Gökçe, CHP’de aday belirleme yönteminden, tabanda sağlayacağı ittifaka, aday olması durumunda oluşturacağı çalışma ekibi ve meclis üyesi adaylarından, seçilmesi halinde hayata geçireceği projelere kadar pek çok noktaya değindi. Derince’de 100 bin seçmenin tamamına ulaşmayı düşündüğünü belirten Gökçe, bunu gerçekleştirdiği an seçimi kesinlikle kazanacağına inandığını belirtti.
CHP’den sonra en çok oy alacağı parti tabanının AKP olacağını kaydeden Gökçe, ailesi, akrabaları ve yakınlarının yaşadığı Derince’deki kötü gidişata dur demek için yola çıktığını, bakir durumdaki Derince’ye yatırımları çekmek için elinden geleni yapacağını, bu ilçeye üniversite, özel okul, fabrika, hastane, beş yıldızlı otel gibi pek çok yatırımı çekeceğini söyledi. Derince’yi Derince halkı ile birlikte yöneteceğini, çalışma yapılacak bölgelere sandıklar kurup halkın taleplerini alacaklarını ifade eden Gökçe, Büyükşehir Belediyesinin farklı bir siyasi parti tarafından yönetilmesi halinde de Derince’nin hizmetten mahrum kalmayacağını, Derincelinin hakkını söke söke en iyi kendisinin alacağını kaydetti.
Sertif Gökçe ile yaptığımız söyleşiyle sizleri baş başa bırakıyoruz.
UZUN SÜRE KALMAK KÖRLÜK YARATIR
***Pazar günü gerçekleştirilen Baro seçimlerinde tekrar aday olmadınız, neden?
- Ben geçen sene ikinci kez aday olduğum ve seçildiğim dönemde de Baro’ya tekrar aday olmayacağımı söylemiştim. Çünkü kurumlara aday olmak kadar, zamanında bırakıp gitmenin de önemli olduğunu düşünüyorum. Uzun süre bir yerde kalmak, iktidar olmak körlük yaratır. Bir insanın projesi varsa yapacakları varsa kendince belirlemiş olduğu bir sürede gerçekleştirip bırakıp gitmesi gerekiyor. Zaten Türkiye’nin en büyük sorunlarından biri de budur hem siyasette hem sivil toplum örgütlerinde. Bir gelen bir daha gitmiyor. Ben bunu seçimden çok öncesinde belirlemiştim, yani kararsız kalmamak açısından iki sene öncesinden belirtmiştim. Psikolojik olarak da arkadaşlarımız aday olsunlar çalışsınlar diye de kendimi buna hazırlamıştım. Bara başkanlığı yapmam 2 dönem olarak kafamda planlanmış bir şeydi, projelerimi de ona göre ayarlamıştım.
DERİNCE’DE ANKET YAPTIRDIM
***CHP’den Derince Belediye Başkanlığı için aday adayı olmaya nasıl karar verdiniz?
- Her şeyden önce ben siyasetin içinden gelen bir insanım. Cumhuriyet Halk Partisi’nde gençlik kollarında, Derince İlçe Yönetimi’nde ve İl Yönetimi’nde görev aldım. Halan de il delegesiyim. Baro’daki konumum nedeniyle, siyasetteki aktif görevlerime ara vermiştim. Baro’da da bu şekilde çalışmalar yaptım. Tabii ki bu süre içerisinde -belki klasik olacak ama- Derince halkından çok ciddi talep geldi. Toplumun her kesiminden inanılmaz bir talep gelince biz bu talepleri ilk önce değerlendirdik, daha sonra kendimce de yaklaşık bir buçuk-iki ay önce bir anket yaptırdım. Tüm Derince halkını kapsayan bir anketti bu. Çok çeşitli sorular sorduk, o sorular içinde bizimle ilgili olanlar da vardı. Sonuçlar beklediğimden çok daha iyiydi. Yine de tam kararımı vermemiştim ama daha sonra Derince İlçe Yönetimi, sivil toplum örgütleri, demokratik kitle örgütleri ve partinin çok geniş bir kesimiyle bir istişarede bulunmuş. Derince’de kurulu bulunan ayırt etmeksizin bütün hemşeri derneklerini, esnaf odalarını, muhtarları, Alevi kültür derneklerini ziyaret etmişler, tamamına gidilmiş. Bu çalışmayı ben yapmadım, ilçe örgütü yaptı. İstişare sonucunda büyük bir mutabakatla ismim üzerinde durulduğunu söylediler. İlçe yönetimi de bu yönde bir teklifte bulundu. Ben de ilçe yönetimi ve toplumun bu kadar geniş bir bölümünün talebini karşılıksız bırakmadık. Zaten siyasetin içinden de gelen bir insanım.
