Özgür Özel'den iftiralara hodri meydan: Alnınızı karışlamazsam namerdim
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, yeni yasama döneminin ilk grup toplantısına vekil transferini duyurarak başladı. Aksa Tufanı operasyonun yıldönümü nedeniyle Filistin gündemine de değinen Özel, iktidarın İsrail'e ticareti kısıtlama kararının uygulamaya geçmediğini belirterek "Bizden gidenlerin çoğu savaş malzemesi, bizim gemilerle gitmiş, Gazze'nin tepesine yağmış" dedi. CHP Genel Başkanı, Şehzadeler Belediye Gülşah Durbay üzerinden ortaya atılan iddiaya ilişkin de çok sert sözlerle yanıt verdi.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin Türkiye Büyük Millet Meclisinin (TBMM) 28. Dönem 3. Yasama Yılı'nın ilk haftalık grup toplantısında konuştu. Toplantı, Özel'in CHP'ye katılan İstanbul Milletvekili Nimet Özdemir'in rozetini takmasıyla başladı.
Özel, Özdemir'i takdim ederken "Nimet Hanım iş dünyasında başarıları olan, İYİ Parti'de milletvekilliği yapan bir süredir bağımsız devam eden bir vekilimiz. Kadın hakları, hayvan hakları için mücadele veren biri. Bir süredir baba ocağı CHP'ye dönmek istiyordu. Bugün de buradalar, örgütümüzü temsil edecekler" dedi.
Özel'in konuşmasından özetler şöyle:
KADIN CİNAYETLERİ
Maalesef bugün acı haberlerin hepimizi kahrettiği günlerdeyiz.
Öncelikle taziye dileğinde bulunacağım. Milli Görüş Hareketi'nin
önemli ismi Recai Kutan için başsağlığı diliyorum. Semih Çelik
isimli cani, İkbal Uzuner ve Ayşenur Halil'i katletti, Tekirdağ'da
ise Sıla bebek tedavi görürken yaşam mücadelesini kaybetti. Bu
yılın ilk 9 ayında 295 kadın hayattan koparıldı. Kadın
cinayetlerinin bir rastlantı olmadığını biliyoruz. Şiddeti üreten
bu düzenin kendisidir. Failin özelliklerini öne çıkaran ve ilişkiyi
magazin malzemesine dönüştüren ifadeler kullanılıyor.
'İSTANBUL SÖZLEŞMESİ' TEPKİSİ
Bu toplum bu hale nasıl geldi? Bu canileri yaratan nedir? Bu siyasi
rejim beyanlarla ve rakamlarla görülüyor ki kadınlara iyi gelmiyor.
Öyle bir süreçteyiz ki; bu iktidar kadın ve çocukları koruyamadığı
gibi olumlu adımlardan da geri adımlar atıyor. 2021 yılında
İstanbul Sözleşmesi'nden bir gecede tek imzayla çıkıldı. İstanbul
Sözleşmesi, hepimizin gurur duyduğu 2011'de tüm vekillerin coşkuyla
oy verdikleri, bundan sonra kadın katilleri iyi düşünsün dediğimiz,
kurumların oluşturulmasının, kuralların oluşturulmasının
Türkiye'nin tamamının gördüğü bildiği ve birilerinin ayağını denk
aldığı bir yıl oldu.
İstanbul Sözleşmesi devlet kararlılığının bir sembolüydü. 'Devlet bu işe kafayı taktı' deyip diye düşünüp ayaklarını denk aldılar. Sonra yapılacak düzenlemeler gecikti, yapılan düzgün uygulamadı. Sonra gerici bir kesim, kadını aşağı gören geçmişin domuz bağcıları ortalığı velveleye verdi 'İstanbul Sözleşmesi'ne hayır' diye. Sağ partiler bunu meydanlarda bağırınca AK Parti bir avuç oyun peşine düştü. Hepimizin birlikte girdiği sözleşmeden Recep Tayyip Erdoğan'ın imzasıyla çıktı. Her gün kadın cinayeti işleniyor şu an bu yüzden. Gözleri korkmuyor artık, 'azıcık yatar çıkarım, af çıkar ben de kaynarım' diyorlar. Bu bu kadar politik, bu kadar siyasi, bu kadar gerçek bir mesele.
ERDOĞAN'A SESLENDİ: O SÖZÜ TUTMA
Hepimiz biliyoruz ki sözleşmeden bir imzayla çıkılamaz yani hala
yürürlükte. Ama bizim iktidarımızda seçim falan beklemeden bu
sözleşme derhal gerçekten uygulanacak. Tayyip Bey'e bir şey
söyleyeceğim, asgari ücrete dört kere zam düşünülür dedin, bu yıl
ikinciyi bile yapmadın. 17 bin lira asgari ücret verdin, ertesi gün
eridi. Depremzedeye söz verip yerine getirmedin. Madem hiçbir
sözünü tutmuyorsun şu HÜDA Par'lılara domuzbağcılara verdiğin sözü
de tutma o zaman, lanet olsun!
