Sana bu hakkı kim verdi? AKP'li başkandan Atatürk'e büyük ayıp!
AKP İzmit İlçe Kadın Kolları Başkanı Betül Yazıcı, kadına seçme ve seçilme hakkının verilmesinin 83. yıldönümünü kutladı. Yazıcı’nın kutlama mesajında bu hakkı kadınlara veren Mustafa Kemal Atatürk’ten tek kelime bahsetmediği görüldü. Yazıcı’ya sormak lazım, kendisine bu hakkı kim verdi?
5 Aralık 1934… Bir milattır Türk kadını için… Bir milattır pek çok ulus için, emsaldir. Kadına seçme ve seçilme hakkının verildiği gündür. Ülkenin yönetim şeklini milletin egemenliğine dayandıran, bu millete bağımsızlığını kazandıran Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün, kadınlara verdiği en önemli hakkın tarihidir. 83 yıl önce bugün, Türkiye Büyük Millet Meclisi, Mustafa Kemal Atatürk öncülüğünde kadınlara seçme ve seçilme hakkını tanıyan yasayı kabul ederek Türk kadınına yasalar önünde erkeklerle eşit haklar vermiştir. Bu hak, bugün gelişmiş olarak görülen pek çok Avrupa ülkesinden 10 yılı aşkın süre önce verilmiştir. Bu noktada Türkiye, bu Avrupa ülkelerine de örnek teşkil etmiştir. Erkekler cephede savaşırken onlara top mermilerini götüren kadınlara olan vefasını ödemişti Atatürk.
İşte böylesi önemli bir günün yıldönümünde pek çok kesimden kutlama mesajları geliyor. STK’ler, kadın dernekleri, siyasi partilerin temsilcileri, gerek yazılı, gerekse sözlü açıklamalarla bu günü kutluyor. O kutlama mesajlarından biri de AKPİzmit İlçe Kadın Kolları’nın çiçeği burnunda başkanı Betül Yazıcı’dan geldi. Yazıcı, Türk kadınına seçme ve seçilme hakkının verilişinin yıldönümünde yaptığı açıklamada büyük bir vefasızlığa imza attı. İşgal altındaki Anadolu topraklarını halkı örgütleyerek düşman işgalinden kurtaran, ülkemizin kurucusu, kadına seçme ve seçilme hakkını veren Mustafa Kemal Atatürk’ten tek kelime bahsetmedi. CHP’nin eski kalesi olan, 16 Nisan referandumunda Kocaeli’de “Hayır” oylarının “Evet” oylarından daha fazla çıktığı tek ilçe İzmit’te iktidar partisinin İlçe Kadın Kolları Başkanlığını yürüten Betül Yazıcı, bugün oturduğu koltuğu dahi borçlu olduğu Mustafa Kemal Atatürk’ü resmen yok saydı.
Yazıcı’nın kadını erkeğin gölgesinden kurtaran, kendi ayakları üzerinde durmasına olanak tanıyan, en önemli vatandaşlık hakkı olan seçme ve seçilme hakkını kadına da vererek erkeklerle eşit kılan Atatürk’ten tek bir kelime söz etmemesi tepki topladı.
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Atatürk’ü CHP’ye bırakmayacaklarını, onun herkesin değeri olduğunu söylerken; 10 Kasım 2017 tarihinde, Atatürk’ün ölüm yıl dönümünde, kimi AKP teşkilatları Anıtkabir’e otobüsler kaldırırken sosyal demokratların ağırlıkta olduğu İzmit’te iktidar partisinin kadın başkanının kadınlara bu hakkı veren Atatürk’ü anmamasının izahı, Yazıcı’den bekleniyor. İktidarın son zamanlarda Atatürk’ü sahiplenmeye kalkmasını 2019 seçimlerine bağlayan muhalefetin bu iddiası ortadayken Betül Yazıcı’nın Atatürk’ün adını ağzına alamaması muhalefetin de İzmit’te elini güçlendirdi. Bir kadın olarak iktidarda olan bir partinin ilçe kadın kolları başkanlığı koltuğunda oturan Betül Yazıcı’ya sormak lazım, kendisine bu hakkı kim verdi?
İşte Betül Yazıcı’nın Atatürk’ü anmadığı o kutlama mesajı:
“Türk kadını, bundan 83 yıl önce 5 Aralık 1934 tarihinde seçme ve seçilme hakkına kavuşmuş, 1935 yılında 18 parlamenter ile Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde temsil edilmeye başlanmıştır. Kadınlara seçme ve seçilme hakkını tanıyan yasanın kabulü, Cumhuriyet tarihimiz içinde demokrasi adına atılan en önemli adımlardan biri olmuş, pek çok batılı ülkeden önce yürürlüğe konan bu yasa sayesinde, kadınlarımızın siyasi ve toplumsal hayattaki konumları daha da güçlenmiştir.
AK Parti Hükümeti tarafından kadınların seçme ve seçilme haklarını daha etkin biçimde kullanmalarına katkı çerçevesinde, kız çocuklarının eğitime kazandırılması, genç kızlarımızın hiçbir ayrımcılığa maruz kalmadan üniversitelerde okuyabilmeleri, etkin ve aktif bir şekilde siyaset icra etmeleri, kamusal ve toplumsal alandaki mevcudiyetlerini sağlamlaştırmaları için birçok düzenleme yapılmıştır. Anayasadan, TCK’ya, İş Kanunundan sosyal devlet uygulamalarına kadar ‘kadın’ öncelikli düzenlemeler hızla hayata geçirilmiştir.
Bugün, kadınlarımız eğitimden spora, sanattan bilime, ekonomiden siyasete kadar pek çok alanda ülkemizin rekabet gücünü arttırmakta, gururla temsil etmektedirler. Kadınların karar alma mekanizmalarında ve elbette parlamentoda temsil oranının artması, Türk demokrasisi ve siyasetinin toplam kalitesinin artması demektir. Hepimizin canlı şahit olduğu 15 Temmuz Hain Darbe girişimi gecesi namluların karşısına dikilen Saye bacı ve daha birçok kadın mücadeleleri ve cesaretleriyle Türk kadınının gücünü bir kez daha gözler önüne sermiştir. Şanlı tarihimiz boyunca nice destanlar yazan kadınlar, yeni Türkiye yolunda azim ve kararlılıkla mücadelelerine devam edecektir. Bu kapsamda, Türk kadınına seçme ve seçilme hakkı verilişinin 83. yıldönümünü kutluyor, istiklal savaşımızda ve 15 Temmuz’da kahramanca mücadele eden kadınlarımızı rahmetle minnetle yâd ediyorum.”