***İzmit’te de geniş bir kesim tarafından tanınıyorsunuz… Neden İzmit değil de Derince?
- Derince’de oturuyorum. Derinceliyim. Bütün sülalem, ailem, insanlarımız Derince’de. Hizmet edeceksem kendi ilçeme hizmet etmek isterim. Şahsi menfaatimi, statümü düşünmediğim için büyük ilçe, küçük ilçe diye bakmıyorum. Önemli olan hizmetse bu hizmeti en iyi nerede yaparım, insanlarımın yaşadığı bölgede yaparım, daha çok insana dokunurum diye düşündüğüm için böyle bir karar aldım.
PARTİ DIŞINDAN DA İSİMLER ÇALIŞMA EKİBİMDE OLACAK
***Halkın ve ilçe yönetiminin talebi üzerine bu yola çıktığınızı söylüyorsunuz, aday yapılacağınıza inanıyor musunuz? Aday belirleme yöntemi ön seçim olmalı mı?
- Tabii ki sonuçta ben parti içinden gelen bir insanım, ön seçim de yapılsa ön seçimden de çıkabileceğimi düşünüyorum. Bu konuda herhangi bir sıkıntı yaşayacağımı düşünmüyorum. Ancak bir an önce yol alabilmemiz, seçim çalışmasını sağlıklı yürütüp, çok geniş kitlelere ulaşabilmek amacıyla bir an önce bunun açıklanması, kazanmamış açısından çok faydalı olacaktır. Bildiğim kadarı ile şu ana kadar başka başvuran yok, aday adayı olmayı düşünen bir isim de duymadım. Tek aday olursak daha erken açıklanır ancak adaylık herkesin demokratik hakkıdır, başvurabilir. Ön seçimden bir çekincem yok karşı da değilim fakat adayın belirlenmesini biraz öteler, enerjimizi parti içinde harcamamıza neden olur.
***Aday yapılmanız durumunda ilçe örgütünün yanı sıra bir çalışma ekibi kurmayı düşünüyor musunuz?
-Seçim sürecinde sadece Cumhuriyet Halk Partisi’nin oyları ile seçimi kazanma şansımız yok. Bunun üzerine çok ciddi anlamda oy koymamız gerekiyor. Derince İlçe Örgütü, bizi önerdiğine göre ilçe örgütü bütünüyle bizim ekibimizdir. Bunun dışında da tabii ki partiye üye olmayan, bizim ilkelerimizi benimsemiş, bizimle aynı düşüncede olan birçok insan da bizimle birlikte yol alacaktır. Sonuçta biz belediye başkanı olacağız. Belediye başkanı demek, kentin tamamını yönetmek demektir. Derince yapısı itibari ile çok farklı bir ilçe, küçük bir Anadolu. Toplumun bütün renklerini, bütün düşüncelerini, bütün kesimlerini kucaklayacağız. Herkesin kendini ifade edebileceği, bulabileceği bir ekiple, yönetimle yola çıkmayı hedefliyoruz.
CHP’DEN SONRA EN ÇOK OYU AK PARTİ TABANINDAN ALACAĞIM
***Parti dışında, şahsınızın aday olarak bir ittifak çalışması var mı?
-Şu anda konumum gereği bu şekilde yöneticilerle görüşmedim ama şuna inanıyorum; bugüne kadar konuştuğum insanlar, aldığım izlenim, tamamen tabandaydı. Tabanda çok güçlü bir ittifak yapacağıma inanıyorum.