İÇERİDE SÖYLENMEYENİ İFŞA EDERİZ
Grubumuz birazdan kapalı oturuma katılacak. Bu ülkenin
Cumhurbaşkanı, Meclis kürsüsünden dedi ki; 'İsrail'in bir sonraki
hedefi Türkiye'. Bunu deyip dönüp arkanı gidiyorsun, bu o kadar
kolay değil. Kapalı oturumda daha net değerlendirmelerde
bulunacağız. Bunun akla yatan tarafı yok. Kahvede biri söylese
'Deli misin' denir. Kendi gelmedi. Birazdan iki bakanı gelecek bize
bilgilendirme yapacak. Kıbrıs Barış Harekatı'na hareket
verildiğinde Meclis acil ve kapalı oturuma çağırıldı. Harekatın
fiilen başladığı ilk günün sonunda Meclis bir daha oturuma
çağırıldı, bilgilendirildi. muhalefet lideri Demirel, çok açık ve
net bilgilendirme yapıldığını ve hükümetin adabına uygun
davrandığını söyledi ve yürüdü. Bu toplantının tutanakları 10 yıl
açıklanmayacak. İçeride söylenmeyeni gelip burada ifşa ederiz.
Kimse İsrail'in ülkeye saldırması gibi yakın veya orta vadeli bir
tehdidi görmezken bir yandan da 22 yıl sonra 31 Mart'ta seçim
kaybetmişken, ekonomiyi çözemiyorken, vatandaşa yapılan bütün
anketlerde birinci sorun ekonomi, ikincisi işsizlik iken, güvenlik
sorunu zirvedeyken ülkenin Cumhurbaşkanı, bu şapkayla parti lideri
refleksi gösteriyorsa iş başka. O yüzden dedik kapalı oturumda gel
anlat, ikna et ve gereğini yapalım."
FİLİSTİN TÜRK SOLUNUN DAVASIDIR
Biz 1 yıl önce 7 Ekim akşamı Hamas'ın İsrail'in sivil hedeflerine
bombalı saldırı yapmasını kınadık, bu terör eylemi dedik, o günden
bugüne 'Hamas'a terörist mi diyorsun' dediler. O günden sonra
İsrail, kendini savunmak için, meşru müdafaa hakkı diye katliam
yapıyor, soykırım yapıyor. 47 bin kişinin canına kastetti, öldürdü
onları. Dünya kadar engelli, yaralı bıraktı ardında. Bir yandan da
1967 sınırında başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız Filistin bizim
meselemizdir, bizim davamızdır, Deniz Gezmiş'in, Türk solunun
davasıdır.
İSRAİL'LE TİCARET CAYIR CAYIR DEVAM EDİYOR
Sana 'İsrail'e ticareti kes' dedik aylarca inkar ettin, en son
martta ortaya çıkınca 'İsrail ile ticaret yasak' dediniz. Bizden
gidenlerin çoğu savaş malzemesi, bizim gemilerle gitmiş, Gazze'nin
tepesine yağmış. Şimdi yasak olduğu söylenen İsrail ile ticaret de
cayır cayır devam ediyor. Fiili durum şu anda şöyle; mal limandan
çıkıyor, evraklar kağıt üstünde düzenleniyor, ticaret devam ediyor.
Ey Recep Tayyip Erdoğan; Sen mi samimisin biz mi?
BUNU YAPAN RECEP TAYYİP ERDOĞAN
Ülkede vatandaş 'İsrail bize saldıracakmış' diye konuşsun istiyor.
Ama hayır, vatandaş internet hızını konuşuyor. Bizdeki internet
hızından yavaş bir Bangladeş ile birkaç ülke var. Üstelik buna
karşılık maliyet de fahiş düzeyde. Bir aile 2022'de internete 442
lira ödüyormuş,, geçen sene 745, bu sene 2350 lira. Herkes için
elzem cep telefonu fiyatları fahiş pahalı. Millet bunu konuşmasın
diye 'İsrail saldıracak' diyorlar. Bunları yapan da Türk Telekom.
