Işık: Bölgesel barışı korumak Türkiye’nin görevidir!
AKP Kocaeli Milletvekili Fikri Işık cumhurbaşkanlığı tezkeresiyle ilgili AKP Grubu adına konuştu. Işık konuşmasında Lübnan’da bölgesel barışı koruma görevinin Türkiye’nin olduğunu söyledi
AKP Kocaeli Milletvekili Fikri Işık, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin bir yıl daha UNIFIL'e iştirak etmesiyle ilgili Türkiye Millet Meclisinden yetki talep eden Cumhurbaşkanlığı Tezkeresi üzerine TBMM’de AKP Grubu adına söz aldı. Işık konuşmasında şu ifadelere yer verdi: “Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 2006 yılında yaşanan İsrail-Lübnan savaşı sonrasında Lübnan'da barışın tesisi ve idamesi amacıyla oluşturulan ve ülkemizin de kuvvet katkısında bulunduğu Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Görev Gücü'nün varlığı sayesinde Lübnan-İsrail sınırında göreceli bir sakinlik oluşturulmuştur ve devam etmektedir. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin 11 Ağustos 2006 tarihinde kabul ettiği 1701 sayılı Kararla kurulan UNIFIL'in görev süresi geçici olarak bir yıl olarak belirlenmiş ve bu sürenin gerekli görülmesi hâlinde her yıl uzatılması öngörülmüştür. UNIFIL'in görev süresi, bu çerçevede, bugüne kadar tam 12 kez uzatılmıştır.
DİPLOMATİK ÇABA
Ülkemiz geniş bir bölgeye yayılma riski olan ve otuz dört gün süren İsrail-Lübnan savaşına son verilmesi amacıyla o dönemde yoğun diplomatik çaba sarf etmiştir. 1701 sayılı Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi Kararının kabul edilmesinden üç gün sonra 14 Ağustos 2016 tarihinde ateşkes sağlanmıştır. Bölgesel barış ve istikrara büyük önem atfeden ülkemiz, UNIFIL'e katkıda bulunma iradesini süratle ortaya koymuş, bu çerçevede, Türk Silahlı Kuvvetleri unsurlarının UNIFIL'e iştirak etmeleri yolunda Hükûmete yetki veren tezkere yüce Meclisimizin 5 Eylül 2006 tarihli kararıyla onaylanmıştır. Bu karar sonrasında Türk Silahlı Kuvvetlerinin unsurları Ekim 2006'dan itibaren bölgeye konuşlandırılarak görevlerine başlamışlardır. UNIFIL'e iştirak eden askerî unsurlarımızın görev süreleri UNIFIL'in görev süresi uzadıkça yenilenmiştir. Bu kapsamda yüce Meclisimizin son olarak geçen yıl verdiği yetkilendirmenin süresi 31 Ekim 2019 tarihinde dolacaktır. Diğer taraftan Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin geçtiğimiz ağustos ayında aldığı kararla UNIFIL'in görev süresi 31 Ağustos 2020 tarihine kadar uzatılmıştır.
HİÇBİR MAHSURU YOKTUR
Tabii, yeni bir uzatma ihtimalini de göz önünde bulundurarak, Meclisimizin de tatilde olma durumu göz önünde bulundurularak bir yıllık bir yetki istenmiştir. Bir yıllık yetki verilmesinin bizce hiçbir mahzuru yoktur. Bölgemizdeki gelişmeler, ülkemizin istikrar ve güvenliğinin bölge ülkelerinden ayrı düşünülmeyeceğini göstermektedir. Millî çıkarlarımızı yakından ilgilendiren bölgesel konular karşısında kayıtsız kalmamız kesinlikle düşünülemez. Biz AK PARTİ Grubu olarak uluslararası meşruiyeti haiz olan ve uluslararası toplumun ortak iradesini yansıtan Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin 1701 sayılı Kararı'nda öngörülen amaçlar doğrultusunda Lübnan'da görev yapan UNIFIL'e kuvvet katkımızın sürdürülmesinin uygun olacağı görüşümüzü muhafaza ediyoruz.
Değerli arkadaşlarım, bölgemizde istikrarsızlığın bu kadar yoğunlaştığı dönemde bugünkü tezkerenin gerçekten Türkiye açısından da bölgenin en kilit ülkelerinden biri konumunda olan Lübnan'ın istikrarı açısından da son derece önemli olduğunu bir kez daha ifade ediyorum.
Bakınız, bölgede artık vekâlet savaşları yürütülmektedir. Bazı güçler doğrudan kendileri sahada olmasalar bile terör örgütlerini kullanarak vekâlet savaşı ortaya koymaktadırlar. Bunlara karşı dikkatli olmak, küresel barışı korumak, bölgenin en önemli, en güçlü ülkelerinden biri olarak Türkiye'nin görevidir. Bu noktada Parlamentomuz 2006 yılından beri bu iradeyi net olarak ortaya koymuştur. Bu noktada tüm destek veren partilerimize, milletvekillerimize teşekkürü bir borç biliyoruz.
YPG’Yİ KONTROL EDEN…
Değerli arkadaşlar, "vekâlet savaşları" dediğimiz savaşlar maalesef günümüzde terör örgütleri üzerinden yürütülmektedir. Bu noktada ilkeli bir güvenlik politikası maalesef ortaya konmuyor. Özellikle dünyada "etkili", "güçlü" dediğimiz ülkeler "senin terör örgütün, benim terör örgütüm" ayrımını çok net olarak -sözlü olarak ifade etmeseler bile, yazılı olarak, daha doğrusu fiilî olarak- ortaya koyuyorlar. İşte, "PKK terör örgütüdür ama YPG terör örgütü değildir." Yani PKK'nın YPG'yi kontrol ettiğini dünyada bilmeyen acaba bir tek istihbarat örgütü var mıdır veya diğer bir ifadeyle YPG'nin PKK'nın Suriye kolu olduğuna yönelik, başta CIA olmak üzere, eski adıyla KGB olmak üzere acaba bu gerçeği bilmeyen bir tek istihbarat örgütü var mıdır? Herkes çok çok iyi biliyor ki YPG, PKK'nın Suriye koludur; emirleri doğrudan PKK'nın sözde üst yöneticilerinden almaktadır. Organik bağları artık gizlenemez noktadadır ama buna rağmen terör örgütünü "özgürlük savaşçıları" diye sunmak aslında dünyada bugün borusu öten, sözü geçen ülkelerin terör konusunda samimi olmadığının en net işaretidir.”