***AKP tabanından, seçmeninden oy alabileceğinize inanıyor musunuz?
-AK Parti’den ciddi bir oy gelebileceğini düşünüyorum çünkü aldığım izlenim o. Beni arayıp aday olmamı, hizmet etmemi isteyen arkadaşların siyasi görüşlerine baktığım zaman CHP dışında, birinci sırada AK Parti var.
HAYDAR BEY’İ GÜNAH KEÇİSİ SEÇEMEZSİNİZ
***CHP’de dışında, adaylığınızı isteyen birinci partinin AKP tabanı olduğunu söylediniz… Bu durum, mevcut Belediye Başkanı Ali Haydar Bulut’tan duyulan memnuniyetsizlikten kaynaklı olabilir mi? Yani AKP Bulut’u aday göstermez, yeni bir isimle yola çıkarsa AKP tabanından yine de destek geleceğini düşünüyor musunuz?
-Mevcut Belediye Başkanı’nın hizmetleri Derince’de tabii ki çok tartışılıyor. Memnuniyet düzeyi çok çok düşük. Bizim yapmış olduğumuz anketlerde de böyle. Ama artık halk, bunun kişilerle bağlantılı olmadığını yaklaşık 25 yıldır Derince’nin bu şekilde yönetildiğini bizzat görüyor, duyuyor, yaşıyor; bir değişim istiyor. Derince’de be şunu gördüm; halk, Ali Haydar Bulut’un gitmesini değil, artık yeni bir hizmet anlayışının, yeni insanların, yeni yüzlerin gelmesini istiyor. Sonuçta Haydar Bey gitti, Aziz Bey geldi, Aziz Bey gitti, Haydar Bey geldi. Haydar Bey gider, Ahmet gelir ama anlayış anlayış, kadrolar aynı kadro, düşünce aynı düşünce, aynı hizmet anlayışı. Bence Derince’deki insanların talebi Haydar Bey ile alakalı değil, talep topyekun bir değişim. Yeni insanlar, yeni kadrolar, yeni anlayışlar. Çünkü Derince biliyorsunuz 20 yıldır hiç ciddi hizmet alamadı, bu anlamda Derince halkının çok ciddi bir kesiminin ittifak ettiği tek şey, ilçenin hizmet alamaması yönünde. Kaldı ki bunun Haydar Bey ile tek başına alakası yok. Biliyorsunuz Derince, aynı zamanda Büyükşehir Belediyesinin de sınırlarında. Yani Derince’nin hizmet alamamasının sorumlusunu tek başına Haydar Bey değil, onu günah keçisi seçemezsiniz. Aynı zamanda Büyükşehir de AK Parti’nin genel merkezi de bunda sorumlu. Bence sorun kişi sorunu değil, tam köklü bir değişiklikten bahsediyor Derince halkı. Ben Derince halkının bu değişimi yapacağını da düşünüyorum çünkü aldığım izlenim bu şekilde. Benim bu görevi kabul etmemdeki en büyük sebep de halktaki bu değişim talebi.