Vodafone ile anlaşmışlar, 745 liralık faturayı 2350 lira yaptılar
bir anda. Bunu yapan Mehmet Şimşek değilse Recep Tayyip
Erdoğan'dır. Pahalı fatura ödeyen herkesin cebine elini atan Recep
Tayyip Erdoğan'dır. Türkiye enflasyonu en yüksek ülkelerden. Baz
etkisiyle fiyat düşüyor diyorlar, öyle fiyat düşmez. Enflasyonu
düşürmeden fiyat düşmez. Bu konuyu örgütümüzle beraber hem iş
insanlarıyla hem esnafla hem ev hanımlarıyla hem asgari ücretliyle
konuşmaya ve bu yalanları ortaya çıkarmaya devam edeceğiz.
'DERHAL ESAD'LA GÖRÜŞ' DAVETİ
Esad genel af ilan etti. Cezaevleri boşaldı, suçlar işlenmemiş
sayılıyor. Tam Suriye'ye dönecek zaman. 'Haydi bakalım bunlar
memleketine gitsin, fabrikaysa oraya kurulsun ve bizi bundan
kurtarın' denmeli. Türkiye'de bulunan geçici sığınmacıların çalışma
izinlerinin 3 aydan 3 yıla çıkarılması kararı alınmış. Allah'tan
korkun ya... Türkiye'de üç gençten biri işsiz. Bizim evladımızı
istihdama katın. Sığınmacıyı hedef alan bir parti değiliz ama
sığınmacı yaratan politikacılara ve Tayyip Erdoğan gibi
politikacılara karşıyız. Madem orada şartlar olgunlaştı, genel af
da çıktı. Bizim yoksulumuz, bizim işsizimiz bize yeter. Erdoğan'ı
derhal Esad ile görüşmeye davet ediyorum.
İMAMOĞLU'NA SİYASİ YASAK DAVASI
Bunu sırf İmamoğlu bir gün cumhurbaşkanı aday olursa milletin seçme
hakkını elinden almak için yaptılar. Eğer böyle bir davadan siyasi
yasak cezası çıkarırsanız bu ülkenin bir hukuk devleti olmaktan
çıkmasını tüm dünyaya tescil etmiş olursunuz. Ayağınızı denk
alın!
GÜLŞAH DURBAY İÇİN ÇİRKİN İDDİA
Zor bir konuya geldik. Siyaset zor bir yol. Sen dava arkadaşına
bakacaksın, en kötü gününde birbirine tutunacaksın. Akılları sıra
'genel başkanı yıpratacağız' diye 18 yaşında bu partiye üye olmuş,
liseden beri partili, yıllardır hizmet eden Manisa'nın tam
mutabakatıyla... Gülşah Durbay'la biz Manisa'da il 13. 9 oy aldık,
18 aldık, 21 aldık, 23 aldık. Hep beraber yürüdük. Manisa'da bir
kişiyi dışarıda bırakmadan kimseyi küstürmeden yüzde 59 oy aldık bu
yıl. Gülşah Durbay, Şehzadeler'i, merkez ilçeyi, daha önce hiç
kazanmadığımız ilçeyi, muhafazakar kodların en kuvvetli olduğu
ilçesi aslanlar gibi kazandı. Gerçekten utanıyorum. 1 Nisan'da bizi
cezalandıracaklardı yapamadılar ya, parti iktidara gidiyor ya
akılları sıra genel başkanı yıpratacağız diye 18 yaşından bu yana
bu partide olmuş, bu partiye 18 yıldır hizmet eden, Manisa'nın tam
mutabakatıyla... Manisa'da ben aday oldum, Gülşah Başkan gençlik
kolları başkanıydı. O günden beri bütün Manisa beraber yürüyoruz. 1
vekil vardı 4 vekil yaptık. 10 ay önce yüzde 29 aldık. Bu seçimde
biz yüzde 59 oy aldık. Gülşah Durbay, Şehzadeler'i, merkez ilçeyi,
hiç kazanmadığımız ilçeyi, Fatih'in tahta koştuğu ilçeyi
dürüstlüğüyle çalışkanlığıyla namusuyla kazandı. Hakikaten
zorlanıyorum, bu kadar ahlaksızlığa, bu kadar kitapsızlığa, bu
kadar çirkinliğe, bu kadar çirkinliğe... Hani meselenin ucu
Atatürk'e verdiğim söz olmasa lanet olsun deyip başka bir şey
yapacağım da... Bu yalanı yayan hesaplar Gülşah'ın hastanede
yattığı belli günleri ahlaksız bir iftiraya dönüştürdüler.
Partili olmadığı halde bir yerden yüz bulup fırsat yakalayanlar kendine mevki makam bulanlar alnınızı karışlamasam namerdim! Ne feda edecek Gülşah'ımız, ne sizden korkacak Özgür Özel var. Cümürünüz kadar yer yakarsınız."
Kaynak: Cumhuriyet