Karaosmanoğlu’yla 12 yıldır davalıklar! "Ölmüş anneme babama küfürler etti"

Cumhurbaşkanlığı Etik Kurulu Üyesi ve Kocaeli Büyükşehir Belediyesi eski Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu’nun oğlu Tahsin Karaosmanoğlu’nun bir aileyi 12 yıldır mağdur ettiği iddia ediliyor. Başiskele Belediyesi CHP Meclis Üyesi Hüseyin Bayram ile birlikte gazetemize gelen Ayşe Mut ve Fatih Mut yaşadıklarını gazetemize anlattı. Başiskele Bahçecik Damlar Mahallesi, Karaoğlan Caddesinde Karaosmanoğlu’na ait Maykon Mimarlık tarafından inşa edilen Oksijen Sitesi için 13 Eylül 2012’de atılan imzanın ardından Mut ailesinin 12 yıllık hukuk mücadelesi başlıyor. İlk olarak Yağız Emlak ile anlaştıklarını ancak Gölcük 5. Noter’de Tahsin Karaosmanoğlu’nun evlerini yapacağını öğrenen Ayşe Mut, evlerin istedikleri metrekarede yapılmamasıyla başlayan şikayetlerinin ardı arkasının kesilmediğini iddia etti. Karaosmanoğlu tarafından darp edilen ve açtığı davayı kazanan Mut artık bu 4 hakimin gördüğü, defalarca bilirkişi atanan 12 yıllık davanın sonlanmasını istiyor.

“Karaosmanoğlu ile noterde tanıştık”

İşte Ayşe Mut’un gazetemize anlattıkları: “Biz Tahsin Karaosmanoğlu’nu tanımıyorduk. Ağabeyim Mustafa Mut 2012 yılında Yağız Emlak ile anlaştı. Gölcük 5. Noter’e gittiğimizde Yağız Emlak ile sözleşme yapacağımızı zannediyorduk. Orada alacaklı yerine Tahsin Karaosmanoğlu ilgilendi her şeyle. Ben de ‘Kim?’ diye sorduğumda öğrendim, en başta bize söylemediler. İzmit’te 1’inci notere gitmiştik ama ablam satmak istemeyince orada çalışan kadın ‘Sana zorla mı imza attırıyorlar?’ diye sordu. Ablam da ‘Evet’ deyince memur kapattı. Bizi ertesi gün apar topar Gölcük 5’inci Noter’e gittik. Tahsin Bey’le orada tanıştık ve sözleşme yapıldı. Bize orada evlerin metrekaresinin diğer evlerle aynı şekilde olacağını söyledi.

“Boş arazileri birleştirdi”

13 Eylül 2012’de yapılan sözleşmeden hemen sonra başlamadı inşaat. 2013 yılında başladı inşaat, kepçe vurdular açtılar bir iki yer 6-7 ay ara verdiler. 6-7 y sonra inşaata başlandı. Bize de 110 metrekare binaların yapılacağı ancak duruma göre ruhsatı, iskanı alındıktan sonra daha büyük yapılabileceği söylendi ancak sözleşmede 110 metrekare yazdığı için büyük yapılmadı. 17 bloktan oluşan İkişerli bina 34 daire yapılacağı da söylendi. Proje çizildi mi çizilmedi mi diye sorduğumuzda çizilmedi diyorlar. Bize ilk gösterdikleri proje çok güzeldi. Tahsin Karaosmanoğlu yandaki boş arazileri alıyor birleştiriyor ama bize bunu söylemiyor. Sözleşmemizde de ne yapılırsa mal sahibine bilgi verileceği yazılıyor ancak biz inşaata başladıktan sonra öğreniyoruz. Bize gösterilen projede güvenlik kulübesi de vardı ama inşaata başlayınca yapılmadığını görüyoruz. İşçilere buraların metrekaresi küçük diye söylediğimizde ‘Biz bilmiyoruz’ diyorlar. Sorunlar burada başlıyor.

“Sözleşmeye uymaz diye tapuyu vermedim”

Mal sahibi olarak birinci bloğun işçiliği çok kötü. Tahsin Bey sadece bizimle sözleşmeyi yapıyor yanına da taş oran olarak Derman İnşaatı alıyor. Derman İnşaat bu kez inşaatı yapmaya başlıyor ancak bizim onunla sözleşmemiz yok. Derman İnşaatta Emre Bey ve Güley hanımla konuşuyoruz ‘Bu evler su çekiyor, evler zaten küçük’ diyoruz. Görevli olan kişiyle konuşmaya gidiyoruz ‘Yeni evler su çeker’ diyor. Sorunlar büyüyor, hiçbir dediklerimiz olmuyor. Evler boyanıyor, çok su çekiyor. Birinci bloğa başlamıyorlar. En sona bıraktılar, söyleye söyleye başlıyorlar. Artık kalan tüm malzemelerle birinci bloğu yapıyorlar. Benden tapuyu istiyorlar kat irtifakı yapılması için. Kendisi de kendine ait bölümleri satabilmek için anlaşma yoluna gitmek için bizi Derman İnşaata çağırıyorlar. Her konuda ‘Mal sahibine sorulacak’ diye anlaşıyoruz. Sözleşmeye uymaz diye ben tapuyu vermiyorum, uzlaşma yoluna gidiyoruz. Bizim avukatın bürosuna Derman İnşaat geliyor, Tahsin Karaosmanoğlu gelmiyor. İkinci protokol imzalanıyor ancak bir öğreniyoruz ki 2 gün öncesinde Tahsin Karaosmanoğlu bize dava açmış. 2015 sonlarına doğru belediyede kat irtifakı için imza atıyoruz. Sonra benim elime dava tebligatı geliyor. Ben dava açıldığını bilsem tapumu vermezdim. Dava açıldıktan sonra bir bakıyoruz işçiler inşaata başlamış. Daha sonra bize söylemeden 17 bloktan oluşan 68 daire yapacaktı.