BENDEN DAHA GÜÇLÜ İSİMLERİ MECLİS ÜYESİ ADAYI YAPACAĞIM
***Aday olmanız durumunda meclis üyesi adaylarının belirlenmesinde etkin rol oynayacak mısınız? Kriterleriniz neler?
-Tabii ki… Derince, küçük bir Türkiye, Türkiye’nin mozaiği. Her renkte, her düşüncede insan var. Bizim Derince’nin tamamını temsil edecek bir ekiple yola çıkmamız lazım. ‘Bu kadro Derince’yi yönetir’ dedirtecek, herkesin kendisini bulabileceği bir kadro olacak. Yaşamım boyunca hep güçlü kişilerle çalıştım ve hep güçlü kişilerle çalışmak isterim. Çünkü benden daha bilgili ve benden daha becerikli ve daha iyi olabilecek insanlarla çalışmam lazım ki beni yukarıya çeksinler. Benden daha zayıf insanlarla çalışmak asla adetim olmamıştır. Dolayısı ile meclis üyesi adaylarını da belirlerken hepsinin kendi konusunda uzman ama halkla barışık ama halka yakın, halktan hem oy alabilecek hem de oy aldıktan sonra da yönetebilecek nitelikteki insanları özellikle seçmeye çalışacağım. Dediğim gibi yanımdaki insanların benden daha bilgili olmasını her zaman istemişimdir. Çünkü kendine güvenen adam, kendi bilgisine ve liderliğine güvenen adam, yanındaki insanların kendisine bir şeyler katmasını isteyecektir yoksa sana bir şey katmayan insanların orada bulunması sadece koltuk işgalidir. Bu şiarla hareket ettiğim için -önümüzdeki günlerde oluşacak bu- Derince’nin en güçlü, toplumu temsil ededen, mesleğini en iyi şekilde yapan insanları bulup, kendi partimizden meclis üyesi adayı yapmayı düşünüyoruz.
RAKİPLERİMLE ÇOK İLGİLENMİYORUM
***30 Mart 2014 yerel seçimlerinde, Meral Akşener MHP’de iken Milli Görüş çizgisinden gelen Halit Altuntaş’ı adaylık için ikna ettiği bilinmekte. İYİ Parti de Derince’de iddiasını ortaya koyabilir. İYİ Parti ile ittifak sağlanamazsa bu AKP’nin lehine işleyebilir. İYİ Parti ile bir ittifak görüşmeniz olur mu?
-Bütün samimiyetimle söylüyorum, ben tamamen Derince halkının, tabanın sesi ile aday adayı oldum ve şuna net şekilde inanıyorum; insanlar bir değişim istiyorlar ve bu değişimi de tabanda yapacaklardır. Eğer yukarısı ittifak yapmasa bile insanlar aşağıda bir adayda birleşeceklerdir. Kaldı ki bu sadece İYİ Parti de değil, tekrar söylüyorum AK Parti’nin tabanı daha çok bir değişim istiyor. Benim hedefim Derince’de İYİ Parti ile tek başına ittifak değil, tabii ki İYİ Parti’deki arkadaşlarımıza da çok ciddi bir ihtiyacımız var ama AK Parti’nin tabanında da ciddi anlamda bir değişim ihtiyacı olacak. Ben bunu gelen taleplere ve aday olmamı isteyen insanların profilime baktığımda görüyorum, CHP dışında en büyük oyu AK Parti’nin tabanından alacağıma inanıyorum. Dolayısı ile Derince’de kimin aday olup olmadığı ile rakiplerle çok ilgilenmiyorum.
***Peki, bunun sebebi ne, sizi neden bu kadar çok istiyorlar? Baro Başkanı ile halk arasında bu denli bir bağ olmaz, Sertif Gökçe ile halk arasında bu bağ nasıl oluştu?
- Ben ilk Baro başkanı seçildiğimde, 200’ün üzerinde kuruluş Baro’yu ziyaret etmişti. Hodri Meydan’dan tutun da muhtarlar derneğine kadar Baro’ya ziyaret gerçekleştirmişlerdi, o dönem çekilen fotoğraflarda bu mevcut. Yani bu bağ, talep tamamen benim Baro Başkanı olmamdan kaynaklı bir şey değil, çok öncesinde de sivil toplum örgütlerinin içinde yer alışım, bütün hemşeri dernekleri ile yakınım. Gecesine gitmediğim, davet edilmediğim hiçbir sivil toplum örgütü yoktur. Derince’de yıllardır sporun içindeyim. Baro Başkanlığı döneminde de herkese eşit davrandım. Halkı hukukla, adaletle buluşturduk. Bir siyasi parti mensubu olmama rağmen, Baro Başkanlığı görevim süresince bunu göz ardı ederek toplumun bütün kesimleriyle yakın ilişki içerisinde oldum. Kaldı ki Derince, benim yaşadığım bir bölge, geniş bir akraba topluğu ve yakınlarımın olduğu bir bölge. Zaten hizmet etmek isteyişimin sebebi de bu. Tek başına Baro Başkanlığı ile açıklanacak bir durum değil. Derince’nin yerlisi sayılırız. Başta da söylediğim gibi Baro Başkanlığı öncesinde de kurmuş olduğum bir diyalog vardı, bir sinerji vardı. İkinci bir şey de toplumda ciddi bir değişim talebi var, bir arayış içinde belki de o arayışların adresi biz olduk, o döneme de denk gelmiş olabilirim.
100 BİN KİŞİYE ULAŞTIĞIM AN BU İŞ BİTER
***Seçimi kazanacağınıza inanıyorsunuz…? Sizin için CHP dışında kimler sahalara inecek, çalışacak?
-Tabii ki hiç kimse kaybetmek için sahaya çıkmaz. Eski belediye başkan adayı olmak istemem hiçbir şekilde. Şu an kazanmak için bütün doneler hazır. Tabii 5 ay uzun bir süreç. Ne yapacaksın diye sorduğunuzda, net bir şey size söyleyeyim, Derince’de 100 bin seçmen var, 100 binin tamamına ulaşmayı düşünüyorum. Tamamına ulaşır ve projelerimi anlatırsam kesinlikle seçimi kazanırım. Tek bir şart var, 100 binin tamamına ulaştığım an bu iş biter. Kazanmanın tek projesi bu.
***AKP tabanının CHP’ye çok sıcak bakmadığı malumunuz, sizin ise toplumun her kesimine bir dokunmuşluğunuz var. CHP’den aday olmanız sizi sıkıntıya sokabilir mi?
- Siz eğer çizginizi bozmadan, olduğunuz gibi görünürseniz toplumun her kesiminden oy alabilirsiniz. Benim CHP’li olduğumu toplumun yüzde yüzü net bir şekilde biliyor. Gelenekçi, dini vecibelerini yerine getiren, örf ve adetlerine sadık, aynı zamanda da sosyal demokrat ve Atatürkçü bir ailenin ferdiyim. 20 yıldır bu partinin içerisindeyim. Baro Başkanlığı dönemimde bile il delegeliğim sona ermedi ancak particilik yapmadım, siyaset yapmadım. Bunu herkes biliyor; ‘Sertif Gökçe evet CHP’lidir ama hizmet anlayışında adaletlidir. Hiç kimseye ayrım yapmaz.’ Kaldı ki belediye başkanlığı siyasi bir makam değildir. Belediye başkanı seçildikten sonra parti rozetinizi çıkarıyorsunuz, belediye rozetini takıyorsunuz. Benim en büyük avantajlarımdan bir tanesi Derince halkı beni tanıyor, kişiliğimi biliyor. Beni tanıdıkları için tanıyanlar tanımayanlara anlatacak. Hedefimiz 100 bin kişinin oyunu almak elbet ancak artı bir kazanacak kadar oy almamız yeterli. Ben bu 100 bin kişiye ulaştıktan sonra kendimi tanıttıktan sonra kesinlikle seçildiğim zaman hizmet anlayışımda ayrım yapmayacağımı görecekler. Sosyal demokrat bir kişiliğe sahip olduğumu inkar edemem çünkü öyleyim, herkes böyle tanıyor zaten ancak hizmet anlayışımda asla ayrımcılık yapmayacağımı, Derince’ye değer katacağımı beni tanıyan herkes çok iyi biliyor. Derince’ye değer kattığım zaman herkes mutlu olacak, herkesin çocukları refah seviyesi yüksek, daha huzurlu, daha temiz bir ilçede yaşayacak. Herkesin evi değerlenecek, herkesin yaşadığı kent etrafında tanınacak, bilinecek. İnsanlar belediye başkanının hangi partiden olduğundan çok o bölgeye değer katacağına, hizmet edeceğine ikna oldukları an oy verirler, buna inanıyorum. Toplum çok da katı kurallı değil, hiçbir şekilde şu partili bu partili olarak düşünmemek lazım. Siz kendinizi topluma anlatıp, onları ikna ettikten sonra o iş kendiliğinden gelir. Olay ikna meselesidir. Ben 100 bin seçmenin tamamına ulaştığımda bu iş bitecektir.