“Üzerime yürüdü, beni dövecek”

İkişer olarak değil dörtlü apartman şeklinde bir tarafı bahçe dubleks, çatı dubleks şeklinde yaptı. Mal sahibine sormadan yandaki yeri alıyor Başiskele Belediyesi izin veriyor ve yapıyor. Tahsin Karaosmanoğlu’yla uzlaşmak için Derman İnşaat bürosuna gittik. Tahsin Bey de geldi Emre Bey ve Güley Hanım da geldi. Dediğimiz her şeye itiraz etti “Tahsin Bey sizin bir sözünüz var bana” dedim 110 metrekare yerine büyük ev yapınca bize verecekti ya. “Söz uçar yazı kalır. Hani nerede yazmıyor ki nasıl ispat edebilirsin?” diyor. Sinirlenip sehpaya vurdu, sehpa da benim ayaklarıma vurdu. Beni dövmeye kalktı, hakaretler, küfürler, ölmüş anneme babama küfürler etti. Üzerime yürüyor dövecek beni. Emre bey tuttu önüne geçti. Herkes dondu kaldı. Ben ‘Gel vur bana’ dedim. Karakola gittim, raporumu aldım dava açtım ve davayı da kazandım. Benden tapuyu isterken kat irtifakı yaparken ben ondan bir teminat istedim ‘Tapuyu veririm ama bir teminat, çek yoksa ben size vermeyeceğim’ dedim ‘Teminat ev’ dedi. Üzerimize teminat 14 ev çıktı. Bunlar tapuda geri verilmek üzere yazıyor. Mahkeme 3’üncü Asliye hukukta devam ediyor.

“Teminat ev kiraya veriliyor, ben kira ödüyorum”

Evlerin hepsi su içinde, prizlerden su geliyor. Doğalgaz patladı kendiliğinden, ev su oldu. Doğalgazın peteklerini nasıl yaptıkları belli değil güvenip oturabilir misiniz? Site yönetimiyle icra davamız var. Aynı gün içinde bir dakika arayla iki dava açıyor. Teminat evi satın alan M.A oturduğu evi kiraya veriyor, para kazanıyor oradan. 2013’ten beri kira parası ödüyorum ben. Yönetim bana ‘Sen kiraya verdin’ diyor. Ben nasıl vereyim kiraya teminat ev zaten. Sözleşmemizde yazmıyor ama bizim oradan iki ev daha almamız lazımmış.

“Vermezseniz ömür boyu uğraşırsınız”

Ben bunu Başiskele Belediye Başkanı Hüseyin Ayaz halkla sohbet günü yaptığında ona söyledim. Bana ‘Ben aramı İbrahim Karaosmanoğlu’yla kötü edemem’ dedi. Yasin Özlü ile de konuştum yapı ruhsattaki memuru çağırdı. Tahsin Bey’in bir numaralı adamı. İlk avukatımız Bülent Taflıoğlu idi, bana darp uygulandıktan sonra tutmuştuk. Ama o şahıs bizi sattı ve Tahsin Bey bize her zaman söylüyordu. ‘Sizin avukatınız işe yaramaz, tuttunuz ama benden de para alıyor’ diyordu. En başta da ilk davamız sürerken ‘Ben herkesi satın alırım, polisi, karakolu, hakimleri, her yeri… Siz benimle mücadele edemezsiniz’ dedi. Babamın arkadaşı İbrahim Karaosmanoğlu’nu aradı o zaman evler 2 milyon falan ediyordu. İbrahim Karaosmanoğlu “Veriyorsanız verin, vermezseniz ömür boyu uğraşırsınız’ dedi. Bir başkana ve din öğretmeni olan bir kişiye yakışıyor mu?

“İki blok tekrar yapılsın”

Bizim amacımız kimseyi haksız yere suçlamak değil. Ben birebir yaşadıklarımı anlattım. Benim burada amacım bir an önce mahkemelerin bitmesi. Sürekli icra geliyor, teminat evlerde oturanlar ‘Evimi alamıyorum’ diye bana dava açıyor. Bir de tüketici davasıyla uğraşıyorum. Bir an önce hakkımız bizlere verilsin. Bu evler zaten çok kötü durumda, ben içinde oturmaya korkuyorum. Mahkemede de biz bunu sunduk. Evler dökülüyor, tesisatı bozuk, duvarlar su çekiyor. 2 bloğun yıkılıp yeniden yapılmasını istiyoruz, bu evler oturulacak durumda değil.”