YATIRIMLARI DERİNCE’YE ÇEKECEĞİZ
***Bunca yıl otel olarak kullanılan, sosyal yaşam alanları sınırlı bir ilçe Derince. Aday gösterilip seçilmeniz durumunda ne gibi hizmetlerde bulunacaksınız? Projeleriniz neler?
-Baktığımda belediyeler, halkın taleplerinden ayrı şekilde yönetilmiş. Sokakta bir düzenleme yapılmış sokak sakinlerinin talebi dikkate alınmamış, caddede bir düzenleme yapılmış cadde esnafının talebi dikkate alınmamış ya da mahallede bir bina, sosyal tesis yapılmış, o mahallenin ihtiyacı mı, değil mi, dikkate alınmadan yapılmış. Şimdi bir kere biz insan odaklı bir çalışma yapacağız. Derince’deki insanlar mutsuz şu anda. Derince halkı bir şekilde sürece katılmıyor. Dolayısı ile her şeyden önce şeffaf, katılımcı bir anlayışla belediyeyi yöneteceğiz ve belediyeyi yönetirken de halkın tamamını sürecin içine katacağız. Sadece meclis üyeleri ile değil. Örneğin Derince’nin herhangi bir sokağında, caddesinde çalışma yapılacağı zaman kesinlikle o caddeye, sokağa sandık koyacağız. O sandık sayesinde cadde esnafı, sokak sakinleri ne istiyorsa kendi kararını kendisi verecek. Tabii ki kafamda çok ciddi projeler var ama bu projelerden önce yola çıkıldığından itibaren 1 ay boyunca mahalleleri gezeceğim, sorunları birinci elden dinleyeceğim. Ona göre mahallelerde proje üreteceğiz. Şunu da çok iyi biliyorum ki belediyeler şu anda Türkiye’de yatırım yapacak kurumlar değil ama ne yapabilir belediyeler; mutlu insanların yaşadığı bir kent yaratacağız. Örneğin Derince’nin bir vizyonu yok, bir misyonu da yok. Yani ‘Derince’ denildiğinde insanların aklına herhangi bir şey gelmiyor. Biz 5 yıllık yönetimimizde Derince’ye bir vizyon ve misyon koyacağız. Kültür kenti mi, sanat kenti mi, liman kenti mi, turizm kenti mi ilk önce bu çalışmaları bitirdikten sonra Derince’ye bir kimlik koyacağız. Şunu net bir şekilde söyleyebilirim, Derince’deki halkın tamamına dokunacağız. Derince’yi, 5-6 yaşındaki çocuğun da 70 yaşındaki vatandaşın da kendini mutlu hissedebileceği, sanatla uğraşabileceği, spor yapabileceği bir sanat, kültür, spor merkezine dönüştüreceğiz. Bunun yanında Derince’yi yatırım merkezi, çekim merkezi yapacağız. Şimdi biz çıkıp Derince’de bir fabrika açamayız ama fabrikanın gelmesini, üniversitenin, otellerin, hastanelerin, özel okulların Derince’ye gelmesini sağlayacağız. Dolayı ile eğer kente bir vizyon koyarsak, eğer insanların önünü açarsak, güzel yatırımların önünü açarsak ve bunun için de ciddi çaba sarf edersek Derince’ye tabii ki yatırım gelecektir. Onun dışında Derince halkı dediğim gibi yönetim aşamasına hiçbir şekilde katılmıyor. En büyük sorun bu. Biz halkın öncelikli sorunlarını tespit edeceğiz, bu sorunları direk sokaktan başlayarak birinci elden çözeceğiz. Mutlu insanların yaşadığı bir kent yaratmak en büyük hedefimiz olacaktır. Bunu da başarabileceğimize inanıyorum. Çünkü şu andaki anlayış tamamen tepeden bakma bir anlayıştır, ‘ben yaptım oldu’ anlayışıdır, halk bu sürecin içinde hiç yok. Biz sorunların birinci elden çözüleceği, halkla birlikte yönetilen bir anlayışı hayata geçirdiğimizde inanıyorum ve bunu yaptığımızda da ‘Bak Derince’de belediye var’ dedirteceğimize, bir sene sonra insanların bunu diyeceğine, Türkiye’nin başka yerlerinde de örnek gösterileceğimize kesinlikle inanıyorum. Bu hizmet aşkı ve yapılacaklar olmasaydı ben aday olmazdım. Amacım belediye başkanı olmak, statü kazanmak asla değildir, aklımın ucundan bile geçirmem. Ben çocukluğumdan bu yana hizmet için var olan bir insanım, buna göre çalışıyorum. Derince’nin de bakir bir yer olduğunu, hizmete aç olduğunu, buna insanların ihtiyacı olduğunu düşündüğüm için özellikle Derince’yi tercih ettim. Bir Kadıköy Belediyesi olsaydı yapabileceğim çok şey yoktu, aday olmazdım.
BÜYÜKŞEHİR’DEN HAKKIMIZI SÖKE SÖKE ALIRIZ
***Peki, seçilir başkan olursanız ve Büyükşehir Belediye Başkanlığını yine AKP kazanırsa Büyükşehir’den destek alabileceğinizi düşünüyor musunuz projelerinizi hayata geçirme noktasında?
-Ben Büyükşehir’de de CHP’nin iddialı olabileceğini düşünüyorum, peşinen CHP kaybetmiş olarak düşünmemek lazım. Ama şunu size söyleyebilirim, ben Derince Belediyesinin mevcut başkanından daha iyi diyalog kurabileceğimi, ilçenin çıkarları doğrultusunda bunu net bir şekilde yapabileceğime canı gönülden inanıyorum. Çünkü biz hiçbir projeyi kendimiz için istemeyeceğiz, Derince halkı için isteyeceğiz ve Derince halkının da bir iradesi var, sonuçta onlar da Büyükşehir’e oy vermiştir, Derince halkının da Büyükşehir’in kasasında parası vardır. Büyükşehir Belediye Başkanı bize lütufta bulunmayacak. Derince’nin hakkı neyse onu söke söke alırız. Gerekirse Derince halkının tamamıyla çıkarız bu hakkımızı mecliste de Büyükşehir’de de alırız. Büyükşehir Belediyesi farklı bir partide olsa Derince Belediyesinin bütçesi benim şahsi bütçem değil, Derince halkının hakkı neyse, tam tersi biz alırız. Aynı partideki insanlar alamaz. Bu sarı sendikacılığa benzer. Aynı düşüncedeki belediye başkanına aynı düşüncedeki sendika başkanı nasıl laf yetiştiremiyorsa aynı partiye sahip belediyelerde de durum böyle. Kesinlikle kimsenin şüphesi olmasın, farklı partide belediye olduğumuzda ve ikili ilişkilerle daha fazla hizmet alacağımızı, ikili ilişkiler olmasa da bunu Derince halkının doğal hakkı olduğunu bilerek mücadele ile şu anki yönetimden daha fazla alacağımızı söyleyebilirim.
SERTİF GÖKÇE KİMDİR?
1972 yılında Ardahan’da doğdu. İlkokul ve ortaokulu Ardahan’da tamamladı. 1991 yılında ailecek Kocaeli’ye taşındı, aynı yıl Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni kazandı, 1997 yılında bu fakülteden mezun oldu. 1997 yılından bu yana Kocaeli Barosu’na kayıtlı serbest avukatlık görevini yürütüyor. Baro yönetimlerinde uzun süre görev aldıktan sonra 2 dönem Baro Başkanlığı yaptı. Cumhuriyet Halk Partisi’nde de uzun süredir görev yapmakta. Baro Başkanlığı öncesi siyasette aktif görevlerde bulundu. Ayrıca spor camiasında da yer aldı. Kocaelispor’un denetim kurulunda görev yaptı. Kocaeli Amatör Spor Kulüpleri Federasyonu’nda disiplin kuruluda görev aldı. Derince Birlikspor’un başkanlığını yürüttü. Sivil toplum örgütlerinin içinde görevler aldı. Gazetelerde köşe yazarlığı yaptı. Evli, eşi de avukat, 2 oğlu var.